küçükken inandığımız yalanlar
canımız yandığında annelerin söylediği öpeyim de geçsin cümlesi. gerçekten annemin öptüğü yerin iyileştiğini artık acımadığını hissederdim. keşke büyüyünce de öpünce geçecek dertlerimiz olsaydı.
devamını gör...
insanın ağzının tadını kaçıran olaylar
yeni aldığım herhangi bir eşyanın bir yerinde sorun çıkması. ya zaten yeni almışım, bir hevesle açmışım, kurmuşum, heyecanla tamamlandığını, çalıştığını görmek istiyorum. ama elime geçen hayal kırıklığı. işte o anlarda keyfim öyle bir kaçar ki... aldığımı, olduğu gibi yarım yamalak şekilde kenara atıp sinirim geçene kadar birkaç gün yüzüne bile bakmam. sonra tabi el mecbur çaresine bakmak zorunda kalıyorum.
devamını gör...
tüm zamanların en karizmatik cümlesi
"geldikleri gibi giderler!" mustafa kemal atatürk.
devamını gör...
kafa sözlük
çıldırıcam, herkesi favoriliyorum. herkes haklı gibi. noluyor allasen? fantastike.
birbirinden tamamen zıt iki yazarı birden favladım. bunu neden yaptım nedenn.
mesai bitiminde çayır çimene karşı rakı açtım. gün batımı olayları hoş hocam. bulunduğum noktadan metropol insanının dertlerine nanik yapıyorum. neşet baba çimenin tam üstünde. tıngır mıngır çalıyor sazı. o anlatıyor ben dinliyorum.
hayat biraz da bu’ymuş diyorum. discordda mejanın sesi, sözlükte entelin entrysi. melisshocuğumun jokeri. yoldaşın moderatörleri.
buymuş. farklılıklarımıza rağmen bizi bir arada tutan bir yer imiş.
uzatmayalım, ne anlattım şimdi ben sısısıs
buldum. rakı çok hoş bir şey hocalarım, birgün birlikte içmek üzere.
birbirinden tamamen zıt iki yazarı birden favladım. bunu neden yaptım nedenn.
mesai bitiminde çayır çimene karşı rakı açtım. gün batımı olayları hoş hocam. bulunduğum noktadan metropol insanının dertlerine nanik yapıyorum. neşet baba çimenin tam üstünde. tıngır mıngır çalıyor sazı. o anlatıyor ben dinliyorum.
hayat biraz da bu’ymuş diyorum. discordda mejanın sesi, sözlükte entelin entrysi. melisshocuğumun jokeri. yoldaşın moderatörleri.
buymuş. farklılıklarımıza rağmen bizi bir arada tutan bir yer imiş.
uzatmayalım, ne anlattım şimdi ben sısısıs
buldum. rakı çok hoş bir şey hocalarım, birgün birlikte içmek üzere.
devamını gör...
kız yurdunda yaşanan tuhaf olaylar
bir arkadaşım yan odasındaki kızla kavga etmiş, tam okulun son zamanlarında kız yurttan çıkış yaptığı gün gelip arkadaşımın odasının ortasına s.çmış.. şok olmuştum duyunca..
ayrıca;
üst katımda kalan kızın her gece saat tam 01.05te ip atlamaya başlaması.
oda arkadaşımın her gece kalkıp soslu fıstık yemesi ve sabah bunu hatırlamaması.
yangın alarmlarını söküp odada sigara içenler.
ama bunların arasında beni en çok şaşırtan ve çok güzel olan şey, akşam olmuş, bahçede sigara içiyorsunuz ve öylesine biri gelip yanınıza oturuyor, sonra biri daha, biri daha derken on kız oturup sohbet etmeye başlıyorsunuz. inanın bu kadar eğlenceli çok az şey yaşadım..
aklıma bir şey daha geldi editi:
bir gün yemek fişimin hepsiyle mandalina almıştım, benden önceki kız da yemek almış artan parayla mandalina almıştı. benim aldığım mandalinaların daha çok olduğunu görünce kriz geçirmişti "ben neden iki tane alıyorum o sekiz tane alıyor" diye, sonra beni sürekli yemekhanede bulup "sence de benim iki, senin sekiz mandalina alman haksızlık değil mi?" diye sorup duruyordu.. nasıl saldı beni bilmiyorum, bir gün aniden yok oldu..
