normal insandır. bir erkek bir erkeğe lan deyince nasıl sorun olmuyorsa , kadına denince de sorun olmamalıdır. lan hani hepiniz feministtiniz? ya en çok şuna gülüyorum. genelleme yapıldığı zaman çok cinsiyetçi diye ağlıyorsunuz. sonra bu başlığa bir kadın olarak aa çok ayıp. bir kadına söylenir mi falan diyorsunuz. işinize gelince feministsiniz.
devamını gör...

çok normal olan ve hep yaşanan bir durum. her buluttan bir nem kapmasanız ne güzel olurdu,insanlarda daha rahat hareket edebilirlerdi böylelikle.
devamını gör...

dünya tarihindeki en büyük tiyatro oyun yazarlarından birisi (hatta en büyüğü denilebilir) olarak görülen ingiliz topraklarında yaşamış kişidir. ortaya çıkardığı karakterlerde insan doğasının ve psikolojisini eşsiz bir edebi anlatımla sahneye yansıtmayı başarabilmiş ve yaşadığı yüzyıldan bu zamana kadar her dönemde ve hemen hemen her ülkede en çok gösterimi yapılan oyunların yazarıdır kendisi. 1564 yılında 'warwickshire'da 'stratford upon avon'da dünyaya gelen yazarın bunca ününe rağmen varlığı hakkında derin sorular sorulmuştur.

tiyatro alanındaki eserleri:

1590-91 henry vı, kısım 2 1594
1590-91 henry vı, kısım 3 1594
1591-92 henry vı, kısım 1 1623
1592-93 richard ııı 1597
1592-93 comedy of errors 1623
1593-94 titus andronicus 1594
1593-94 taming of the shrew 1623
1594-95 two gentlemen of verona 1623
1594-95 love’s labour’s lost 1598
1594-95 romeo and juliet 1597
1595-96 richard ıı 1697
1595-96 a midsummer night’s dream 1600
1596-97 king john 1623
1596-97 the merchant of venice 1600
1597-98 henry ıv (kısım 1) 1598
1597-98 henry ıv (kısım 2) 1600
1598-99 much ado about nothing 1600
1598-99 henry v 1600
1599-1600 julius caesar 1623
1599-1600 as you like it 1623
1599-1600 tmelfth night 1623
1600-01 hamlet 1603
1600-01 the merry wives of windsor 1602
1601-02 troilus and cressida 1609
1602-03 all’s weil ıhat ends weli 1623
1604-05 measure for measure 1623
1604-05 othello 1622
1605-06 king lear 1608
1605-06 macbeth 1623
1606-07 antony and cleopatra 1623
1607-08 coriolanus 1623
1607-08 yimon of athens 1623
1608-09 pericles 1609
1609-10 cymbeline 1623
1610-11 the winter’s tale 1623
1611-12 the tempest 1623
1612-13 henry vııı 1623
1612-13 the two jvoble kinsmen 1634
devamını gör...

--- alıntı ---

camfrog ağ üzerindeki kullanıcılarla iltişim kurulabilen bir video konferans yazılımıdır. sesli ve görüntülü iletişim kurulabilen programda, bünyesinde barındırdığı kanal ve chat odaları sayesinde 1000 kullanıcıya kadar konferans konuşması yapabilmeye veya kullanıcının kendi chat odası üzerinden iletişim kurabilmesine olanak sağlamaktadır.

--- alıntı --- buradan
devamını gör...

''taşan bir bardakta, son damlayı sorumlu tutmak saçma.'' gibi bir sözün sahibi.

o kadar haklı ki. huzur içinde uyu güzel insan!
devamını gör...

çekirdegin içinden çıkan kabuksuz çekirdek
devamını gör...

