yazarların itiraf köşesi
burada beni hiç kimsenin tanımamasıyla rahatça yazacağım.
2018 yılında mezun oldum. 2 ay sonra iş buldum. devam eden bir ilişkim vardı gayet güzel giden. hem iş, hem aşk, hem de sosyal hayatım güzeldi gayet.
2019'un haziran ayında bir çöküntüye girdim. o günden sonra gerçekten sevinememeye, mutlu hissedememeye başladım. zaten ilişki iyice kötüleşmişti derken ayrıldık. daha sonrası daha da kötü oldu. normalde sürekli neşe saçan, genelde mutlu, maddi ve manevi hiçbir problemi olmayan biriydim. ama 2019'un haziran ayında acayip bir çöküntü başladı.
2019 haziranda, ilk önce durgunluk geldi. mutsuz hissetmeye başladım. hiçbir şeye hevesim kalmadı. zaten kötü giden bir ilişkinin fişini çektim. daha sonra hayatıma başkası girdi. kendisi ilişkiden yeni çıktığımı bile bile başlamak istedi. onla da hiçbir zaman mutlu olduğumu hatırlamıyorum.
2020'nin ocak ayında iş değiştirdim. ortam aşırı kasıntı, hiçkimsenin hiçkimseye güveni yok. tamamen yalan ve çıkar üzerine kurulmuş muhabbetler vardı. ilk şirketimdeki insanlar tam tersi samimi insanlardı. neyse. ben bu üstümdeki çöküntünün sebebini işyerine bağladım. aslında haziran ayında başlayan sıkıntıları farketmemiştim. geriye dönüp baktığımda farkediyorum o zaman başladığını.
işyerinde nerdeyse hep tek takıldım. yemeklere, partilere çağırdılar 1 2 kez gittim. hiç sarmadı. bütün yemeklere tek başıma çıkmaya başladım. ilk zamanlar tek başıma kalmak çok koysa da zamanla alıştım.
derken pandemi süreci başladı. evden çalışmaya geçtik. mart ayından bu yana evden çalışıyorum. benim için mükemmel fırsattı. hem 1.5 saat yol gitmeyeceğim hem de evdeyim. ama hayatımdaki olumlu her şeyi anında sönümleyip moralsizliğe devam ettim. içinden çıkmaya çalıştıkça daha da battım. şu an aralık ayındayız. iyiye giden hiçbir şey yok psikolojimde. neden bu haldeyim sorusunu çok sordum kendime. yanıtını bulamadım. araba aldım bu süreçte. hayalimdi. daha 2 sene olmadı işe gireli. büyük başarı kendi çapımda. ama ona bile adam akıllı sevinemedim. çok daha sosyal bir insanken yalnızlaşmaya başladım pandeminin de etkisiyle. telefonuma hiç bakma gereksinimi bile duymuyorum çoğu zaman.
bütün hevesimi, mutluluğumu kaybettim. sürekli geçecek geçecek dedikçe daha da arttı. mutlu olmaya çalışmamak doğru olan belki de. ama şu genç yaşlarımı böyle bok etmek de çok koyuyor. bu kadar uzun bir entry elbette okunmayacaktır. ama 1 kez durup nefes almak istedim.
2018 yılında mezun oldum. 2 ay sonra iş buldum. devam eden bir ilişkim vardı gayet güzel giden. hem iş, hem aşk, hem de sosyal hayatım güzeldi gayet.
2019'un haziran ayında bir çöküntüye girdim. o günden sonra gerçekten sevinememeye, mutlu hissedememeye başladım. zaten ilişki iyice kötüleşmişti derken ayrıldık. daha sonrası daha da kötü oldu. normalde sürekli neşe saçan, genelde mutlu, maddi ve manevi hiçbir problemi olmayan biriydim. ama 2019'un haziran ayında acayip bir çöküntü başladı.
2019 haziranda, ilk önce durgunluk geldi. mutsuz hissetmeye başladım. hiçbir şeye hevesim kalmadı. zaten kötü giden bir ilişkinin fişini çektim. daha sonra hayatıma başkası girdi. kendisi ilişkiden yeni çıktığımı bile bile başlamak istedi. onla da hiçbir zaman mutlu olduğumu hatırlamıyorum.
2020'nin ocak ayında iş değiştirdim. ortam aşırı kasıntı, hiçkimsenin hiçkimseye güveni yok. tamamen yalan ve çıkar üzerine kurulmuş muhabbetler vardı. ilk şirketimdeki insanlar tam tersi samimi insanlardı. neyse. ben bu üstümdeki çöküntünün sebebini işyerine bağladım. aslında haziran ayında başlayan sıkıntıları farketmemiştim. geriye dönüp baktığımda farkediyorum o zaman başladığını.
işyerinde nerdeyse hep tek takıldım. yemeklere, partilere çağırdılar 1 2 kez gittim. hiç sarmadı. bütün yemeklere tek başıma çıkmaya başladım. ilk zamanlar tek başıma kalmak çok koysa da zamanla alıştım.
derken pandemi süreci başladı. evden çalışmaya geçtik. mart ayından bu yana evden çalışıyorum. benim için mükemmel fırsattı. hem 1.5 saat yol gitmeyeceğim hem de evdeyim. ama hayatımdaki olumlu her şeyi anında sönümleyip moralsizliğe devam ettim. içinden çıkmaya çalıştıkça daha da battım. şu an aralık ayındayız. iyiye giden hiçbir şey yok psikolojimde. neden bu haldeyim sorusunu çok sordum kendime. yanıtını bulamadım. araba aldım bu süreçte. hayalimdi. daha 2 sene olmadı işe gireli. büyük başarı kendi çapımda. ama ona bile adam akıllı sevinemedim. çok daha sosyal bir insanken yalnızlaşmaya başladım pandeminin de etkisiyle. telefonuma hiç bakma gereksinimi bile duymuyorum çoğu zaman.
bütün hevesimi, mutluluğumu kaybettim. sürekli geçecek geçecek dedikçe daha da arttı. mutlu olmaya çalışmamak doğru olan belki de. ama şu genç yaşlarımı böyle bok etmek de çok koyuyor. bu kadar uzun bir entry elbette okunmayacaktır. ama 1 kez durup nefes almak istedim.
devamını gör...
sözlüğün en sevilen yazarı
(bkz: kimseyi sevecek kadar tanımamam rezaleti)
(bkz: kimsenin beni sevecek kadar tanımaması rezaleti)
(bkz: kimsenin beni sevecek kadar tanımaması rezaleti)
devamını gör...
kadın cinayetlerinde yanlış tercih gerçeği
gerçeğin kralı olmasına rağmen ne hikmetse feminist ve meriçlerin üzerine bir türlü değinemediği olaydır. son bilmem kaç yılda işlenen kadın cinayetlerini ele alırsak, bu cinayetleri işleyen erkek profillerinin aşağı yukarı suç işleme oranı yüksek olan tipler olduğunu görürüz. toplumda kadınların ezici çoğunluğu maço diye tarif edilen, kendisine bile saygısı olmayan erkeklerin peşinde dolanıp duruyor. sessiz, efendi olan erkeklere ezik muamelesi çekerler. sorunlu ve her şeye karışan erkeklerle kasıtlı olarak birlikte olup daha sonra da kadın cinayeti var demek şova kaçıyor.
devamını gör...
etude
ispanyol müzisyen victor reyes'ın down a dark hall albümünde yer alan parça olup aynı isimli filmin de arka plan ve final müziğidir. giderek artan bir gerilim havası taşıyan bu parça için söylenebilecek pek söz yoktur zira bu tam anlamıyla yetenektir.
devamını gör...
kış uykusu
nuri bilge ceylan'ın kitap gibi filmi. insanın bencilliği, kibri, çaresizliği, ikiyüzlülüğü, eğitim düzeyi ne olursa olsun işin içine duygular girdiğinde nasıl da bir anda değiştiği gibi bir sürü şeyin çok iyi anlatıldığı film. bence oyuncu seçimleri de harika olmuş. 3 saatten fazla sürmesine rağmen bir an bile sıkmadan izlenirliğini sürdürüyor.
devamını gör...
insanlığa güncelleme gelse ilk istenecek özellik
kesinlikle uçma yeteneği. bir de mümkünse rüya kayıt modu. hatırlamadığım rüyaları görmekten bıktım da.
kadınlar sanırım kalçalarına bir göz isteyebilirler. zira kim bakıyor, kim bakmıyor net bir şekilde görürlerdi bu sayede.
kadınlar sanırım kalçalarına bir göz isteyebilirler. zira kim bakıyor, kim bakmıyor net bir şekilde görürlerdi bu sayede.
devamını gör...
