kokoreçin yasaklandığı karanlık dönem
(bkz: bir gecede aç kaldık)
(bkz: halkların kokoreç kardeşliği)
(bkz: kokoreç siyaset üstüdür)
t : kokoreç dükkanlarının ahıra çevrildiği, kokoreççilerin asıldığı zamandır. adamı mülteci yapacak olan yasaktır.
(bkz: halkların kokoreç kardeşliği)
(bkz: kokoreç siyaset üstüdür)
t : kokoreç dükkanlarının ahıra çevrildiği, kokoreççilerin asıldığı zamandır. adamı mülteci yapacak olan yasaktır.
devamını gör...
normal sözlük'ün sizi takip etmesi
şimdi baktım da beni de takipteymiş. tırstım. abi valla bi şey yapmadım ben suçsuzum.
devamını gör...
bir öğrencinin gece 12'de öğretmenine soru sorması
öğretmen ne kadar haklı olsa da üslubu ve öğrencinin gecenin bir vakti mesaj/soru atması yanlış bir durum.
devamını gör...
telefon almak zorunda mısın
sence? diyerek yanıtladığım soru.
cebimde c4 ile dolaşsam daha az korkardım, millet benim yanıma sokulmuyordu patlayacak diye.*

cebimde c4 ile dolaşsam daha az korkardım, millet benim yanıma sokulmuyordu patlayacak diye.*


devamını gör...
hyalin kıkırdak
embriyo iken vücudumuzun neredeyse tamamı hiyalin kıkırdaktan oluşur. büyüdükçe bu kıkırdaklar sertleşir. ama vücudumuzda hala hiyalin kıkırdak olan yapılar vardır. burnumuz ,soluk borumuz ve bronşlarımız hiyalin kıkırdaktan oluşur.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
ne güzel anonslar,
maşallah o miniklerin hepsine *.
maşallah o miniklerin hepsine *.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

çektiğim manzara fotoğrafları stoğum bitene kadar paylaşacağım her gün. umarım rahatsızlık vermiyorumduuuur.
ordu.
devamını gör...
öldükten sonra sözlük hesaplarına ne olacak sorunsalı
(bkz: 3 kulhu 1 elham)
kafa izninde
kalbimiz seninle
ölse de kalbimiz de yaşıyor.
t: kimin dost kimin düşman olduğunu öldükten sonra nickaltimizda ki yazılardan anlayacağımız olaydır. *
ayrıca vasiyetimdir cenazemde helva yerine badem sütü kreması dağıtılsın.
(bkz: kafa sözlük badem sütü kreması kulübü)
kafa izninde
kalbimiz seninle
ölse de kalbimiz de yaşıyor.
t: kimin dost kimin düşman olduğunu öldükten sonra nickaltimizda ki yazılardan anlayacağımız olaydır. *
ayrıca vasiyetimdir cenazemde helva yerine badem sütü kreması dağıtılsın.
(bkz: kafa sözlük badem sütü kreması kulübü)
devamını gör...
yazacak bir şey bulamamak
rastgele sekmesi ile sorun olmaktan çıkan sorun. hiç olmadı nickaltı doldurun. hiç hiç olmadı ukde doldurun. (bkz: ukde sayısının 6 bine ulaşması)
devamını gör...
tüm yazarların profilinde kurucu yazması
sizin girdiğiniz tanımlar olmasa sözlüğün ne anlamı olurdu, sözlüğü hep birlikte ileriye götüreceğiz,
iyi ki varsınız sevgili yazarlar anlamına gelen,
bugün 23 nisan neşe ile doluyor insan dedirten jest!
siz de iyi ki varsınız efendim!
iyi ki varsınız sevgili yazarlar anlamına gelen,
bugün 23 nisan neşe ile doluyor insan dedirten jest!
siz de iyi ki varsınız efendim!
devamını gör...
kız yurdunda yaşanan tuhaf olaylar
sizin odayı kapatıyoruz diye bizi en üst kata taşınmak zorunda bırakmışlardı. bütün eşyaları güç bela taşıyıp yerleştikten sonra vazgeçtik kapatmıyoruz demişlerdi. bir daha eski odamıza taşınmıştık.
devamını gör...
sözlük yazarlarının isimleri
safinaz :)
devamını gör...
borç verdiğin parayı geri isteyememek
ben borç verdiğim parayı geri istemeye utanıyorum, borcu alan zamanında ödemeyince nasıl oluyor da utanmıyor diye düşünüyorum.
ben böyle durumlarda geri istemek yerine bu tür insanlarla alakayı kesmeyi veya arama mesafe koymayı tercih ediyorum. bir insanın borcuna, verdiği sözlere vesaire sadık kalması bana göre onun karakteri hakkında çok önemli detaylardır çünkü.
ben böyle durumlarda geri istemek yerine bu tür insanlarla alakayı kesmeyi veya arama mesafe koymayı tercih ediyorum. bir insanın borcuna, verdiği sözlere vesaire sadık kalması bana göre onun karakteri hakkında çok önemli detaylardır çünkü.
devamını gör...
kilo almak
diyette bile başardığımdır,
artık kilo almanın vermenin kitabını yazacak kıvama geldiğim halde, yediğim herşeyin psikolojik etkilerine kadar bildiğim halde, beslenme şeklimi tamamen değiştiremiyorum, hala canım çayın yanında kurabiye, kek yemek istiyor...
sadece kilo vermek için diyet yapıyorum, zaten kilo versem de asla ince görünmüyorum, bunu nasıl beceriyorum bilmiyorum ama, ya kilo alıyorum, yada diyette olduğum için vermeye çalışıyorum,
evdekiler sürekli tatlı da yiyor, kızartma da yiyor, pilav hamur işi fiks yerler zaten herşeyle, herkes aynı duruyor, ne şişmanlıyorlar, ne zayıflıyorlar, o tartı salona geliyor bazen herkes çıkıyor tek tek, (ben hariç) hepsi aynı kilosunda, hele pandemide gece 12 de 3 te sofra kuruluyor, ben limonlu su, kahve sigara, aç aç, hep aç, zar zor 70-75 arası kilo bandımı, 65-70 arasına çektim, boyum 1,70 ama 60 kilo olmayı çok isterdim, şu an yine diyetteyim 70 kiloya dayanınca el mecbur, başlıyorum yine aynı telaşeye, diyet alışverişi, sebze yemekleri filan, ömrümü yedi bu kilo işleri benim ömrümü...
artık kilo almanın vermenin kitabını yazacak kıvama geldiğim halde, yediğim herşeyin psikolojik etkilerine kadar bildiğim halde, beslenme şeklimi tamamen değiştiremiyorum, hala canım çayın yanında kurabiye, kek yemek istiyor...
sadece kilo vermek için diyet yapıyorum, zaten kilo versem de asla ince görünmüyorum, bunu nasıl beceriyorum bilmiyorum ama, ya kilo alıyorum, yada diyette olduğum için vermeye çalışıyorum,
evdekiler sürekli tatlı da yiyor, kızartma da yiyor, pilav hamur işi fiks yerler zaten herşeyle, herkes aynı duruyor, ne şişmanlıyorlar, ne zayıflıyorlar, o tartı salona geliyor bazen herkes çıkıyor tek tek, (ben hariç) hepsi aynı kilosunda, hele pandemide gece 12 de 3 te sofra kuruluyor, ben limonlu su, kahve sigara, aç aç, hep aç, zar zor 70-75 arası kilo bandımı, 65-70 arasına çektim, boyum 1,70 ama 60 kilo olmayı çok isterdim, şu an yine diyetteyim 70 kiloya dayanınca el mecbur, başlıyorum yine aynı telaşeye, diyet alışverişi, sebze yemekleri filan, ömrümü yedi bu kilo işleri benim ömrümü...
devamını gör...
normal sözlük yazarlarından tavsiyeler
hayatın zorluklarını görmemiş, sürekli hazıra konmuş insanlar ile duygusal ilişkiler yaşamayın.
devamını gör...
antik mısır matematikçileri
güneş ulukuş tarafından hazırlanan yazı.
gerçekten güzel noktalara değinilmiş.
--- alıntı ---
beynimiz matematik kullanımına uygun gelişmiş. ne de olsa ilkel toplumlar için, matematiği anlamak, ölüm kalım meselesine dönüşebiliyordu. bir noktada saymaya, kuralları anlamaya, ilişkileri çözüp yakın çevremizdeki dünyayı düzenlemeye de başladık. ancak nil nehri kıyılarında yaşayan mısırlılar onu bambaşka şekillerde kullanmayı da öğrendi.
mısır tarımı, nil nehrinin taşmasıyla gerçekleşiyordu. bu sebeple nil’in taşmasını yeni bir yılın başlangıcı olarak kabul ettiler. zamanı ölçmeye başlayan mısırlılar belirli zaman aralıklarında yaşanan değişimleri de kayda geçiriyordu. örneğin ay’ın evrelerini ve iki evre arasında geçen süreyi biliyorlardı.
antik mısır uygarlığı hızla gelişip büyüdü ve böylece düzeni oturtacak yeni yöntemlere ihtiyaç duyuldu. örneğin artık tarım topraklarının kapladığı alanı, ürün miktarını hesaplamaları gerekecekti. vergiler de düzenli olarak toplanmalıydı. bu sırada ölçüm yapmak için vücutlarını kullandılar. bir el genişliği ölçüsü (palm) ve dirsekten parmak
uçlarına olan mesafe (cubit) gibi standartları vardı. ikincisini daha büyük ölçekli alanlara da uygulayabildiler. tarım alanlarını da aynı şekilde ölçtüler. hatta firavunlar bu ölçümlerin sürekli yapılmasını emretmiş olmalı. ne de olsa değişimler de sürekliydi. ancak bu hesaplamaları kayıt altına almak için de bir yöntem bulmaları gerekiyordu. iki elde toplam 10 parmak olduğu için onluk sistemi kullandılar; 1 rakamı için düz bir çizgi, 10 için at nalı,
100 için çengel, 1000 içinse lotus çiçeği sembolleri kullanıldı.
mısır sayı sisteminde basamak değeri kavramı bulunmuyordu. böyle büyük bir sayıya hiç ihtiyaç duydular mı, bilinmez. ama örneğin 1.000.000 yazabilmek için 9 düz çizgi, 9 at nalı, 9 çengel diye devam ederek toplamda 54 karakter çizmek zorunda kalmaları gerekirdi.
--- alıntı ---
yazının tamamı için buradan
gerçekten güzel noktalara değinilmiş.
--- alıntı ---
beynimiz matematik kullanımına uygun gelişmiş. ne de olsa ilkel toplumlar için, matematiği anlamak, ölüm kalım meselesine dönüşebiliyordu. bir noktada saymaya, kuralları anlamaya, ilişkileri çözüp yakın çevremizdeki dünyayı düzenlemeye de başladık. ancak nil nehri kıyılarında yaşayan mısırlılar onu bambaşka şekillerde kullanmayı da öğrendi.
mısır tarımı, nil nehrinin taşmasıyla gerçekleşiyordu. bu sebeple nil’in taşmasını yeni bir yılın başlangıcı olarak kabul ettiler. zamanı ölçmeye başlayan mısırlılar belirli zaman aralıklarında yaşanan değişimleri de kayda geçiriyordu. örneğin ay’ın evrelerini ve iki evre arasında geçen süreyi biliyorlardı.
antik mısır uygarlığı hızla gelişip büyüdü ve böylece düzeni oturtacak yeni yöntemlere ihtiyaç duyuldu. örneğin artık tarım topraklarının kapladığı alanı, ürün miktarını hesaplamaları gerekecekti. vergiler de düzenli olarak toplanmalıydı. bu sırada ölçüm yapmak için vücutlarını kullandılar. bir el genişliği ölçüsü (palm) ve dirsekten parmak
uçlarına olan mesafe (cubit) gibi standartları vardı. ikincisini daha büyük ölçekli alanlara da uygulayabildiler. tarım alanlarını da aynı şekilde ölçtüler. hatta firavunlar bu ölçümlerin sürekli yapılmasını emretmiş olmalı. ne de olsa değişimler de sürekliydi. ancak bu hesaplamaları kayıt altına almak için de bir yöntem bulmaları gerekiyordu. iki elde toplam 10 parmak olduğu için onluk sistemi kullandılar; 1 rakamı için düz bir çizgi, 10 için at nalı,
100 için çengel, 1000 içinse lotus çiçeği sembolleri kullanıldı.
mısır sayı sisteminde basamak değeri kavramı bulunmuyordu. böyle büyük bir sayıya hiç ihtiyaç duydular mı, bilinmez. ama örneğin 1.000.000 yazabilmek için 9 düz çizgi, 9 at nalı, 9 çengel diye devam ederek toplamda 54 karakter çizmek zorunda kalmaları gerekirdi.
--- alıntı ---
yazının tamamı için buradan
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
değerli sözlük yazarları, hepinize selamlar. sizlere çok özel bir itirafta bulunacağım. ben kafa sözlükten önce yalnızlıktan kıvranan bir insandım; kendi hobilerim, meşgalelerim vardı ama çok yalnızdım. burada yazmaya başlayınca ise kendimi ailesini bulmuş bir yavru kedi gibi hissettim. herkes burada bildiğini, aktarmak istediğini yazıyor ve karşılığında çıkar beklemeden elini taşın altına koyuyor. aranızdan bazılarıyla tanıştım, güzel arkadaşlıklar kurdum. yalnız bir insanı elektroşok cihazıyla hayata döndürdünüz, hepinize teşekkür ederim.
şimdi gelelim kötü kısma, sözlük radyosu açıldı ve ben de elimden geldiğince aktif olmaya çalıştım orada. ama son günlerde yaşadığım bazı olaylar üst üste darbeler gibi kafama inince direncimi koruyamadım. psikiyatri koğuşunda birkaç haftalık bir tatil yapacağım, orada toparlanırım kısa sürede. yayınlarımın devamını bekleyenlerden binlerce kez özür diliyorum, ama hastaneye yatmaktan başka bir çözüm yoktu önümde. iyileşince bomba gibi döneceğim aranıza ve radyoda çok güzel işler çıkaracağım, şimdilik beklemede kalın ve kendinize çok iyi bakın. hepinize kucak dolusu sevgiler benden.
şimdi gelelim kötü kısma, sözlük radyosu açıldı ve ben de elimden geldiğince aktif olmaya çalıştım orada. ama son günlerde yaşadığım bazı olaylar üst üste darbeler gibi kafama inince direncimi koruyamadım. psikiyatri koğuşunda birkaç haftalık bir tatil yapacağım, orada toparlanırım kısa sürede. yayınlarımın devamını bekleyenlerden binlerce kez özür diliyorum, ama hastaneye yatmaktan başka bir çözüm yoktu önümde. iyileşince bomba gibi döneceğim aranıza ve radyoda çok güzel işler çıkaracağım, şimdilik beklemede kalın ve kendinize çok iyi bakın. hepinize kucak dolusu sevgiler benden.
devamını gör...
atatürk'ün en sevilen sözü
ben, manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. benim manevi mirasım, bilim ve akıldır. benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.
devamını gör...
ya kızım beni deli etme ben aradığımda o telefon açılacak diyen erkek
anne-babasının terbiye edemediği çocuğu bir zahmet siz terbiye etmeye kalkmayın. insan olan zaten şiddetin aciz işi olduğundan haberdardır. böyle insanlara prim verildikçe yine ezilen, mağdur olan veya şiddet gören kadın oluyor. eğer mazoşistseniz ayrı tabii.
devamını gör...
bir yılda tam 262 kadının öldürülmüş olması
türkiye çatısı altında gerçekleşen ve rakam duyulunca şaşkınlık oluşturan hede. kadınlar olarak her gün "yeter!" diye bağırmaktayız.
sevgiden, aşktan, güvenden geçtik artık. öldürmesinler istiyoruz. öldürmeyen sevgi istiyoruz. lütfen yaşama hakkımıza saygı duyun.
sevgiden, aşktan, güvenden geçtik artık. öldürmesinler istiyoruz. öldürmeyen sevgi istiyoruz. lütfen yaşama hakkımıza saygı duyun.
devamını gör...