zaman tüneli

yavaş yavaş çözülüyor. bir iki il dışında (izmir, istanbul ve eskişehir) belediyeler harıl harıl topluyorlar. sıra eskişehir'e geliyor olmalı ki dün bir grup itperest gösteri yürüyüşü yapmış. video falan da çekmişler. toplasan 100 kişi. izmir'de bir kişi barınaktan "ben bakarım" diye çıkardığı itleri araziye saldı diye 170bin lirayı geçkin bir para cezasına çarptırılmış. bir daha ziptirik it bile bakamayacak olması cabası. bizim buralarda hemen hiç kalmadı. bazen civar illerden getirip bırakıyorlar ama özgürlükleri iki saat falan sürüyor. belediyemizin sabık başkanının sabık yardımcısının 300 hayvanlık kapasite var, ben binlerce hayvanı nereye koyayım argümanını, kuyu tipi barınaklar yapın diye çürüttüm. şimdi antalya ve havalisinde çok fazla it yok. ormanları halen bilmiyoruz ama kışın karlı ve soğuk. herhalde fazla dayanamazlar.

#3820024

sokak domuzu diye bir şey yoktur. çok değil, ben üniversitede okurken (ilk üniversitemi 2008-2012 arasında okudum) o evka-3 dediğiniz yerin yeni yeni ırzına geçiyorlardı. oralar ormandı ve domuzlar orada yaşıyordu zaten. şehre inmiyorlardı. evlerini ellerinden aldığımız için aç kalıp köpekler ve kediler gibi çöpten beslenmeye çalışıyorlar. aynı sorun kuşadası ve didim'de de var.

ekosistemin ırzına geçenlere laf söylemeyin ama olur mu? suçlu olan insan denen hayvandır ama maalesef mazlum hayvanlar suçlanır. kısırlaştırma yapılmaz, üretim engellenmez, sokağa terk etmeye caydırıcı bir ceza gelmez (gelse de üretim merdiven altı olduğu için ispatlanamıyor zaten). femme çok haklı, ben de kendimi bildim bileli sokak köpekleri ile oynarım, sürü halinde gezen köpeklerin arasına dalarım, bu yaşıma kadar hiç bir olumsuzluk yaşamadım sahipsiz köpeklerden yana. varsa bir yerlerde saldırgan köpek(ler) onları toplarsın. diğerlerini sadece kısırlaştırmak yeterli. çözüm bu kadar basit. ama yoooook. kana susamış insan sürüsü illa katliam yapacak. bir kere hırlamamış köpekleri bile toplattırıp katlettirecek. buna itiraz edince ne lobiliğimiz kalıyor, ne ittaparlığımız... bir şey diyeyim mi? ne derseniz deyin; masumun, mazlumun yanında olacağım. gazze'de soykırım yapan israil'e nasıl katil diyorsam, zavallı hayvanları katletme hayali kuranlara da aynısını diyorum. zerre kadar farkınız yok çünkü. hatta bir yerlerde bir çocuk ısırılsın diye dört gözle bekliyorsunuz. o çocuklar hiç umrunuzda değil. komşusu tarafından öldürülen 6 yaşındaki çocuğu bile utanmadan sokak köpeklerinin öldürdüğünü iddia ettiniz, bu da kaynak köpeklerin yeri sokaklar değil, evlerdir, evet. ama evde köpek beslemeye izin veriliyor mu? hayır. "al evinde besle" diyorsunuz ya hani? hah, barınağa gidip bir köpek sahiplenmeye çalışın da bakın bakalım ne zorluklar çıkaracaklar önünüze! ama tikican kılıklı sözde hayvanseverlerin cins köpeklerini defalarca kez çiftleştirip satmasına engel olmaya gelince 3 maymunu oynuyor o her dönem tekrar tekrar seçtiğiniz hükümetiniz!

insanlar ekosistemi bozmanın, zulme çanak tutmanın cezasını çok ağır çekecek, çokkk!

dandan konuşan insan dolandırılmamış insandır

evanescence - going under
ben bu şaheseri nasıl daha önce keşfedemedim?
hadi iyi geceler.

obsesif kompulsif'e de saplantı zorlantı desin sana paroş dicekse

yhaa shapshalll

pi-di ya d pi-de desin

kendimi depresif hissediyorum, canım hiçbir şey istemiyor, valla dünyanın en güzel yemeğini getirin ı-ıh. brokoliye bakıp da maymun çıkar lan bunun içinden diyen avrupa yakası volkan gibiyim. öylesine yorgunum hayattan.

bence gerek yok yediğimiz haltlarla yüzleşmek lazım.

tamamen alışkanlık meselesi. ben biraz çocukken nasıl büyütüldüğünüz ile doğru orantılı buluyorum bunu. insan çocukken sahip olduğu davranış kalıplarını devam ettirir. ben çocukluğumdan beri yatağa hep çorapla giriyorum. annem üşümemem için hep beni çorapla yatırırdı.

yetişkin bir kadınım ve hala çorapla yatıyorum. aksine, corapsız yatmak bana garip hissettiriyor ve ayaklarımı üşütüyor.

her şey gerçekten çocuklukta bitiyor. çocukken hayatı nasıl öğreniyorsanız, genelde öyle devam ettiriyorsunuz.

italyan gitarist. flavio cucchi likes ve italian guitar music isimli iki albümü var. çoğunuz belki bilmeden counter strike oyunundaki cs_italy haritasındaki gitar sesinden hatırlayabilirsiniz. chick corea ve antonio vivaldi şarkılarını gitarıyla yorumladığı albümleri de mevcut. cs oyunundaki müziği için:

küçük emraha bağladı yaa
ben fakirim amaaa
etrafında dolandırıcı çoksa ve dolandırılmıyorsa dolandırıcı ekşi maya olabilir

kokusuyla gelen istek.

böyle ortaya karışık,
şöyle çıtır çıtır,
yanında soğuk bir içecek.

ay aman neyse,
değmez yani yakmayın mideyi. *

(bkz: gece gece gelen açlık perileri)

obsesif kompulsif bozukluk
türkçesi saplantı zorlantı.
helloooo, dinlemedeyim.

sıkılmış olmak, değişiklik istemek gibi gibi gerekçeler.

size meraklı degilim. ama ortak bir alanda yasıyorsak birbirimizi idare edicez. zorluk cıkarmayın.

biz seksenbeş milyon olarak hepimiz ''dan-dan''ız. mysafu, dostlarımızla, uykusuz ve ben yani

iyi bencede dandan
panpan da olabilirdi
kanka sence de ben panpan mıyımm

eğer bir masal perisi girerse rüyalarına, öldü dersin gül güzeli tılsımını kaybetti...