eski sevgiliyle arkadaş olmak
ilişkiye başlamadan önce zaten arkadaş olduğun biri ile bir ilişki yaşayıp tatlılıkla bitirdikten sonra düşman olmanın veya hayatından tamamen silmenin bir mantığı olmadığını düşünüyorum. adamla arkadaş olarak gayet güzel bir iletişim kurmuşsun, bu iletişimi sevgililiğe uyduralım demişsin iş o duruma gelince olmamış frekanslar tutmamış. sevgili ve sevgililik kavramlarının içini doldurma şeklinizin farklı olduğunu görerek ayrılmışsınız. o sana sövmemiş sen onu bıçaklamamışsın, muhabbetini de fikirlerini de hayata bakış açısını da seviyorsun. niye olmasın canım sözlük? arkadaş kaldığı eski sevgilisi olan biri olarak konuşuyorum iki tarafta hayatta her şeyin olabileceği gerçeğini gördüyse, gerçek bir dost kazanmanın kaybetmekten daha zor olduğuna kanaat ettiyse olur efendim. çok da güzel olur. türkiye'deki herkes vurdulu kırdılı bol tripli ilişkiler yaşamıyor yahu. inancınızı kaybetmeyin lütfen.
devamını gör...
kasa kuyruğunda az ürünü olan müşteriye sırayı vermek
görgü kuralı falan değildir. görgü kuralı olursa sırasını vermeyeni de görgüsüz ilan etme cesaretiniz olur. olsa olsa jesttir ve kimse size bu jesti yapmak zorunda değildir.
ayrıca kasiyer size iyilik olsun diye vermiyor o sırayı, hepitopu iki su almışsınız ciroya katkınız trilyonda bir, bir an önce defolun gidin diye sıra veriyor. sepeti dolu müşteriyi de ona belli etmeden markette biraz daha tutmaya çalışıyor. aklına unuttuğu bir şey gelsin, kasa etrafındaki cikletlerden birer ikişer alsın diye yapıyor çünkü belli, parası var, büyük alışverişe gelmiş. hatta ne hikmetse hep bir maraz çıkar, pos cihazının kağıdı sıkışır, bir şey olur, müşteri bekler ha bekler. arada kasiyer sorar "efenim şunlar indirimde, düşünür müydünüz?" düşünmez mi? sen biraz daha bekletirsen düşünmeye başlar tabii. hatta müşterinin küçük çocuğu sıkıştırır "annee babaa bunu da alalıım!", al evladım al. siz de elinizdeki iki suyla size iyilik güzellik yapıldı sanıyorsunuz*. resmen tekmeleniyorsunuz yahu.
ayrıca kasiyer size iyilik olsun diye vermiyor o sırayı, hepitopu iki su almışsınız ciroya katkınız trilyonda bir, bir an önce defolun gidin diye sıra veriyor. sepeti dolu müşteriyi de ona belli etmeden markette biraz daha tutmaya çalışıyor. aklına unuttuğu bir şey gelsin, kasa etrafındaki cikletlerden birer ikişer alsın diye yapıyor çünkü belli, parası var, büyük alışverişe gelmiş. hatta ne hikmetse hep bir maraz çıkar, pos cihazının kağıdı sıkışır, bir şey olur, müşteri bekler ha bekler. arada kasiyer sorar "efenim şunlar indirimde, düşünür müydünüz?" düşünmez mi? sen biraz daha bekletirsen düşünmeye başlar tabii. hatta müşterinin küçük çocuğu sıkıştırır "annee babaa bunu da alalıım!", al evladım al. siz de elinizdeki iki suyla size iyilik güzellik yapıldı sanıyorsunuz*. resmen tekmeleniyorsunuz yahu.
devamını gör...
jimnastik milli takımının avrupa ikincisi olması
futbolla yatıp futbolla kalkan ama başarı elde edemeyen ülkenin hiç önemsenmeyen branşlardan birinde gümüş madalya alması olayı.
buradan
buradan
devamını gör...
babaya söylemek istenip de söylenemeyenler
yaşıyor olsaydı o'nun kızı olduğum için ne kadar gurur duyduğumu söylemek isterdim.
devamını gör...
sevgi ile ilgili söylenmiş klişe ama doğru olan sözler
aklıma teoman'ın şarkısı geldi.
"sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir.
bazen küçük bir an için ömür bile verilir."
"sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir.
bazen küçük bir an için ömür bile verilir."
devamını gör...
sevdiğin filmi adını söylemeden anlat
ağzım çok zor gülümser ancak bu kafamın içinde gülümsemediğim anlamına gelmez.
devamını gör...
sözlük yazarlarına gelen son whatsapp mesajı
alooo*
devamını gör...
burnu kanayan erkeğine tentürdiyot getiren kız çekiciliği
burnu kanayan erkeğin burnuna peçete tıkayan kız kadar çekici olmasada idare eder.
devamını gör...
bildirimleri tek tek kontrol etmek
bir süre sonra mümkün olmayan durumdur.
şaka bir yana bildirim gelmiyor ki kontrol edelim demek istediğim başlıktır.
şaka bir yana bildirim gelmiyor ki kontrol edelim demek istediğim başlıktır.
devamını gör...
enfeksiyöz mononükleoz
halk arasında öpücük hastalığı olarak bilinen epstein-barr virüsünün neden olduğu bir hastalıktır. en sık olarak tükürük yoluyla bulaşması sebebiyle öpücük hastalığı olarak isimlendirilir. kısaca ebv şeklinde kısaltma ile gösterilir.
ebv, öncelikli olarak ağız, boğaz sıvıları ve vücut salgılarıyla yakın temas yoluyla kişiden kişiye bulaşır.
birçok kişi 1 yaş civarında öpücük hastalığını geçirir. fakat küçük çocuklarda hastalık genellikle belirti vermediğinden ya da çok hafif bulgularla seyrettiğinden çoğu durumda tanı konulamaz. hastalık bir defa geçirildiğinde bağışıklık kazanıldığı için hayat boyu bir daha tekrarlamaz. bununla birlikte, gelişmiş ülkelerdeki birçok çocuk bu enfeksiyonu ilk yıllarında geçirmez ve bu nedenle de ergenlerde daha sık görülür.
enfeksiyöz mononükleoz olan insanlarda genellikle yüksek ateş, şişmiş lenf bezleri ve boğaz ağrısı gibi belirtiler gözlemlenir. bazı hastalarda dalak büyümesi ortaya çıkabilir. genellikle ciddi belirtiler göstermeden bir iki ay içerisinde kendiliğinden kaybolur.
ebv, öncelikli olarak ağız, boğaz sıvıları ve vücut salgılarıyla yakın temas yoluyla kişiden kişiye bulaşır.
birçok kişi 1 yaş civarında öpücük hastalığını geçirir. fakat küçük çocuklarda hastalık genellikle belirti vermediğinden ya da çok hafif bulgularla seyrettiğinden çoğu durumda tanı konulamaz. hastalık bir defa geçirildiğinde bağışıklık kazanıldığı için hayat boyu bir daha tekrarlamaz. bununla birlikte, gelişmiş ülkelerdeki birçok çocuk bu enfeksiyonu ilk yıllarında geçirmez ve bu nedenle de ergenlerde daha sık görülür.
enfeksiyöz mononükleoz olan insanlarda genellikle yüksek ateş, şişmiş lenf bezleri ve boğaz ağrısı gibi belirtiler gözlemlenir. bazı hastalarda dalak büyümesi ortaya çıkabilir. genellikle ciddi belirtiler göstermeden bir iki ay içerisinde kendiliğinden kaybolur.
devamını gör...
tayt üstü şort giymek
gerçekten bu kombini herkes yapmıyor ve iyi ki de yapmıyor ama ne hikmetse giyenlerde de yakışmayanını hiç görmedim.
devamını gör...
