güzeşte
“zaman bakımından geçmiş, geride kalmış” anlamına gelen kelime.
devamını gör...
kadın sözlük yazarı hesapları yönetimin fake hesapları mı sorunsalı
evet ben hepsini test ettim, birkaçı ile buluştum hatta.
baya sakallı bıyıklı adamlar hepsi. bana susmam için bir miktar para bile verdiler ama; artık dayanamıyorum.
siz değerli sözlükdaşlarımı kandırmaya vicdanım el vermiyor. sonunda birisi durumu fark edip beni bu yükten kurtardı.
baya sakallı bıyıklı adamlar hepsi. bana susmam için bir miktar para bile verdiler ama; artık dayanamıyorum.
siz değerli sözlükdaşlarımı kandırmaya vicdanım el vermiyor. sonunda birisi durumu fark edip beni bu yükten kurtardı.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
sana gitme demeyeceğim,
ama gitme lavinia.
adını gizleyeceğim,
sen de bilme, lavinia.
herhalde en vurucu dize denilince aklıma gelendir
ama gitme lavinia.
adını gizleyeceğim,
sen de bilme, lavinia.
herhalde en vurucu dize denilince aklıma gelendir
devamını gör...
ezgi mola hakkında hapis istenmesi
bir de özür dilemesini bekliyor. bundan daha komik bir durum olamaz. bence ezgi mola değil siz kızın ailesinden özür dilemelisiniz böyle bir namussuzu savunduğunuz için.
şaka gibi olay.
tecavüzcüye tecavüzcü denir bu kadar net. az bile söylemiş.
şaka gibi olay.
tecavüzcüye tecavüzcü denir bu kadar net. az bile söylemiş.
devamını gör...
yazarların evcil dostlarının ismi
çarşı, tilki ve ailemizin son üyesi lapacı.
devamını gör...
askerde kurmay albaya kelimeler albayım diyen asker
1997 yılında şırnak'ta 3. komando tugayında vatani görevimi yaparken karşılaştığım akıbeti pek de talihli bitmeyen tertiptir.
albay: merhaba asker!
bölük: soğoll!
albay: nasılsın asker!
bölük: soğoll!
albay: sizler de sağ olun
fısıltıyla:
yahya: dostum bu albay mı gerçekten?
ben: evet görmüyor musun apoletlerini?
yahya: teşekkür ederim dostum bilgilendirdiğin için.
"te allam ne insanlar var" dedim kendi kendime. sonra bu bir adım öne çıktı ama tekmil vermedi.
yahya: kelimeler albayım...
albay: ne diyorsun evladım?
yahya: ne anlama geliyorlar?
albay: evladım sen kafayı mı yedin, geç yerine derhal!
yahya: kelimeler albayım... ne anlamda kullanıyoruz onları?
ondan sonra yahya diskoda yediği dayaktan olsa gerek, bir süre gökyüzünde yıldızlar görmeye başlamıştı. her rozetliyi albay sanıyordu.
albay: merhaba asker!
bölük: soğoll!
albay: nasılsın asker!
bölük: soğoll!
albay: sizler de sağ olun
fısıltıyla:
yahya: dostum bu albay mı gerçekten?
ben: evet görmüyor musun apoletlerini?
yahya: teşekkür ederim dostum bilgilendirdiğin için.
"te allam ne insanlar var" dedim kendi kendime. sonra bu bir adım öne çıktı ama tekmil vermedi.
yahya: kelimeler albayım...
albay: ne diyorsun evladım?
yahya: ne anlama geliyorlar?
albay: evladım sen kafayı mı yedin, geç yerine derhal!
yahya: kelimeler albayım... ne anlamda kullanıyoruz onları?
ondan sonra yahya diskoda yediği dayaktan olsa gerek, bir süre gökyüzünde yıldızlar görmeye başlamıştı. her rozetliyi albay sanıyordu.
devamını gör...
renkli mahlas alıp kendini üstün zannetmek
zaten alan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
hepsi ile de az buçuk muhabbetimiz var, 10 numara beş yıldız insanlar.
altı üstü karma puan ile alınan bir özellik bu, daha fazlası değil. niye bunu alan kişi kendini üstün görsün ki?
bu yanlış bir düşünce bence.
hepsi ile de az buçuk muhabbetimiz var, 10 numara beş yıldız insanlar.
altı üstü karma puan ile alınan bir özellik bu, daha fazlası değil. niye bunu alan kişi kendini üstün görsün ki?
bu yanlış bir düşünce bence.
devamını gör...
enjoy i'm vaccinated
bu ülkede apolotik kalmak mümkün mü ya. kendi vatanımda ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyorum. şaka gibi. ne olursa olsun bu "zihniyetten" acilen kurtulmamiz gerekiyor.
devamını gör...
en uzun roman
9.609.000 karakterle marcel proust'un kayıp zamanın izinde romanıdır.
devamını gör...
hobaaa3434
"hoşgeldin canımın içi arkadaşım" dediğim yazar.
devamını gör...
yazarların şu an düşündükleri şeyler
her şeyden bunaldım. insanlardan aslında nefret ettiğimi anladım. sanırım buna eminim artık. mizantropist miyim lan ben? bazen iyiyim insanlarla. ama istediğim ölçüde. sonra sıkılıyorum onlardan da. kısa bir konuşma yetiyor. sonrası tatmin etmiyor. hep böyle mi olacak? yalancı, bencil ve samimiyetsizler. ama bu yaşadığımız medeniyette yolunda olmayan şeyler var sözlük ve bunlar gözüme kaçmış bir kıymık gibi rahatsız ediyor beni. hiçbir yere, hiçbir kişiye tahammülüm kalmadı artık. bitse de gitsek.
devamını gör...
kharoon
rüşvetçi hergelenin tekidir. dante'yi bile karşı kıyıya geçirmemiştir. parayı vermemişsen ya da arkandan ölüm merasimi yapılmamışsa sittin sene styx nehrini geçemiyorsun. zaten et but kalmamış neredeyse adamda, iskelet sayılırsın, ne yapacaksın o kadar parayı? öbür tarafa mı götüreceksin diyeceğimde adam zaten orada takılıyor.
millet bir umut elysion'a alınır mıyım diye korku içinde kıyıya gelmiş, elleri ayakları titriyor. tabiri caizse mabatları üç buçuk atıyor, sen kalkıyorsun bu garibanları harcayamayacağın altın sikke için söğüşlüyorsun. tüm dünya mitolojileri içerisinde yer alan en rezil karakter bu adam. vahşi kapitalizmin ilham kaynağı bile olabilir. zira sizi ölümünüzden sonra dahi söğüşleme fikrini kesin bu hergeleden aldılar. zaten bu adamların çoğu tartarus'a gidecek, sürekli yinelenen bir acıyla ilelebet orada takılacaklar, paralarıyla bu garibanları rezil etmenin bir manası var mı? hiç mi vicdanın yok? bu nasıl bir para aşkıdır?
sürekli seyri sefer halindesin. kıyıda bıraktıklarını eşek arıları sokuyor. börtü böcek dişliyor. adamlar/kadınlar çılgınlar gibi çığlık atıyor. yahu bir imana gel be adam. para hırsından azıcık vaz geç. yok anam babam bu vicdansızsa söylenebilecek tek kelime yok.
zeus bildiği gibi yapsın diyeceğimde, o da çapkınlık yapmaktan başını kaldıramadığı için bu işlerle ilgilenemiyor. sistem bozuk. balık baştan kokar diye boşuna dememişler.

michelangelo'da böyle resmetmiş kendisini. sanırsın beysbol oynuyor. fakirle uğraşmak kolay kharon efendi; delikanlıysan biraz da zenginlerin karşısına çık!
millet bir umut elysion'a alınır mıyım diye korku içinde kıyıya gelmiş, elleri ayakları titriyor. tabiri caizse mabatları üç buçuk atıyor, sen kalkıyorsun bu garibanları harcayamayacağın altın sikke için söğüşlüyorsun. tüm dünya mitolojileri içerisinde yer alan en rezil karakter bu adam. vahşi kapitalizmin ilham kaynağı bile olabilir. zira sizi ölümünüzden sonra dahi söğüşleme fikrini kesin bu hergeleden aldılar. zaten bu adamların çoğu tartarus'a gidecek, sürekli yinelenen bir acıyla ilelebet orada takılacaklar, paralarıyla bu garibanları rezil etmenin bir manası var mı? hiç mi vicdanın yok? bu nasıl bir para aşkıdır?
sürekli seyri sefer halindesin. kıyıda bıraktıklarını eşek arıları sokuyor. börtü böcek dişliyor. adamlar/kadınlar çılgınlar gibi çığlık atıyor. yahu bir imana gel be adam. para hırsından azıcık vaz geç. yok anam babam bu vicdansızsa söylenebilecek tek kelime yok.
zeus bildiği gibi yapsın diyeceğimde, o da çapkınlık yapmaktan başını kaldıramadığı için bu işlerle ilgilenemiyor. sistem bozuk. balık baştan kokar diye boşuna dememişler.

michelangelo'da böyle resmetmiş kendisini. sanırsın beysbol oynuyor. fakirle uğraşmak kolay kharon efendi; delikanlıysan biraz da zenginlerin karşısına çık!
devamını gör...
zinhar
zamanında yayınlanan muhteşem yüzyıl isimli dizideki her 5 cümleden birinde mutlaka kullanılmış olan kelime. asla anlamındadır.
devamını gör...
dünya klasiklerini türkler yazsaydı alacakları isimler
dönüşüm--->hamamböceği samet
sefiller--->hayatın sillesi
sefiller--->hayatın sillesi
devamını gör...
friends
1 günde 13 bölüm izlediğim sitcomdur. eskiler ne güzelmiş sosyal medya yok samimiyet dolu yıllarmis. chandler adamım.
devamını gör...
bilginin bir inanç olması
bilgi ve inanç aynı cümle içinde pek eğreti durmuş. bilginin hangi dilde ne anlama geldiği de bu durumu rasyonalize etmez.
bilim ön kabullerle ilerler doğru ama yukarıda bazı yazarların biraz kurnazlıkla görmezden geldikleri şu.
bilimde teori ispatlanmadığı sürece teori olarak kalır. teoriyi ispatlamak için bilim deney ortamı oluşturur ya da veri toplar. sonuç ya da yeni gelen veri öngörülenden farklıysa yeni teori inşa eder.
her iki durumu da örnekleyelim:
eldeki kabullere göre kütlesi olmayan atomlara kütlesini veren bir nesne var ama ne olduğu bilinmiyor. bu parçacığın var olduğunu higgs isimli bir bilim insanı ortaya atıyor, sırf bu parçacığı bulmak için isviçre'de
laboratuvar ortamı kuruluyor, inanılmaz paralar harcanıyor. kaç yıldır deneyler yapılıyor, ancak hala ortada kesin bir kanıt yok takip ettiğim kadarıyla. (bkz: büyük hadron çarpıştırıcısı) yani bilim deneme-yanılma prensibiyle ilerler ve geri adım atmak her zaman mümkündür.
göbeklitepe örneğinden gidelim, tarih biliminin kabul görmüş tüm değerlerini yıktı, eldeki veri setine göre dinler yerleşik hayatın başlamasından sonra ortaya çıkmıştı ama göbeklitepe sonrası hiç bir bilim insanı kalkıp da vay efendim, nasıl olur, daha önce doğruysa şimdi de doğrudur söylediklerimiz yazdıklarımız demiyor.
inanç sistemleri basit anlatımla siyah-beyaz prensibi üzerine kuruludur. ispat gerekmez, inanan bir insandan ispat istemek de zaten anlamsızdır. inanırsın ya da inanmazsın. temelinde spiritüeldir, metafiziktir.
bilim ön kabullerle ilerler doğru ama yukarıda bazı yazarların biraz kurnazlıkla görmezden geldikleri şu.
bilimde teori ispatlanmadığı sürece teori olarak kalır. teoriyi ispatlamak için bilim deney ortamı oluşturur ya da veri toplar. sonuç ya da yeni gelen veri öngörülenden farklıysa yeni teori inşa eder.
her iki durumu da örnekleyelim:
eldeki kabullere göre kütlesi olmayan atomlara kütlesini veren bir nesne var ama ne olduğu bilinmiyor. bu parçacığın var olduğunu higgs isimli bir bilim insanı ortaya atıyor, sırf bu parçacığı bulmak için isviçre'de
laboratuvar ortamı kuruluyor, inanılmaz paralar harcanıyor. kaç yıldır deneyler yapılıyor, ancak hala ortada kesin bir kanıt yok takip ettiğim kadarıyla. (bkz: büyük hadron çarpıştırıcısı) yani bilim deneme-yanılma prensibiyle ilerler ve geri adım atmak her zaman mümkündür.
göbeklitepe örneğinden gidelim, tarih biliminin kabul görmüş tüm değerlerini yıktı, eldeki veri setine göre dinler yerleşik hayatın başlamasından sonra ortaya çıkmıştı ama göbeklitepe sonrası hiç bir bilim insanı kalkıp da vay efendim, nasıl olur, daha önce doğruysa şimdi de doğrudur söylediklerimiz yazdıklarımız demiyor.
inanç sistemleri basit anlatımla siyah-beyaz prensibi üzerine kuruludur. ispat gerekmez, inanan bir insandan ispat istemek de zaten anlamsızdır. inanırsın ya da inanmazsın. temelinde spiritüeldir, metafiziktir.
devamını gör...
körlük
jose saramago' ya ait olan distopik kitap. pandemi başlangıcında, gerçekten körlükteki olayları yaşar mıyız diye sorgulamıştım. insanların ne kadar korkunç olabileceğinin de bir kanıtı niteliğinde körlük. görmek kitabı da körlüğün devamı niteliğinde. önerebileceğim mükemmel eserlerden biri.
devamını gör...
yazarların kendilerini teselli etmek için kullandığı cümleler
daha en kötü ne olabilir ki veya elbet bir gün senin de yüzün gülecek diye kendimi teselli ederim bir de aynaya karşı (bkz: dobarla bıragma gendini).
devamını gör...
linç kültürü
karşılarınındakinin bir insan olduğunu unutan insanların yaptığı yığın eleştiri tarzıdır. adaletli bir olay değildir. kalabalık, dünya üzerinde her zaman azınlığı susturmuştur. haklı da olsa haksız da olsa. sonucu bazen iyi yerlere gidebilir fakat çok kötü sonuçlar da doğurabilir. toplu bir şekilde linç yapmak, taşlamaktansa problemi özelde halletmek, konuyu bireysel de çözüme ulaştırmak daha sağlıklı olabilecektir. elbette kalabalığın getirdiği artıları kullanalım fakat insanların insan olduğunu unutmadan.
(bkz: kusurlarımızla birlikte yaşıyoruz)
(bkz: kusurlarımızla birlikte yaşıyoruz)
devamını gör...