lisenin son cuması
kalbime bir şeyler batmıştı. o yurtta bir daha kalamayacaktım,o sıralarda bir daha oturamayacaktım,hep hapishane gibi gelen o bahçeden belki de bir daha hiç içeri giremeyecektim,belki de o şehre bir daha hiç gelmeyecektim. tüm kötü şeyleri alıp güzel olan her şeyi de orada bırakıp gidiyordum sanki. o bahçeden çıkarken hep mutlu olurdum da o an çıkarken canım çok acıdı. o tüm kötü şeylerin yükü de üzerimdeydi. bazı şeylerin değerini de kaybedince anlıyor tabii insan. insanlara pek anlatabildiğim şeyler değil sözlük bunlar,abartılı bağ kuruyorum hep.
devamını gör...
kokoreç seven kadın
her duyulduğunda ,öğrenildiğinde şok olunası, muhtemelen midye limon ikilisine, turşuya ve şalgama hayran olan bu yönleriyle de kendisine, hayran bırakan kızdır.
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
sümüklü böceklerin fare zehri yemekten hoşlandığı ve fare zehrinin onlara şeker gibi gelip zehirlenmelerine neden olmaması.
devamını gör...
yazarların en son öptüğü kişi veya kurumlar
tüvtürk beni öptü en son.
devamını gör...
terk edilme korkusundan dolayı kişiliğinden ödün vermek
bilinçsizce kişiye itaat etmektir. sırf karşındaki insan seni bırakmasın diye onun istediği şekle bürünmek ileride içinden çıkılamayacak kadar büyük sorunlara yol açabilir. ayrıca bir öz güven problemidir.
kusursuz kişilikler arayıp kusursuzmuş gibi rol yapılması yerine iki insanın birbirini kusurlarıyla kabul etmeleri her zaman için daha sağlıklı bir ilişkiyi oluşturacaktır.
kusursuz kişilikler arayıp kusursuzmuş gibi rol yapılması yerine iki insanın birbirini kusurlarıyla kabul etmeleri her zaman için daha sağlıklı bir ilişkiyi oluşturacaktır.
devamını gör...
birini unutmanın en iyi yolu
birini unutmanın en iyi yolu hatırlamaya değer yeni birini bulmaktır.
devamını gör...
çocukların yetişkinlerden daha iyi yaptığı şeyler
1-an'da kalabiliyorlar.
2-daha çabuk organize ve konsantre olabiliyorlar.
3-daha önyargısız öğreniyorlar.
4-duygular arası geçişte daha başarılılar.
5- kendilerine karşı daha olumlu benlik algısına sahipler.
6- şikayetten önce çözüm yolu arıyorlar.
7- sevgileri nefretlerinden önce ve fazla.
2-daha çabuk organize ve konsantre olabiliyorlar.
3-daha önyargısız öğreniyorlar.
4-duygular arası geçişte daha başarılılar.
5- kendilerine karşı daha olumlu benlik algısına sahipler.
6- şikayetten önce çözüm yolu arıyorlar.
7- sevgileri nefretlerinden önce ve fazla.
devamını gör...
sıfır takipçisi olan bir yazarı ciddiye almak
sıfır rakibi olan bir tanrının önünde ağzını burnunu yıkayıp beş kere eğiliyorsun ama.
devamını gör...
yeni bir geometrik şeklin keşfedilmesi
var olanlarla ilgili soruları çözemiyordum bir tane daha eklenmiş oldu onlara.
devamını gör...
hakaret edip engellemek
sözlük yazarlarımızın vazgeçilmez zevklerinden.
geri zekâlı olduğunu belli etme şekli.
geri zekâlı olduğunu belli etme şekli.
devamını gör...
taliban'ın kadın voleybolcunun kafasını kesmesi
pasifist olamıyorsam bu herifler yüzünden çünkü alayı yanıp gitmedikçe orta doğu bok çukuru olmaya devam edecek.
bu adamlar bundan tiksinmiyorlar lan. onlar için yaşamın bir parçası. tiksinti duymadıkça ahlaki açıdan ilerlemeyecekler. ahlak böyle inşa edilir çünkü. bilinç kazanıp yapılanlardan tiksinti duyarsın. toplumsal olarak ahlakın ilerleyişinin temel faktörü bildiğimiz iğrenmektir.
bu adamlar yaptıkları şeyi korkudan falan yapmıyorlar. emir kulu da değil bu adamlar. haklı görüyorlar kendilerini. haklı olduğunu bilsen bile yine de birinin kafasını kesebilecek raddeye tiksinmeden gelmek başka bir şey ama. cinnet anı değil, kuşku yok, pişmanlık yok, tiksinti hiç yok. hastalıklı bir şeyin ürünü bu.
benim abim yılların adli tıp uzmanı ama bazen kâbuslar görüyor hâlâ lan. bu adamın işi insan kesip biçmek ama eline versen bıçağı birinin kafasını boynundan ayıramaz.
bugün biri toplu katliam yapsa en iyi ihtimalle bir deliğe tıkılsın isteriz. en kötü ihtimali yazarların hayal gücüne bırakıyorum. adalet sistemi zaten bizim bu vahşice kararlar verme dürtümüzü baskılamak için var ama s***r edin ya. bu adamları bir yargı sisteminde yargılayamazsın. suçlu olarak görmüyorlar kendilerini çünkü. sadece hepsinin kökünü kurutabilirsin.
hepsini geçtim bu adamların gönül rahatlığıyla bu ülkeye girip çıkabilmesi fikri hiçbirinizin mi ödünü koparmıyor?
biz bu adamlarla aynı masaya oturuyoruz lan. çocuklara sulanan, uyluk kesen, insanları köleleştirenlerle.
kafa kesen, sanata, doğaya, tarihe, insana, sana, bana, kendileri dışındaki her şeye düşman olan adamlarla aynı çizgideyiz artık.
başka bir o. çocuğunun daha halt yemesi değil bu. bu bok çukurunda ne ilk ne son olacak. bizi bu tiplerden o kadar ayrı düşünmeyin. artık dünya sahnesinde durduğumuz çizgi tam olarak bu.
bu adamlar bundan tiksinmiyorlar lan. onlar için yaşamın bir parçası. tiksinti duymadıkça ahlaki açıdan ilerlemeyecekler. ahlak böyle inşa edilir çünkü. bilinç kazanıp yapılanlardan tiksinti duyarsın. toplumsal olarak ahlakın ilerleyişinin temel faktörü bildiğimiz iğrenmektir.
bu adamlar yaptıkları şeyi korkudan falan yapmıyorlar. emir kulu da değil bu adamlar. haklı görüyorlar kendilerini. haklı olduğunu bilsen bile yine de birinin kafasını kesebilecek raddeye tiksinmeden gelmek başka bir şey ama. cinnet anı değil, kuşku yok, pişmanlık yok, tiksinti hiç yok. hastalıklı bir şeyin ürünü bu.
benim abim yılların adli tıp uzmanı ama bazen kâbuslar görüyor hâlâ lan. bu adamın işi insan kesip biçmek ama eline versen bıçağı birinin kafasını boynundan ayıramaz.
bugün biri toplu katliam yapsa en iyi ihtimalle bir deliğe tıkılsın isteriz. en kötü ihtimali yazarların hayal gücüne bırakıyorum. adalet sistemi zaten bizim bu vahşice kararlar verme dürtümüzü baskılamak için var ama s***r edin ya. bu adamları bir yargı sisteminde yargılayamazsın. suçlu olarak görmüyorlar kendilerini çünkü. sadece hepsinin kökünü kurutabilirsin.
hepsini geçtim bu adamların gönül rahatlığıyla bu ülkeye girip çıkabilmesi fikri hiçbirinizin mi ödünü koparmıyor?
biz bu adamlarla aynı masaya oturuyoruz lan. çocuklara sulanan, uyluk kesen, insanları köleleştirenlerle.
kafa kesen, sanata, doğaya, tarihe, insana, sana, bana, kendileri dışındaki her şeye düşman olan adamlarla aynı çizgideyiz artık.
başka bir o. çocuğunun daha halt yemesi değil bu. bu bok çukurunda ne ilk ne son olacak. bizi bu tiplerden o kadar ayrı düşünmeyin. artık dünya sahnesinde durduğumuz çizgi tam olarak bu.
devamını gör...
misvak'ın közcü gazetesi yok mu karikatürü
aynı şeyin lacivert rengi olan bir şeyin laf atması hayli komik durmuş.
devamını gör...
berber dayaması
sapıklıktır. bir gelenektir.
dünyanın en pahalı kuaförü olsun yine kolunuza taciz eder.
