kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

hiroşima’da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
şeker bile yiyemez ki
kağıt gibi yanan çocuk.

çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
(bkz: nazım hikmet)
devamını gör...

tüm sıkıntıların geride burakıldığı, ailemizle, sevdiklerinize bol kucaşmalı bir bayram dilerim. mutlu bayramlar....
devamını gör...

ben kitap değil, tuğla seviyorum;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

konusu; işte aşk var. sınıf ayrımı var. 660 sayfa kitap mı olur ulen? insan okuyacak bunu.
devamını gör...

ad günün kutlu olsun "büyük türkçü hüseyin nihâl atsız" 116 yaşında: 12 ocak 1905


“yiğit bahtsız olurmuş
taçsız, tahtsız olurmuş,
namertlerin adı çok
mertler atsız olurmuş”
devamını gör...

çok güzel bir eser olduğu için seslendiren her kim olsa da dinlenir.
devamını gör...

adanalı olmamama rağmen adana'nın yerli insanı kendine has, sıcakkanlı, misafirperver, akdeniz karakterini yansıtan insanlardır. aklınıza üçüncü sayfadaki kriminal suçlar gelecektir ama bu suçların çoğu adana'nın esas halkından değil, dış göçlerle kente yerleşenlerden kaynaklı.
devamını gör...

birbirini dinlememek. kendi işine geldiğince anlamak. objektif olup anlamadan dinlemeden üste çıkmaya çalışmak.
devamını gör...

şuram acıyor gibi oldu şimdi haa. (bkz: ismail abi).
devamını gör...

yeri gelmişken bende naçizane fikrimi söyleyeyim başlığı açan yazardan bağımsız. evet şu sıralar bana da sıkıcı geliyor ama başlıklardan şikayet ediyorsan eğlenceli olsun diyorsan bu da senin elinde,bu seçeneği bize yaratabilirsin bizde nasibimizi alırız.(eğlenceyi dozunda kullanmalı aman dikkat)maalesef burada başlık açanı ilk eleştirip sonra cevap yazan çok arkadaş var belki bende dahilimdir buna, önce linç sonra cevap mantığı işliyor.hafif eğlenceli başlığı açan ya ucunu kaçıyor ya da çok ciddi tepkiler veriliyor bu da başlık açma konusunda yazarların girişken olmamalarına sebebiyet verilebilir. gerçekten şu mizah işini güzel yapan yazar arkadaşlar varsa ortaya çıksın derim.nerede saklanıyorsunuz bakim? ben ilk kaydolanlardan olduğum için belki de erken tükettim bilemiyorum.yeni gelenlerin daha fazla yazacağı şey vardır.çok uzattım.. sözcük bu ara durağan ama bende bu konuda yaratıcı değilim maalesef sadece boş boş yazıyorum işte..
devamını gör...

eskiden aşık olunan kadın veya kızın kapısının önünde yatılırdı. şimdi sosyal medyadan istek gönderirsin, aşık olunan karşı cins de kabul etmezse o zaman kafayı koyup yastığa yatarsın, geçip gider.
devamını gör...

cevabı evet olan sorunsal. alman arkadaşım andreas aradı geçtiğimiz gün. dedi ki "2 dünya savaşını da başlatıp kaybetmemize rağmen dünyanın en güçlü 2-3 ekonomisi arasında olsak da sizi deli gibi kıskanıyorum" andreas are you sure? dedim. hemen yazdı: "ya o yollarınızda arabayla gezmenin tadını burda hiç alamıyoruz, türk olmak istiyorum" dedi.

işte görüyorsunuz nasıl da kıskanıyorlar bizi. bay kemal bilmez tabi.
devamını gör...

(bkz: kaynak neydi)
(bkz: kaynak emekti)

bu olay için ise;

(bkz: kaynak g**tüm)

edit: allah aşkına g**tü de sansürletmeyin be kardeşim hahaha.
(bkz: rezalet)
devamını gör...

şu ana kadar nefret ettiğimi veya rahatsız olduğumu belirtmedim ama her şeyin fazlası saçma oluyor, saçmalaşıyor. anormal bir konu değil ama burada tartışılacak ya da bilgi verilecek kadar önemli de değil.
devamını gör...

tanım: sahip olduğumu bilmediğim effect. ula effect ne ola ki hırbo? böyle like gibim favori gibim bişey agam.

vıyyy.
devamını gör...

yine pazarlama sektöründen bir yalan:

bize gelişi bu, pazarlık yok.

her esnaf her ürüne mutlaka pazarlık payı koyar, pazarlık yapın.

tanım: mesleki yalanları paylaştığımız başlıktır.
devamını gör...

sosyal medyanın şekillendirdiği bazı insanların, gözlemleyebildiğimiz kadarıyla, uzaktan şöyle bir baktığımızda yaptığı bütün gülünç ve iğrenç şeylerin sebebi, bilerek ya da istemeyerek olgunlaşmaya olan mukavemetidir. birer aptal olarak kalmanın huzurunu yaşamaktadırlar; farkındalık, olgunluk, sağlamlık hayatın hiçbir döneminde ilgi çekici olmamıştır çünkü ve bugünün insanı ilgi açlığıyla yaşar.

evet, henüz birkaç dakika önce tüm galaksiyi yaratmışçasına çalımla gezen, birilerini rahatça aşağılama yetkisini kendisinde gören insanlarla doludur ortalık. bunu da genellikle gayet bilerek, işine böyle geldiği için yaparlar. falanca siyasi parti destekçilerinin birer eşşoğlueşşek, filanca takım taraftarının kıskanç hamamböcekleri olduğunu düşünür. kendisi gibi düşünmeyenleri linçleme konusunda şakşakçılarına güvenir ve onu mahvetme planlarını da ahmak şakşakçı sayısına bakarak kurar. işin en ironik yanı, birinin eşşoğlueşşek olduğunu ya da hamamböceği olduğunu anlatmak için son derece yetersiz, rezil bir cümle kurmasıdır. bu cümle, uzaktan bakıldığında hedefe gidiyor görünür ama anlamak için çaba gösterdiğinizde beyninizden vurulmuşa dönersiniz.

bunlarla münakaşaya girdiğiniz zaman size verecekleri cevap, alakalı alakasız konunun bir yerini almak ve orayla alakalı, asgari bir zeka seviyesi gerektiren risksiz bir cümle kurmaktır. sözgelimi kırmızı ambalajlı ülker çikolatalı gofret almış annesine dönüp "anneci kan da bu renk ve damarlarımızda gezer" diyen bir çocuk gibi davanırlar. sonra da bu tartışmaya daha fazla beyinlerinin yetmeyeceğini düşünüyor olmalıdırlar ki; "hadi hayırlı traşlar" anlamına gelen bir sözle bitirirler. "eğer o böyleyse, bu da şöyledir, yine haksız çıktın, teşekkürler" gibi bir cümledir genellikle.

bunların öyle milyonlarca takipçisi olan insanlar olduklarını düşünmeyin sakın. çok çok az populerleşmiş, kendi çemberinde popüler insanlar da bunu yapıyor. bizim bu yeni insan tiplerini incelememizin, bunları tanımlamamızın sebebi de hiç ummadığımız insanların, belki bir akrabamızın, belki rastgele tanıştığıöız birinin, bir lise arkadaşımızın da böyle biri olabileceğidir. o yüzden bugünün dünyasında sosyal medya davranışları da insanları değerlendirmekte bir kriter olarak ele alınmalı.
devamını gör...

kapitalist sistemin sözlüğümüzü ele geçirdiğinin kanıtı*.
yoldaş benjamin franklin' e sesleniyorum, beni takip eden insanları neden emeğimle görebiliyorum kardeşim belki geri takip yapacağım, ne engel oluyosunuz? puanı harcamaya da kıyamıyorum.
devamını gör...


bir kitap için değerlendirme yazısı yazacak yeteneğim olsaydı, bu kitap için baya baya zaman ayırırdım. şu zamana kadar okuduğum kitaplar içinde tartışmasız edebiyatın zirvesidir.



dostoyevski çok büyük yazar bu tartışmasız. onun için bile karamazov kardeşler çok başka bir seviye.



bu kitap neden bu kadar özel? sorusuna tek bir cevap vermem gerekirse;



kitap baba karamazov, ve çocukları üzerine yazılmış bir roman. ama beni en çok etkileyen karakter kitabın son 50 sayfasında anca dahil olan bir avukattı. bu nasıl bir karakter derinliğidir? bunca ana karakterin, yan karakterin yanında ben kitabın son bölümünde azıcık konuk olan avukata aşık oldum ben . eyvallah dosto baba...
devamını gör...

kendimi değil gittiğim yerleri özlüyorum daha çok. ben yine benim çünkü. hatta eskisinden daha çok şey görmüş, daha çok şey bilen benim. canım ben.*
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim