salağh gızz.
devamını gör...
laaaayynnn.
devamını gör...
kronolojik olarak günümüzden geçmişe;
kirvem
aga
yapraam
kardeşim
küçük göt
kuyruk
bunu ne zaman atcaz

not: küçük kardeş benim.
aklıma geldikçe editlesem mi?
devamını gör...
sabit bir hitap şeklim yok aklıma ne gelirse öyle çağırıyorum.
devamını gör...
(bkz: gülüm)
devamını gör...
kılışdaroğlu.
devamını gör...
ruhu kaba içi poncik olan abim keyifli ve beni kızdırma isterse " lan nane " der amcamız bir işi yapamayınca "beceriksiz naneli "derdi herhalde ondan kaldı. yaptığım tatlıyı istiyorsa ya da başka işi düştüyse " kardeşim canım napiyorsun " ya da ismime cim ekler bi şirinleşir.
devamını gör...
bro derim genelde.
devamını gör...
herkes benden küçük.
haci, artis, beyefendi, daha bir sürü lakap var aklıma gelmeyen.
devamını gör...
ede.
devamını gör...
abla olarak kardeşimin iki ismini de kullanıyorum.
klass.
devamını gör...
çoğu zaman hoş olmayan hitaplardır.
(bkz: tekne kazıntısı)
devamını gör...
it, köpek, vatan haini, fedöcü.
devamını gör...
fabrikayı kapattık! aslan parçası diyorum ben ona!!!!! çok özledim çok!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
kalksugetir.
devamını gör...
kroya bağladıklarında "yemeğhkk nee?"
yemek neyse ona göre "kro fasulye/kro sarması." tarzı cevap veriyorum, sinirime denk geldiklerinde"ayıların sorularını cevaplamıyorum. insanca alayım yoksa cevap alamazsın."

insani hallerinde "kıvırcığım, abicik, bir şey lazım mı?, karamelim, sana bunu aldım."
sondakiyle birkaç gün önceki doğum günümden bir gün sonra geldi. bana elin geçeceği şeffaf ip makarası ucuna geçirilmiş bir tane balık çengeli almış. "waoww bu harika ama sen yokken canlı balık kesmek zorunda kaldım ve bu onu susuzluktan daha cani öldürür. o yüzden kullanmayacağım." dedim. ve saklamak için dolabıma koydum. bazı şeyler kullanılmadan güzel. ve onun alma sebebi balığa gittiklerinde ağ atarlar. ben ise sıkılırım. sadece dereye ayaklarımı batırır yengeçleri kovardım. arada kovalarını boşaltırdım. tabi laf yerdim. "onlarda kovadan sıkılıp derede yüzmek istemişlerdi." deyince bir ara ikisi beni kaldırıp dere ortasına bırakmak istedi. biri sağdan biri soldan (omuz tutulan halay misali) beni tutmadan önce kaçmaya çalıştım, ittirdim vs ama yakalandım. "saçmalamayın!, bırakın!, ayaklarımı yerler! istemiyorum! lütfen allah'ın cezaları!, küserim!" derken ayaklarım değmesin diye yere oturmuş gibi uzattım. ama onlar ilerliyor. "ıslanmak istemiyorum! ve o gıcık hissi de, geri götürün hadi!" dedim beni salmaya çalışıyorlardı. o yüzden büyüğü bırakıp küçüğe sarıldım. daha güçsüz diye sarılsam açması daha zor olur vs. diye düşünmüştüm. bu sefer büyükte ayırmaya çalıştı. manyaklar illa bırakacaklar. "beni bırakırsan çok pis ısırım. ama su dışına bırakabilirsin." koalanın dalına yapışır gibi yapıştım. bu beni götürmeden suya eğildi. değen birkaç balıkla bir çığlık atıp onu ben bırakıp dışarı koşmaya başladım. onlar arkamdan gülüyordu ama hiç komik değildi. o yüzden onlar deredeyken bütün kovaları döküp arabaya kaçtım. kapıları kilitledim. 2 saat güneşin altında beklettim. su istediler ama pencereyi açma riskini göze alamadım. seslerini duymamak için yüksek müzik açmıştım. onlar sinirden patlayacaklardı resmen ama ödeşmek lazımdı.
sanırım eski zamanları yâd etmek istedi. bu sefer arabanın anahtarlarını kendilerinde bırakırlar akıllandılar ve benim orada araba dışında kaçıp onları delirteceğim yer yok. o yüzden gitmeye de gerek yok. gitsem babamın dibinden ayrılmam...

bizde hayvanlar alemindeniz ama gereksiz vahşiliğe gerek yok bence. bir balık olduğunuzu düşünün...
devamını gör...
abim bana çocukluğumdan beri **** usta der.
bunun nedeni de aşçılığa çocukken başlamam.
halâ da bana böyle seslenir.
devamını gör...
"ae"

türkçe "lan" gibi bir şey
devamını gör...
abim bana çok şey söyler ama genelde erman toroğlu der çünkü bazen yemekte ve hep maç izlerken karşılaşıyoruz
devamını gör...
gı. kız anlamında. napıyon gı? "sus gı" gibisinden. kardeşim yeşil gözlü, sarı ve kıvırcık saçlı, çok tatlı bir kızdı. onu çok seviyordum. büyüyünce işler çok değişti. her şey birbirine karıştı. zaten çocukken de çok fazla beraber kalamadık.

benden küçüktü ama becerikliydi. ayakkabılarımı bağlayamazdım ben. sabah okula giderkem ayakkabılarımı o bağlardı. o zamanlar ben birinci sınıfa gidiyordum, o ise daha okula gitmiyordu. sabunu elinde köpürtüp, köpüğünden balon yapabiliyordu. ben köpürtemiyordum bile.

sonra intihar etti işte. o konuda da benden becerikli çıktı. son 4 yıldır görüşmüyorduk üstelik. ölse cenazesine gitmem derken, onu öylece mezara koyarken buldum kendimi.

hayatımda ilk defa cenazeye gittim. sağına doğru dönderdik ya da soluna, hatırlamıyorum. öyle dediler. mezara girince bile ne tarafa doğru bakacağına insanlar karar veriyor. sonra üstüne tahtalar dizdik. nedense? hepsi çok saçmaydı. sonra çıktık dışarı ve toprak atılmaya başlandı. öylece sivas'ta yatıyor. tam birinci sınıfa giderken ayakkabılarımı bağladığı yuvanın üstündeki kayalıklarda, yukarı tekke mezarlığında.

ailemdeki son kişiydi. bir daha kalkmamak üzere, şimdi ve sonsuza dek. elveda gı. elveda.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"abilerin kardeşlere hitap şekilleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim