sözlük yazarlarının şu ana kadar ağladığı en saçma şey
bir şeyi canım çok çektiği zaman ağlıyorum. toplanın çabuk olayı anlatacağım.
bir gün lise sondayım ve geçiş yaparak geldim okula. diyorum ki oohh eski lisedekilerden kurtuldum. derslere ve kendime odaklanırım. okulun ilk günü geldim, bir de ne göreyim? sevimsizliği ile had safhalara ulaşmış olan b kişisi ve aramda ne iyi ne kötü olay geçmemiş olan f kişisi de geçiş yapmış aynı okula. *
neyse efendim, gel zaman git zaman f kişisi ile yakın arkadaş olduk ancak b kişisi ile hâlâ bozuğuz. günlerden bir gün de, canım inanılmaz patlamış mısır çekiyor. * b kişisi sıra olarak önümde f kişisi ise yanımda oturuyor. normal bir şekilde arkadaşımla konuşuyorum. döndüm dedim ki; "ayy f kişisi, keşke şimdi patlamış mısır olsa da yesek!" öyle bi içimden geldi.
öğle molasına girdik. bizim b kişisi evine gitti. biz de yemeğimizi bahçede yedik. zile beş dakika kala sınıfa çıktık ki... sınıf buram buram patlamış mısır kokuyor. yahu, o günü hiç unutamıyorum. bizim b kişisi sen benim bu dediğimi duy, bir torba patlamış mısır yap, getir bi de sınıfa dağıt, sonra da gözümün önünde ye. bir ağladım ki... hâlâ inanamıyorum kendime. binde bir bana böyle geliyorlar işte. en saçma ağlama nedenim budur.
bir gün lise sondayım ve geçiş yaparak geldim okula. diyorum ki oohh eski lisedekilerden kurtuldum. derslere ve kendime odaklanırım. okulun ilk günü geldim, bir de ne göreyim? sevimsizliği ile had safhalara ulaşmış olan b kişisi ve aramda ne iyi ne kötü olay geçmemiş olan f kişisi de geçiş yapmış aynı okula. *
neyse efendim, gel zaman git zaman f kişisi ile yakın arkadaş olduk ancak b kişisi ile hâlâ bozuğuz. günlerden bir gün de, canım inanılmaz patlamış mısır çekiyor. * b kişisi sıra olarak önümde f kişisi ise yanımda oturuyor. normal bir şekilde arkadaşımla konuşuyorum. döndüm dedim ki; "ayy f kişisi, keşke şimdi patlamış mısır olsa da yesek!" öyle bi içimden geldi.
öğle molasına girdik. bizim b kişisi evine gitti. biz de yemeğimizi bahçede yedik. zile beş dakika kala sınıfa çıktık ki... sınıf buram buram patlamış mısır kokuyor. yahu, o günü hiç unutamıyorum. bizim b kişisi sen benim bu dediğimi duy, bir torba patlamış mısır yap, getir bi de sınıfa dağıt, sonra da gözümün önünde ye. bir ağladım ki... hâlâ inanamıyorum kendime. binde bir bana böyle geliyorlar işte. en saçma ağlama nedenim budur.
devamını gör...
dizi izleyen insan zekası
ödünç almayın ondan zeka.
kendinizinki ile idare edin.
yok dizi izleyen, yok instagrama giren vb. hep oyun oynayalım beraber en dijitalinden de mi?
bi siz biliyosunuz her şeyi.
ufkum tavan yaptı şu an, aydın aydın aydınlandım.
kendinizinki ile idare edin.
yok dizi izleyen, yok instagrama giren vb. hep oyun oynayalım beraber en dijitalinden de mi?
bi siz biliyosunuz her şeyi.
ufkum tavan yaptı şu an, aydın aydın aydınlandım.
devamını gör...
benvenuto cellini'nin portreleri
daha önce perseus with the head of medusa heykelinde bahsettimiz heykeltıraş benvenuto cellini, 1500-1571 yılları arasında yaşamış italyan bir heykeltıraştı. portresi hem kendisi tarafından hem de başka sanatçılarca eserlere dökülen heykeltıraş maniyerizmin en büyük örneklerinden biri olan perseus with the head of medusa heykelinde, perseus'un arkasında kendi portresini saklamıştı. anlatılara göre, charlie chaplin michelangelo'nun davud heykeline sürüklenmiş bir haldeyken cellini'nin perseus with the head of medusa heykelini gördüğünde etrafındaki her şey kaybolmuştu. bu muhteşem oranlar ve denge tarafından büyülenmişti ve medusa'nın başını tutarak vücudunu ayakları altına alan perseus, üzüntünün simgesiydi. aklında oscar wilde'ın bir sözünün geldiğini söylemişti bu hikayeyi anlatırken: yine de her erkek sevdiğini öldürür. onun, bu sonsuz gizeme, iyiye ve kötüye karşı amacını ulaştığını söylüyordu. belki de esere bir de arkadan baksaydı anlattıkları çok daha farklı olacaktı... ve bu yaptığı tek heykel işi değildi.
ı. cosimo de medici, floransa doğumlu bir düktü. benvenuto, fransa'dan floransa'ya döndüğünde dükün maniyerist tarzda bronz bir büstünü yapmıştı. ve büstün sağ omzuna aslan, satir ve insan özellikleri taşıyan bir portresini yerleştirmişti. 1545 yılında yapmaya başladığı antropomorfik (insan özelliklerinin başka bir canlıya aktarılması) eser ekim 1547'de dökülmüş, şubat 1548'de de tamamlanmıştı. medusa'nın arkasında olduğu gibi dük'ün omzunda da kendi portresi yer alıyordu.
aynı şekilde, cellini'nin günümüze kalan tek altın işçiliği olan cellini salt cellar eserinde alegorik olarak karayı ve denizi temsil eden sanatçı için, neptün'ün yüz hatlarının kendisinin portrelerine benzediği söylenir. yine benzer olarak perseus with the head of medusa heykelinin kaidesinde yer alan jupiter tasvirinin, heykeltıraşın portrelerine benzer karakteristik özellikler taşıdığına inanılır.
kaynakça ve daha fazlası: wikipedia, wga.hu, wikiart.org, wikipedia - cellini salt cellar, italianways.com
ı. cosimo de medici, floransa doğumlu bir düktü. benvenuto, fransa'dan floransa'ya döndüğünde dükün maniyerist tarzda bronz bir büstünü yapmıştı. ve büstün sağ omzuna aslan, satir ve insan özellikleri taşıyan bir portresini yerleştirmişti. 1545 yılında yapmaya başladığı antropomorfik (insan özelliklerinin başka bir canlıya aktarılması) eser ekim 1547'de dökülmüş, şubat 1548'de de tamamlanmıştı. medusa'nın arkasında olduğu gibi dük'ün omzunda da kendi portresi yer alıyordu.
aynı şekilde, cellini'nin günümüze kalan tek altın işçiliği olan cellini salt cellar eserinde alegorik olarak karayı ve denizi temsil eden sanatçı için, neptün'ün yüz hatlarının kendisinin portrelerine benzediği söylenir. yine benzer olarak perseus with the head of medusa heykelinin kaidesinde yer alan jupiter tasvirinin, heykeltıraşın portrelerine benzer karakteristik özellikler taşıdığına inanılır.
kaynakça ve daha fazlası: wikipedia, wga.hu, wikiart.org, wikipedia - cellini salt cellar, italianways.com
devamını gör...
alışkanlık edinmek için tavsiyeler
21 gün kuralı.
bir işi hiç ara vermeden 21 gün boyunca yaparsak artık bizim için alışkanlık oluyormuş.
ama ben de hiç atlamadan nasıl 21 gün dayanabileceğimizi bilmiyorum.
bir işi hiç ara vermeden 21 gün boyunca yaparsak artık bizim için alışkanlık oluyormuş.
ama ben de hiç atlamadan nasıl 21 gün dayanabileceğimizi bilmiyorum.
devamını gör...
zenginlik belirtileri
lüzumsuz şeylerin ihtiyaç kategorisinde olması.
devamını gör...
cep telefonu numarasını hiç değiştirmemiş insan
14 yıldır aynı telefon numarasını kullanıyorum.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
ben aslında düşündüğünüz gibi biri değilim.
devamını gör...
üremek
insan düşünsel üremeli, zaten biyolojik olarak ürüyoruz.
devamını gör...
kaza masrafını ödeyemem deyip kafaya sıkmak
üst edit: +18 görüntüler içeren linki aşağıya bırakıyorum, kaldıramam diyen izlemesin ben bile 45 dakikadır yeni kendime gelebildim.
samsun/terme'de kaza yapan araç sahibinin, masrafları maddi olarak karşılayamayacağını belirterek tüfekle kafasına sıkarak intihar etmesi olayıdır. psikolojimiz gerçekten çok bozuldu. kimse yaşamak istemiyor gibi.
+18 link
samsun/terme'de kaza yapan araç sahibinin, masrafları maddi olarak karşılayamayacağını belirterek tüfekle kafasına sıkarak intihar etmesi olayıdır. psikolojimiz gerçekten çok bozuldu. kimse yaşamak istemiyor gibi.
+18 link
devamını gör...
bill gates'in 1 milyon kilometrekare arazi satın alması
bilgi için söylüyorum: türkiye'nin yüzölçümü 783.562 km²'dir. yani bill gates ülkemizden daha geniş topraklara sahiptir. bu yüzden bilo ağa değil de "sultan 1. bilo" desek daha iyi olur gibi... *
edit: haberde dönüşüm yanlış yapılmış galiba. suya düştü senin padişahlık hayalleri billy...
edit: haberde dönüşüm yanlış yapılmış galiba. suya düştü senin padişahlık hayalleri billy...
devamını gör...
kalabalıkların içinde yalnız olmak
"yalnızlık sevmesini bilmeyenlerin icadı." e. c.
devamını gör...
absolutizm
öncelikle söyleyeyim isveç votkası absolut ile alakası yoktur.
mutlakçılık veya saltçılık olarak da bilinir. herhangi bir edebi eserde ya da edebi ilkede bir edebînin varlığına ve değişmezliğine inanmak; eseri ya da ilkeyi bu değişmezliğe göre incelemektir. mutlakçılık olarak da bilinir.20. yüzyıl başlarında ortaya çıkmıştır.
siyasi manada da mutlakiyetçilik manasındadır. iktidar gücü bölünemez, herhangi bir ortak kabul etmez, denetlenemez ve hesap sorulamaz.
mutlakçılık veya saltçılık olarak da bilinir. herhangi bir edebi eserde ya da edebi ilkede bir edebînin varlığına ve değişmezliğine inanmak; eseri ya da ilkeyi bu değişmezliğe göre incelemektir. mutlakçılık olarak da bilinir.20. yüzyıl başlarında ortaya çıkmıştır.
siyasi manada da mutlakiyetçilik manasındadır. iktidar gücü bölünemez, herhangi bir ortak kabul etmez, denetlenemez ve hesap sorulamaz.
devamını gör...
bal yerine reçel yapan arı (yazar)
hoş gelmiş sözlüğün çalışkan arısı. özlendiniz efendim. bilin istedim.*
devamını gör...
balgat
ankara çankaya'da bulunan bir semt. normalde balgat merkezinin biraz yukarısında yer alan bölgesinde yaklaşık 10 yıl öncesine kadar gecekondu fazlacaydı. fakat sonra bunlar tek tek yıkılıp, yerine görece lüks binalar yapıldı. balgat'ın merkezinde yer alan binalar ise eski yapıdır ama konum nedeniyle lüks binalarla yarışacak şekilde kira ve satılık fiyatlandırması vardır.
birçok siyasi parti merkezi ve devlet dairesi içinde bulunur. balgat'ın bitip bahçeli'nin başladığı noktada bakanlıkların bir çoğuna yürüme mesafesi olduğu için memur semti demek yerinde olacaktır sanırım.
devlet daireleri haricinde artık binalarda daireler dahi ofise dönmeye başladıkca baya hareketli bir semt olduğu söylenebilir. bu durumdan dolayıdır ki, çalışanlara alternatif olacak bir sürü lokanta/restoran bulunur.
çevresi plaza/gökdelenlerle çevrili hale gelmesi semtin değerini sayısal olarak arttırır.
yani aslında kısaca, çalışan semti desek sırıtmaz.
ulaşım da her yere alternatif bolluğuyla kolay. şartları zorlarsanız kızılay'a yürünmesi imkansız değil.
sevdiğim için bir miktar övmüş olabilirim. hakkında olumsuz düşünenler de olabilir.
edit: ayrıca, yakın geçmişte sağ sol olaylarından dolayı bir katliam yaşanmıştır burada. balgat katliamı ya da kahvehane baskını olarak bilinir.
balgat katliamı, 10 ağustos 1978 günü ankara'nın balgat semtinde saat 21 sıralarında sol görüşlü kişilerin bulunduğu dört kahvehaneye bir otomobilden otomatik silahlarla yaylım ateşi açıldı. açılan ateş sonucu dört kişi öldü, ikisi ağır on bir kişi yaralandı.[1] yapılan incelemede, bıçakla yaralamadan sanık mustafa pehlivanoğlu ile silah tehdidi ve silah teşhirinden sabıkalı haydar şahin adlı kişilerin kahvehaneye ateş açan kişiler oldukları saptandı.[2] haydar şahin olaydan bir süre sonra ölü bulundu. yargılaması yapılan mustafa pehlivanoğlu ise idam cezasına çarptırıldı. dosyası türkiye büyük millet meclisine gönderildi. 12 eylül darbesi'nden sonra yönetime gelen kenan evren başkanlığındaki millî güvenlik konseyi, 6 ekim 1980'de pehlivanoğlu'nun idamını onayladı ve pehlivanoğlu 7 ekim 1980'de asılarak idam edildi.
kaynak: wikipedia
birçok siyasi parti merkezi ve devlet dairesi içinde bulunur. balgat'ın bitip bahçeli'nin başladığı noktada bakanlıkların bir çoğuna yürüme mesafesi olduğu için memur semti demek yerinde olacaktır sanırım.
devlet daireleri haricinde artık binalarda daireler dahi ofise dönmeye başladıkca baya hareketli bir semt olduğu söylenebilir. bu durumdan dolayıdır ki, çalışanlara alternatif olacak bir sürü lokanta/restoran bulunur.
çevresi plaza/gökdelenlerle çevrili hale gelmesi semtin değerini sayısal olarak arttırır.
yani aslında kısaca, çalışan semti desek sırıtmaz.
ulaşım da her yere alternatif bolluğuyla kolay. şartları zorlarsanız kızılay'a yürünmesi imkansız değil.
sevdiğim için bir miktar övmüş olabilirim. hakkında olumsuz düşünenler de olabilir.
edit: ayrıca, yakın geçmişte sağ sol olaylarından dolayı bir katliam yaşanmıştır burada. balgat katliamı ya da kahvehane baskını olarak bilinir.
balgat katliamı, 10 ağustos 1978 günü ankara'nın balgat semtinde saat 21 sıralarında sol görüşlü kişilerin bulunduğu dört kahvehaneye bir otomobilden otomatik silahlarla yaylım ateşi açıldı. açılan ateş sonucu dört kişi öldü, ikisi ağır on bir kişi yaralandı.[1] yapılan incelemede, bıçakla yaralamadan sanık mustafa pehlivanoğlu ile silah tehdidi ve silah teşhirinden sabıkalı haydar şahin adlı kişilerin kahvehaneye ateş açan kişiler oldukları saptandı.[2] haydar şahin olaydan bir süre sonra ölü bulundu. yargılaması yapılan mustafa pehlivanoğlu ise idam cezasına çarptırıldı. dosyası türkiye büyük millet meclisine gönderildi. 12 eylül darbesi'nden sonra yönetime gelen kenan evren başkanlığındaki millî güvenlik konseyi, 6 ekim 1980'de pehlivanoğlu'nun idamını onayladı ve pehlivanoğlu 7 ekim 1980'de asılarak idam edildi.
kaynak: wikipedia
devamını gör...
portakal hamamı radyo yayını
çok güzel düşünülmüş bir konsept ve o konsepti hayata geçiren merdumkaptan..*
dinlemez olur muyuz yahu.
o halde bir kişilik rezervasyonumu yapın bakalım.
dinlemez olur muyuz yahu.
o halde bir kişilik rezervasyonumu yapın bakalım.
devamını gör...
eğitimin gizil işlevleri
eğitim aslında toplumun en başarılı ideolojik aygıtlarının başında gelir, louis althusser'in bu konudaki vurgusu da çok yerinde ve doğrudur. zira eğitim hem bize hayatımızda kullanacağımız teknik bilgileri verir, ama bundan daha da önemli olarak bizi toplumsal hayata koşullar. ufak bir kapitalist sistemdir aslında okul; patron yerine öğretmen, iş yerine ödev ve sınavlar, maaş yerine de not ve terfi yerine de karne ve diploma aldığınız bir kurumdur. çalışanların birbirleri arasında gruplaşması, kimi kliklerin olması; doğru davranışların ödüllendirilip, kabul görüp yanlış davranışların cezalandırıldığı falan düşünüldüğünde aslında her bireyi modern yaşantıya hazırlar demek çok da akla aykırı olmaz
bununla beraber teknik eğitim - ki içinde aslında okuma ve yazma esastır - ile gestaltif bir bütün oluşturan ideolojik mesajları tüketme ve kısmi olarak da üretme imkanı verecektir. bu yüzden okul, belki de baskı aygıtlarından daha da önemli bir yere oturur. zira internette okunan makalenin anlaşılmasını ve hatta o mesajın da yayılmasını sağlayan şey bu dil becerisidir.
eğitim bu yüzden her yeni kurulan ideolojik yapıların elini attığı ilk şeydir. bir çocuğu nasıl eğitirseniz öyle gider. daha da önemlisi kişinin kendine taktığı prangayı asla çıkartamazsınız.
bununla beraber teknik eğitim - ki içinde aslında okuma ve yazma esastır - ile gestaltif bir bütün oluşturan ideolojik mesajları tüketme ve kısmi olarak da üretme imkanı verecektir. bu yüzden okul, belki de baskı aygıtlarından daha da önemli bir yere oturur. zira internette okunan makalenin anlaşılmasını ve hatta o mesajın da yayılmasını sağlayan şey bu dil becerisidir.
eğitim bu yüzden her yeni kurulan ideolojik yapıların elini attığı ilk şeydir. bir çocuğu nasıl eğitirseniz öyle gider. daha da önemlisi kişinin kendine taktığı prangayı asla çıkartamazsınız.
devamını gör...
gebelerde 1/3 kuralı
gebede doğumdan önce bulunan astım ve sistemik lupus eritematozus hastalıklarının gebelik döneminde 1/3 oranında semptomlarda iyileşme, 1/3 oranında semptomlarda hiç bir değişikliğin olmaması, 1/3 oranında semptomlarda kötüleşme olmasını açıklayan kuraldır.
dipnot bu kural bu iki hastalığa sahip olan gebeler için geçerlidir.
dipnot bu kural bu iki hastalığa sahip olan gebeler için geçerlidir.
devamını gör...
17track.net
kargo takip sitesi. adamlar yapmışlar. asya-pasifik ülkelerinden verdiğiniz siparişleri (örneğin ali express) bu site vasıtasıyla kapıya kadar takip edebiliyorsunuz. 200 civarında ülkede ulusal taşıyıcı servisleriyle anlaşmaları var. ayrıca ekspres teslimat istediğiniz siparişleriniz için global taşıyıcılarla (örneğin dhl) çalışıyorlar.
devamını gör...