ayrıca;
üst katımda kalan kızın her gece saat tam 01.05te ip atlamaya başlaması.
oda arkadaşımın her gece kalkıp soslu fıstık yemesi ve sabah bunu hatırlamaması.
yangın alarmlarını söküp odada sigara içenler.
ama bunların arasında beni en çok şaşırtan ve çok güzel olan şey, akşam olmuş, bahçede sigara içiyorsunuz ve öylesine biri gelip yanınıza oturuyor, sonra biri daha, biri daha derken on kız oturup sohbet etmeye başlıyorsunuz. inanın bu kadar eğlenceli çok az şey yaşadım..
aklıma bir şey daha geldi editi:
bir gün yemek fişimin hepsiyle mandalina almıştım, benden önceki kız da yemek almış artan parayla mandalina almıştı. benim aldığım mandalinaların daha çok olduğunu görünce kriz geçirmişti "ben neden iki tane alıyorum o sekiz tane alıyor" diye, sonra beni sürekli yemekhanede bulup "sence de benim iki, senin sekiz mandalina alman haksızlık değil mi?" diye sorup duruyordu.. nasıl saldı beni bilmiyorum, bir gün aniden yok oldu..
devamını gör...
geceye attila ilhan şiiri bırak
jilet yiyen kız
o kızı nerede nasıl görsem
aklımı başımdan alır ağzı
saçları şıra köpüğü desem
kaşları bıçak izi kırmızı
yakut pulları mı? bu ne görkem
kanlı gözbebeklerindeki yazı
beni nasıl büyüledi bilmem
kirpikleri örümcek kırmızı
kızıl demirden bir ünlem
salınması yangın yalnızı
korkmasam öpmeye eğilsem
dişleri elektrik kırmızı
çarpılmışım başım sersem
sevdim jilet yiyen kızı
göğsündeki kumrulara değsem
gagaları zehirli kırmızı
gece gündüz tek düşüncem
kasıklarımdaki ince sızı
artık kimseyle sevişemem
anladım sevişmek kırmızı
jilet yiyen kız merih'li gecem
birlikte bulacağız belâmızı
sonumuz kuşkusuz cehennem
kırmızı kırmızı kırmızı
o kızı nerede nasıl görsem
aklımı başımdan alır ağzı
saçları şıra köpüğü desem
kaşları bıçak izi kırmızı
yakut pulları mı? bu ne görkem
kanlı gözbebeklerindeki yazı
beni nasıl büyüledi bilmem
kirpikleri örümcek kırmızı
kızıl demirden bir ünlem
salınması yangın yalnızı
korkmasam öpmeye eğilsem
dişleri elektrik kırmızı
çarpılmışım başım sersem
sevdim jilet yiyen kızı
göğsündeki kumrulara değsem
gagaları zehirli kırmızı
gece gündüz tek düşüncem
kasıklarımdaki ince sızı
artık kimseyle sevişemem
anladım sevişmek kırmızı
jilet yiyen kız merih'li gecem
birlikte bulacağız belâmızı
sonumuz kuşkusuz cehennem
kırmızı kırmızı kırmızı
devamını gör...
normal sözlük'e girişte ilk mesaj atan moderatör
“saçmalamayın a dostlar hepimizle nasıl baş etsinler tek tek hoşgeldini nasıl yetiştirsinler” diye teselli ediyorum kendimi amma ve lakin ki küsmeye meyilliyim.
edit: 2 msj geldi sağolsunlar teşekkür ediyorum ve küsmediğimi belirtmek istiyorum peace out.
edit: 2 msj geldi sağolsunlar teşekkür ediyorum ve küsmediğimi belirtmek istiyorum peace out.
devamını gör...
komşusundan nefret edenler derneği başkanı
başkan konuşuyor sevgili yazarlar. bir insanın kendi balkonunda sigara içmesi kadar doğal ne olabilir? üç gündür komşumuz tarafından taciz ediliyoruz. makul davranmaya çalıştıkça tepemize çıkıyorlar. bunu neden buraya yazıyorum çünkü gerginim. oturup efendice konuşuyoruz olmuyor. bazı insanların anlamsız ısrarı hayatı çok çekilmez yapıyor. hele ki komşunuzsa. tam tepemizde sürekli balkona çıkmamızı bekleyen insan topluluğu var. kendi evimde rahat değilim yahu!
