konunun uzmanlarınca, yapıldığı halde istanbul' un su kaynaklarına büyük ölçüde zarar vereceği, beklenen deprem felaketinde avrupa yakasını yardım edilemez hale getireceği, boğazları tehlikeye atacağı ve bunun gibi hayati önem taşıyan daha onlarca tehlikesi olduğu açıklanmasına rağmen, iktidar tarafından, yapılması planlanan yerin çevresindeki arazilerin daha şimdiden katarlılara peşkeş çekildiğinin ortaya çıktığı rant projesi.
devamını gör...

siyah, beyaz ve gri ile güzel kontrast oluyor bence.
devamını gör...

yaşadığım şehirde kışın kar yağmadığı için bir hocamız okulun bahçesine bir kamyon kar getirtmişti. bütün okul bahçede kar topu oynamıştık. sonra eridi tabi hemen.
devamını gör...

dua etmektir.
devamını gör...

kafa sözlük magazin.

nazım hikmet'in yahya kemal'e söylediği sözdür.
devamını gör...

kyk kredisi.
devamını gör...

halkın yüzüne bakacak halleri kalmadı hepsi hala birbirine laf sokma derdinde.
devamını gör...

bu ülkenin kanseri z kuşağı değil 1948 den bu yana ülkenin izzet-i itibarını yaptığı seçimle silken boomer kuşağıdır.
devamını gör...

“bana öyle geliyor ki gözlerim kapanır kapanmaz, büyük bir aydınlık ve zihnimin sonsuza dek yuvarlanacağı derin ışık uçurumları göreceğim. gökyüzü özünde öyle aydınlık olacak ki yıldızlar gökte siyah lekeler gibi görünecek. yaşayanların gördüğü gibi, siyah kadife üzerindeki altın renkli pullar gibi olmayacak, altın bir kumaşın üzerindeki siyah noktalara benzeyecek yıldızlar.”
cümlelerinin sahibi fransız yazar ve şair
devamını gör...

agatha christe'in ilham kaynaklarından olan amerikalı şair, yazar, editör ve edebiyat eleştirmenidir. dönemine damga vurmuştur.

favori öykülerimden morgue sokağı cinayetleri.
devamını gör...

#1308236 melting buna düşer misin? ve yiooo niye okuyayım tamamen süs niyetine taşıyorum**

not: foto anlıktır ve tamamen melting'i düşürmek için çekilmiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

vision after the sermon (jacob wrestling with the angel), vaazdan sonraki hayal/görüntü (yakup melek ile güreşiyor) fransız sanatçı paul gauguin tarafından 1888 yılında tamamlanmış bir yağlı boya resmidir. edinburgh'da, iskoçya ulusal galerisi'nde bulunan resim incil'de yer alan bir sahneyi tasvir etmektedir. fakat bunu dolaylı bir şekilde, kilisedeki vaazdan çıkan kadınlar gördüğü bir şekilde betimliyor.

eugène henri paul gauguin, 7 haziran 1848, paris - 8 mayıs 1903 tarihleri arasında yaşamış post-empresyonist bir fransız ressamdı. fakat ismi sembolizm için de önem arz ediyordu. pissarro, paul cézanne, vincent van gogh gibi ressamlar ile çalışmalar yapmış, şehirden şehre ve ülkeden ülkeye gezmiş bir sanatçıdır. fakat değeri ölümünden sonra anlaşılanlardan biridir.

paul, yaklaşık 1888 yılına kadar empresyonist bir tarzda resimlerini yapıyordu. fakat zamanla izlenimciliğin, içindeki ilgiyi tatmin etmediğini hissetti. 1888 yılında brittany'de, gelecekte ismi synthetism ile de anılacak, japon baskılarından etkilenen basitleştirilmiş bir tarzda resim yapan émile bernard ile tanıştı. bernard'ın örneğini geliştirerek vision after the sermon resmini çizen gauguin, bir 19. yüzyıl sanat akımı olacak synthetism'in eserlerinden birini vermiş oldu. (synthetism, 1800'lü yıllarda paul gauguin, émile bernard, louis anquetin gibi sanatçıların, resimlerini empresyonizmden (izlenimcilik) ayıran bir resim tekniğiydi.)

gelelim tabloya, ilk sembolist eserlerden görülen bu tabloda gauguin kırmızı bir zemin ile geleneksel natüralist çizgilerden eserini ayırmıştı. olayı izleyen rahibelerde de normalde görmeyi beklediğimiz tonlama ve gölge değişimleri yerini düz sert çizgilere bırakmıştı. yumuşak geçişler yoktu. formları bozdu, çizgileri abarttı. bir renk derinliğinden bahsedemiyorduk. resimdeki soyutluk, sembolizme kayıyordu. ortada bulunan ve sahneye çapraz şekilde eklenmiş ağaç, gerçek ve hayali birbirinden ayırıyordu.

görsel biçimlendirmelerdeki japon sanatının etkisi de görülmekteydi. gauguin'in eserlerindeki bu etkiye dikkat çeken kişi emile bernard'dı. van gogh'un, hiroshige'den etkilenerek yaptığı ağaç resmine ve o resimdeki kırmızı kullanımına dikkat çekti. hokusai’nin güreşen sumo güreşçilerinden bahsetti. vision after the sermon'daki japon etkisine böyle değinmişti. (bkz: japonizm)

bunun dışında beyaz, siyah, kırmızı gibi renkler kullanılmıştır. kırmızı, en baskın ve mücadeleye güç veren renktir. böylelikle renkler duyguların bir dışavurumu olabilir ve sadece sahneyi tanımlamakla kalmayıp duyguların mistik havasını veririler. gerçeğin ve hayalin tek bir düzlemde birleştiği bu eserde japon kaynaklı bir ağaç ile ikiye ayrılan bu resim, ressamın sanatçılar arasındaki yerini değiştirmişti. çoğu kimse onu yeni bir sembolist akımın lideri olarak görmeye başlamıştı. fakat bu resim kesinlikle paul'un izlenimcilikten kopuşunu belirtiyordu. natüralizm'den kopan ve sembolizm ile ilişkilendirilecek, hayalden beslenen ''sentetik'' bir tarza hareketini gösteriyordu belki de.

