1990'lı yıllardaymış gibi yazmak
sene 1992.. ağlıyorum anne farkında değil misin? sensiz olmak ne zor, ben daha 11 yaşındayım ama senden ayrı, yurtta okumak ne kadar zor biliyor musun? haftada bir kez jetonum yettiğince seninle telefonla konuşmak, bazı hafta sonları ise seni yüz yüze görmek bana yetmiyor ama ben kime ne anlatıyorum ki.. bunların hiçbiri senin umrunda değil, biliyorum... anca bunları günlüğüme yazıp geceleri yorganıma sarılıp ağlarım...
devamını gör...
kedi
bazen ben mi doğurdum diye düşünüyoum. tahmin ettiğimden çok daha akıllı ve sadık bir çocuk.
devamını gör...
aşırı saygılı insanlar
aslında olması gerekeni ortaya koyan insanlardır.
saygılı olmak normal olması gereken bir şeydir.
biz saygı görünce şaşırıyoruz ve aşırı saygı gösterdiğini düşünüyoruz.
ve yapmacık geliyor bize samimiyetsiz geliyor.
saygılı olmak normal olması gereken bir şeydir.
biz saygı görünce şaşırıyoruz ve aşırı saygı gösterdiğini düşünüyoruz.
ve yapmacık geliyor bize samimiyetsiz geliyor.
devamını gör...
4 nisan 2021 22 mumyanın yeni müzeye taşınması
firavunlara yakışır güzel bir tören olmuş. yeni müzenin duyulması için başarılı bir reklam ayrıca.
töreni izlemek isteyenler için ben de şunu bırakayım.
töreni izlemek isteyenler için ben de şunu bırakayım.
devamını gör...
biyografik
(bkz: biyografi) ile ilgili olan, biyografi sözcüğünün sıfatı.
örnek: "yazarın biyografik eserlerini aşağıdaki listede görebilirsiniz."
biyo, -ingilizcede sadece bileşik sözcüklerde görülen- 'bio' --> eski yunancada, bíos, biot; hayat demek.
bu sözcüğün -ingilizce sadece bileşiklerde görülen- '+graphy'--> "yazma, çizme, kaydetme" sözcüğüyle birleşmesinden oluşan bir sözcük biyografi. bu sözcük eski yunanca grapheía "yazım" sözcüğünden gelir. ve çok kısaca, hayat hikayesi anlamını taşır. biyografik de hayat hikayesine ait gibi bir anlam içerir en yalın ve kaba anlamıyla. sıfat olduğu için de genellikle yanında bir isimle kullanılır; biyografik eser, biyografik hikaye, biyografik yazı....vs. gibi.
biyografi - biyografik, bibliyografya - bibliyografik. bu sözcükler birbirine çok karıştırılan sözcükler.
fr/ing biblio+ (yalnızca bileşik sözcüklerde görülüyor)-->kitap ve bu sözcüğün alındığı eski yunancada byblíon/biblíon--> papirüs rulosu, kitap ve yukarıda açıkladığımız '+graphy' sözcüklerinin birleşmesiyle oluşan--> bibliyografya/ bibliyografi sözcüklerinin, (bkz: biyografi)/ (bkz: biyografik) sözcükleriyle alakası olmamasına rağmen, içerdikleri ses benzerliği, bu sözcüklerin birbirine karıştırılmasına neden oluyor.
umarım bu kısa girdiyi okuyanlar arasında, bu iki sözcüğü sürekli birbirine karıştıranlara faydalı olabilmişimdir.
örnek: "yazarın biyografik eserlerini aşağıdaki listede görebilirsiniz."
biyo, -ingilizcede sadece bileşik sözcüklerde görülen- 'bio' --> eski yunancada, bíos, biot; hayat demek.
bu sözcüğün -ingilizce sadece bileşiklerde görülen- '+graphy'--> "yazma, çizme, kaydetme" sözcüğüyle birleşmesinden oluşan bir sözcük biyografi. bu sözcük eski yunanca grapheía "yazım" sözcüğünden gelir. ve çok kısaca, hayat hikayesi anlamını taşır. biyografik de hayat hikayesine ait gibi bir anlam içerir en yalın ve kaba anlamıyla. sıfat olduğu için de genellikle yanında bir isimle kullanılır; biyografik eser, biyografik hikaye, biyografik yazı....vs. gibi.
biyografi - biyografik, bibliyografya - bibliyografik. bu sözcükler birbirine çok karıştırılan sözcükler.
fr/ing biblio+ (yalnızca bileşik sözcüklerde görülüyor)-->kitap ve bu sözcüğün alındığı eski yunancada byblíon/biblíon--> papirüs rulosu, kitap ve yukarıda açıkladığımız '+graphy' sözcüklerinin birleşmesiyle oluşan--> bibliyografya/ bibliyografi sözcüklerinin, (bkz: biyografi)/ (bkz: biyografik) sözcükleriyle alakası olmamasına rağmen, içerdikleri ses benzerliği, bu sözcüklerin birbirine karıştırılmasına neden oluyor.
umarım bu kısa girdiyi okuyanlar arasında, bu iki sözcüğü sürekli birbirine karıştıranlara faydalı olabilmişimdir.
devamını gör...
türkiye'de yaşama nedenleri
ailevi sebepler.
devamını gör...
çağımızın hastalığı
hadsizliktir.
şöyle bir düşününce başımıza örülen çoraplardan hep hadsizlerin sorumlu olduğunu görebiliriz. haddi olmadığı halde yayıldıkça yayılan imparatorlar, haddi olmadığı halde başa gelen yöneticiler, haddi olmadığı halde açıklamalar yaparak insanları yönlendirenler. liste uzadıkça uzar. tam tersi şekilde haddi olduğu şeyleri yapmayıp bir köşede sus pus oturup tarihin şekillenmesini izleyen o güzel insanlar.
peki hadsizce bize kötü davranan hakkımızı yiyenler veya hadsizce bizim hakkımızda sadece bizim değil torunlarımızın bile etkileneceği kararlar verenler ne olacak. işte onlar en büyük hadsizler. hadsizlik hastalığından kurtulmak da ne yazık ki artık insanlık için zor gibi görünüyor.
had kelimesinin kökenine bakacak olursak hudud yani sınır kelimesi karşımıza çıkar. haddini aşmak sınırı aşmaktır. ama zaten insan dediğimiz canlının doğadan bu kadar kopup dünyayı da kendisiyle beraber değiştirmesi biraz da sınırları zorlamasıyla ilgili değil midir? hayır hayır biraz değil çok fazla sınırları zorladı. insan denilen türün dünyaya ve içinde yaşayan ile ölen her şeye hükmeder konuma gelmesi tam da bu sınırları zorlama alışkanlığı yüzünden oldu.
peki burada tam bu soru karşımıza çıkıyor haddimize mi ? bu soruyu her eylem öncesi kendisine soran insan hareketlerini kontrol edebilir. ama öyle tek tük insanların bu soruyu kendisine sormasıyla olacak iş değil. en başta bizi ve dünyamızı şekillendiren büyük güçlerin bu soruyu kendilerine sormaları gerekiyor. görülen o ki onlar hiç bir zaman bu soruyu sormayacaklar kendilerine. bari ben sorayım.
bunları yazmak benim haddime mi?
şöyle bir düşününce başımıza örülen çoraplardan hep hadsizlerin sorumlu olduğunu görebiliriz. haddi olmadığı halde yayıldıkça yayılan imparatorlar, haddi olmadığı halde başa gelen yöneticiler, haddi olmadığı halde açıklamalar yaparak insanları yönlendirenler. liste uzadıkça uzar. tam tersi şekilde haddi olduğu şeyleri yapmayıp bir köşede sus pus oturup tarihin şekillenmesini izleyen o güzel insanlar.
peki hadsizce bize kötü davranan hakkımızı yiyenler veya hadsizce bizim hakkımızda sadece bizim değil torunlarımızın bile etkileneceği kararlar verenler ne olacak. işte onlar en büyük hadsizler. hadsizlik hastalığından kurtulmak da ne yazık ki artık insanlık için zor gibi görünüyor.