çıraklıktan öğretilir ve müşteriye uygulanır.
eğer samimi bir müşteri iseniz tadını kaçırana kadar uygular.
dünyanın en pahalı kuaförü olsun yine kolunuza taciz eder.
çıraklıktan öğretilir ve müşteriye uygulanır.
eğer samimi bir müşteri iseniz tadını kaçırana kadar uygular.
devamını gör...
zenginlik belirtileri
fiyatına bakmadan her çeşit extra kahvaltılıktan satın almak.
devamını gör...
endemik bitki
türüne nadir rastlanan bitkilerdir. güzide vatanımızda sığla ağaçları bu kategoriye örnek verilebilir. (bkz: sığla)
koruma altında oldukları için zarar verildiğinde yasal yaptırımları olabilir. böyle durumlarla karşılaşırsanız allah yarattı demeden jandarmaya ihbar edebilirsiniz. (alman turistlerin elinden sığla reçinelerini söke söke alıyorlar şakası yok bunun)
koruma altında oldukları için zarar verildiğinde yasal yaptırımları olabilir. böyle durumlarla karşılaşırsanız allah yarattı demeden jandarmaya ihbar edebilirsiniz. (alman turistlerin elinden sığla reçinelerini söke söke alıyorlar şakası yok bunun)
devamını gör...
ucemak
bir kaç gündür ilgimi çeken yazardır.
tanımlarını keyif alarak okuyorum.
tanımlarını keyif alarak okuyorum.
devamını gör...
çağımızın hastalığı
hadsizliktir.
şöyle bir düşününce başımıza örülen çoraplardan hep hadsizlerin sorumlu olduğunu görebiliriz. haddi olmadığı halde yayıldıkça yayılan imparatorlar, haddi olmadığı halde başa gelen yöneticiler, haddi olmadığı halde açıklamalar yaparak insanları yönlendirenler. liste uzadıkça uzar. tam tersi şekilde haddi olduğu şeyleri yapmayıp bir köşede sus pus oturup tarihin şekillenmesini izleyen o güzel insanlar.
peki hadsizce bize kötü davranan hakkımızı yiyenler veya hadsizce bizim hakkımızda sadece bizim değil torunlarımızın bile etkileneceği kararlar verenler ne olacak. işte onlar en büyük hadsizler. hadsizlik hastalığından kurtulmak da ne yazık ki artık insanlık için zor gibi görünüyor.
had kelimesinin kökenine bakacak olursak hudud yani sınır kelimesi karşımıza çıkar. haddini aşmak sınırı aşmaktır. ama zaten insan dediğimiz canlının doğadan bu kadar kopup dünyayı da kendisiyle beraber değiştirmesi biraz da sınırları zorlamasıyla ilgili değil midir? hayır hayır biraz değil çok fazla sınırları zorladı. insan denilen türün dünyaya ve içinde yaşayan ile ölen her şeye hükmeder konuma gelmesi tam da bu sınırları zorlama alışkanlığı yüzünden oldu.
peki burada tam bu soru karşımıza çıkıyor haddimize mi ? bu soruyu her eylem öncesi kendisine soran insan hareketlerini kontrol edebilir. ama öyle tek tük insanların bu soruyu kendisine sormasıyla olacak iş değil. en başta bizi ve dünyamızı şekillendiren büyük güçlerin bu soruyu kendilerine sormaları gerekiyor. görülen o ki onlar hiç bir zaman bu soruyu sormayacaklar kendilerine. bari ben sorayım.
bunları yazmak benim haddime mi?
şöyle bir düşününce başımıza örülen çoraplardan hep hadsizlerin sorumlu olduğunu görebiliriz. haddi olmadığı halde yayıldıkça yayılan imparatorlar, haddi olmadığı halde başa gelen yöneticiler, haddi olmadığı halde açıklamalar yaparak insanları yönlendirenler. liste uzadıkça uzar. tam tersi şekilde haddi olduğu şeyleri yapmayıp bir köşede sus pus oturup tarihin şekillenmesini izleyen o güzel insanlar.
peki hadsizce bize kötü davranan hakkımızı yiyenler veya hadsizce bizim hakkımızda sadece bizim değil torunlarımızın bile etkileneceği kararlar verenler ne olacak. işte onlar en büyük hadsizler. hadsizlik hastalığından kurtulmak da ne yazık ki artık insanlık için zor gibi görünüyor.
had kelimesinin kökenine bakacak olursak hudud yani sınır kelimesi karşımıza çıkar. haddini aşmak sınırı aşmaktır. ama zaten insan dediğimiz canlının doğadan bu kadar kopup dünyayı da kendisiyle beraber değiştirmesi biraz da sınırları zorlamasıyla ilgili değil midir? hayır hayır biraz değil çok fazla sınırları zorladı. insan denilen türün dünyaya ve içinde yaşayan ile ölen her şeye hükmeder konuma gelmesi tam da bu sınırları zorlama alışkanlığı yüzünden oldu.
peki burada tam bu soru karşımıza çıkıyor haddimize mi ? bu soruyu her eylem öncesi kendisine soran insan hareketlerini kontrol edebilir. ama öyle tek tük insanların bu soruyu kendisine sormasıyla olacak iş değil. en başta bizi ve dünyamızı şekillendiren büyük güçlerin bu soruyu kendilerine sormaları gerekiyor. görülen o ki onlar hiç bir zaman bu soruyu sormayacaklar kendilerine. bari ben sorayım.
bunları yazmak benim haddime mi?
devamını gör...
normal sözlük'te tanışıp arkadaş olmak
sözlüğe ilk geldiğinizde herhangi bir yazardan farkı olmayan insan kişisidir. siz tanımlarınızı yazıp aynı zamanda onları okumaya başladıkça ortak noktalarınız olduğunu fark eder, yavaş yavaş birbirinizi benimsemeye başlarsınız.
sonraları, ilk başta yazar olarak gördüğünüz bu insanlara arkadaş demeye elvermez gönlünüz, çünkü onlar artık dost; hatta ve hatta ailenizden biri olurlar. onları mutlu görmek, sevinçlerine, üzüntülerine dahil olmak istersiniz.
en basitinden günlük hayatımda "günaydın" demek aklıma gelmeyen ama burada günaydın demeden güne başlayamadığım insanlar var benim. buradaki insanlar çok güzel, arkadaş mı istiyorsunuz? o zaman doğru adreste olduğunuzu söyleyebilirim.
sonraları, ilk başta yazar olarak gördüğünüz bu insanlara arkadaş demeye elvermez gönlünüz, çünkü onlar artık dost; hatta ve hatta ailenizden biri olurlar. onları mutlu görmek, sevinçlerine, üzüntülerine dahil olmak istersiniz.
en basitinden günlük hayatımda "günaydın" demek aklıma gelmeyen ama burada günaydın demeden güne başlayamadığım insanlar var benim. buradaki insanlar çok güzel, arkadaş mı istiyorsunuz? o zaman doğru adreste olduğunuzu söyleyebilirim.
devamını gör...
günaydın sözlük
güüüünayyydınnnn güneşleriiim!
gerçekten ne derdim vardı da uyandım sabahın köründe bilmiyorum ama olsundu..
uykusuzluğun 50 tonunu yaşadığım bir günden, yine enerjimi güç bela tavan yaptığım bir şekilde günaydın..
bugünü benim gibi yoğun geçirecek herkese kolaylıklar dilerim. yine bir vesikalık fotoğraf faciası yaşamamak için güzelce süslenip püsleneceğim hahahahahahaha
öpüldünüz!
gerçekten ne derdim vardı da uyandım sabahın köründe bilmiyorum ama olsundu..
uykusuzluğun 50 tonunu yaşadığım bir günden, yine enerjimi güç bela tavan yaptığım bir şekilde günaydın..
bugünü benim gibi yoğun geçirecek herkese kolaylıklar dilerim. yine bir vesikalık fotoğraf faciası yaşamamak için güzelce süslenip püsleneceğim hahahahahahaha
öpüldünüz!
devamını gör...