bu tablo ile ilgili ilgi çekici bir diğer detay da gauguin'in tabloyuvan gogh'a anlattığı bir mektubu olmasıdır. gelin bir de tabloyu, ressamından dinleyelim:


''ı’ve just done a religious painting, very badly done, but which was interesting to do, and which ı like. ı wanted to give it to the church at pont-aven. they don’t want it, of course. breton women, grouped together, are praying; costumes very intense black. the yellow-white bonnets very luminous. the two bonnets on the right are like monstrous helmets. an apple tree goes across the canvas: dark purple, and the foliage drawn in masses like emerald green clouds, with yellow-green interstices of sunlight. the earth (pure vermilion). at the church it goes down and becomes red brown. the angel is dressed in violent ultramarine blue, and jacob in bottle green. the angel’s wings pure no. chrome yellow. the angel’s hair no. chrome, and the feet flesh-orange. ı believe ı’ve achieved a great rustic and superstitious simplicity in the figures. the whole very severe. the cow under the tree is tiny by comparison with reality, and is prancing. for me, the landscape and the wrestling exist only in the imagination of the people at prayer after the sermon; that’s why there’s a contrast between the real people and the wrestling in its landscape, not real and out of proportion.''



''bir grup bretonlu kadın, yoğun siyah elbiseler ve çok parlak sarı beyaz şapkaları içinde dua ediyorlar. sağdaki iki şapka tuhaf kasklar gibi, tuvalin içinden koyu mor bir elma ağacı geçiyor ve yapraklar zümrüt yeşili bulutlar gibi kütleler halinde güneşli sarı-yeşil yarığa çekiliyorlar. zemin saf kızıl. kilisede renk zayıflıyor, kızıl kahve oluyor. melek koyu deniz mavisi yakup ise cam yeşili giyinmiş. meleğin kanatları saf krom sarısı, saçları krom ve ayakları turuncu. renklerde sanırım çok sade, rüstik ve batıl seçimler yaptım; hepsi çok şiddetli. ağacın aşağısındaki inek gerçeğe kıyasla ufak. bana göre bu resimdeki manzara ve güreş sadece vaazdan sonra dua eden insanların zihinlerinde var. bu yüzden doğal insanlar ve doğaüstü orantısız bir manzaradaki güreş maçı arasında bir zıtlık var.''


kaynakça ve daha fazlası: painting-planet.com, sanatabasla.com, sanatlaart.com -mektubun çevirisi direkt-, wikipedia - vision after the sermon, metmuseum.org, artble.com, wikipedia - paul gauguin, youtube.com -tablo hakkında khanacamdyturkce kanalının bir videosu-, vangoghletters.org - mektubun orijinal hali -, gerçekten bilmeniz gereken 50 sanat fikri, susie hodge
devamını gör...

"hayatta bulabileceğiniz en doğru kişi, sizi tüm hata ve eksikliklerinizle sevebilecek olan kişidir."

away we go, 2009
devamını gör...

ölümcül sular (crawl) 2019 yılında beyaz perdeye taşınmış bir korku filmi. film, şiddetli bir kasırga sonrası şehrine timsahlar doluşan babasını kurtarmaya giden yüzücü bir kadının yaşam mücadelesini ele alıyor. çok korkunç bir film değildi ancak izlediğim zaman hoşuma gitmişti. filmi izlemeye ailemle beraber gitmiştim, abimle ben pek korkmamıştık ancak annem ve babam çok etkilenmişti, annem her korktuğunda elleriyle benim gözlerimi kapatmaya kalkıştığı için birkaç güzel sahne kaçırmış olabilirim sanırım. şu an izlesem film hakkında ne düşünürüm bilmiyorum ancak aklımda film genel hatlarıyla iyi kalmış, ha bir de başroldaki kadın çok güzeldi, bunu asla unutamam.
devamını gör...

sayın sevgili ııı neden ben?
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sık sık yaptığım eylemdir. yalnızlık; belki bazıları için sebep olabilir ama benim için tercihtir.
gün içerisinde gereksiz kalabalığa tahammül etmek zorunda kaldığımda, evde canım sıkıldığında, kafam attığında, mutlu veya üzgün olduğumda, kısacası kafamı dinlemek istediğimde ya gider sahilde oturur denizi gökyüzünü izlerim ya da günlüğümü alır bir kafeye gider canlı müzik eşliğinde bir şeyler karalarım.
kendinizle vakit geçirmek yalnızlık değildir. öncelikle bunun farkına varın ve kendinizi(yalnızlığınızı) sevin.
devamını gör...

an itibarıyla, bolu'da karşıma çıkan, bir kaç yıllık aşkım olan, bir yaz başı güzeli
sığırkuyruğu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

günaydın sözlük! kalktım filtre kahvemi koydum ardından da geniş bir cumartesi kahvaltısı yaparım demek isterdim ama hayatlar ve hayaller maalesef. geldim gene çalışıyorum. uyuyana, çalışana, ayılana, bayılana güzel bir cumartesi diliyorum. istanbul'da hava güzel olacağa benziyor. hemen kanınız bitlenmesin atmayın sokağa kendinizi. corona is stil here...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

aldırma deli gönlüm
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim