ter kokusu
ter kokusundan daha iğrenç bir koku varsa; ter ve parfümle karışık o leş kokudur.
guzel kardeşim bak sen yarım şişe parfüm sıktın diye o leş koku gitmiyor aksine perçinleniyor. bak çok zor degil bir duş bir roll-on, bir de paşabahçe kolonyası misss.
neden teke gibi kokmayı tercih ediyorsun?
güzel de kadınsın/adamsın , neden kuru şampuan kullanıyorsun? kuduz oldun da suyla bir sorun mu yaşıyorsun?
yaz günü o baygın parfümle karışan ter kokun yüzünden ülkeye amerika 'kimyasal silah var' diye demokrasi getirir.
nolur sabahları bir duş al. aksam da günün kirinden yorgunluğundan arınmak için de bir de akşam duş al. sonra mis gibi takıl. bize garezin ne? insaf et!
guzel kardeşim bak sen yarım şişe parfüm sıktın diye o leş koku gitmiyor aksine perçinleniyor. bak çok zor degil bir duş bir roll-on, bir de paşabahçe kolonyası misss.
neden teke gibi kokmayı tercih ediyorsun?
güzel de kadınsın/adamsın , neden kuru şampuan kullanıyorsun? kuduz oldun da suyla bir sorun mu yaşıyorsun?
yaz günü o baygın parfümle karışan ter kokun yüzünden ülkeye amerika 'kimyasal silah var' diye demokrasi getirir.
nolur sabahları bir duş al. aksam da günün kirinden yorgunluğundan arınmak için de bir de akşam duş al. sonra mis gibi takıl. bize garezin ne? insaf et!
devamını gör...
zemin sıvılaşması
suya doygun kumlu zeminlerin tekrarlı yükler altında(genellikle deprem yükü) boşluksuyu basıncının artarak, toplam gerilmenin üstüne çıkmasıyla zeminin stabilitesini kaybetmesi olayıdır. bu tip zeminlerde iyileştirme uygulanmadan yapılan binaların, depremden olmasa bile zemin sıvılaşması sebebiyle hasar görmeleri muhtemeldir. bu hasarlar; binanın devrilmesi, zemine gömülmesi veya kayma hareketleri gibi hasarlardır.
devamını gör...
banyoda yapılan hatalar
suyu çok fazla kullanmaktır kesinlikle.
tanım: banyoda yapılan hataları paylaştığımız başlıktır.
tanım: banyoda yapılan hataları paylaştığımız başlıktır.
devamını gör...
mart
içinde olduğumuz ay.
hoş geldin mart
"vazgeçtim bu dünyadan
tek ölüm paklar beni
değmez bu yangın yeri
avuç açmaya değmez.”
shakespeare yüzlerce yıl önce yazmış. bir yerlere ait olmadığını anladığı bir zamanda yazmıştır muhtemelen.
her gün kadına şiddet ile ilgili haberler görüyoruz. eğitim seviyesi artıyor ama bu tür olaylar azalmıyor. dışarıdan bakınca, iki yetişkin insan görülen çiftler, hoş başlayan ilişkilerini nasıl bu kadar çirkinleştirebiliyor. hiçbir kadın kendisini dövsün diye bir erkekle beraber olmaya başlamıyor. adamların da ilişkiye başlarken “ben bunu bir temiz döverim” diye başladığını sanmıyorum. ipler nerede kopuyor?
her kadına şiddet sonrası tüm erkeklere faturayı kesmekle yol alınmıyor. alınsaydı çoktan biterdi kadına şiddet. yürüyüşler yapılıyor, sloganlar atılıyor, ertesi gün bir başka kadına şiddet vakası gerçekleşiyor.
kadına yönelik artan şiddetlerin bir sebebi de vazgeçmemek olabilir mi? inadına, olanlara rağmen olduğu gibi yaşamaya devam etmek olabilir mi?
yaşamak için inat etmeye gerek var mı?
son nefese kadar bize bahşedilmiş bir nimet yaşamak. son nefese kadar bize bahşedilen beden ve son nefese kadar verilen rızık ile yasayabiliriz zaten. inat etmeye gerek yok. inadına olamayacak bir insanı, olamayacağı bir insan yapmaya gerek yok. inadına sevmeyen, saygı duymayan bir insana katlanmaya gerek yok. inadına huzursuz bir eve mahkûm olmaya gerek yok.
bir patron sözü vardır, ‘kimse vazgeçilmez değildir.’ diye. çiftler için de geçerli olabilecek söz.
vazgeçemeyenler yüzünden diğer taraf kendini vazgeçilmez sanıyor. karşısındaki insana etmediğini bırakmıyor.
içinde sevgi açlığı olan kadınlar-adamlar var. kendisiyle kalmaktan korktuğu için, yalnız kalmaktan korktuğu için karşısındaki insanın tüm yanlışlarını sineye çekiyor.
kendiyle yalnız kalmaktan korkmasa, karşısındaki insan ondan çekinecek. saygı duymaya başlayacak, kendine çeki düzen verecek.
din ve devlet de dâhil, hiçbir otorite insana istemediği bir hayatı zorlayacak emirler ve kanunlar içermiyor. islamiyet için insan hayatı kutsal. islamiyet için insan ruhu da kutsal. kimsenin, bir başkasının ruhunu incitmesine müsaade etmiyor. en büyük günahlardan biri kul hakkı. bir kul, bir başka kulun hakkını yemesin diyor islamiyet. kul hakkı bazen mala zarar vermek olur, bazen bağırmak olur, bazen şiddet olur. zulme uğrayan kul, zalimlik yapana hakkını helal etmezse allah da zalim olanı affetmiyor.
devlet de müsaade etmiyor zalimliklere. aile içinde bile olsa, zalimlik yapana gereken cezayı veriyor.
zalimlere boyu eğmeden, gün görmek için yapılması gereken, zulme müsaade etmemek. zalimliği tescillenmiş insandan uzak durmak. hesap yapmadan, yalnızlıktan korkmadan, kendiyle baş başa kalmaktan korkmadan, zalimlik yapandan uzak durmak zorundayız.
göçmen kuşlar gibi, mutlu olacağımız, iyi olacağımız yerlere uçmalıyız. mart ayı göçmen kuşların türkiye’ye gelme zamanı. yuvalarını hayatlarını bırakıp türkiye’de yeni bir hayat kurmaya geliyorlar. binlerce kilometrelik yolculuk yapıyorlar. kiminin küçücük kanatları var. bu kanatlarla bu yola çıkılır mı diye düşünmeden çıkıyorlar yola. yolda ne yeriz ne içeriz diye düşünmüyorlar. onları yaratan yaratıcı, onlara müthiş içgüdüleri vermiş. o içgüdülere güvenip kanat çırpıyorlar.
biz insanlara, yaratıcı hem donanım hem akıl verdi. bizim yapmamız gereken, önceki tecrübelerimizden ders almak. okuduklarımızdan ders almak. sonramızı daha iyi etmeye çalışmak. sonramızı daha iyi etmek için, kötü olan öncelerden vazgeçmemiz gerekiyor.
önce yaratıcıya, sonra kendimize güvenerek, kendimize güzel bir sonra sağlamak elimizde.
mart ayı, baharın ilk ayı. bahar kuzey yarımkürede tüm doğanın yeniden başladığı aydır. meyveler çiçek açar, hayvanlar yavrular, göçmen kuşlar gelir, ekinler ekilmeye başlar. yaz mevsimi içindir tüm hazırlık. mart ayının bir günü de kadınlar günü’dür. sembolik bir gündür. hediye sektörüne, çiçek sektörüne yarayan bir gündür. kadın aşağı, kadın yukarı edilir bir gün. bir önceki gün ve bir sonraki günden farklı olarak.
kadınlar da doğa gibidir. dünyayı güzelleştirmeye çabalarlar. güzelleştirdikçe mutlu olur kadınlar. temizler mutlu olur, yemek yapar mutlu olur, yardım eder mutlu olur, gülümser mutlu olur.
koronalı günleri geride bırakmayı umduğumuz bu mart ayında, yeni gelmiş göçmen kuşlar gibi yeni güzel günler görebilmek için uğraşmamız gerekiyor. göçmen kuşun, yuvasını yapma telaşı gibi umut dolu bir telaşla sarılmalıyız mart ayına. göçmen kuşun gerisinde bıraktığı, vazgeçtiği gibi, zamanı dolan her şeyi geride bırakmalıyız. her şeyin güzel olması için eskilerden vazgeçmemiz gerekiyor. iyi gitmeyen şeylerden vazgeçersek iyi olan günlere varabiliriz. hoş geldin mart.
hoş geldin mart
"vazgeçtim bu dünyadan
tek ölüm paklar beni
değmez bu yangın yeri
avuç açmaya değmez.”
shakespeare yüzlerce yıl önce yazmış. bir yerlere ait olmadığını anladığı bir zamanda yazmıştır muhtemelen.
her gün kadına şiddet ile ilgili haberler görüyoruz. eğitim seviyesi artıyor ama bu tür olaylar azalmıyor. dışarıdan bakınca, iki yetişkin insan görülen çiftler, hoş başlayan ilişkilerini nasıl bu kadar çirkinleştirebiliyor. hiçbir kadın kendisini dövsün diye bir erkekle beraber olmaya başlamıyor. adamların da ilişkiye başlarken “ben bunu bir temiz döverim” diye başladığını sanmıyorum. ipler nerede kopuyor?
her kadına şiddet sonrası tüm erkeklere faturayı kesmekle yol alınmıyor. alınsaydı çoktan biterdi kadına şiddet. yürüyüşler yapılıyor, sloganlar atılıyor, ertesi gün bir başka kadına şiddet vakası gerçekleşiyor.
kadına yönelik artan şiddetlerin bir sebebi de vazgeçmemek olabilir mi? inadına, olanlara rağmen olduğu gibi yaşamaya devam etmek olabilir mi?
yaşamak için inat etmeye gerek var mı?
son nefese kadar bize bahşedilmiş bir nimet yaşamak. son nefese kadar bize bahşedilen beden ve son nefese kadar verilen rızık ile yasayabiliriz zaten. inat etmeye gerek yok. inadına olamayacak bir insanı, olamayacağı bir insan yapmaya gerek yok. inadına sevmeyen, saygı duymayan bir insana katlanmaya gerek yok. inadına huzursuz bir eve mahkûm olmaya gerek yok.
bir patron sözü vardır, ‘kimse vazgeçilmez değildir.’ diye. çiftler için de geçerli olabilecek söz.
vazgeçemeyenler yüzünden diğer taraf kendini vazgeçilmez sanıyor. karşısındaki insana etmediğini bırakmıyor.
içinde sevgi açlığı olan kadınlar-adamlar var. kendisiyle kalmaktan korktuğu için, yalnız kalmaktan korktuğu için karşısındaki insanın tüm yanlışlarını sineye çekiyor.
kendiyle yalnız kalmaktan korkmasa, karşısındaki insan ondan çekinecek. saygı duymaya başlayacak, kendine çeki düzen verecek.
din ve devlet de dâhil, hiçbir otorite insana istemediği bir hayatı zorlayacak emirler ve kanunlar içermiyor. islamiyet için insan hayatı kutsal. islamiyet için insan ruhu da kutsal. kimsenin, bir başkasının ruhunu incitmesine müsaade etmiyor. en büyük günahlardan biri kul hakkı. bir kul, bir başka kulun hakkını yemesin diyor islamiyet. kul hakkı bazen mala zarar vermek olur, bazen bağırmak olur, bazen şiddet olur. zulme uğrayan kul, zalimlik yapana hakkını helal etmezse allah da zalim olanı affetmiyor.
devlet de müsaade etmiyor zalimliklere. aile içinde bile olsa, zalimlik yapana gereken cezayı veriyor.
zalimlere boyu eğmeden, gün görmek için yapılması gereken, zulme müsaade etmemek. zalimliği tescillenmiş insandan uzak durmak. hesap yapmadan, yalnızlıktan korkmadan, kendiyle baş başa kalmaktan korkmadan, zalimlik yapandan uzak durmak zorundayız.
göçmen kuşlar gibi, mutlu olacağımız, iyi olacağımız yerlere uçmalıyız. mart ayı göçmen kuşların türkiye’ye gelme zamanı. yuvalarını hayatlarını bırakıp türkiye’de yeni bir hayat kurmaya geliyorlar. binlerce kilometrelik yolculuk yapıyorlar. kiminin küçücük kanatları var. bu kanatlarla bu yola çıkılır mı diye düşünmeden çıkıyorlar yola. yolda ne yeriz ne içeriz diye düşünmüyorlar. onları yaratan yaratıcı, onlara müthiş içgüdüleri vermiş. o içgüdülere güvenip kanat çırpıyorlar.
biz insanlara, yaratıcı hem donanım hem akıl verdi. bizim yapmamız gereken, önceki tecrübelerimizden ders almak. okuduklarımızdan ders almak. sonramızı daha iyi etmeye çalışmak. sonramızı daha iyi etmek için, kötü olan öncelerden vazgeçmemiz gerekiyor.
önce yaratıcıya, sonra kendimize güvenerek, kendimize güzel bir sonra sağlamak elimizde.
mart ayı, baharın ilk ayı. bahar kuzey yarımkürede tüm doğanın yeniden başladığı aydır. meyveler çiçek açar, hayvanlar yavrular, göçmen kuşlar gelir, ekinler ekilmeye başlar. yaz mevsimi içindir tüm hazırlık. mart ayının bir günü de kadınlar günü’dür. sembolik bir gündür. hediye sektörüne, çiçek sektörüne yarayan bir gündür. kadın aşağı, kadın yukarı edilir bir gün. bir önceki gün ve bir sonraki günden farklı olarak.
kadınlar da doğa gibidir. dünyayı güzelleştirmeye çabalarlar. güzelleştirdikçe mutlu olur kadınlar. temizler mutlu olur, yemek yapar mutlu olur, yardım eder mutlu olur, gülümser mutlu olur.
koronalı günleri geride bırakmayı umduğumuz bu mart ayında, yeni gelmiş göçmen kuşlar gibi yeni güzel günler görebilmek için uğraşmamız gerekiyor. göçmen kuşun, yuvasını yapma telaşı gibi umut dolu bir telaşla sarılmalıyız mart ayına. göçmen kuşun gerisinde bıraktığı, vazgeçtiği gibi, zamanı dolan her şeyi geride bırakmalıyız. her şeyin güzel olması için eskilerden vazgeçmemiz gerekiyor. iyi gitmeyen şeylerden vazgeçersek iyi olan günlere varabiliriz. hoş geldin mart.
devamını gör...
güncel gürsel artıktay
canımı acıtan şarkılar yapan sanatçıdır.
eğer can yakan şarkılar sanatçı listesi olsa en tepelere koyardım kendisini.
eğer can yakan şarkılar sanatçı listesi olsa en tepelere koyardım kendisini.
devamını gör...
anaflaktik şok
aşırı duyarlılığı neden olan bir maddenin etkisiyle tüm vücutta periferik vazodilatasyon damar geçirgenliğinde artış ve damarlardan dokulara plazma kaybı deride kaşıntı ürtiker eriten darex ve bronşlarda mukoza ödemi ve bronkoskop al gelişmesi ile ortaya çıkan ve ciddi solunum sorunu ya da ölüml sonuçlanabilen durumdur.
devamını gör...
gelmiş geçmiş en iyi türkçe pop müzik albümü
ülke genelinde yaptığı patlamayla türk pop müziğinin seyrini olumlu yönde değiştiren albümdür.
sezen aksu-gülümse
hadi bakalım
tutsak
ne kavgam bitti ne sevdam
gülümse
güllerim soldu
vazgeçtim
her şeyi yak
namus
seni kimler aldı?
değer mi?
ayrıca onno-aysel-sezen triosunun birlikte yaptığı, son icraatıdır.
sezen aksu-gülümse
hadi bakalım
tutsak
ne kavgam bitti ne sevdam
gülümse
güllerim soldu
vazgeçtim
her şeyi yak
namus
seni kimler aldı?
değer mi?
ayrıca onno-aysel-sezen triosunun birlikte yaptığı, son icraatıdır.
devamını gör...
rivastigmin
alzheimer hastalığı tedavisinde kullanılan kolinesteraz inhibitörü ajandır.
aynı etkiye sahip diğer ajanlar takrin,donepezil örnek olarak verilebilir.
takrin ayrıca hepatotoksik etkilidir yani karaciğere zararlıdır.
aynı etkiye sahip diğer ajanlar takrin,donepezil örnek olarak verilebilir.