had kelimesinin kökenine bakacak olursak hudud yani sınır kelimesi karşımıza çıkar. haddini aşmak sınırı aşmaktır. ama zaten insan dediğimiz canlının doğadan bu kadar kopup dünyayı da kendisiyle beraber değiştirmesi biraz da sınırları zorlamasıyla ilgili değil midir? hayır hayır biraz değil çok fazla sınırları zorladı. insan denilen türün dünyaya ve içinde yaşayan ile ölen her şeye hükmeder konuma gelmesi tam da bu sınırları zorlama alışkanlığı yüzünden oldu.
peki burada tam bu soru karşımıza çıkıyor haddimize mi ? bu soruyu her eylem öncesi kendisine soran insan hareketlerini kontrol edebilir. ama öyle tek tük insanların bu soruyu kendisine sormasıyla olacak iş değil. en başta bizi ve dünyamızı şekillendiren büyük güçlerin bu soruyu kendilerine sormaları gerekiyor. görülen o ki onlar hiç bir zaman bu soruyu sormayacaklar kendilerine. bari ben sorayım.
bunları yazmak benim haddime mi?
devamını gör...
kaç yenilgi var söyle ömürde allah aşkına
çoğu hükmen mağlubiyet.
devamını gör...
normal sözlük'e bir daha gelinse alınacak nickler
cözülmüş sudoku.
devamını gör...
geceye bir alıntı bırak
“zayıflığımızı belli etmek istemediğimizde iyiyim deyip geçiştiririz.”
josé saramago - körlük
josé saramago - körlük
devamını gör...
hal fiyatı 2 lira olan ıspanağın pazarda 8 liraya satılması
şu hale* bak dediğim rezil durumdur.
devamını gör...
normal sözlük moderasyonu
orantısız troll ya da kaostan nemalanan art niyetli yazarların, lanetlediği, empati kurmadan, muhakeme yapmadan, desteksiz salladıkları oluşum.
sayın bekir pakdemirli'nin "küçükbaş hayvan varlığına bakıyorum, tüm sığır varlığında avrupa birliğinde birinci sıradayız. " beyanı gibi
evet bence de birinci sıradayız. birisi "meeee meee" diyor.koro halinde "meeeeeeee"liyoruz. bir araştıralım, işin aslını öğrenelim.
muhteşem yüzyıl izleyip kanuni'n çıktığı yere zorlayan müptezeller gibi olmayalım.
sözlüğün yazılı ve yazısız kuralları vardır.
twitter ya da facebook'ta yazar gibi entry yazılmaz.
yetkililer verilmiş salayiheti sırf birine gıcıklık olsun diye kullanamazlar. yürek ister o yürek.o işler öyle olmuyor abicim.
rusya var işin içinde hey!
silinen entry'ler hakkında subjektif bakmak yerine nesnel bakarsak konuya şahsi algılamazsak inanıyorum başarabiliriz.
başıma gelmiş bir olayı anlatayım;
başlık :kadınların sürekli sınıflandırılması
entry'm :kim o terbiyesiz ?
şimdi ne kadar g*te g*t diyemezsek de,
moderatörler bu entry'yi silmelerinde haklılar.
ortada bir yanlış anlaşılma ya da hata olduğuna eminseniz anlayışlılardır ne kadar portakal suyu kafa yapsada soru(n)larınızı dile getirip çözebilirsiniz. yeter ki kapılarını çaldığınız vakit elinizde portakal olsun.
moderatörler bir nevi memur hocam kim ister entry silip, düzeltmek, mesaj atıp iletişim kurmak, tek tek anlatmak...
formata uyan yazar ve yazı olursa aklı başında olan her moderetör, "oh bugün de az çalıştık " diye sevinir. saygılar.
sayın bekir pakdemirli'nin "küçükbaş hayvan varlığına bakıyorum, tüm sığır varlığında avrupa birliğinde birinci sıradayız. " beyanı gibi
evet bence de birinci sıradayız. birisi "meeee meee" diyor.koro halinde "meeeeeeee"liyoruz. bir araştıralım, işin aslını öğrenelim.
muhteşem yüzyıl izleyip kanuni'n çıktığı yere zorlayan müptezeller gibi olmayalım.
sözlüğün yazılı ve yazısız kuralları vardır.
twitter ya da facebook'ta yazar gibi entry yazılmaz.
yetkililer verilmiş salayiheti sırf birine gıcıklık olsun diye kullanamazlar. yürek ister o yürek.o işler öyle olmuyor abicim.
rusya var işin içinde hey!
silinen entry'ler hakkında subjektif bakmak yerine nesnel bakarsak konuya şahsi algılamazsak inanıyorum başarabiliriz.
başıma gelmiş bir olayı anlatayım;
başlık :kadınların sürekli sınıflandırılması
entry'm :kim o terbiyesiz ?