şiki şiki baba
devamını gör...
kırıcı olmaktan korkmak
fazla açık sözlülüğün getirdiği patavatsızlık var üstümde birkaç insanı kırdığımı söylendiği için değer verdiğim insanlarla bunu paylaştım çünkü onları kırmaktan korkarım diğerleri umrumda değil
devamını gör...
ırkçılık
sadece siyahi dostlarımıza hassas olup başka ırklara hakaret eden beyinsizlerin olduğu durumdur. ırkçıdırlar sadece farkında değillerdir. siyahilere ırkçılık yapmadıkları için ırkçı değilim zannediyorlar. ama başka ırklara saldırıyorlar.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
devamını gör...
kız çocuk istemeyen erkek
cahil insan söylemi. muhtemelen kız çocuğu içinde eşini suçluyordur. ayrıca bu gibi durumlarda her seferinde kız çocuğu olur. dördüncü çocuktan sonra pes ederler.
devamını gör...
oruç aruoba
sokakta
buradayım:
yüzyıl oldu.
önümden geçen yol
tıkandı
çevremdeki bahçeler
daraldı
içimde yaşan insanlar
azaldı:
yalnızlaştım.
buradayım:
yüzyıl önce başladım
beklemeye.
yavaş geçip gitme zamanı:
dumanlar
isler, puslar
yağmurlar
sıcaklar, soğuklar
rüzgarlar
kemirdi her yanımı.
tahtalarım birer birer çürüdü
boyalarım
parça parça döküldü
payandalarım
teker teker çöktü:
yüzyıl oldu.
yüzyıl önce:
pırıl pırıl, yemyeşil
bahçem
bembeyaz, tertemiz
duvarlarım
cıvıl cıvıl, şen
odalarım
buradaydım.
yaşıyordum -
yaşıyordu insanlarım.
yüzyıl oldu:
karanlık küf rengi
çevrem
kararmış, yıkık dökük
duvarlarım
kasvetli, kir-pas içinde
odalarım
buradayım.
yaşamıyorum -
yaşamıyor insanlarım.
buradayım.
yüzyıl oldu.
bekliyorum.
yalnızım
burada.
bekliyorum -
ilk çocuğun attığı
ilk taştan beri
bekliyorum.
ne zaman gelecekler -
baltalarla, balyozlarla, keserlerle -
yalnızım
burada
bekliyorum.
ne zaman
gelecekler?
buradayım:
yüzyıl oldu.
önümden geçen yol
tıkandı
çevremdeki bahçeler
daraldı
içimde yaşan insanlar
azaldı:
yalnızlaştım.
buradayım:
yüzyıl önce başladım
beklemeye.
yavaş geçip gitme zamanı:
dumanlar
isler, puslar
yağmurlar
sıcaklar, soğuklar
rüzgarlar
kemirdi her yanımı.
tahtalarım birer birer çürüdü
boyalarım
parça parça döküldü
payandalarım
teker teker çöktü:
yüzyıl oldu.
yüzyıl önce:
pırıl pırıl, yemyeşil
bahçem
bembeyaz, tertemiz
duvarlarım
cıvıl cıvıl, şen
odalarım
buradaydım.
yaşıyordum -
yaşıyordu insanlarım.
yüzyıl oldu:
karanlık küf rengi
çevrem
kararmış, yıkık dökük
duvarlarım
kasvetli, kir-pas içinde
odalarım
buradayım.
yaşamıyorum -
yaşamıyor insanlarım.
buradayım.
yüzyıl oldu.
bekliyorum.
yalnızım
burada.
bekliyorum -
ilk çocuğun attığı
ilk taştan beri
bekliyorum.
ne zaman gelecekler -
baltalarla, balyozlarla, keserlerle -
yalnızım
burada
bekliyorum.
ne zaman
gelecekler?
devamını gör...