fuckbuddy ile yapılabilecek aktiviteler
bizim ülkede, aşık olup babasından isteme çabaları hahahah. fuckbuddym di evimin direği oldu xd. lan biriniz kayserili diğeriniz antepli fuckbuddy sizin neyinize allah'ın patlıcanlı gözlemeleri.
devamını gör...
ilel'ebed
tevfik fikret şiiri.
ilel 'ebed... bu tahayyül verirdi neş'e bana;
ilel'ebed onu sevmek, ilel'ebed, millim
fakat hayatfeza
bir ibtila ile sevmekti en güzel emelim.
tasavvur-i ebediyyet hayat ü sevdada,
bu bir hayal idi, lakin hayal-i dilberdi;
evet, bu rü'yada
cinanı görmeğe benzerdi, rühperverdi!
yazık! şu neş'emi tesmim ederdi hiss-i firak,
düşerdi ruhuma her ayrılışta bir ahker;
evet, bu his, bu merak
verirdi aşkıma bir hadşe-i melalaver.
güler görür de o çeşm-i siyahı ağlardım,
cihanda bir bu iken rühumun temennası;
evet, ben anlardım:
o tatlı giryelerin ayrılıktı manası.
geçip tehaşi-i firkatle hep leyal-i visal
sabah olurdu sükfin bulmadan tahassürler;
evet, geçerdi leyal,
büyürdü beslenip ümmid ile teessürler.
ilel' ebed... iki ruh-i muaşıkın bu ümid,
bu va'd-ı muğfil-i sevda penah-ı kalbiydi;
fakat ne fikr-i ba'id:
hayat-ı zail içinde muhabbet-i ebedi!
ölünceyedek
ölünceye... bu tahayyül verirdi neşe bana;
ölünceye onu sevmek, ölünceye, üzücü
fakat hayat veren
bir iptila ile sevmekti en güzel emelim.
hayatta, sevgide sonsuzluğun düşüntüsü; bu
bu bir kuruntu, fakat pek güzel kuruntuydu;
evet, bu düşlerde
tutun ki cenneti görmekti, ruhu beslerdi.
yazık! sevinci zehirferdi ayrılık duyusu,
düşerdi ruhuma bir kor her ayrılık vakti;
evet, bu his, bu merak
verirdi aşkıma bir keskin ağrı, gam getiren.
güler görüp o siyah gözleri ben ağlardım,
cihanda salt bu iken ruhumun tek istediği;
evet, ben anlardım:
o tatlı gözyaşının ayrılıktı anlamı hep.
geçerdi gitmesinin korkusuyla hep geceler,
sabah olurdu durulmaksızın bu özlemler;
evet, geçer geceler,
büyürdü ağrımalar beslenip umutlarla.
ölünceye... iki sevdalı ruh için bu umut,
bu aldatan sözü aşkın ki kalbe sığ'naktı;
fakat ne boş düşünüş:
ölümlü bir yaşamın ortasında ölmeyen aşk!
ilel 'ebed... bu tahayyül verirdi neş'e bana;
ilel'ebed onu sevmek, ilel'ebed, millim
fakat hayatfeza
bir ibtila ile sevmekti en güzel emelim.
tasavvur-i ebediyyet hayat ü sevdada,
bu bir hayal idi, lakin hayal-i dilberdi;
evet, bu rü'yada
cinanı görmeğe benzerdi, rühperverdi!
yazık! şu neş'emi tesmim ederdi hiss-i firak,
düşerdi ruhuma her ayrılışta bir ahker;
evet, bu his, bu merak
verirdi aşkıma bir hadşe-i melalaver.
güler görür de o çeşm-i siyahı ağlardım,
cihanda bir bu iken rühumun temennası;
evet, ben anlardım:
o tatlı giryelerin ayrılıktı manası.
geçip tehaşi-i firkatle hep leyal-i visal
sabah olurdu sükfin bulmadan tahassürler;
evet, geçerdi leyal,
büyürdü beslenip ümmid ile teessürler.
ilel' ebed... iki ruh-i muaşıkın bu ümid,
bu va'd-ı muğfil-i sevda penah-ı kalbiydi;
fakat ne fikr-i ba'id:
hayat-ı zail içinde muhabbet-i ebedi!
ölünceyedek
ölünceye... bu tahayyül verirdi neşe bana;
ölünceye onu sevmek, ölünceye, üzücü
fakat hayat veren
bir iptila ile sevmekti en güzel emelim.
hayatta, sevgide sonsuzluğun düşüntüsü; bu
bu bir kuruntu, fakat pek güzel kuruntuydu;
evet, bu düşlerde
tutun ki cenneti görmekti, ruhu beslerdi.
yazık! sevinci zehirferdi ayrılık duyusu,
düşerdi ruhuma bir kor her ayrılık vakti;
evet, bu his, bu merak
verirdi aşkıma bir keskin ağrı, gam getiren.
güler görüp o siyah gözleri ben ağlardım,
cihanda salt bu iken ruhumun tek istediği;
evet, ben anlardım:
o tatlı gözyaşının ayrılıktı anlamı hep.
geçerdi gitmesinin korkusuyla hep geceler,
sabah olurdu durulmaksızın bu özlemler;
evet, geçer geceler,
büyürdü ağrımalar beslenip umutlarla.
ölünceye... iki sevdalı ruh için bu umut,
bu aldatan sözü aşkın ki kalbe sığ'naktı;
fakat ne boş düşünüş:
ölümlü bir yaşamın ortasında ölmeyen aşk!
devamını gör...
son nefeste söylenecek söz
bu ilk ölüşüm değil..
devamını gör...
ekşi sözlük
doğuşu, gelişimi ve çöküşü açısından tam bir ak partidir.
2008 top noktalarıydı, ben de pek keyif alarak yazar çizerdim. 2011'e kadar yine fena değildi, ana akım medyada kendine ciddi yerler bulmaya başlamıştı.
bu döneme kadar açılın ben ekşi sözlük yazarıyım nidalarıyla az ekmek de yemedik hani.
sonraları sözlük gitgide büyüyen ve ciddi rakamlara ulaşan dijital reklam pastasından daha çok nemalanmak istedi, yazar kadrosunu genişletip arama motorlarından daha çok ziyaretçi kazanıp bannerlarının reklam değerini arttırmak istedi. büyümeyi de
e hali ile büyüdükçe de kalite düştü. vasıfsız aptal saptal yazarlarla doldu taştı sözlük. sonra trollere müsade edildi, cinsiyetçi başlıklar, ırkçılık o bu derken şimdi tamamen rezil rüsva bir halde. aykut kocaman ersun yanal sözlükteki en büyük bilimsel tartışma halini aldı.
parayla tanım satın alan mankenler, oyuncular, şirketler, her başlıkta fink atan marketing hesapları falan cidden kusası geliyor artık insanın.
2008 top noktalarıydı, ben de pek keyif alarak yazar çizerdim. 2011'e kadar yine fena değildi, ana akım medyada kendine ciddi yerler bulmaya başlamıştı.
bu döneme kadar açılın ben ekşi sözlük yazarıyım nidalarıyla az ekmek de yemedik hani.
sonraları sözlük gitgide büyüyen ve ciddi rakamlara ulaşan dijital reklam pastasından daha çok nemalanmak istedi, yazar kadrosunu genişletip arama motorlarından daha çok ziyaretçi kazanıp bannerlarının reklam değerini arttırmak istedi. büyümeyi de
e hali ile büyüdükçe de kalite düştü. vasıfsız aptal saptal yazarlarla doldu taştı sözlük. sonra trollere müsade edildi, cinsiyetçi başlıklar, ırkçılık o bu derken şimdi tamamen rezil rüsva bir halde. aykut kocaman ersun yanal sözlükteki en büyük bilimsel tartışma halini aldı.
parayla tanım satın alan mankenler, oyuncular, şirketler, her başlıkta fink atan marketing hesapları falan cidden kusası geliyor artık insanın.
devamını gör...
sözlüğün en güzel olduğu saatler
tam olarak bu saatlerdir. kaba ve cinsiyetçi insanlar uyumuş oluyor. bu saatlerde herkes çok naif, çok kibar...
edit: bu cümlede laf sokma yoktur. sadece yazarın kendi düşüncesidir. ayrıca cinsiyetçilik kadın düşmanlığı anlamına gelmez. sevgiler.
edit: bu cümlede laf sokma yoktur. sadece yazarın kendi düşüncesidir. ayrıca cinsiyetçilik kadın düşmanlığı anlamına gelmez. sevgiler.
devamını gör...
ön sövüşme
hasımların fiziksel temastan önce birbirlerini tarttığı süreç.
-kimsin lan sen. oğlum sen kimsin laaaan.
+adam ol adam.
-bak beni delirtmeee.
+delirsen kaç yazar ulan.
-kimsin lan sen. oğlum sen kimsin laaaan.
+adam ol adam.
-bak beni delirtmeee.
+delirsen kaç yazar ulan.
devamını gör...
iyi film yapmanın teknolojiyle alakalı olmaması
''esaretin bedeli, gecenin sıcağında, yurttaş kane, viva zapata, godfather, leon aşkın gücü'' gibi dünyanın en iyi filmleri arasında sayılan çoğu filmin pahalı sinema efektleri kullanılmadan yapılmış olduğu gerçeğidir.
özellikle yeni yerli sinemamıza sinema efektlerine büyük paralar harcamadan da sağlam filmler yapılabileceğini göstermesi bakımından önemlidir.
özellikle yeni yerli sinemamıza sinema efektlerine büyük paralar harcamadan da sağlam filmler yapılabileceğini göstermesi bakımından önemlidir.
devamını gör...
ısınana kadar boşa akan su
sonra kullanmak amacıyla (yer silmek, çiçek sulamak vs. için) kovaya akıtarak boşa gitmesini engellediğim sudur.
devamını gör...
islam’da kadının yeri
güzellemeye gerek yok, islam'ın kadına olan bakış açısı bellidir.
devamını gör...
junko furuta
öldürüldüğü tesadüf eseri bulunmuş. polisler, suça karışanları 19 yaşındaki başka bir kadını kaçırıp tecavüz ettikleri için sorgularken kayıp olan junko'nun da bağlantısı olabileceğini düşünüp sorguyu bu yönde yapınca her şey ortaya çıkmış.
100 küsür kişi rehin tutulduğunu biliyormuş. içlerinden sadece biri olayı dolaylı olarak polise aktarmış. kaçırılmasının 16. gününde kızı orada gören bu kişi, gördüklerini abisine anlatmış. abisi de polisi aramış. peki polisler ne yapmış? eve bakmışlar, " kız burada yok " deyip gitmişler. evi aramamışlar bile. o anda bulunsa ve kurtarılsa fiziksel açıdan sağlıklı bir şekilde yaşamına devam edebilme şansı varmış.
otopside hamile olduğu tespit edilmiş. olayın diğer iğrenç detayları internette ve bu sitede yazıldığı için oralara hiç girmek istemiyorum. tüm bu işkencelerin tek sebebi kendisine çıkma teklif eden hiroshi miyano'yu reddetmesiymiş. olaya karışanların yakuza ile bağlantıları varmış, aileleri de olayı bildiği halde susmuşlar. toplumdaki konumlarının bozulmasını istememişler ve oğullarından korkuyorlarmış.
suça karışan 3 kişi serbest, sadece 1 tanesi hapiste. yaşları o zaman döneminde 16-18 arasındaymış. bu suçtan dolayı hapisten çıktıktan sonra tekrar suça karışmışlar...
100 küsür kişi rehin tutulduğunu biliyormuş. içlerinden sadece biri olayı dolaylı olarak polise aktarmış. kaçırılmasının 16. gününde kızı orada gören bu kişi, gördüklerini abisine anlatmış. abisi de polisi aramış. peki polisler ne yapmış? eve bakmışlar, " kız burada yok " deyip gitmişler. evi aramamışlar bile. o anda bulunsa ve kurtarılsa fiziksel açıdan sağlıklı bir şekilde yaşamına devam edebilme şansı varmış.
otopside hamile olduğu tespit edilmiş. olayın diğer iğrenç detayları internette ve bu sitede yazıldığı için oralara hiç girmek istemiyorum. tüm bu işkencelerin tek sebebi kendisine çıkma teklif eden hiroshi miyano'yu reddetmesiymiş. olaya karışanların yakuza ile bağlantıları varmış, aileleri de olayı bildiği halde susmuşlar. toplumdaki konumlarının bozulmasını istememişler ve oğullarından korkuyorlarmış.
suça karışan 3 kişi serbest, sadece 1 tanesi hapiste. yaşları o zaman döneminde 16-18 arasındaymış. bu suçtan dolayı hapisten çıktıktan sonra tekrar suça karışmışlar...
devamını gör...
gece vakti sokakta nara atan kedi
muhtemelen çiftleşme dönemine girmiş kedidir. yazıktır, günahtır. bırak istediği kadar nara atsın, belki gece gece kısmeti açılır.
devamını gör...
zimem defteri
zimme borç anlamına gelmektedir, zimem defteri ise borç defteri demektir.
osmanlı zamanındaki zenginlerin borçlarını ödeyemeyen vatandaşların borçlarını ödeyerek bu şekilde yardımcı oldukları bilinir.
osmanlı zamanındaki zenginlerin borçlarını ödeyemeyen vatandaşların borçlarını ödeyerek bu şekilde yardımcı oldukları bilinir.
devamını gör...
yazarların en sevdiği türk sanat müziği eserleri
gamzedeyim deva bulmam.
kimseye etmem şikayet.
için için yanıyor.
sevmekten kim usanır.
gökyüzünde yanlız gezen yıldızlar.
dönülmez akşamın ufkundayım.
gözleri aşka gülen.
daha çok var şimdilik aklıma gelenler.
kimseye etmem şikayet.
için için yanıyor.
sevmekten kim usanır.
gökyüzünde yanlız gezen yıldızlar.
dönülmez akşamın ufkundayım.
gözleri aşka gülen.
daha çok var şimdilik aklıma gelenler.
devamını gör...
toplu taşıma araçlarında gıcık olunan tipler
kulaklığın takılı olduğunu göre göre iletişim kurmaya çalışan, dürten, konuşan kişiler. sinir bozucu.
devamını gör...
arkadaki boşluklara doğru ilerleyelim
artık o kadar toplu taşımaya binmez oldum ki bu sesi bile duymaz oldum. asla anlamıyor ama boşluk kalmadığından.. illa 49363 tane yolcu sığacak o küçücük yere.
devamını gör...
sözlük radyosunun yayına başlaması
şarkılar çok bana hitap etmiyor diye düşündüm ama bir yandan da hipnoza uğradım, çıkamıyorum.
müthiş iş, tebrikler.
müthiş iş, tebrikler.
devamını gör...
spotlight effect
sosyal psikoloji'de yer alan ve sahne ışığı etkisi olarak da bilinen bir terim/ phenomena.
spotlight effect'e göre kişi kendisini merkeze alır ve etrafındakilerin kendi hareketlerine, tavırlarına, kısacası varlığına daha fazla dikkat edeceğini düşünür. yolda yürürken takıldığınızda herkesin sizi izlediğini ve bu olaya şahit olduğunu düşünebilirsiniz fakat olaya tanıklık eden kişi sayısı bir elin parmağını geçmeyecektir.
ya da sunum yapıyorsunuz diyelim, elinizin titremesini veya dilinizin sürçmesini az kişi fark edecek, fark etse bile saniyeler sonra unutacaktır. aslında bu spotlight effect'in en çok görüldüğü yaş grubu ergenlerdir. şimdi ortaokul-lise zamanlarınızı bir gözünüzün önüne getirin. eminim en ufak hareketinize dahi dikkat ettiğiniz ya da en ufak şeyde başkalarının sizi izlediğini düşündüğünüz için kızardığınız süreçleri muhakkak yaşadınız.
hayat, başkalarının gözündeki durumumuzu düşünüp kendimizi engellemek ve hareketlerimizi sürekli kontrol altında tutmaya çalışmak için çok kısa. zaten dediğim gibi en çok ergenlerde görülüyor ve gözlemlerime göre yetişkinlikte azalıyor. umarım dilediğimizce, kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde özgürce kararlar alabileceğimiz, yaptığımız hatalardan (kimseye zararı olmadığı sürece) rahatsızlık duymayacağımız, o sahne ışığını güzel özelliklerimizi aydınlatması için kullanacağımız bir ömür geçiririz.
spotlight effect'e göre kişi kendisini merkeze alır ve etrafındakilerin kendi hareketlerine, tavırlarına, kısacası varlığına daha fazla dikkat edeceğini düşünür. yolda yürürken takıldığınızda herkesin sizi izlediğini ve bu olaya şahit olduğunu düşünebilirsiniz fakat olaya tanıklık eden kişi sayısı bir elin parmağını geçmeyecektir.
ya da sunum yapıyorsunuz diyelim, elinizin titremesini veya dilinizin sürçmesini az kişi fark edecek, fark etse bile saniyeler sonra unutacaktır. aslında bu spotlight effect'in en çok görüldüğü yaş grubu ergenlerdir. şimdi ortaokul-lise zamanlarınızı bir gözünüzün önüne getirin. eminim en ufak hareketinize dahi dikkat ettiğiniz ya da en ufak şeyde başkalarının sizi izlediğini düşündüğünüz için kızardığınız süreçleri muhakkak yaşadınız.
hayat, başkalarının gözündeki durumumuzu düşünüp kendimizi engellemek ve hareketlerimizi sürekli kontrol altında tutmaya çalışmak için çok kısa. zaten dediğim gibi en çok ergenlerde görülüyor ve gözlemlerime göre yetişkinlikte azalıyor. umarım dilediğimizce, kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde özgürce kararlar alabileceğimiz, yaptığımız hatalardan (kimseye zararı olmadığı sürece) rahatsızlık duymayacağımız, o sahne ışığını güzel özelliklerimizi aydınlatması için kullanacağımız bir ömür geçiririz.
devamını gör...