şimdi ne kadar g*te g*t diyemezsek de,
moderatörler bu entry'yi silmelerinde haklılar.
ortada bir yanlış anlaşılma ya da hata olduğuna eminseniz anlayışlılardır ne kadar portakal suyu kafa yapsada soru(n)larınızı dile getirip çözebilirsiniz. yeter ki kapılarını çaldığınız vakit elinizde portakal olsun.
moderatörler bir nevi memur hocam kim ister entry silip, düzeltmek, mesaj atıp iletişim kurmak, tek tek anlatmak...
formata uyan yazar ve yazı olursa aklı başında olan her moderetör, "oh bugün de az çalıştık " diye sevinir. saygılar.
devamını gör...
şu an sokakta kutlama yapan beşiktaşlılar
ulan rasputinle de beşiktaş şampiyonluğunu kutlamazsın be. neyse balkona çıkayım da belki kafama bi kurşun yerim.
devamını gör...
25 ocak 2021 ab'nin türkiye açıklaması
avrupa birliği (ab) dış ilişkiler ve güvenlik politikaları yüksek temsilcisi ve avrupa komisyonu başkan yardımcısı josep borrell'in ab dışişleri bakanları toplantısı sonrası yaptığı basın açıklaması.
"son konsey kararları ile türkiye'nin mesajını not ettik ve jestleri gördük." şeklinde özetlenebilir.
bakalım ne yapmışız?
- türkiye ve yunanistan arasında istikşafi görüşmeler başlamış.
- ab'yi kıbrıs görüşmelerine gözlemci olarak davet etmişiz.
yani neymiş? kimse kimsenin halkının ne yaşadığı ile ilgilenmiyormuş, çıkarlar varmış, sonra yine çıkarlar varmış.
çoğu zaman gıpta ile baktığımız ab, uzunca bir süredir başı kesik tavuk gibi ortada dolanıyordu. brexit'le yedikleri darbenin acısı geçmeden, pandemi tokatı yediler. almanya olmasa birliğin dağılması bile söz konusu olabilirdi.
biden artık ne vaadettiyse özgüven dolmuş taşmış. bizimkiler de fırsat bu fırsat oltaya yemi takıp salmışlar. yani yeni bir balayı dönemi sinyali verilmiş taraflar arasında.
süreç istedikleri gibi ilerlerse ne insan hakları, ne özgür medya, ne yargı reformu, bir süreliğine hepsi sümen altı.
"son konsey kararları ile türkiye'nin mesajını not ettik ve jestleri gördük." şeklinde özetlenebilir.
bakalım ne yapmışız?
- türkiye ve yunanistan arasında istikşafi görüşmeler başlamış.
- ab'yi kıbrıs görüşmelerine gözlemci olarak davet etmişiz.
yani neymiş? kimse kimsenin halkının ne yaşadığı ile ilgilenmiyormuş, çıkarlar varmış, sonra yine çıkarlar varmış.
çoğu zaman gıpta ile baktığımız ab, uzunca bir süredir başı kesik tavuk gibi ortada dolanıyordu. brexit'le yedikleri darbenin acısı geçmeden, pandemi tokatı yediler. almanya olmasa birliğin dağılması bile söz konusu olabilirdi.
biden artık ne vaadettiyse özgüven dolmuş taşmış. bizimkiler de fırsat bu fırsat oltaya yemi takıp salmışlar. yani yeni bir balayı dönemi sinyali verilmiş taraflar arasında.
süreç istedikleri gibi ilerlerse ne insan hakları, ne özgür medya, ne yargı reformu, bir süreliğine hepsi sümen altı.
devamını gör...
normal sözlük'teki teyzeler
arkadaşlar arkadaşlar kurtlar milf avına çıktı kaçııın.
devamını gör...
kardeşi olanların bildiği şeyler
legal kölelik.
devamını gör...