"bu ne şıklık" cümlesinin de aralarında oldugu cümlelerdir. ne kadar hoş olmuşsun, çok güzel görünüyorsun mu demek isteniyor ve teşekkür mü etmeliyim bu cümleye karşılık olarak? yoksa inceden yapılan bir iğneleme var da hayırdır niçin bu kadar özendin mi demek isteniyor? tam olarak anlayamıyorum. ama kendimi hep açıklama yapmak durumunda ve rahatsız hissederim bu cümleyi duyunca. iltifatlarımızda net olalım ey insanlar.
devamını gör...

kenan doğulu - güneş kolyesi.
devamını gör...

ahh imperactus,
gitar çalıyorumdan sonra bir şüphe olmuştu ama harika olmuş bu yahu!
behzat ç. deyince şunu da şuraya bırakayım. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

daha ilkokula bile başlamamışım 5-6 yaşlarında falanım. bizimkiler tabi beni o yaşta sokağa oynamaya yollamıyor zaten apartmanın çevresinde de oynamaya müsait bi alan da yok. benim dünyayla tek bağım televizyon, radyo (evet o zamanlar radyo vardı), annem, babam ve arada bir bize gelen benden 5-6 yaş büyük annemin amcasının oğulları idi.

bu elemanlar benden büyük oldukları için annem onlarla apartmanın önündeki küçük bahçeye çıkmama izin verirdi, ben tabi bunlarla takılmak için çıldırıyorum, muhabbet edelim, oyun oynayalım diye darlıyorum. bu elemanlar bahçe duvarının üstüne oturuyorlar ben boyumun 1,5 katı duvara götüm götüm tırmanmaya çalışıyorum fırat gibi, ezikliğin sınırlarında çılgın atıyorum.

bi gün işte televizyonda izlediğim bişiyi anlatıyorum ben bunlara, aralarından biri tvde izlediğin insanlar seni görüyo dikkatli ol tadında bişiler söyledi, diğeri de evet doğru söylüyo vs diye destekleyince nohuttan hallice olan beynimle ben buna ciddi şekilde inandım ve benim için çok heyecanlı günler başladı.

o zamanlar icraatın içinden diye bi program vardı başbakan özal çıkıp şunu yaptık, bunu yaptık diye anlatırdı, neyse özal çıkıyo babam pijamalarıyla uzanıyor evde aklım almıyo babama bak be ne taşşaklı adam özal'ın karşısında pijamalarıyla uzanıyo diyorum içimden. bi yandan da özal çıkınca evde çok koşup sağa sola saldırmıyorum uslu durmaya çalışıyorum falan. program bitsin de sağa sola saldırayım diye dakikaları sayıyorum.

bi de o dönem adile naşit'in çocuklara masal anlattığı bir program var, ben adile naşit'in en ateşli fanıyım adile naşit çıkınca böyle gözlerinin içine bakıyorum, elimle öpücük yapıp yolluyorum falan, bizimkiler de demiyo olm mal mısın napıyosun.

işin en can alıcı olan kısmı ve dananın kuyruğunun koptuğu nokta ise, o zamanlar yine trt çocuk korosu var tvde, benim yaşıma yakın çocuklardan oluşan bi koro çıkıp şarkı söylüyolar işte küçük ayşe küçük ayşe neyin var bana söyle vs.

o koroda sarışın bi kız var ama nası var ya yıkılıyo, afet bişi. ben de buna kesiğim hafiften, koro çıkınca ben bu sarıya kitleniyorum başından sonuna kadar. bi yandan da artık kızın beni gördüğünü biliyorum tabi, gün içinde pijamalarıyla, elinde plastik kılıcı ile boyunun iki katı oyuncak pandanın üstünde he man diye koşturan ben tv de koro başlayacağı zaman gidip en güzel kıyafetlerimi giyiyorum saçlarıma su vurup tarıyorum tvnin karşısındaki kanepeye geçip bacak bacak üstüne atıp bi kolumu da koltuğa uzatıyorum (babam öyle oturduğuna göre bu havalı bi oturuş olmalıydı çünkü) koro çıkıyo ben kıza bakıyorum havalı havalı, kamera bazen kıza zoom yapıyo işte ben sanıyorum ki o da bana bakıyo, utanıyorum kafamı çeviriyorum falan böyle delikanlılığı da elden bırakmıyorum ama flört ediyoruz yani belli o da bana karşı boş değil.

bu durum böyle 1 hafta falan sürdü, sonra annem oğlum sen niye giyinip saçını tarıyosun her gün, seni gezmeye mi götüreyim onu mu demek istiyosun vs diye sorunca olay ortaya çıkmıştı. işte ilk o gün anlamıştım ne kadar seversen sev, imkansız aşk diye bişi olduğunu.
devamını gör...

yine işsizliğin tanımı değişti herhalde dedirten olay.
yoksa insanlar bu haldeyken işsizliğin azalması, rüyada dahi görülemeyecek bir ihtimal. *
devamını gör...

tanıyamıyorum. *
her insana 5/10 kredi ile yola çıkıyorum. sahiden önyargısız herkesi seviyorum. sonra o insanlar bunu 10/10, ya da 1/10 yapıyor.
ben kimseyi tanıyamıyorum, tanıdığım zaman ise iş işten geçmiş oluyor ve çok kırılıyorum.
keşke insanlar idare etmek yerine sahici olsa. samimî olarak konuşmak istemediğini yahut muhattap olmak istemediklerini deseler. idare edilecek biri olmak, muhattap olunmak istenmeyen biri olmaktan daha onur kırıcı...
devamını gör...

bugün sigara almaya çalışırken küfür yedim. acım henüz taze. şöyleki; sigaramatikin yanına park ettim. arabadan indiğim saniye ayakta zor duran zapzayıf bir kadın beni fark ediyor. dağa tırmanmalık çantası var yerde. bir eğiliyor, bir kalkıyor. bir şeyler arıyor çantasında. bulamadı, beni süzdü sonrasında bana sigara almamda yardımcı olur musun dedi. tamam dedim kartı tutuyorum, parayı sokun makineye diyorum, beceremiyor. bir daha denedik ve makine benim karttan ödemeyi gerçekleştirdi. aşağı düşen sigarayı aldı bana verdi tekrar deneyelim dedi.
zamanım yok, gitmem gerek dedim çünkü agresifleşiyordu sigaraya ulaşamadıkça. ya dur gitme, derdim bedava sigara almak değil, kartım evde kalmış, sen yine kartınla al, öde ben sana para vereyim diyor ve hayır, zamanım yok gerçekten dememle birlikte ben arabaya oturana kadar saydırıyor da saydırıyor. hem de hiç yaratıcı değil. anneli klişeler gönderiyor ağzı dolu dolu arkamdan. o da yetmiyor ve o meşhur şarküteri ürünü olmakla suçluyor beni.
eve yetişene kadar neler çektim bir ben biliyorum. o neydi ya? *
hiç bir şekilde cevap vermediğim kadın bana hiç hak etmediğim halde neler söyledi. ayıp sana.
devamını gör...

komedyen
devamını gör...

sözlükte ''kuvvetli ve kudretli'' anlamına gelen sözcüktür. bazı kırım hanları tarafından unvan olarak da kullanılmıştır. aynı zamanda bir erkek ismidir.
devamını gör...

kudret sabancının yönettiği 1998 yapımı laleli'de bir azize isimli film bu filmin devamı niteliğindedir. konu olarak devamdan ziyade kesişen bir olay üzerinden devam eder.
devamını gör...

kesinlikle sözlük mahlaslı yazarın anlattığı gibi olmayan, gayet anlayışlı, duyarlı ve işini iyi yapan bir moderatördür kendileri. sizin anlayacağınız themis gelse eline su dökemez.
samimi üslubu ve mizahıyla da okuması keyifli yazarlarımızdandır. iyi sözlükler efendim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: en iyi arkadaşa aşık olmak)
devamını gör...

çoğu insanın beceremediği şeydir. illa her şeyin cılkını çıkartacağız.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim