üstteki soruyu cevaplayıp bir soru sor
hep doğru söylemek ve gerekirse bu uğurda yalnız kalmayı göze almak.
sevgilin istemediği için arkadaşından vazgeçer misin?
sevgilin istemediği için arkadaşından vazgeçer misin?
devamını gör...
tırnak içinde söylemek
iki el yukarı kaldırılarak mecazın dışına çıkıp gerçek anlamda yapılan eylem.
devamını gör...
bir mekanın kazıkçı olduğunu gösteren detaylar
eğer su cam şişede geliyorsa oradan uzaklaşırım.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
herkesin sesi nasıl yahuu benimki de vik vik vik diye çıkıcak.* şarkılara bayıldımmm.
devamını gör...
akşemseddin
fatih sultan mehmet'in hocasıdır. tarihte mikroorganizmalardan söz eden ilk kişidir. "mikrobiyolojinin babası" sayılmaktadır.
devamını gör...
yazarların bu sene okuduğu kitap sayısı
okudugun kitaplara göre değişir sevgili ivanmılınski, 1000-2000 sayfalık ağır klasiklerden gidiyorsan 5-6 dahi kâfidir. 100 sayfalık kitaplardan gidiyorsan 100 üzeri de çıkabilir, karışık gidersen 40-50 normal.
devamını gör...
hayvan beslemenin saçma olması
''hayvan besleme'' olgusu hakkında bir yargıya varmamızın imkansızlığı sebebiyle hükümsüz olan başlık. ancak genel kanıya aykırı bi tavır gösterdiği için doğruyu anlamaya yardımcı olabilecek de bi başlık.
mutlak olarak iki aynı cinsten canlının bile saf empatiden yoksun olduğu gerçeği, hayvan-insan ilişkisinde şüphesiz daha da büyük bi uçuruma sebebiyet vermekte. bir başka cins olarak ''hayvan''ın verdiği tepkilere getirdiğimiz yorumlar ile antropomorfik olarak onları anlamaya çalışırız. onların bizle konuşmak için herhangi bir dilleri yoktur. biz onlara bizle iletişim kurabilmeleri için bir dil öğretiriz* ancak bu dili ne kadar ve nasıl anladıklarını bilme şansımız yoktur, sadece yorum yapabiliriz. bu tematik anlayış ile bi hayvanın doğal ortamında mı, yoksa dört duvar arasında mı mutlu olacağı hakkında-yorumun ötesine geçerek- bir yargıda bulunmak makul değildir. teoride bu böyleyken, zannımca en makulü, her şeyi olduğu gibi bırakmaktır. iyi bi şey yapma niyetiyle bile olsa kötü olanı yapma ihtimali varsa, etiğe en uygun olan onu terketmektir. etikte asıl olan iyilik yapmak değil, kötülük yapmamaktır...
mutlak olarak iki aynı cinsten canlının bile saf empatiden yoksun olduğu gerçeği, hayvan-insan ilişkisinde şüphesiz daha da büyük bi uçuruma sebebiyet vermekte. bir başka cins olarak ''hayvan''ın verdiği tepkilere getirdiğimiz yorumlar ile antropomorfik olarak onları anlamaya çalışırız. onların bizle konuşmak için herhangi bir dilleri yoktur. biz onlara bizle iletişim kurabilmeleri için bir dil öğretiriz* ancak bu dili ne kadar ve nasıl anladıklarını bilme şansımız yoktur, sadece yorum yapabiliriz. bu tematik anlayış ile bi hayvanın doğal ortamında mı, yoksa dört duvar arasında mı mutlu olacağı hakkında-yorumun ötesine geçerek- bir yargıda bulunmak makul değildir. teoride bu böyleyken, zannımca en makulü, her şeyi olduğu gibi bırakmaktır. iyi bi şey yapma niyetiyle bile olsa kötü olanı yapma ihtimali varsa, etiğe en uygun olan onu terketmektir. etikte asıl olan iyilik yapmak değil, kötülük yapmamaktır...
devamını gör...
dr oetker’in yıllardır doçent olamaması
sarayda bozuk dr. oetker ürünlerine rastlanmış, reyisss ölene kadar sürünsün bu şerefsiz demiş.
devamını gör...
sinirlenince fırlatılan şey
kimlerle arkadaş olmamamız gerektiğini gösteren başlık.