yakında karakolluk olacak yazardan sevgiler
yakında karakolluk olacak yazardan sevgiler
devamını gör...
her şeye anlam yükleyen insan
maalesef benimdir. konuştuğum insanın her hareketine anlam yüklüyorum. sadece o da değil başıma gelen her olaya . sanki asıl olaydan fragman izliyomuşum gibi geliyor
devamını gör...
normal sözlük - yedikule hayvan barınağı yardım kampanyası
an itibarı ile akış'taki yerinden kaldırılması ile üzen başlıktır. ne kadar destek olamasam da destek olacak kişiler artık ulaşmakta güçlük çekecekler*
devamını gör...
sigara içmekteki inanılmaz mantık hatası
insanlar para verip sigara alıyorlar ve kendilerini zehirliyorlar işin kötüsü son zamanlarda dizilerin de etkisiyle sigara içmenin "cool" davraış olduğu algısı yayılıyor
edit: ne olur iki çikolata alıp yeseniz hepiniz yanlız kurt olmak zorundamısınız?
edit: ne olur iki çikolata alıp yeseniz hepiniz yanlız kurt olmak zorundamısınız?
devamını gör...
sözlükte yaşlılara saygının kalmamış olması
sadece sözlükte değil normal hayatımızda da saygı kalmamış demek istediğim başlıktır.
ayrıca ben yaşlılara mantıklı yazılar yazdılarsa hemen artı oyu basıyorum.
berhudar ol evladım diyip kafamı okşuyorlar.
ayrıca ben yaşlılara mantıklı yazılar yazdılarsa hemen artı oyu basıyorum.
berhudar ol evladım diyip kafamı okşuyorlar.
devamını gör...
en sevilmeyen sözlük yazarı
hiç aklıma gelmezdi böyle bir başlık açacağım.. fakat teklif geldi, davete icabet etmek hasıl olur efendim.
adeta bir köleyim bugünlerde.. it gibi kapıda bekliyorum, biri ufak bir et parçası atsa zıplamamak içten değil..
başlığa gelince tabi ki (bkz: abdulseyidbincabbar).. evimden aldırmak isteyenlere adres atılır. ama bıçakla gelmeyin, bdsm sanıyorum sonra.
adeta bir köleyim bugünlerde.. it gibi kapıda bekliyorum, biri ufak bir et parçası atsa zıplamamak içten değil..
başlığa gelince tabi ki (bkz: abdulseyidbincabbar).. evimden aldırmak isteyenlere adres atılır. ama bıçakla gelmeyin, bdsm sanıyorum sonra.
devamını gör...
maruz kalınmak istenmeyen sorular
evlilik yok mu?
iyi niyetle sorulursa kabul ederim ve cevabı veririm ama verdiğim cevap beğenilmediği zaman:
niye evlenmiyorsun?
yalnız başına nasıl yaşayacaksın?
anan mı bakacak sana, evde kalıp turşunu mu kuracak?
bu şekilde soru, soru olmaktan çıkıp sorgulamaya dönüşürse orada film de kopar, kayış da.
iyi niyetle sorulursa kabul ederim ve cevabı veririm ama verdiğim cevap beğenilmediği zaman:
niye evlenmiyorsun?
yalnız başına nasıl yaşayacaksın?
anan mı bakacak sana, evde kalıp turşunu mu kuracak?
bu şekilde soru, soru olmaktan çıkıp sorgulamaya dönüşürse orada film de kopar, kayış da.
devamını gör...
backster etkisi
--- alıntı ---
1966 yılında, amerika'nın tanınmış yalan makinası uzmanı cleve backster, güvenlik görevlilerine poligraf aygıtı'nı kullanımı eğitimini verdiği okulunda uykusuz bir gece geçirirken, sırf eğlence olsun diye yalan makinasının elektrotlarını kocaman yapraklı tropikal bir bitkinin üzerine yerleştirdi. yalan makinası çeşitli korku, sevinç, şaşkınlık gibi durumların elektriksel değişimlerini ölçtüğüne göre, belki bitki de sulandığında seviniyordur diye düşündü.
