ilk, tek ve son liderimiz mustafa kemal atatürk'ü saygıyla anıyorum.
devamını gör...

rus malı lomo contact automat ( lc-a) modeli çok basit fotograf makinasıyla gelişigüzel yapılan çekim akımıdır. makina son derece basit olduğu için çektiği fotograflarda orjinalin dışında çok garip renkler, flu görüntüler vs görülür.

90'lı yılların başında prag'a giden avusturya'lı gençlerin gezi fotografları çekmek için tesadüfen satın aldığı lc-a makinasında fark ederler bu ilginç fotograf içeriklerini ve istemeden bir moda akımına neden olurlar. tahmin edilenenin çok üzerinde ilgi görür lomo makinaların garip renkli fotografları.
o dönemde bu makinayı sscb dışına çıkarmak çok güç olmuş, daha sonra 94'te sscb yıkılıp ortalık kimin eli kimin cebinde belli değil dönemine girince avusturya'lı gençler bu makinalardan getirip batı dünyasında satmaya başlamışlar (tanesi 250 dolara). günümüzde her akımın gözü çıktığı için çin'de üretilir olmuş lomo makinaları.

bu aklımın önemli kısmı, makinaya ihtiyacı kalmayan kişi, onu atmamalıdır, bir başkasına devretmelidir. fazla düşünmeden, gelişine fotograf çekmektir.

lomografinin 10 altın kuralını da bırakalım buraya;


1. kameranızı gittiğiniz her yere götürün. ne zaman ne yakalayacağınızı bilemezsiniz.
2. kameranızı günün her zamanı kullanın. yakaladığınız fotograflarda her anın ayrı bir tadı var.
3. kameranız hayatınızın akışını engellememeli; onun bir parçası olmalı.
4. kameranızı farklı açılarda tutun. deklanşöre basarken, ne çektiğinizi görmek zorunda değilsiniz.
5. kameranız elinizdeyken, yakınlaşmaktan korkmayın. içinizde fotoğraf çekme arzusu oluşturan nesne ya da kişiyi mümkün olduğunca yakından görüntüleyin. (tabii bu tarlabaşı'nda sümüklü sokak çocuklarından kafanıza taş yeme ihtimalini de yanında getiriyor)
6. düşünmeyin. kameranızı alın, dışarı çıkın ve önünüze geleni canınızın istediği gibi çekin.
7. hızlı olun. saniyenin onda biri bile önemli. ayarlarla vakit kaybetmeyin.
8. film üzerine ne kaydettiğinizi önceden bilmek zorunda değilsiniz. rastlantılara izin verin. hayatın keyfini çıkartmaya bakın.
9. sonradan da... “aaa! o ne? bunu ne zaman çekmişim? nerede çekmişim?” aklınızı bu tür sorularla meşgul etmeyin.
10. kuralları kafanıza takmayın. 10 altın kuralı unutun. canınız ne istiyorsa, onu yapın.


bir kaç örnek foto da bırakalım.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu da lomo contact automat;

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

daha mevsimi gelmedi ama yakında koyarlar. bu da eski fotograf zaten.
devamını gör...

ben okumaya üşendim herif yazmaya üşenmemiş.
(bkz: durumumuz yoktu okuyamadım.)
devamını gör...

gerekli isteği bünyesinde barındırmaması haricinde hiçbir şey başarıyı engelleyemez. insan gerçekten isterse mutlaka başarıya ulaşacak bir yol bulacaktır.
devamını gör...

ergin günçe'nin türkiye kadar bir çiçek şiir koleksiyonunda bulunan oldukça güzel bir şiir. kendi adıma ergin günçe şiirleri ile aram yoktur, pek okuduğum söylenemez ama ne zaman bu şiire denk geldim o zamandan beri faşizm denildiği zaman çocuk faşizmi yanağında tanır cümlesi kafamın içinde dönüp duruyor çünkü faşizm; aksi, çatık kaşlı bir babanın haksız yere yüze inen tokadı gibidir ama günçe'nin dediği gibi bunu okullarda öğretmezler.


faşizmi çocuklar da anlayabilir
dayak yemektir serseri bir babadan
karanlık odaya kapatılmaktır
hakkını istemekte direttiğin zaman

üvey ana, yarı güleç öksüze
sabunlu eliyle tokadı yapıştırır
henüz yaslıdır çocuk, henüz dayanıksızdır
yıldırmaktır amaç, esir etmektir
çocuk faşizmi yanağında tanır

onlar niçin böyle çirkin olurlar
bir tek güzel faşist yaşamamıştır
anlamlı sorulardır bunlar çocuklar size
okullar bu dersi öğretmiyorlar

nerde bir kuvvet birikmişse haksız
nerde bir zartzurt ya da carcurt
nerde elimizden kapılmışsa ekmek
sınıfta, sokakta, evde, çarşıda
işte çocuklar faşizm ordadır

hepimiz el ele tutuşmalıyız
korkmadan yürümek için gecenin ötesine
güneş nasıl olsa doğacaktır
horozlar ötmeye başlar başlamaz
devamını gör...

ben kahvaltım bitince de yeni taze çay içmek istiyorum, tekrar çay demliyorum, sofrayı kaldırıp balkon+çay devam *
devamını gör...

gözlem mekanizmasından ziyade, bir denetim biçimidir; olanı gören göz değil, ideali yaptıran bir sistem. mahkumlar bu sistemde her an, her saniye olması gerektiği gibi davranmaya bir nevi zorlanmıştır.
devamını gör...

yeryüzündeki tüm yılanların bu canlıdan türediğine ve anası olduğuna inanılır. tıbbın da sembolüdür. tarsus’un kızılmurat ilçesinde bulunan şahmeran hamamında öldüğüne inanılır.

inanışa göre şahmeran ölünce 3 parçaya ayrılıp kaynatılarak suyunu ayırmışlar.
3'e ayrılan suyun biri zehir, diğeri şifalı su, diğeri de içen kişiyi tıp ilmiyle bilge hale getiren bir suymuş. tıp ilmini ortaya çıkaran suyu lokman hekim'in içtiğine inanılır.

yine efsaneye göre yılanlar şahmeran'ın öldüğünden habersizdir. öldüğünü anladıklarında yeryüzüne çıkıp istila edeceklermiş.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sabır ve öfke kontrolü. gerçi akdeniz ülkelerinin çoğunda bulunan sıkıntıdır bu. yine de her olumsuzluk bir şekilde buraya bağlanıyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

garip karşılanmayacağını bilsem ben de yatardım yanlarına.
devamını gör...

annem çok küçükken öldü;
beni öp sonra doğur beni.
devamını gör...

zeytinyağlı sarma, tercihen bol ekşili.
devamını gör...

gırtlak kanseri olduğu için boynuna açılan delikten nefes alan birisine yemeklerin tadını alıp alamadığını sormuştum, çok şaşırıp iltifat etmişti, kimsenin şimdiye kadar bunu sormadığını söylemişti.
bu arada merak edenler için yazayım, yemeklerin tadını alırken aynı anda kokusunu da alıp bütün olarak algılıyoruz. nezleyken yemeklerden tat alamayız ya… o da artık burnundan nefes almadığı için yemeklerin tadını tam olarak algılayamıyormuş. cevabı tam hatırlamıyorum açıkçası, yıllar oldu, sadece beni zeki hissettirmişti onu hatırlıyorum.
devamını gör...

nedense ellere önem veriyorum ya. kendi elime de, yok şu nemlendirici yok şu yağ yok şu oje... uğraşır dururum. güzel ellere bayılıyorum. ben ne kadar uğraşsam da istediğim gibi olmuyor.*
edit: ve iltifatlarımı asla esirgemem. bazı insanlar buna alınıyor ama.*
devamını gör...

