zaman tüneli

fehim bey, sizleri hem evrensel köşenizden hem de yayınlarınızdan takip ediyoruz.

ortadoğu konusunda bu değerli birikimlerinizi paylaştığınız için ailem adına teşekkür ederim.

hay yapacağın işe. yav ben senden ilham alarak nick değiştirdim. oldu mu şimdi bu senin yaptığın?
ayıp ya, valla ayıp.*

türkçe'ye narsistle aşk olarak çevrilen, 2023, fransa yapımı psikolojik dram, dram, gerilim filmi.
eric reinhardt'ın romanından uyarlanmış.

(bkz: narsist kişilerle baş etme yolları) başlığını görünce aklıma gelen filmdir aynı zamanda. zırıl narsist içerir.

aslında 3 günlük alıp gidecektik ama 4. gün hanım kapının kilidini değiştirir de eve giremem diye gidemedik. gidenlere selam olsun.

mezzo morto


şerefe*

bir de üstüne yaş dolayısıyla hipermetopi ekleyin.benimki öyle işte.
ben miyop ve astigmatı rahmetli babama borçluyum. benim oğlum gözlük takıyor olamaz diye altı ay doktora götürmedi. bir altı ay da gözlüğü almadı. sonunda böyle oldu.

içinde hiçbir cephede mücadele etme arzusu hissetmemektir. öylece takılmaktır. öylesine yaşamaktır.
bu öyle lanet bir şeydir ki zorlama yoluyla motivasyon kazanabilmek de her zaman her insan için geçerli değildir.

yaşamasına yaşarız ama ayak sürüyerek.
bu başlık bazılarına intihara meyilli olmayı düşündürebilir. bence direkt bu başlıktan bu sonucu çıkarmak herkesi aynı kefeye koymak anlamına geleceğinden yanlış olur. bir duygu birini intihara sürüklerken başka biriyse bu şekilde yaşamaya devam edebilir. evet, yaşamak için gerekli motivasyondan yoksun olsanız bile.. çünkü yaşamak var yaşamak var.

3 gündür katıldığım etkinlik. şehir dışından geldiğimden kamplı kombine bileti aldım. ilk kez böyle kampta kaldım. sadece ensiferum ve opeth için gidecektim aslında son gün. ama dönüş yolu sıkıntı yaratabileceğinden 3 günlük aldım. ilk gün pentagram ve candlemass harikaydı. ikinci gün soen, blood from within, machine head ve dark tranquilty. bugün de hadi bakalım ensiferum ve opeth için beklemedeyiz..

ilişki, sadece kadın erkek ilişkisi olarak algılansa dahi, cinsellik içermeyen ilişkiler de olabilir. ticari ortaklıklar, dostluklar, komşuluklar, aile bağları vd vd.
cinsellik, her ne kadar cinsel ilişki diye adlandırılsa da, aslında mutlaka bir 'ilişki'ye dair değildir. ilişkiye dayalı olmayan cinsellikler de vardır. seks ilişkiye değil, insana dair bir 'şey'dir.
tüm yaşamı ve insanı, sadece cinsel eylemsellikle görmek ve tanımlamak, cinselliği insani ilişkinin kendisi sanmak yanlıştır. cinsellik mutlu bir evliliğin bile bileşenlerinden sadece birisidir.
özetle, cinsellik ve insanlar ve cinsler arası ilişkiler, aslında başka başka şeylerdir.
bilmem anlatabilemedim mi..

here's what she said to me;

que sera, sera
whatever will be, will be
the future's not ours to see
que sera, sera.

işbilmez bir yönetimin sonucu olan olaydır.

çay , kahve, piiz eşliğinde iyi gider benden söylemesi.

(bkz: g6pd eksikliğine bağlı hemolitik anemi)

ci six pi di.
denişik.

bol konuklu, bol sohbetli eğlenceli bir yayın olacağa benziyor..
ön masalardan 2 kişilik rezervasyon yaptırmak istiyoruz.. *

şimdiden iyi yayınlar

keyiflerimiz bol olsun... *

turnusoldur. bir karakteri bunca yıldır anıp, güzelleme yapan biriyle sağlıklı bir iletişim kurulacağını düşünmüyorum.

dolaylı yoldan bende bunlardanım da bunlar benden değil.

dedemler gurbetçi fakat ilk nesil türkiye'ye dönenlerden şimdi orada yaşayan bir tane oe tanıdık var. avusturya'da yaşıyor tam bir horozbunun evladı yani. aw görgüsüzü iki lafından birinde çok zengin olduğunu, orada daha iyi yaşadığını anlatıp duruyor fakat çikolata, viski, dondurma, soda'dan tut kolaya kadar bize kitleme peşinde.

keşke neo-naziler falan vursa da kurtulsak.

ön edit: evet çok gereksiz agresyon ürettiğim bir tanım olmuş. kendimi tebrik ediyorum. silmeyeceğim ki örnek teşkil etsin.

okumayın çok uzun
#3645589 je suis une femme amoureuse et je brule d'envie diyen arkadaşımızın tabii ki kendi tarafından ve "rasyonel" olarak cevapladığı sorunsal. yani o kadar faul argüman var ki, hangi birini parçalayayım bilemedim. çok da uzun yazmak istemiyorum.


çocuğunu sevmekten değil aşktan bahsediyorsak, cinsellik zaruridir. cinsellik sadece seks değildir. ama siz konuşmayı seks bağlamında aldığınız için ben de bu kavramdan bahsettiğinizi kabul edeceğim.


bayılıyorum bu hormoncu tayfaya yaa. 1850'nin psikoloji biliminin söylediği şeyler bunlar. size hormon bassak, siz gidip herkesle beraber olacağınızı mı sanıyorsunuz? cinselliğin zibilyon mekanizmaları vardır ve ortaya çıkış nedeni çoğunlukla nörolojiktir. hangi uyarana nasıl tepki vermeyi "öğrendiğinizle" alakalıdır. kanınızdaki hormon seviyesi, sizin vücudunuzun tepkisidir, "her şeyin nedeni" değildir, bir şeylerin sonucudur.



"bunu sevginin doğası olarak gören yoktur." diye bir argüman kuramam. siz kurun çok eminsinizse demek. bu seks iknası için pek çok yoldan biri olarak da kullanılabilir evet. buna yanlış mı diycez? dünyanın her yerinde her türde seks için ikna vardır. kanmak istiyorsan kanarsın, istemiyorsan kanmazsın. zorlamak ne demek ya? iradenizi kullanmanıza engel bir şey olduysa rapor ediniz efendim. bu ciddi bir konu. ama kelimeler tehdit unsuru vs içermiyorsa bir zorlama değildir kusura bakmayın.


manipülasyona gelmeyiniz bu birey olmanın ve modernitenin kuralıdır.


hayır, bahsettiğim gibi uyaranlara verilen tepkilerdir bunlar. ergenlikte, hayatı öğrenme sürecinde bunlar bende de olmuştur kabul ederim. "yönetemedikleri için" değil, "deneyimleyemedikleri" içindir bu. sizin "hayran olmak" dediğiniz şey de bir çeşit manipülasyondur. siz öyle zannedin diye öyle size öyle davranılır. ergenlik zamanları için konuşuyorum.


kişisel deneyimlerdir aksini iddia edemem. kitap yazın o zaman. anatomiyle yapmışsınız bir de oha yaa. ben de balistik kriptolojik bilgimle cinsel davranışlarını açıklayabiliyorum.


explained.


bu sıtmaya razı etmek de süperdir ha. bayılırım bu safsataya "ilişkin bok olsun don't worry ölmezsin." yani eşiyle problemi olan biri problemlerini çözmek yerine görmezden gelsin o zaman, ölmezsiniz.


bunun sebebi toplumsaldır, kadın erkek rolleridir. ayrıca medeni insan kadın da erkek de olsa çişini tutmayı bilir. sizin etrafınıza altına kaçıranlar doluşmuş diye anladım.


kişisel deneyimlerdir. davarlarla etkileşimin sonucu olabilir. back to: kitap yazın o zaman.


işte buraya geldiğimden beri en uzun entry'yi yazma sebebim olan cümle. anatomi kitabıymış. tıp bilimini şuna indirgemek var ya, haşa töbe estağfurullah bilime şirk koşmaktır ya. hele ki bu konularda? siz gerçekten 19. yüzyılın paradigmasına layıksınız arkadaşlar demek ki, bunu "en üst bilimsel yaklaşım" görüyorsanız. "hem de bu konuda" x2?

illa "bir" şey okuyup alim olmayı bekliyorsanız bari freud okuyun lacan okuyun. biraz analiz kasın.

bu hormoncular basitçe anlatıyorlar her şeyi, siz de basit zannediyorsunuz. işte hormon varmış basılıyormuş** sonra penis varmış erekte oluyormuş sonra seksmiş. yok olum böyle şeyler. ergenliği açıklarsınız böyle, o da belki bak.

çok uzun entry. daha da detaya girmeyeceğim. ama gerçekten her konuda arkadaşlar, şu 19. yüzyıl bilimini unutun yaa. tarihte de böyle yaa. okul okumuşuz tarih öğrenememişiz yıllarca.

esen kalınız.

disclaimer: işbu entry'de hiçbir hormoncu veya 19th yüzyıl bilim insanı rencide edilmemiştir.

verdiğim paraya üzüldüğüm dönerci. çok fazla sos kullanıyorlar. ağzına götürüp ısırmaya yeltendiğimde şampanya patlatır gibi içinden soslar fışkırdı. tadını ve sos olayını hiç beğenmedim. daha da gelmem lan davosa.

sıfır sıfır sıfır

(bkz: favlandıktan sonra sormak istenen şimdi biz neyiz sorusu) *

bakla bitkisinin yenmesiyle tetiklenen kırmızı kan hücrelerinin patlaması nedenli kanamalı hastalıktır.

genetik olarak doğuştan kırmızı kan hücrelerindeki membran gerginliğine katkıda bulunan bir enzimin zaafiyeti sonucu ortaya çıkar. bu enzimin hafif kusurlu olduğu kişilerin dünya genelinde sıklığı %4,9 olarak bildirilir.

bu kişiler bakla yerse kırmızı küreleri strese girip patlar. karın ağrısı, ishal ve kanlı koyu idrar çıkışı bu ''favizm'' krizinin belirtileridir. yaşanan kriz çoğunlukla destek tedavisi ile kendisi düzelir. bakladan sakınılır ama başka nedenlerle de kan krizi gelişen insanlar vardır bunlar genetik tedavi almazlarsa ömürleri kısa dır .