elbette hepimizin sabır taşını çatlatan durumlar yaşanabilir. gösterilen tutum kaliteniz kadardır. içinizden birden on'a kadar sayın demiyorum. onu ben de saçma buluyorum. yine de bir şeyleri fırlatmak yerine o ortamdan uzaklaşarak yalnız kalıp, sakinleşmeyi deneyebilirsiniz. ergenlik zamanlarınızı yetişkin hayatınıza yansıtmanızı yakıştıramıyorum. daha olgun davranmayı seçebilirsiniz.
kimse sizin kahrınızı çekmek zorunda değil. kırılmış krem camının yerdeki, duvardaki, lekelerini silmek, vazo kırıklarını toplamak zorunda değil. hadi diyelim kendi pisliğinizi temizliyorsunuz, ortam da bulunan insanlar veyahut komşular sizin sinir krizlerinize şahit olanlar, emin olun ki size tiksinerek bakıyor.
elbette hepimizin sabır taşını çatlatan durumlar yaşanabilir. gösterilen tutum kaliteniz kadardır. içinizden birden on'a kadar sayın demiyorum. onu ben de saçma buluyorum. yine de bir şeyleri fırlatmak yerine o ortamdan uzaklaşarak yalnız kalıp, sakinleşmeyi deneyebilirsiniz. ergenlik zamanlarınızı yetişkin hayatınıza yansıtmanızı yakıştıramıyorum. daha olgun davranmayı seçebilirsiniz.
kimse sizin kahrınızı çekmek zorunda değil. kırılmış krem camının yerdeki, duvardaki, lekelerini silmek, vazo kırıklarını toplamak zorunda değil. hadi diyelim kendi pisliğinizi temizliyorsunuz, ortam da bulunan insanlar veyahut komşular sizin sinir krizlerinize şahit olanlar, emin olun ki size tiksinerek bakıyor.
devamını gör...
yazarların normal sözlük’te yazma nedenleri
kürede değer yaratma eğiliminin doğuya kaydırılması ve birleşmiş milletlerin feshiyle kaos ortamının oluşturulması.
devamını gör...
çocuk büyütmek
zor zanaat azizim.
beden yorgunluğu yanı sıra, zihin yorgunluğu ve gelecek kaygısı içinde en kıymetlilerinizi hayata hazırlamak..
karnını doyurmaktan çok ruhunu doyurmaya çalışmak, onların çocukluk anılarında çok güzel yer edinmek.. bunların hepsi zor. bir o kadar da keyifli.
bir şeyin mimarısınız ve o günden güne şekil alıyor. bir sanatçının en güzel sanat eseri.
çocuk büyütmek konusunda edindiğim bir motto var. kendime de bunu ara ara hatırlatıyorum. çocuğum biri mi olsun, birey mi?
bu anahtar cümle, kendinize yol göstermek açısından belki işinizi bir nebze de olsa kolaylaştırır.
beden yorgunluğu yanı sıra, zihin yorgunluğu ve gelecek kaygısı içinde en kıymetlilerinizi hayata hazırlamak..
karnını doyurmaktan çok ruhunu doyurmaya çalışmak, onların çocukluk anılarında çok güzel yer edinmek.. bunların hepsi zor. bir o kadar da keyifli.
bir şeyin mimarısınız ve o günden güne şekil alıyor. bir sanatçının en güzel sanat eseri.
çocuk büyütmek konusunda edindiğim bir motto var. kendime de bunu ara ara hatırlatıyorum. çocuğum biri mi olsun, birey mi?
bu anahtar cümle, kendinize yol göstermek açısından belki işinizi bir nebze de olsa kolaylaştırır.
devamını gör...
türkiye'de yaşayan kanser hastalarına stresten uzak durun demek
hastayı o an bir anksiyete krizine sokabilecek söz öbeği.
hastanın doktora sinkaflı kelimeler söylemesi ile de sonuçlanabilir.*
hastanın doktora sinkaflı kelimeler söylemesi ile de sonuçlanabilir.*
devamını gör...
türkiye'deki müslümanların türkiye'deki herkesi müslüman zannetmesi
türkiye'de yaşayan müslümanların, türkiye'deki herkesin müslüman olduğunu düşünerek yaşamasını ifade eden başlık.
öyle ki bunlardan bir kısmı anayasa olarak kuranı kullanmayı önerir. diğer insanların giydiği, yediği, içtiği, sevdiği şeylere müdahale eder.
öyle ki bunlardan bir kısmı anayasa olarak kuranı kullanmayı önerir. diğer insanların giydiği, yediği, içtiği, sevdiği şeylere müdahale eder.
devamını gör...
doktor moreau'nun adası
insanlarla hayvanların genlerini birleştirip, üstün ırkı yaratmaya çalışan ve ardından yarattığı hilkat garibesi, ucube türlerin gözünde tanrı rolüne bürünen manyak bir biyoloğun anlatıldığı kitaptır.
herbert george wells'in mükemmel bir hayalperest olduğunu söyleyebilirim. dr. moreau'nun adası kitabı mustafa kemal atatürk'ün şahsi kitaplığında da mevcuttur. paşam da severek okumuştur, eminim. kitaplık, anıtkabir içinde duruyor, inanmayanlar gitsin baksın.
edit: imla
herbert george wells'in mükemmel bir hayalperest olduğunu söyleyebilirim. dr. moreau'nun adası kitabı mustafa kemal atatürk'ün şahsi kitaplığında da mevcuttur. paşam da severek okumuştur, eminim. kitaplık, anıtkabir içinde duruyor, inanmayanlar gitsin baksın.
edit: imla
devamını gör...
posta kutusundaki mızıka
malûm gazetede köşe yazarı idi ali ural. o sebeple kitap bana hediye edildiğinde ön yargı ile yaklaşmadım değil. birkaç ay süründürdüm kendisini, yüzüne bakmadım. en sonunda önce kapak yazısı dikkatimi çekti, sonra rastgele pasajlar okudum derken kapıldım gittim.
açar açar okurum arada hâlâ.
velhasıl kitap güzel.
arka kapaktaki yazıyı paylaşayım sizinle.
sevgili dost!
bu sabah kuş sesleriyle uyandım. ne güzel değil mi? hayır, güzel değil! açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi.
kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor?
acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz?
açar açar okurum arada hâlâ.
velhasıl kitap güzel.
arka kapaktaki yazıyı paylaşayım sizinle.
sevgili dost!
bu sabah kuş sesleriyle uyandım. ne güzel değil mi? hayır, güzel değil! açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi.
kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor?
acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz?
devamını gör...
40 bin ton patates 10 bin ton soğan dağıttık
iktidar gücünü elinde bulunduranlarla halkın arasındaki uçurumun iyice açıldığını gösteren vahim olaylardan biri daha.
bu konu üstüne çokça yazılır çizilir. zaten yazmış da pek çok yazar sağolsun. ama gözden kaçan şöyle ciddi bir sorun daha var dağıtılan patateslerle ilgili. açıklamalara bakılırsa dağıtılan patatesler depolarda kalmış, çürümeye yüz tutmuş, eski mahsül patatesler. sorun şu ki sağlıksız koşullarda çok uzun süre beklemiş, özellikle filizlenmiş, bayatlamış ve güneş ışığına maruz kalmış patateslerde solanin miktarı sağlığı tehdit edecek şekilde artar. solanin ise bıraktığım kaynakta ayrıntılı şekilde okuyabileceğiniz üzere çok güçlü bir zehirdir.
eğer gerekli incelemelerden geçmeden dağıtılmışsa bunca patates, maalesef toplum sağlığı yine ve yine çok ucuz bir siyasi şov yüzünden riske atılmıştır. yazık. çok yazık.
www.gidabilgi.com/Makale/De...
bu konu üstüne çokça yazılır çizilir. zaten yazmış da pek çok yazar sağolsun. ama gözden kaçan şöyle ciddi bir sorun daha var dağıtılan patateslerle ilgili. açıklamalara bakılırsa dağıtılan patatesler depolarda kalmış, çürümeye yüz tutmuş, eski mahsül patatesler. sorun şu ki sağlıksız koşullarda çok uzun süre beklemiş, özellikle filizlenmiş, bayatlamış ve güneş ışığına maruz kalmış patateslerde solanin miktarı sağlığı tehdit edecek şekilde artar. solanin ise bıraktığım kaynakta ayrıntılı şekilde okuyabileceğiniz üzere çok güçlü bir zehirdir.
eğer gerekli incelemelerden geçmeden dağıtılmışsa bunca patates, maalesef toplum sağlığı yine ve yine çok ucuz bir siyasi şov yüzünden riske atılmıştır. yazık. çok yazık.
www.gidabilgi.com/Makale/De...
devamını gör...
yazarların en beğendikleri kadın oyuncu
(bkz: funda eryiğit)
canım ailem dizisinden itibaren ilgiyle takip ettiğim güzel ve başarılı oyuncu.
canım ailem dizisinden itibaren ilgiyle takip ettiğim güzel ve başarılı oyuncu.

devamını gör...
canlı yayın açılış programı
3,5 saatlik yayın ne be kardeşim emeğe bak.
benjo*, sesinle evlenebiliyor muyuz?
benjo*, sesinle evlenebiliyor muyuz?
devamını gör...