fifty shades of grey
son derece normal bir insan olduğum halde, benim kafamdaki fantezilerin yanından bile geçemeyecek dandik sahneleriyle nasıl bu kadar olay olduğunu anlamadığım tırı vırı bir film.
devamını gör...
duyulduğunda koşarak kaçılması gereken cümleler
dış güçler, fetö, büyük oyun.
devamını gör...
mahlaslardan meslek tahmin etmek
sanagulbahcesivadetmedim kimyager
devamını gör...
arthur rimbaud
şiir eyleme uymaz. eylemin önünde yer alır. *
devamını gör...
yazarların kendilerine yakın hissettiği filozof
devamını gör...
açık denizde köpek balığı ile karşılaşmak
sanılanın aksine bu ölümcül bir durum değil.
eğer doğru hareket edip, doğru olanı yaparsanız , saldırıya maruz kalmadan kurtulabilirsiniz.
bu başlığı açmamın sebebi; sözlükte dolaşırken bir arkadaşın korktuğu durum olarak ‘’köpekbalığı saldırısından’’ bahsetmiş olması.
öncelikle filmlerde bize tanıtılan köpekbalığı imajı kesinlikle yanlış.işin içerisinde kurgusallığın olması sebebiyle, köpekbalıkları aşırı zeki, kurnaz ve son derece mantıklı hareket eden hayvanlar gibi gösteriliyor.
evet köpekbalıkları suda hızlıdır, çeviktir ama insanlardan zeki olduklarını düşünmüyorum. taktiksel oynarsanız, her şekilde kazanabilirsiniz diye inanıyorum çünkü ıq taşıyan varlıklar bizleriz, balıklar değil.unutmayın ki köpekbalığı büyük ebatlı ve büyük dişlide olsa , bir balıktır.onlarda balinalardan kaçarlar çünkü balinaların besin zinciri içerisindelerdir.
1. olarak ;
açık denizde yüzmek, yelkenli yapmak gibi bir eğiliminiz varsa, her zaman hazırlıklı olmanız gerekir.açık denizler tabiri caizse okyanuslar sadece köpekbalıklarını değil, her türü barındırabilir.bu yüzden özellikle yüzmek için açık denize gitmeyin.gideceksenizde, öncesinde bölgede yaşayan biyologtan ya da bölge sakinlerinden denizin canlı türünü öğrenin.
köpekbalıklarının türleri vardır ve her türü farklı su koşullarına adapte olabilir.dolayısıyla bulunduğunuz okyanusta hangi türünün olduğuda önemli.
özellikle bulunduğunuz bölgede deniz yüzeyinde bir deniz canlısı leşi görürseniz, çevresinde dalış yapmayın.köpek balığının avlanma sahasına girme şansınız vardır.
2 tür köpek balığından çekinmeniz gerekir.
1) boğa
2) büyük beyaz.
bu ikisi tehlikeli olarak adlandırılan türlerdendir.
şimdi gelelim diyelim ki açılmak istedik? açık denizde yüzüyoruz;
işinizi asla şansa bırakmayın. mutlaka dalış yaparken mayonuzun cebine ya da bikininizin alt kısmının kenarına bir orta boy çakı sıkıştırın ve öyle yüzün.olagandışı bir durumda , kendinizi korumak için elinizde şans olur.ayrıca teknede mutlaka zıpkın ya da aksi bir durumda kullanabileceğiniz bir avlanma silahınız olsun.siz sudayken, teknede olan kişininde sizi koruma şansı olur.
öncelikle köpekbalıkları her zaman denizin üst kısmına yakın alanda hareket etmez.yani normalde köpek balıklarını görmemizi sağlayan şey denizin üst yüzeyinde görülen uzvudur.fakat her zaman bu şekilde görünür olmayabilirler. dolayısıyla yüzerken etrafınızı kontrol etmek için kafanızı suyun üstünde tutmayın, dalın ve etrafınızı suyun altında kontrol edin.köpekbalıkları genelde aşağıdan yukarıya doğru hareket ederler.yani olası bir atağın denizin altından yüzeye doğru gelme ihtimalı mevcuttur ve denizin üstünde bekleyen biri , açık hedef konumunda kalabilir.
köpekbalığı ile karşılaştığınızda korkmayın ve panik yapmayın.panik yaptığınızda yüzme ihtiyacı güdersiniz ve yanlış yüzerseniz dikkatini çekebilirsiniz.köpekbalığı sanılanın aksine insan eti yemez ve tadını sevmediği söylenir.insanlara saldırma sebepleri ise; bizim gövdesel açıdan fok balıklarına benzetilmemiz.bizi denizin altından fok balığına benzettikleri için saldırırlar ve eğer ısırabilirse, ilk saldırı anında ısırdığı etin fok balığı olmadığını anlar ve insanı bırakır çünkü fok balıklarının etinin yağlı , insan etinin ise yavan olduğu söylenir.bu sebeple onlarla karşılaştığınızda fok olduğunuzu düşündürtücek hareketler yapmamanız gerekir.
ne gibi?
bir kere yüzerken ayaklarınızı çırpmayın,
denizin altında , üstünde fark etmez kollarınızı bedeninizden ayrı tutmayın, kollarınızı gövdenizle birleştirin ve hareket ettirmeyin.
herhangi bir yeriniz kanıyorsa, mutlaka sudan çıkın çıkamıyorsanızda kanayan yerin üstüne bir şeyler ile basınç yaparak, kanın suda dağılmasını engelleyin çünkü köpek balıkları kanın kokusuna hassastır.bulunduğunuz alan onlarla çevrelenebilir.
diyelim ki ? bunlara rağmen hissel olarak saldıracağını fark ettiniz?
köpekbalıklarının size saldırıp, saldırmayacağına emin olmanız için, denizin üstünde değil, dalış yaparak altında olun.nefesinizin yettiği kadar dalın ve nasıl hareket ediyor, nereye doğru geliyor gözlemleyin.
köpek balıkları ısıracağı anda, alt çenesi sabit kalarak üst çenesi bir tık ileri gider.üst çenenin ileri gitmesinin sebebi; avı yakalamak.dolayısıyla ısırmayı hedeflediği anda odaklanmanız gereken üst çenesi.üst çeneden kaçabilirseniz, alt çenesi pek işleve sahip değildir.
çok çeviktirler.başka bir yere giderken bir anda yön değiştirebilirler.
bir saldırı anında odaklanmanız gereken 2 alan vardır; genelde yan kısımlarında bulunan solungaçları ile alt gövdesi.ikisinden birine bir şey saplarsanız , durumu kendi adınıza bir tık iyi hale getirebilirsiniz.
eğer yeterli derecede dikkatini çekecek bir harekette bulunmazsanız, saldırıya maruz kalmayabilirsiniz.
sonuçta köpekbalıkları ile yüzebilen ve bunun eğitimini veren kişiler var.nasıl hareket edeceğiniz önemli.
bunu bildikten sonra kendinize güvenin ve yinede eğlence için açık denizleri tercih etmeyin özellikle açık denizde dalmak konusunda deneyiminiz ya da eğitiminiz yoksa bu riske girmenizi tavsiye etmem.
şans eseri böyle bir durumla karşılaşmak ayrıdır bile bile bu riski almak ayrı.
korkmayın, kendinize inanın.köpekbalıkları zeki değildir.hızlı ve çeviktir ama düşünme yeteneği olan sizsiniz.bu yüzden kendinizi yabana atıp, ‘’sonum geldi’’ diye düşünmeyin.’’nasıl kurtulabilirim?’’ diye düşünün.
eğer doğru hareket edip, doğru olanı yaparsanız , saldırıya maruz kalmadan kurtulabilirsiniz.
bu başlığı açmamın sebebi; sözlükte dolaşırken bir arkadaşın korktuğu durum olarak ‘’köpekbalığı saldırısından’’ bahsetmiş olması.
öncelikle filmlerde bize tanıtılan köpekbalığı imajı kesinlikle yanlış.işin içerisinde kurgusallığın olması sebebiyle, köpekbalıkları aşırı zeki, kurnaz ve son derece mantıklı hareket eden hayvanlar gibi gösteriliyor.
evet köpekbalıkları suda hızlıdır, çeviktir ama insanlardan zeki olduklarını düşünmüyorum. taktiksel oynarsanız, her şekilde kazanabilirsiniz diye inanıyorum çünkü ıq taşıyan varlıklar bizleriz, balıklar değil.unutmayın ki köpekbalığı büyük ebatlı ve büyük dişlide olsa , bir balıktır.onlarda balinalardan kaçarlar çünkü balinaların besin zinciri içerisindelerdir.
