90'lı yıllara dair akılda kalanlar

- bbs'ler ve hitnet
- ilk cd drive'ımı 150$'a almıştım. matsushita marka çekmeli bir driver'dı.
- yurt dışı kaynaklı bir firma aracılığı ile ilk defa internet ile tanışma.
- özal'ın ölümü
- süperonline'nın kuruluşu.
- internet hizmetinin başlaması.
- netscape browser
- modemler ile telefon kabloları üzerinden internet kullanımı.
- süper baba, perihan abla, ikinci bahar dizileri
- tamagotchi çılgınlığı
- asp ve php'nin ortaya çıkışı
- myst ve the 7th guest oyunları
- dvd'lerin ortaya çıkışı
aklımda kalanalr bunlar. geldikçe editlerim.

kapaktan çıkan beleş bira
meybuz
taso
arsa da top oynamak
tüpçü ve zerzavatçı sesi ile öğle uykusundan uyanmak...

#3125084grup vitamin vardı mesela onun gibiler mi

90'lar sineması, atari salonları, macera tüneli, pc oyunları, korku romanları, mizah dergileri, özel televizyonların (bana göre) en kaliteli dönemi olması, video oynatıcı, vhs kasetler ve bu formatta kiralanan korku filmleri, metal müzik açısından (bana göre) en iyi dönem olması, audio kasetler ve walkman'ler, (benim açımdan rock ve metal) müzik dergileri, falan fistan.

gene de 80'ler benim açımdan daha özeldi.

çizgi filmler, sobada kızarmış ve üzerine tereyağı sürülmüş ekmek.
pazar akşamı banyosu.
ayşegül serisi kitapları, bir genç kızın gizli defteri serisi.
ışıklı ayakkabı.
bilgisayar oyunları.
sanal bebek. ay o kadar çok şey var ki, hiçbirini unutmadım aslında hepsi aklımda. keşke o yıllara geri dönsem hatta.

(bkz: salına salına sinsice)
şarkıyı çok beğendiğimi hatırlıyorum. 90’lar dendiğinde hatrıma düşen ilk anı. kış günüydü, dışarı çıkmak üzereydik ve annem beni hazırlarken bu şarkı çalıyordu. yaş 3-4 olmalı.

(bkz: belediyenin açtığı çukura düşmek)
arkadaşlarım haber vermişti de annem kurtarmıştı. alnımda hala izi durur. daha sabiyken orhan veli kaderi yaşıyormuşum neredeyse. *

(bkz: limon sandıkları)
nedenini nasılını hatırlamıyorum. limon sandıkları görüyorum.

17 ağustos 1999 gecesi uyandırılmak. karanlık olduğunu fark edince elektriklerin kesildiğini sanmak.

kucakta bir bebeyken havai fişek gösterisine karşı duyduğum korku.

aydınların katledilmesi ve türkiye'de satanizm yükselişte manşetleri.

karanlık ve karışık dönemler. jitem, hiram abas, mahmut yıldırım, eşref bitlis.. cinayetler, suikastlar, şehitler..
mavi önlük dantel yaka- çorap kombini, kışın okula gidip kar yağdı diye okulların tatil olduğunu öğrenip eve geri dönmek, barbie bebekler, leblebi tozu, kocaman lolipoplar, kral tv..

13 haziran 1999 metallica istanbul konseri'nde ön grup olarak şeeden kurban'a, içine çiş edilmiş pet şişe, bozuk para şu bu atılması. demek ki o zamanda bir grup z vardı. z'lik zamanlarötesi demek ki.
yalnız gençliğin "efso" dediği bir gündü, hey gidi rabbim dünya gözüyle neler gösterdin bize cümb-ül hami hazretleri bee. kurban'ı severiz-sayarız. olgun karşıladılar. hatalar da söylenilmeli böyle. her kuşağın ayısı vardır elbet. çok ayıptı o ironisiz şakasız. ön grup zaten p...nk, james gelip evinde sana özel şarkı mı söylesin az bekle işte efendi efendi.
alkol olayında sorun yoktu o dönem tabi. şimdi olsa çocukarımızın kötü etkilenmemesi için ayran içeriz. bu mesele ayrı. dönem saman gibi oldu, bu ayrı. sadece ayıba ayıp dedim gitti.

sinek ilaçlama arabasının arkasından koşmak.. daha bir sürü şey gelir aklıma bir de floresan sokak lambaları..yağmur sonrası toprak kokusu bile bir başkaydı.

nejat uygur tiyatrosu ve türkiye turnesi. izlemelere, gülmelere doymazdık. çok mutluyduk..

turkiyede, hatta dunyada herseyin insanca, guzel, manuel oldugu son yillar.
muzikler, duygular, iliskiler...
ve tam en guzel yerinde benim turkiyeyi birakip gitmem.... acaba ben gittim diye mi sonradan hersey bombok oldu turkiyede???

ekran yok, bir şey yok, arayan belli değil, evin en ulaşılabilir noktasında, altında sarı ptt fihristi, isimler alenen var (sarah connor) , işletme aramaları, sapık aramaları, çaldırıp kapatmalar, son aramalar yok, kim aradı sorusunun cevabı yok, dolaşmış kordon...

28 şubatın zulüm değil gereklilik olması,

geldiğimiz yerde hala aksini düşünen varsa da bana ne?

mutluluk veren bir çok şey var o dönemlere dair. özellikle de bugün sardığım birbirinden güzel ve ölümsüz şarkılar.

ha bir de, bu parçalardan biri vesilesiyle akla düşen şu anı >> #3453983 :(

(bkz: algida kesi dondurma)
(bkz: taso)
(bkz: eliminatör)
(bkz: playstation)
(bkz: starcraft)
(bkz: blue's journey)
(bkz: batman: the animated series)
(bkz: dragon ball)
(bkz: conan the adventurer) (1997-1998) - şu başlıkta bahsetmiştim: (bkz: hissah zul)
(bkz: şok) - (bkz: korcan karar)
(bkz: aranan adam)
(bkz: euro 96) - bakınız verdim de bunun başlığı açılmamış. çıkartma koleksiyonu manyaklığı süperdi.
(bkz: gheorghe hagi) & (bkz: adrian ilie)
(bkz: gabriel omar batistuta)
(bkz: peter schmeichel)
(bkz: martina hingis)
(bkz: patrick rafter)
(bkz: reggie miller)
(bkz: bruce dickinson) - solo albümleri
(bkz: parliament sinema kulübü)