zaman tüneli

salman rushdie'nin vücut bütünlüğüne yıllar sonra zarar verilmesini sağlayan eseri. saldırganın asıl hedefi canını almaktı tabii.
yanılmıyorsam türkçeye aziz nesin çevirmişti sanırım.

sonra insan karar veriyor.

celal şengör'ün karşısındaki hanımefendiye verdiği komik tepki. ateist adamı bile çileden çıkarmışlar.

buradan

ekşi sözlükte "ite kaka kornerden gol attırdılar" diye ağlayanı gördüm. yani korner ve ardından gol olması bile yapının marifetiymiş. ekşi sözlük gerçekten de düşük zekalı bir ortama dönüştü. galatasaray kompleksli fenerliler ve öfkeden yazdıkları bile gösteriyor bunu.

sözlükte birbirine yürüyenlerin gizli gizli mesajlaştığı yer.

apokerim attı golllllll.

eminim bu senaryo mehmet barlas'ın kurgusudur. kemal tahir ömrünün hiçbir aşamasında marksizme ilgi duyup marksist olduğunu söylememiştir ki, mete tunçay'ın "sen marksizmin m'sini bile anlamamışsın" demesi nedeniyle kalp krizi geçirsin. tunçay'ın gençlik heyecanı ile kemal tahir gibi bir yazın ustası ile şık olmayan tartışma mahcubiyetini doğrulaması onu k.tahir'in ölümünden sorumlu yapmaz. bu kurgu ancak mehmet barlas yağdanlığının hastalıklı düş dünyasını gösterir. ki bütün yaşamı da bu tür entrika dedikodu ile doludur.

istemem, midem bulanır, tadım kaçar. yanıyor mu, ölüyor mu, napıyorsa yapsın. ben evimde birami yudumlayıp, sigaramı içip, sevgilimle sevisecegim. , o da ne bk yerse yesin.

deniz hüseyin yusuf... bu kavga sürecek.

sevmediklerimden bağımsız olarak kötüler için söylüyorum, onlara ilk odunu en günahsız olanları atsın. ilahi adalet bir yerlerde gerçekleşmeli. keşke yanmadan, yakmadan önce biraz anlaşılsaydı mevzular.

sırlı bir şekilde kaybolmuş ve cesedinin kalıntıları yıllar sonra evinin birkaç blok ötesindeki metruk bir ev ekskavatörle parçalanırken tesadüfen bu evin bacasının içinde bulunmuş coloradolu genç.

nasıl öldüğü konusunda bazı iddialar olsa da aydınlatılamamıştır. ölüm nedeni ise bacada sıkışma ve dehidrasyondur.

dediklerimin bir bir çıkmasının haklı gururunu yaşıyorum.

çeşitli boyutlarda bir sürü anı kutum var. benim için özel olan her şeyi saklarım. bazen aklıma eser çıkarırım onları ve anılarımı tazelerim. artık hayatımda olmayan insanlarla güzel geçen zamanlarım, canım anılarım. canım yaşanmışlıklar ve hatıralar kalp ben.

bakalım ne kadar hızlıyız.

yanları bırak tepeyi al usta.

birgün sen ve ben bir odaya gireceğiz!
ve sen dostum...
o koltuğa bu sefer sen oturacaksın!

istemezdim.

cezasını benim verip işkencesini bizzat ben yapmalıyım. acı çekerken suratına doğru sokulup soğuk soğuk gözlerinin içine bakmalıyım.

abi seyreltme makası vurma. bunun cazibesine sen de kapılıyorsun ben de ama ben kabarık seviyorum, vurma abi nolur ya. her seferinde kararsız kalıyorum. koltuğa oturur oturmaz kesişmeye başlıyorum seyreltme makasiyla. inşallah eline almaz da ben de daralmam diyorum. eline alacağı tutuyor. ulan yoksa kabarık güzel durmuyor mu acaba, uyarmasam mi derken "şak" diye sesini duyuyorum kulağımın dibinde. neyse az bir şey kullanır bırakır, kisaltmıyor, seyreltiyor sonuçta diyorum ama adam dalıyor resmen. saçım uzun mu kısa mi belli değil. ne ucube bir alet ya. yapanın allah belasını versin ya. bir dahakine koltuğa oturmadan diyecem abi kullanma onu, yalvarırım. dışarı çıkar abi hatta, aynı ortamda bile bulunmak istemiyorum, ne olursun..

#1287045
olaydan bağımsız olarak, mete tunçay dibine kadar haklı.
kemal tahir'in, marksizm'in m'sinden haberi yoktur.