1. olarak ;
açık denizde yüzmek, yelkenli yapmak gibi bir eğiliminiz varsa, her zaman hazırlıklı olmanız gerekir.açık denizler tabiri caizse okyanuslar sadece köpekbalıklarını değil, her türü barındırabilir.bu yüzden özellikle yüzmek için açık denize gitmeyin.gideceksenizde, öncesinde bölgede yaşayan biyologtan ya da bölge sakinlerinden denizin canlı türünü öğrenin.
köpekbalıklarının türleri vardır ve her türü farklı su koşullarına adapte olabilir.dolayısıyla bulunduğunuz okyanusta hangi türünün olduğuda önemli.
özellikle bulunduğunuz bölgede deniz yüzeyinde bir deniz canlısı leşi görürseniz, çevresinde dalış yapmayın.köpek balığının avlanma sahasına girme şansınız vardır.
2 tür köpek balığından çekinmeniz gerekir.
1) boğa
2) büyük beyaz.
bu ikisi tehlikeli olarak adlandırılan türlerdendir.
şimdi gelelim diyelim ki açılmak istedik? açık denizde yüzüyoruz;
işinizi asla şansa bırakmayın. mutlaka dalış yaparken mayonuzun cebine ya da bikininizin alt kısmının kenarına bir orta boy çakı sıkıştırın ve öyle yüzün.olagandışı bir durumda , kendinizi korumak için elinizde şans olur.ayrıca teknede mutlaka zıpkın ya da aksi bir durumda kullanabileceğiniz bir avlanma silahınız olsun.siz sudayken, teknede olan kişininde sizi koruma şansı olur.
öncelikle köpekbalıkları her zaman denizin üst kısmına yakın alanda hareket etmez.yani normalde köpek balıklarını görmemizi sağlayan şey denizin üst yüzeyinde görülen uzvudur.fakat her zaman bu şekilde görünür olmayabilirler. dolayısıyla yüzerken etrafınızı kontrol etmek için kafanızı suyun üstünde tutmayın, dalın ve etrafınızı suyun altında kontrol edin.köpekbalıkları genelde aşağıdan yukarıya doğru hareket ederler.yani olası bir atağın denizin altından yüzeye doğru gelme ihtimalı mevcuttur ve denizin üstünde bekleyen biri , açık hedef konumunda kalabilir.
köpekbalığı ile karşılaştığınızda korkmayın ve panik yapmayın.panik yaptığınızda yüzme ihtiyacı güdersiniz ve yanlış yüzerseniz dikkatini çekebilirsiniz.köpekbalığı sanılanın aksine insan eti yemez ve tadını sevmediği söylenir.insanlara saldırma sebepleri ise; bizim gövdesel açıdan fok balıklarına benzetilmemiz.bizi denizin altından fok balığına benzettikleri için saldırırlar ve eğer ısırabilirse, ilk saldırı anında ısırdığı etin fok balığı olmadığını anlar ve insanı bırakır çünkü fok balıklarının etinin yağlı , insan etinin ise yavan olduğu söylenir.bu sebeple onlarla karşılaştığınızda fok olduğunuzu düşündürtücek hareketler yapmamanız gerekir.
ne gibi?
bir kere yüzerken ayaklarınızı çırpmayın,
denizin altında , üstünde fark etmez kollarınızı bedeninizden ayrı tutmayın, kollarınızı gövdenizle birleştirin ve hareket ettirmeyin.
herhangi bir yeriniz kanıyorsa, mutlaka sudan çıkın çıkamıyorsanızda kanayan yerin üstüne bir şeyler ile basınç yaparak, kanın suda dağılmasını engelleyin çünkü köpek balıkları kanın kokusuna hassastır.bulunduğunuz alan onlarla çevrelenebilir.
diyelim ki ? bunlara rağmen hissel olarak saldıracağını fark ettiniz?
köpekbalıklarının size saldırıp, saldırmayacağına emin olmanız için, denizin üstünde değil, dalış yaparak altında olun.nefesinizin yettiği kadar dalın ve nasıl hareket ediyor, nereye doğru geliyor gözlemleyin.
köpek balıkları ısıracağı anda, alt çenesi sabit kalarak üst çenesi bir tık ileri gider.üst çenenin ileri gitmesinin sebebi; avı yakalamak.dolayısıyla ısırmayı hedeflediği anda odaklanmanız gereken üst çenesi.üst çeneden kaçabilirseniz, alt çenesi pek işleve sahip değildir.
çok çeviktirler.başka bir yere giderken bir anda yön değiştirebilirler.
bir saldırı anında odaklanmanız gereken 2 alan vardır; genelde yan kısımlarında bulunan solungaçları ile alt gövdesi.ikisinden birine bir şey saplarsanız , durumu kendi adınıza bir tık iyi hale getirebilirsiniz.
eğer yeterli derecede dikkatini çekecek bir harekette bulunmazsanız, saldırıya maruz kalmayabilirsiniz.
sonuçta köpekbalıkları ile yüzebilen ve bunun eğitimini veren kişiler var.nasıl hareket edeceğiniz önemli.
bunu bildikten sonra kendinize güvenin ve yinede eğlence için açık denizleri tercih etmeyin özellikle açık denizde dalmak konusunda deneyiminiz ya da eğitiminiz yoksa bu riske girmenizi tavsiye etmem.
şans eseri böyle bir durumla karşılaşmak ayrıdır bile bile bu riski almak ayrı.
korkmayın, kendinize inanın.köpekbalıkları zeki değildir.hızlı ve çeviktir ama düşünme yeteneği olan sizsiniz.bu yüzden kendinizi yabana atıp, ‘’sonum geldi’’ diye düşünmeyin.’’nasıl kurtulabilirim?’’ diye düşünün.
devamını gör...
kasiyer kıza aşık olmak
yokluktur o, aşk olsa duramazdın.
devamını gör...
köy enstitüleri
kapanması hangi akla hizmettir anlaşılmayan eğitim kurumları.
düşünsene bundan 60-70 yıl önce bugün eşek düdüklenen köylerde çocuklar keman çalıp beethoven falan biliyordu.
düşünsene bundan 60-70 yıl önce bugün eşek düdüklenen köylerde çocuklar keman çalıp beethoven falan biliyordu.
devamını gör...
ahmed arif
cemal süreya ile yakın arkadaş olan şairdir. ahmed arif cemal süreya'nın kız kardeşine aşık olur ama hep içinde tutar bir gün meyhanede cemal süreya ile otururlarken durumu anlatır böyleyken böyle ben seviyorum der. cemal süreya bu durumu olumlu şekilde karşılayarak bu duruma olur verir. cemal süreya kız kardeşi ile konuşur ve bir buluşma ayarlanır ancak ahmed arif bu buluşmaya gitmez ve ortadan kaybolur. bu olay üzerinden bir kaç gün sonrasında cemal süreya meyhanede ahmed arif'i görür ve ona neden buluşmaya gitmediğini sorar. ahmed arif'in cevabı çok ince ve duygusaldır. cemal o gün gömleğim kirliydi giyecek başka gömleğim de yoktu bu yüzden kız kardeşinin karşısına öyle çıkamazdım der. hayatı bu şekilde aşk dolu yaşamış değerli şairimizdir ahmed arif. saygı, sevgi ve özlemle...
devamını gör...
für elise
türkçe elise için anlamına gelen, beethoven'ın en sevdiğim eserlerinden birisi.
beethoven'ın bu şaheserini bu kadına adadığı düşünülmektedir.
eseri dinlemek için.
beethoven'ın bu şaheserini bu kadına adadığı düşünülmektedir.
eseri dinlemek için.
devamını gör...
normal sözlük merdumgiriz tarikatı
bir gece ansızın ge-le-bi-li-riz*
çok güzel değil miyiz ama a dostlar? bakın ne güzel parıl pırılız**.
bekleyin görün, daha neler yapacağız...
çok güzel değil miyiz ama a dostlar? bakın ne güzel parıl pırılız**.
bekleyin görün, daha neler yapacağız...
devamını gör...
karambol (yazar)
anlayışlı, sabırlı, yardımsever birisidir.
devamını gör...
gece yatmadan önce içilen sigara
bir tek bende mi uyku açıyor diye merak ettiğim sigara.
garezi mi var bana anlamıyorumki!
deli gibi uykum olur, ya içeyim de yatarım dediğim anda bittim. dön dur sonra yatakta...
o da yetmez, aradan 20-25 dakika geçer, yine aynı tuzağa düşerim.
garezi mi var bana anlamıyorumki!
deli gibi uykum olur, ya içeyim de yatarım dediğim anda bittim. dön dur sonra yatakta...
o da yetmez, aradan 20-25 dakika geçer, yine aynı tuzağa düşerim.
devamını gör...