veysel karani (radiyallahu anh) en büyüklerindendir.yemen'li bir müslümandır. hz. muhammed döneminde yaşamasına rağmen onu görememiştir. meşhur hikâyede medine'ye kadar gitmiş, ancak zamanlamasından dolayı onu görememiş ve geri dönmesi gerekmiştir. bunun üzerine hz. muhammed ona hırkasını hediye olarak göndermiştir.sıffin savaşı sırasında, hz. ali tarafında savaşmıstir. 657 yılında öldü. naaşını almaya gelen 3 kabilenin taşıdığı tabutlarda da keramet göstererek göründüğü söylenir. böylece bu 3 ayrı kabilenin yerleşim yerleri olan yemen ve şam'da bulunan türbelerinin yanında siirt ilinin baykan ilçesinin ziyaret beldesinde de bir türbesi vardır. 23 haziran 2014 tarihinde suriye'deki türbesi ışid tarafından bombalanarak yıkılmıştır.
kişinin değer verdiği bir amaç uğruna , inandığı değer uğruna kendi hayatini, geleceğini, toplumsal beklentileri bir kenara bırakmasının en güzel örneklerinden biridir. ben kendimde o duyguların kırıntısını göremezken ona hayran olmamak mümkün değildir.
devamını gör...

ıntiharı ertelemek. bu son. bu son. bu son değil. erteleme artık. yap şunu!
devamını gör...

açlık ile aynı anlamda kullanılmasına karşın aynı değildir. açlık genel bir besin isteğidir ama iştah belli tipteki bir besine olan istek anlamındadır.
devamını gör...

mustafa kemal atatürk'ün onuncu yıl nutku'nun bitiminde cumhuriyet bayramı tebriği için söylediği sözdür.

burada bahsi geçen türk, ırk olarak değil, etnik kökeni (aynı zamanda dini) ne olursa olsun kendini türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak hisseden her vatandaşımız için söylenmiştir.

maalesef bazı kişilere türk sözü bu cümlede dokunmakta. onlara şu örneği vermek istiyorum belki daha iyi anlaşılır:

amerika birleşik devletlerinde herkes bir yerlerden gelmiş, alman, rus, irlanda, afrika kökenli, yahudi, müslüman, katolik, protestan...ancak sorduğun zaman hepsi ben amerikalıyım diyor, kimse kimseye alt kimliğini sormuyor, üst kimlik olan amerikalı olmakta buluşuyorlar.

not: askerlik yapanlar bilir ne mutlu türküm diyene ile yürüyüş kararı saymak bayağı zevklidir.
devamını gör...

kalıplar kalıplar...



müziğinin sevilen isimlerinden ünlü şarkıcı kalben, bir takipçisinin yorumuna ilginç bir cevap verdi. verdiği cevapla gündem olan kalben'in yazdıkları paylaşım rekoru kırıyor.

"dilerim sen de bu neşe ve özgürlüğün tadını alabilirsin"
takipçisi kalben'e mesaj atarak, "kalben bir de zayıflasan on numara kadın olacaksın ya, seni çok seviyorum" dedi. kalben ise takipçisine "sevgili emel, senelerdir güzelliği zayıf olmak zannettiren bu baskıya boğun mu eğdin? sağlıklı ve taş gibi vücudumla ne kadar çekici ve özgür hissettiğimi görmüyor musun? bu vücut günlerde üst üste konser verebiliyor, bir yılı aşkındır pandemiye karşı duruyor, üretiyor, çalışıyor, seviyor. ahh emel ben senden seni hapseden sistem adına özür dilerim. dilerim koca memelerim, biricik göbeğim, güçlü baldırlarım ve kıllarım, çatlaklarım, selülitlerimle en seksi kadın olarak dolaştığımda emin olur ve sen de bu neşenin ve özgürlüğün tadını alabilirsin. hayat kısa emel, memeler sarkıyor" sözleriyle cevap verdi.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim