geçmişten günümüze dek değişmeyen olgular
açgözlülük.
devamını gör...
çocukluğu hatırlatan yiyecekler
piko, ülker piknik, harby.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının süper güçleri
annem namazdayken allahu ekber diyince ses tonundan ne demek istediğini anlayabiliyorum
devamını gör...
28 temmuz 2021 süleyman soylu'nun mülteci açıklaması
her zamanki gibi popülist söylemlerden ,manipülasyon yaratmaktan öteye gitmeyen açıklamadır.
yiyen yesin biz tokuz!
yiyen yesin biz tokuz!
devamını gör...
tiktok hesabı olmayan ezik insan
benimdir.
teşekkürler sayın yazar. sayende ezik olduğumu öğrendim.
teşekkürler sayın yazar. sayende ezik olduğumu öğrendim.
devamını gör...
cahile laf anlatmak
deveye hendek atlatmaktan zordur.
devamını gör...
19 yaşındakilere tavsiyeler
evlenmeyi hemen düşünmeyin eğitime önem verin gezebildiğiniz kadar gezin.
devamını gör...
hame
uzun zamandır eksikliğini hissettiğim yazardır.
az önce konuştuk kendisi askere gidecekmiş onu çok özleyeceğim eksikliğini güzel tanımlarının yokluğunu hissedeceğim.
şimdiden kendisine hayırlı teskereler diyorum dönünce bu tanımı düzenlerim.
az önce konuştuk kendisi askere gidecekmiş onu çok özleyeceğim eksikliğini güzel tanımlarının yokluğunu hissedeceğim.
şimdiden kendisine hayırlı teskereler diyorum dönünce bu tanımı düzenlerim.
devamını gör...
eylül (mehmet rauf)
eylül... iç ısıtan yaz aylarının sonunda bize hayatın gerçekleri kadar soğuk kışı hatırlatan, yaz sıcaklığını sonbahar esintileriyle buluşturup tatil havasından çıkarıp bizi işlerimize, okullarımıza kavuşturan o nadide ay. seveni de, sevmeyeni de muhtemelen çoktur ama, hayatının yazını daha yaşayamamış ben için soğuk aylar hayatın gerçekleriyle yüzleşmekten çok kendini güvende hissetme ayları oluyor. ben daha yolun başında, kış ayındayım. ilkbaharı ne zaman görebilirim bilmem. umarım o zamanlar yakındır.
kitap olan eylül’den bahsetmeye başlayacak olursam, size kitabın suat adlı karakterin hayatının sonbaharını anlattığını söylemeliyim.
bu tanımın “çok da spoiler vermeden” ibaresiyle kitabı anlatmaya başladığım kısmını tekrar okuduğum zaman kitabın tamamını birkaç cümleyle özetlemiş olduğumu fark ettim, bu nedenle yazdıklarımı değiştirmeden spoiler şeklinde buraya giriyorum, isteyen okusun.
çok da spoiler vermeden * size kitabı anlatmam gerekirse, suat’ın hayatının mahvoluşunu yavaşça izliyoruz. o sadık, iyi niyetli, hayatının yazındaki kadının eşi süreyya’nın ilgisizliğinden dolayı boşluğa düşüşünü, acı çekişini, bir çıkış yolu arayışını ve buluşunu, daha doğrusu çıkış yolu sandığı şeyin kendi mahvına yol açışını okuyoruz. kocasından bulamadığı sevgiyi, başkasının, necip’in gözlerinde bulan zavallı suat, zamanla süreyya’nın ikisi arasındaki bu münasebeti anlamasıyla onu hayata bağlayan tek şeyi, necip’i, nasıl kaybettiğini izliyoruz bir bakıma.
türk edebiyat tarihinin ilk başarılı * psikolojik romanı olan eylül, bilinç akışı tekniğinin harika kullanıldığı bir kitap olmasının yanında her yönüyle belki de servetifünun döneminin en başarılı romanlarından biri olabilir, o dönemden okuduğum hiçbir roman, bende eylül romanının bıraktığı o etkiyi bırakamadı ki o dönemin romanları beni çok kolay etkilerler, çünkü onlara hayranım.
kitabı okurken sanki kitap karakterleri karşımdaymış da ben onların çırpınışlarına gözlerimle şahit oluyormuşum gibi hissettim, beni büyüleyen bu kitabı bitirmeden kitabı okuduğum o iki günlük sürede rahat edemedim. size de kitabı okumanızı kesinlikle öneririm.
ve son olarak, umarım siz de suat gibi hayatınızın eylül’ünde değilsinizdir, o güzel yapraklarınız dökülmüyordur, tam aksine hayat ağacınız güzel kokulu çiçeklerle doludur. hayatının kışında olanlara da ayrıca selamlar, her güzelliğin bir zorluk ardından geldiğini unutmasınlar. *
kitap olan eylül’den bahsetmeye başlayacak olursam, size kitabın suat adlı karakterin hayatının sonbaharını anlattığını söylemeliyim.
bu tanımın “çok da spoiler vermeden” ibaresiyle kitabı anlatmaya başladığım kısmını tekrar okuduğum zaman kitabın tamamını birkaç cümleyle özetlemiş olduğumu fark ettim, bu nedenle yazdıklarımı değiştirmeden spoiler şeklinde buraya giriyorum, isteyen okusun.
çok da spoiler vermeden * size kitabı anlatmam gerekirse, suat’ın hayatının mahvoluşunu yavaşça izliyoruz. o sadık, iyi niyetli, hayatının yazındaki kadının eşi süreyya’nın ilgisizliğinden dolayı boşluğa düşüşünü, acı çekişini, bir çıkış yolu arayışını ve buluşunu, daha doğrusu çıkış yolu sandığı şeyin kendi mahvına yol açışını okuyoruz. kocasından bulamadığı sevgiyi, başkasının, necip’in gözlerinde bulan zavallı suat, zamanla süreyya’nın ikisi arasındaki bu münasebeti anlamasıyla onu hayata bağlayan tek şeyi, necip’i, nasıl kaybettiğini izliyoruz bir bakıma.
türk edebiyat tarihinin ilk başarılı * psikolojik romanı olan eylül, bilinç akışı tekniğinin harika kullanıldığı bir kitap olmasının yanında her yönüyle belki de servetifünun döneminin en başarılı romanlarından biri olabilir, o dönemden okuduğum hiçbir roman, bende eylül romanının bıraktığı o etkiyi bırakamadı ki o dönemin romanları beni çok kolay etkilerler, çünkü onlara hayranım.
kitabı okurken sanki kitap karakterleri karşımdaymış da ben onların çırpınışlarına gözlerimle şahit oluyormuşum gibi hissettim, beni büyüleyen bu kitabı bitirmeden kitabı okuduğum o iki günlük sürede rahat edemedim. size de kitabı okumanızı kesinlikle öneririm.
ve son olarak, umarım siz de suat gibi hayatınızın eylül’ünde değilsinizdir, o güzel yapraklarınız dökülmüyordur, tam aksine hayat ağacınız güzel kokulu çiçeklerle doludur. hayatının kışında olanlara da ayrıca selamlar, her güzelliğin bir zorluk ardından geldiğini unutmasınlar. *
devamını gör...
düşünülen başlığın açıldığını görmek
"kimse açmamıştır bu başlığı hee hihihihi" nidalarıyla sinsi sinsi arama kısmına gidip, sonra açıldığını görüpte "oolum bunu da açmazsın senin nerden aklına geldi anasını satıyım ya" dememe sebep olmuş durumdur.
devamını gör...
yazıp yazıp silmek
yazar arkadaşımı tanımını silmeyip bizimle paylaştığı için tebrik ediyoruz. bak oldu. tanımlarını severek takip ediyorum, lütfen artık silme bizimle paylaş. okuyanların var.
devamını gör...
fransızcadan türkçeye geçmiş kelimeler
onur: honoré de balzac'ın da ismi olan onur, insan ismi olarak kullanılacak kadar türkçeleşmiş ve fransızcadan geçmiş olma ihtimali türk insanının aklına gelmeyecek kadar bizdenleşmiş bir kelimedir.
türkçemizdeki en eski yazılı örneği şemseddin sami'nin 1905 yılında yayımlamanan kamus-ı fransevi adlı sözlüğündedir. orada 'onör' diye geçer, oradan da bugünkü biçimine evrilmiştir.
--- alıntı ---
honneur [fr.]: ... şeref, şan, şöhret, itibar, haysiyet, onör اونور
--- alıntı ---
türkçemizdeki en eski yazılı örneği şemseddin sami'nin 1905 yılında yayımlamanan kamus-ı fransevi adlı sözlüğündedir. orada 'onör' diye geçer, oradan da bugünkü biçimine evrilmiştir.