bitkiyi suladığındai dalvanometre zikzaklar aşağı doğru indi. oysa bacskter yukarı doğru bir hareket bekliyordu. bitkinin yaprağını sıcak kahveye soktuğunda da beklediği tepkiyi göremedi. sonunda kibriti alıp bitkiyi yakmayı düşündüğünde herşey değişti. bitki çılgınca galvanometrenin ibresini tavan yaptırdı. backster duruma inanamadı. "nasıl yani?" dedi kendi kendine. "bitki düşüncelerimi mi okudu?"
insanlık tarihinin önünde yeni bir dünya açılıyordu artık. deneyler deneyleri kovaladı. bitkilerin sadece düşünceleri okumakla kalmayıp, çevrelerindeki herşeyi hissettikleri de çıktı ortaya.kaynar suya atılan karideslerin ölümlerini, birinin eline iğne battığında duyduğu acıyı da hissediyordu bitkiler. hatta kilometrelerce ötede yaşanan sevinç ve üzüntüleride hissediyordu. korkudan baygınlık dahi geçiriyordu.
birgün şehir dışından gelen bir botanikçi içeri girdiinde büyün bitkiler sessizleşti. hiç birinden tepki gelmiyordu. sanki hepsi birden sessizliğe bürünmüştü. o botanikçi havaalanından uçağa binip gittikten 45 dakika sonra yeniden tepki vermeye başladılar. botanikçinin bitkileri kurutup ölçümler yaptığını öprendiğinde neden öyle tepki verdiklerini anlamış oldu backster.
bacster yeni bir deney tasarladı. 6 yardımcısına aynı gece aynı saatlerde yapmak üzere farklı görevler verdi. görevlerden biri gece yarısı gelip labaratuvardaki bitkilerden birini parçalamaktı. ertesi gün o gece bitkiyi parçalayan yardımcı içeri girdiğinde, bütün bitkiler çılgınlar gibi haykırmaya başladı. galvanometrelerin neden tavan yaptığını böylece daha iyi anlamış oldu backster.
bu deneyden sonra anlaşıldı ki bitkiler sadeece hissetmiyor, aynı zamanda hafızaları da var. ve amerika a bazı adli vakalarda bitkilerin şahitliğine başvurulmaya başlandı. bitkiler asla yanlış sonuç vermiyordu, çünkü yalan gibi birşeyin varlığından haberleri dahi yoktu. bu çalışmalar makale olarak yayınlanmaya başlayınca, dünyanın dört bir yanında bilim adamları konu üzerine çalışmalara başladılar. sonuçlar ise inanılmazdı.
koparılmış bir yaprak kendisine güzel sözler söylenmesi durumunda normal yapraktan aylarca daha uzun süre canlı kalabiliyordu.120 kilomete ileride ki bir acıyı, sevinci hissedebiliyor, insanların düşüncelerini okuyabiliyor, kötülük yapanları hafızasına kaydedebiliyor. aynı zamanda bu bilgileri diğer bitkiler ilede paylaşıyor, kendisine kötü davranılan bir bitki üzüntüsünden intihar dahi edebiliyor. yanındaki bitkinin susuz kalması durumdan kendi suyunu onunla paylaşıyor.
bitkiler, bütün canlılarla iletişim kurma konusunda bizim hayallerimizin ötesinde bir hassasiyete sahip. her biri doğanın bir parçası. belki birgün onları daha iyi anlama imkanımız olursa belki bize tarihin bütün yaşanmışlıklarını anlatabilirler.
--- alıntı ---
kaynak:bitkilerin gizli yaşamı-peter tompkins.
1966 yılında, amerika'nın tanınmış yalan makinası uzmanı cleve backster, güvenlik görevlilerine poligraf aygıtı'nı kullanımı eğitimini verdiği okulunda uykusuz bir gece geçirirken, sırf eğlence olsun diye yalan makinasının elektrotlarını kocaman yapraklı tropikal bir bitkinin üzerine yerleştirdi. yalan makinası çeşitli korku, sevinç, şaşkınlık gibi durumların elektriksel değişimlerini ölçtüğüne göre, belki bitki de sulandığında seviniyordur diye düşündü.
bitkiyi suladığındai dalvanometre zikzaklar aşağı doğru indi. oysa bacskter yukarı doğru bir hareket bekliyordu. bitkinin yaprağını sıcak kahveye soktuğunda da beklediği tepkiyi göremedi. sonunda kibriti alıp bitkiyi yakmayı düşündüğünde herşey değişti. bitki çılgınca galvanometrenin ibresini tavan yaptırdı. backster duruma inanamadı. "nasıl yani?" dedi kendi kendine. "bitki düşüncelerimi mi okudu?"
insanlık tarihinin önünde yeni bir dünya açılıyordu artık. deneyler deneyleri kovaladı. bitkilerin sadece düşünceleri okumakla kalmayıp, çevrelerindeki herşeyi hissettikleri de çıktı ortaya.kaynar suya atılan karideslerin ölümlerini, birinin eline iğne battığında duyduğu acıyı da hissediyordu bitkiler. hatta kilometrelerce ötede yaşanan sevinç ve üzüntüleride hissediyordu. korkudan baygınlık dahi geçiriyordu.
birgün şehir dışından gelen bir botanikçi içeri girdiinde büyün bitkiler sessizleşti. hiç birinden tepki gelmiyordu. sanki hepsi birden sessizliğe bürünmüştü. o botanikçi havaalanından uçağa binip gittikten 45 dakika sonra yeniden tepki vermeye başladılar. botanikçinin bitkileri kurutup ölçümler yaptığını öprendiğinde neden öyle tepki verdiklerini anlamış oldu backster.
bacster yeni bir deney tasarladı. 6 yardımcısına aynı gece aynı saatlerde yapmak üzere farklı görevler verdi. görevlerden biri gece yarısı gelip labaratuvardaki bitkilerden birini parçalamaktı. ertesi gün o gece bitkiyi parçalayan yardımcı içeri girdiğinde, bütün bitkiler çılgınlar gibi haykırmaya başladı. galvanometrelerin neden tavan yaptığını böylece daha iyi anlamış oldu backster.
bu deneyden sonra anlaşıldı ki bitkiler sadeece hissetmiyor, aynı zamanda hafızaları da var. ve amerika a bazı adli vakalarda bitkilerin şahitliğine başvurulmaya başlandı. bitkiler asla yanlış sonuç vermiyordu, çünkü yalan gibi birşeyin varlığından haberleri dahi yoktu. bu çalışmalar makale olarak yayınlanmaya başlayınca, dünyanın dört bir yanında bilim adamları konu üzerine çalışmalara başladılar. sonuçlar ise inanılmazdı.
koparılmış bir yaprak kendisine güzel sözler söylenmesi durumunda normal yapraktan aylarca daha uzun süre canlı kalabiliyordu.120 kilomete ileride ki bir acıyı, sevinci hissedebiliyor, insanların düşüncelerini okuyabiliyor, kötülük yapanları hafızasına kaydedebiliyor. aynı zamanda bu bilgileri diğer bitkiler ilede paylaşıyor, kendisine kötü davranılan bir bitki üzüntüsünden intihar dahi edebiliyor. yanındaki bitkinin susuz kalması durumdan kendi suyunu onunla paylaşıyor.
bitkiler, bütün canlılarla iletişim kurma konusunda bizim hayallerimizin ötesinde bir hassasiyete sahip. her biri doğanın bir parçası. belki birgün onları daha iyi anlama imkanımız olursa belki bize tarihin bütün yaşanmışlıklarını anlatabilirler.
--- alıntı ---
kaynak:bitkilerin gizli yaşamı-peter tompkins.
devamını gör...
tahammül edilemeyen insan özellikleri
prenses veya prens gibi yetişmiş her istediğinin olacağını sanan varlıklar.
devamını gör...
2 yaşındaki tecavüz mağduru
2 yaşında bir çocuktan bahsediyoruz. hani daha kelimeleri bile doğru söyleyemeyen, tek derdi oyun olması gereken bir bebekten bahsediyoruz. ya o daha bebek sana ne yapmış olabilir ki? o bunları yaparken bu çocuğun annesi neredeydi? çocuğunun vücudundaki izleri görmedi mi? hadi diyelim istismardan haberi yok. ee şiddetten de mi haberi yok? habere göre bu çocuğa sürekli olarak şiddet uygulanıyormus. sen 1 ay önce tanıştığın bir de internetten tanıştığın birisi için buna izin verdin yani. insanlar ne kadar küçülmüş, iğrençleşmiş. yazık.
devamını gör...