lord of the portakals miğfer dibi
ilkine göre beni daha çok eğlendiren film. abdulseyidbincabbar’ın girdiği sahnede sesli güldüm. *
devamını gör...
hüseyin avni lifij
1914 kuşağının en önemli sanatçılarından, sembolist ressam.
eserlerindeki ışığı resmedişine bayıldığım bir sanatçı. kullandığı pastel tonlardan mı ışığı resmedişinden mi bilmem, eserin ona ait olduğu kendini belli ediyor. sakıp sabancı müzesi'ndeki şu eserini özellikle eklemek isterim.
mihrişah sultan dairesi
bugün kendisinin mezarını tesadüf eseri görme fırsatı buldum. pierre loti tepesinde. kafenin hemen yanında, dibinde de mısırcı ve kestaneci var. bakımsız halde ve kalabalığın içinde kalmış. bu kadar değerli bir sanatçının mezarının hiç değilse etrafını kapatsalarmış. hiç bir şeye saygımız yok. yazık.
eserlerindeki ışığı resmedişine bayıldığım bir sanatçı. kullandığı pastel tonlardan mı ışığı resmedişinden mi bilmem, eserin ona ait olduğu kendini belli ediyor. sakıp sabancı müzesi'ndeki şu eserini özellikle eklemek isterim.

bugün kendisinin mezarını tesadüf eseri görme fırsatı buldum. pierre loti tepesinde. kafenin hemen yanında, dibinde de mısırcı ve kestaneci var. bakımsız halde ve kalabalığın içinde kalmış. bu kadar değerli bir sanatçının mezarının hiç değilse etrafını kapatsalarmış. hiç bir şeye saygımız yok. yazık.
devamını gör...
ceteris paribus
iktisatçıları krize sokan bu terim, aynı zamanda bilim felsefecilerinin de odak noktalarındandır.
deneysel araştırmalardaki bağımlı değişken dışında sabit olan bütün değişkenler, yani bağımsız değişkenlerdir. birden çok değişkenin var olduğu ve bu birden çok değişkenin etkilediği olay hakkında araştırma yaparken, inceleneni etkileyen tüm değişkenleri kullanarak bi sonuca ulaşmanın imkansız olması sebebiyle, bir değişken dışında diğer tüm değişkenlerin sabit tutulduğu varsayımlardır. bilimsel teori, hipotez ve araştırma böyle yürüdüğü için, bilim felsefecileri ortaya çıkar ve der ki : ''hoop hemşerim nereye.... bu işte bir irrasyonellik var birader bu iş böyle olmaz, siz bize bilim dediniz, ilim irfan dediniz, paradoks yok metafizik yok inanç yok dediniz. bu ne len o zaman köftehorlar'' diyerek konuya müdahil olmuşlardır. bilimciler(scientism) ve naiv bilim adamları bilimin objektifliğine zarar geleceği refleksiyle gerekçeler sıralandırsa da, bilim felsefeci abilerimiz, bilimin metafizikle yapılabileceğini, hatta bilimin dayanağının metafizik olduğunu, hatta ve hatta bilimin, dünyayı anlayabilmek için üretilmiş teorik bir dil olduğunu söylemişler. nerden bakılsa çok şık harekettir. alnından öpülesi bir cesarettir zamanının en büyük otoritesine kafa tutabilmek.
deneysel araştırmalardaki bağımlı değişken dışında sabit olan bütün değişkenler, yani bağımsız değişkenlerdir. birden çok değişkenin var olduğu ve bu birden çok değişkenin etkilediği olay hakkında araştırma yaparken, inceleneni etkileyen tüm değişkenleri kullanarak bi sonuca ulaşmanın imkansız olması sebebiyle, bir değişken dışında diğer tüm değişkenlerin sabit tutulduğu varsayımlardır. bilimsel teori, hipotez ve araştırma böyle yürüdüğü için, bilim felsefecileri ortaya çıkar ve der ki : ''hoop hemşerim nereye.... bu işte bir irrasyonellik var birader bu iş böyle olmaz, siz bize bilim dediniz, ilim irfan dediniz, paradoks yok metafizik yok inanç yok dediniz. bu ne len o zaman köftehorlar'' diyerek konuya müdahil olmuşlardır. bilimciler(scientism) ve naiv bilim adamları bilimin objektifliğine zarar geleceği refleksiyle gerekçeler sıralandırsa da, bilim felsefeci abilerimiz, bilimin metafizikle yapılabileceğini, hatta bilimin dayanağının metafizik olduğunu, hatta ve hatta bilimin, dünyayı anlayabilmek için üretilmiş teorik bir dil olduğunu söylemişler. nerden bakılsa çok şık harekettir. alnından öpülesi bir cesarettir zamanının en büyük otoritesine kafa tutabilmek.
devamını gör...
rakı
devamını gör...
kapitalizmi anlatan en iyi söz
parayı zenginler yer, borcu fakirler öder.öderken de gıkı çıkmaz.
devamını gör...
elzem
arapça lazım kökünden gelen daha gerekli en gerekli anlamında, kulağa hoş gelen bir kelimedir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
bir gün aşık oldum, sonra da üzüldüm
o daha çocuktu, ben ondan da toydum
ağustos ayıydık, üstümüze iyilik sağlık
sonra o öldü, ben kendime büyüdüm
geçen gün rastladım bana, koca bi aynada
bi baktım eski ben, sarhoş ve kafa bi dünya
sordum kendime hatırladım mı o kızı diye
sadece fısıldadım bana, adı ağustostu ya?
o daha çocuktu, ben ondan da toydum
ağustos ayıydık, üstümüze iyilik sağlık
sonra o öldü, ben kendime büyüdüm
geçen gün rastladım bana, koca bi aynada
bi baktım eski ben, sarhoş ve kafa bi dünya
sordum kendime hatırladım mı o kızı diye
sadece fısıldadım bana, adı ağustostu ya?
devamını gör...
rüyada görülen en ünlü kişi
iron maiden istanbul'a gelmiş. konserden önce beyoğlu'nda dolaşmaya çıkmışlar. steve harris in koluna giriyorum abi buranın en kral kebapçısına götüreyim sizi diye. beraber takılıyoruz grupla laf lafı açıyor. ama nasıl ilgilizce şakıyorum sanırsın bbc news sunucusuyum... o gece janick gers bende kalıyor.
devamını gör...
bu bizim sözlükten değil
sözlüğe atılan el, ayak, göz, kaş derken hepinizi yolda görsek tanıyacak kıvama geldik. tanıyamadıklarımız içinse bu bizim sözlükten değil der konuyu kapatırız.
devamını gör...
enteresan atasözleri
(bkz: ununu elemiş eleğini asmış)
devamını gör...
sözlüğün iyice wikipedia'ya dönmesi
haklılık payı verdiğim tanım.
devamını gör...
birinin sana aşık olması
her şeyin karşılıklısı güzeldir dostlar. aşkın bile karşılıksız olanı kötüdür, bazen zulüme dönüşür. bu genelde karşıdaki kişinin karakteriyle de pek ilgili olmaz. hem karşınızdaki kişi üzülür hem de onu üzdüğünüz için siz. lakin her duyguya karşılık veremiyor insan. ne karşıdaki kişi sevmekten vazgeçebiliyor ne de siz sevebiliyorsunuz. sevmeyen yürek sevmiyor dostlar. bu da hayatın "haaah sçtm şimdi ağzına" demek şekli.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük.
ankara'da mis gibi bir hava var. ama benim üzerimde hırkam ayağımda kalın terliğim var. üşüyorum. yarısı kansızlıktan yarısı da malum ankara ayazından. neyse ramazan'da son iki gün. yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. marketten bir pide almaya çıkılabilir. sonra da bir daha çıkar yumurta alırım. sonra da muz alırım. sonra da aklıma gelen başka bir şeyi. üşenmezsem tabi. pandemi beni daha haylaz yaptı. koca kadınım neler kurguluyorum. *
gününüzü keyiflendirin-eğlendirin onu, o da size karşılık verecektir. dayanamaz size.
deneyin derim.
ankara'da mis gibi bir hava var. ama benim üzerimde hırkam ayağımda kalın terliğim var. üşüyorum. yarısı kansızlıktan yarısı da malum ankara ayazından. neyse ramazan'da son iki gün. yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. marketten bir pide almaya çıkılabilir. sonra da bir daha çıkar yumurta alırım. sonra da muz alırım. sonra da aklıma gelen başka bir şeyi. üşenmezsem tabi. pandemi beni daha haylaz yaptı. koca kadınım neler kurguluyorum. *
gününüzü keyiflendirin-eğlendirin onu, o da size karşılık verecektir. dayanamaz size.
deneyin derim.
devamını gör...
impetigo herpetiformis
impetigo herpetiformis genellikle gebeliğin son trimesterinde ortaya çıkan ve doğumdan sonra hiperpigmentasyon bırakarak iyileşme gösteren, bazen doğumdan sonra da devam edebilen nadir bir gestasyonel bir cilt hastalığıdır.
tedavide sistemik steroidler oldukça etkilidir.
tedavide sistemik steroidler oldukça etkilidir.
devamını gör...
kadınların kadınları sinir eden özellikleri
hep kıyaslama içinde olmaları.. sen yemeği öyle mi yapıyorsun, aayy öyle olmaz, ben böyle yapıyorum gibi gibi. temizlik, çocuk bakımı, eşiyle ilişkisi vb. her şeyi kıyaslamaları. tecessüs yapmaları yani kendilerini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışmaları.
devamını gör...
okuyacak kitap bulamamak
biraz yanıltıcı bir başlığa konu olmuş eylem. okuyacak kitap bulamamak sanki biraz, her kitabı okudum, piyasada kitap kalmadı havası yaratıyor gibi gibi...
belki gerçekten hoşlandığınız türü bulamamış olabilirsiniz. bu yüzden okuduklarınız boş geliyordur, tatmin etmiyordur.
okumaya roman, öykü gibi türlerle başlamıştım. zamanla çok hafif gelmeye ve sıkmaya başladılar. siyaset, tarih türlerine geçiş yaptım. bir süre sonra bunlar da -romanlar kadar olmasa da- beni oyalamamaya başladı. en sonunda bilim kitaplarına sardım. okudukça okuyasım geliyor. arada tarz değiştirmek iyidir.
belki gerçekten hoşlandığınız türü bulamamış olabilirsiniz. bu yüzden okuduklarınız boş geliyordur, tatmin etmiyordur.
okumaya roman, öykü gibi türlerle başlamıştım. zamanla çok hafif gelmeye ve sıkmaya başladılar. siyaset, tarih türlerine geçiş yaptım. bir süre sonra bunlar da -romanlar kadar olmasa da- beni oyalamamaya başladı. en sonunda bilim kitaplarına sardım. okudukça okuyasım geliyor. arada tarz değiştirmek iyidir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi
çekilin ben geldim. çok felsefesik bir nick'im var ancak hiç öyle nick'im gibi ciddi takılmayı düşünmüyorum.
hikayesi şu; ibn sinan'ın bilinci açıklamak için ortaya attığı uçan adam metaforundan esinlenerek aldım bu nick'i.
hikayesi şu; ibn sinan'ın bilinci açıklamak için ortaya attığı uçan adam metaforundan esinlenerek aldım bu nick'i.
devamını gör...
trois couleurs
ilk olarak mavi'yi izleyip bir ciğer feda ettiğimden mütevellit diğer iki filmini izleyemediğim üçlemedir. mavi gerçekten çok etkileyici bir filmdir. bir insanın kaybını, yas sürecini ve içine düştüğü o garip karanlığı, orada kendini nerelere vurduğunu ve oradan çıkma çabasını inanılmaz başarılı bir biçimde anlatıyor. sarsıcı ama bir yandan da çok zenginleştirici bir film. film bittiğinde boğazımda koca bir yumru ile kalkmıştım, ama şahit olmaktan son derece memnundum da hikayeye. filmin en az kendisi kadar etkileyici müzikeri de var. hazır olduğum bir vakit üç filmi de izlemek istiyorum peş peşe günlerde.
devamını gör...