takrin ayrıca hepatotoksik etkilidir yani karaciğere zararlıdır.
devamını gör...
yazarların ay'a çıkarken dinleyecekleri şarkı
devamını gör...
doğru söylüyor dedirten şarkı sözleri
biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz
kuklacı felek usta, kuklalar da biz
oyuna çıkıyoruz birer ikişer
bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz
söz: ömer hayyam #1102924
beste: vedat sakman
şarkı için
kuklacı felek usta, kuklalar da biz
oyuna çıkıyoruz birer ikişer
bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz
söz: ömer hayyam #1102924
beste: vedat sakman
şarkı için
devamını gör...
türkiye'de seks köleliği
türkiye özellikle son yıllarda insan kaçakçılığı ve köleliğinin hızla yükseldiği ülkeler arasında. genel anlamda insan kaçakçılığı ve köleleğine dair raporlar bulunmakla birlikte seks köleliği konusunda yapılan araştırma sayısı daha az.
türkiye'de 2013 yılı itibariyle 3000 genelevde toplam 15 bin kayıtlı kadın seks işçisi çalışırken, kayıtlı olmayan kadın seks işçilerinin sayımsı 100.000'in üzerinde olduğu ve bunların yarısından fazlasının çocuk olduğu belirtilmekte.
erkek seks işçileri ve seks köleliği konusundaya detaylı çalışma yok. genelevlerde seks işçisi olarak çalışamayan erkek seks işçilerinin tamamı tıpkı 100bin kadın ve kız çocuğu seks işçileri gibi sokakta mafyanın elinde köle olarak çalışmakta. yine erkek seks işçilerinin yarısına yakınının çocuk olduğu belirtilmekte.
türkiye'de seks kölelerinin büyük bölümü doğu ve güneydoğudaki öksüzler, baltık cumhuriyetlerinden getirilen çocuklar ve son yıllarda suriyeli göçmen çocuklar.
2016 yılı insan kaçakçılığı raporlarına göre türkiye'de köle olarak bulunan kişi sayısı 480.000 ve bu kişiler kimi zaman tarım işçisi, sanayi işçisi, temizlikçi vb olarak zorla parasız köle olarak çalıştırıldıkları gibi özellikle 18 yaş altındaki kız ve erkek çocukları parasız seks kölesi olarak çalıştırılmakta.
türkiye'de köleliğe dair haberlerden bir kısmı için : buradan
türkiye'de 2013 yılı itibariyle 3000 genelevde toplam 15 bin kayıtlı kadın seks işçisi çalışırken, kayıtlı olmayan kadın seks işçilerinin sayımsı 100.000'in üzerinde olduğu ve bunların yarısından fazlasının çocuk olduğu belirtilmekte.
erkek seks işçileri ve seks köleliği konusundaya detaylı çalışma yok. genelevlerde seks işçisi olarak çalışamayan erkek seks işçilerinin tamamı tıpkı 100bin kadın ve kız çocuğu seks işçileri gibi sokakta mafyanın elinde köle olarak çalışmakta. yine erkek seks işçilerinin yarısına yakınının çocuk olduğu belirtilmekte.
türkiye'de seks kölelerinin büyük bölümü doğu ve güneydoğudaki öksüzler, baltık cumhuriyetlerinden getirilen çocuklar ve son yıllarda suriyeli göçmen çocuklar.
2016 yılı insan kaçakçılığı raporlarına göre türkiye'de köle olarak bulunan kişi sayısı 480.000 ve bu kişiler kimi zaman tarım işçisi, sanayi işçisi, temizlikçi vb olarak zorla parasız köle olarak çalıştırıldıkları gibi özellikle 18 yaş altındaki kız ve erkek çocukları parasız seks kölesi olarak çalıştırılmakta.
türkiye'de köleliğe dair haberlerden bir kısmı için : buradan
devamını gör...
kapın her çalındıkça
devamını gör...
pazarda 10 liraya çanta alan varoş kız
parası yoktur. gücü ona yetiyordur ve onu almıştır. çanta bu. işlevini yerine getirdiği sürece marka olup olmamasının bir önemi yok. pazardan alışveriş yapan insanları aşağılayan bu zihniyet yarın öbür gün ünlülerin bir ev parası verdikleri çantayı da eleştirecektir eminim ki. insanların ne giydiği, ne aldığı, nereden aldığı sizi hiç alakadar etmiyor ve size aşağılama hakkını vermiyor. artık insanların hayatlarına üstünüze vazife olmayan bir şekilde burnunuzu sokmaktan vazgeçin.
devamını gör...
geceye tatsız bir hayat kuralı bırak
"bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir. bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa, hep en kötü sonuç doğuracak şekilde ters gidecektir. bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır." *
devamını gör...
evernevergreen
kendisi beni haruki murakami’nin imkansızın şarkısı kitabı ile tanıştırmış güzel kalbiyle beni kendine dost etmiş insandır. ilk alıntımı yapmak istedim o güzel kitaptan.
peki insanlar kalbini açınca ne oluyor? iyileşiyorlar. kalbimi ve düşüncelerimi açtığım zaman kendisine nasıl hevesli dinlediğini gördüm belki bu hayatta uzaklıkları yakın eden insanların gerçekten varolduğuna inandım. paylaşmanın eşsiz hazzını yaşamaktan memnuniyet ve gurur duyuyorum. beraber okuyacağımız kitaplar, düşüneceğimiz yüzlerce sorular var pamuk kalplim. rastladığım en güzel ruhlardan birisin.
ikinci alıntı ise;
onun yanındayken, yeniden yaşama dönmüşüm hissine kapılıyordum. onunla yalnız kalmak müthiş bir hafiflik hissi veriyordu bana, başıma gelen o berbat şeyleri unutabiliyordum.
peki insanlar kalbini açınca ne oluyor? iyileşiyorlar. kalbimi ve düşüncelerimi açtığım zaman kendisine nasıl hevesli dinlediğini gördüm belki bu hayatta uzaklıkları yakın eden insanların gerçekten varolduğuna inandım. paylaşmanın eşsiz hazzını yaşamaktan memnuniyet ve gurur duyuyorum. beraber okuyacağımız kitaplar, düşüneceğimiz yüzlerce sorular var pamuk kalplim. rastladığım en güzel ruhlardan birisin.
ikinci alıntı ise;
onun yanındayken, yeniden yaşama dönmüşüm hissine kapılıyordum. onunla yalnız kalmak müthiş bir hafiflik hissi veriyordu bana, başıma gelen o berbat şeyleri unutabiliyordum.
devamını gör...
pis kokuyormuş gibi duran ünlüler
kibariye, çağla şikel, serenay sarıkaya.
devamını gör...
şu an yapılan iş
geldim eve, çektim pijamalarımı.ağrım olduğu için aldım ufaklığı kucağıma yatırdım. önce durmadı. şarkı denemesine giriştim hemen. yeni şarkı arayışındayım şu sıralar ama çocuk nuh diyor peygamber demiyor. tanju okan' da tanju okan. illa dinleyecek o şarkıyı. ne açtıysam durmadı. son çare açtık yine bizim şarkıyı. ulan diyorum, bütün gün cem karaca posterine bakıp bakıp gülüyorsun. gel ondan bir şarkı bulalım sana. nerdeeee? kucağımda tanju okan dinlerken, cem karaca posterine bakarak uyudu kaldı. he bir de huy edindi şu sıralar saçlarıma bakıp bakıp gülüyor. özellikle kabarık olduğu zamanlar. ulen çocuk şebek ettin bizi. bakışlara bak, sanki para babası, peh!!!

devamını gör...
sözlükten kız düşürmek
işimiz gücümüz düşürmek. kimsenin ayağa kaldırmak gibi bir niyeti yok.
devamını gör...
münih
marienplatz meydanı, bu meydanda olan yeni belediye binası, binada olan saat kulesi ve belli saatlerde aşağıda videosunu paylaştığım gösterisi, gene bina içinde olan bizi götürdükleri restaurant, artık tamamen halkın kullanımına açılmış münich olimpiyat köyü, bu kompleks içinde olan ve tepesine çıkabildiğiniz olimpiyat kulesi, kara eylül terör örgütünün 1972 münich olimpiyat oyunları sırasında yaptığı eyleme sahne olan sporcuların kaldığı olimpiyat köyü, fuarları, yakınındaki dachau toplama kampı #219672, biraları, oktoberfesti ve çok daha fazlası.
devamını gör...