--- alıntı ---
honneur [fr.]: ... şeref, şan, şöhret, itibar, haysiyet, onör اونور
--- alıntı ---
devamını gör...
kişinin büyüdüğünü fark ettiği anlar
benim çocuk ruhumun verdiği cesaret ile, hiç sakınmadan, özgürce ve üzerine fazla düşünmeden yaptığım şeylerin, dedikodusu yapılmaya başladığından beri.
devamını gör...
feriştah
“işin ehli, uzmanı ve en yetkili kimse” anlamına gelen farsçadan dilimize geçmiş kelimedir.
devamını gör...
kafatolog
dikkate alınmaması gereken bir yazar. mesajlarını engellemiştim çok önceleri, rahatsız etmişti zira.
ayrıca şeriat yaşamak istiyorsa yallah arabistana diyorum kendisine.
zaten kendisinden olsa olsa ahlak zabıtası olur.
ayrıca şeriat yaşamak istiyorsa yallah arabistana diyorum kendisine.
zaten kendisinden olsa olsa ahlak zabıtası olur.
devamını gör...
bir zamanların en efsane telefonu
tartışmasız nokia 3310.
devamını gör...
yazarların karantinada kendi için yaptığı en faydalı şey
şiir kitabı yazdım.
devamını gör...
sultanı öldürmek
bir ahmet ümit polisiyesi.
ahmet ümit polisiye alanında kitaplar yazarken arkaya konuk olarak güzel konular seçen bir yazar ve "sultanı öldürmek" tam olarak öyle bir kitap.
arada sırada kitap okuyanların tabiriyle sürükleyici bir kitap arıyorsanız kesinlikle sürükleyici bir eser tavsiye edebilirim.
öncelikle bu kitap bir polisiye kitap olarak değerlendirilmemeli bu bir tarih romanı ve arkasında cinayet olayları oluyor.
aslında tam tersi olmalıydı bu bir polisiye romanı olmalıydı ve arkasında tarihi olaylar olmalıydı ama ahmet ümit tam olarak bunu başaramamış.
başaramamasına rağmen keyifli bir kitap ortaya çıkarmış o ayrı.
kitabın dili son derece basit ve herkesin okuyabileceği şekilde yazılmış bence ahmet ümit bunu bilerek ve çok iyi yapıyor.
bu adamın kitabını bütün kesimler son derece rahat şekilde okuyabilir.
tarihi olaylar çok güzel anlatılmış ve keyifli bir okuma sunuyor.
türk toplumunun davranışı ve olaylara yaklaşımı çok güzel sunulmuş kitabı okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır.
kitabı elime aldığımda umarım başkomiser nevzat romanıdır dedim ama hayal kırıklığına uğradım maalesef müştak denen bir herifin başından geçen olaylar anlatılıyordu ve ahmet ümit sürpriz diyerek cinayeti soruşturan kişiyi başkomiser nevzat olarak okuyucunun karşısına çıkarıyor çok mutlu oldum.
müştak karakterinin nüzhet hanıma sultan demesi ve kitabın isminin çok ironik ve güzel olması ayrıca mutlu etti.
dilli şarküteriden neden müştak karakteri aceleyle çıktı orasını hala merak ediyorum maalesef havada kaldı.
ahmet ümit polisiye alanında kitaplar yazarken arkaya konuk olarak güzel konular seçen bir yazar ve "sultanı öldürmek" tam olarak öyle bir kitap.
arada sırada kitap okuyanların tabiriyle sürükleyici bir kitap arıyorsanız kesinlikle sürükleyici bir eser tavsiye edebilirim.
öncelikle bu kitap bir polisiye kitap olarak değerlendirilmemeli bu bir tarih romanı ve arkasında cinayet olayları oluyor.
aslında tam tersi olmalıydı bu bir polisiye romanı olmalıydı ve arkasında tarihi olaylar olmalıydı ama ahmet ümit tam olarak bunu başaramamış.
başaramamasına rağmen keyifli bir kitap ortaya çıkarmış o ayrı.
kitabın dili son derece basit ve herkesin okuyabileceği şekilde yazılmış bence ahmet ümit bunu bilerek ve çok iyi yapıyor.
bu adamın kitabını bütün kesimler son derece rahat şekilde okuyabilir.
tarihi olaylar çok güzel anlatılmış ve keyifli bir okuma sunuyor.
türk toplumunun davranışı ve olaylara yaklaşımı çok güzel sunulmuş kitabı okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır.
kitabı elime aldığımda umarım başkomiser nevzat romanıdır dedim ama hayal kırıklığına uğradım maalesef müştak denen bir herifin başından geçen olaylar anlatılıyordu ve ahmet ümit sürpriz diyerek cinayeti soruşturan kişiyi başkomiser nevzat olarak okuyucunun karşısına çıkarıyor çok mutlu oldum.
müştak karakterinin nüzhet hanıma sultan demesi ve kitabın isminin çok ironik ve güzel olması ayrıca mutlu etti.
dilli şarküteriden neden müştak karakteri aceleyle çıktı orasını hala merak ediyorum maalesef havada kaldı.
devamını gör...

