121.
en büyük aşkı leyla erbil’e ithafen yazdıkları:
"nemsin be?sevgili, dost, yâr,arkadaş…hepsi.en çok da, en ilk de leylâ’sın bana.bir umudum,dünya gözüm,dikili ağacımsın.uçan kuşum,akan suyumsun.seni anlatabilmek seni.ben cehennem çarklarından kurtuldum.üşüyorum kapama gözlerini…”
bence şair leyla'dan mevla'ya ulaşanlardan olmuş
"nemsin be?sevgili, dost, yâr,arkadaş…hepsi.en çok da, en ilk de leylâ’sın bana.bir umudum,dünya gözüm,dikili ağacımsın.uçan kuşum,akan suyumsun.seni anlatabilmek seni.ben cehennem çarklarından kurtuldum.üşüyorum kapama gözlerini…”
bence şair leyla'dan mevla'ya ulaşanlardan olmuş
devamını gör...
122.
"kendisine yöneltilen “tek kitapla şair mi olunur?" eleştirilerine "tek kitapla peygamber olunuyor da neden şair olunmasın" diye cevap veren şairimiz.
devamını gör...
123.
124.
türk edebiyatının en önemli isimlerinden
ahmed arif'in doğum günü bugün
doğum günün kutlu olsun
ahmed arif (21-nisan-1927)
saygıyla ve özlemle
öyle yıkma kendini,
öyle mahzun, öyle garip...
nerede olursan ol,
içerde, dışarda, derste, sırada,
yürü üstüne - üstüne,
tükür yüzüne celladın,
fırsatçının, fesatçının, hayının...
dayan kitap ile
dayan iş ile.
tırnak ile, diş ile,
umut ile, sevda ile, düş ile
dayan rüsva etme beni.
gör, nasıl yeniden yaratılırım,
namuslu, genç ellerinle.
kızlarım,
oğullarım var gelecekte,
herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
kaç bin yıllık hasretimin koncası,
gözlerinden,
gözlerinden öperim,
bir umudum sende,
anlıyor musun ?
ahmed arif
ahmed arif'in doğum günü bugün
doğum günün kutlu olsun
ahmed arif (21-nisan-1927)
saygıyla ve özlemle
öyle yıkma kendini,
öyle mahzun, öyle garip...
nerede olursan ol,
içerde, dışarda, derste, sırada,
yürü üstüne - üstüne,
tükür yüzüne celladın,
fırsatçının, fesatçının, hayının...
dayan kitap ile
dayan iş ile.
tırnak ile, diş ile,
umut ile, sevda ile, düş ile
dayan rüsva etme beni.
gör, nasıl yeniden yaratılırım,
namuslu, genç ellerinle.
kızlarım,
oğullarım var gelecekte,
herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
kaç bin yıllık hasretimin koncası,
gözlerinden,
gözlerinden öperim,
bir umudum sende,
anlıyor musun ?
ahmed arif
devamını gör...
125.
leylim dediği leyla'sına yazdığı mektubu yollayabilmek için hamallık yapan büyük insan.
bir daha dünyaya gelsem aynı hayatı, daha ustaca ve korkusuz yaşarım. ama bu sefer seni tanımakta gecikmem…
bir daha dünyaya gelsem aynı hayatı, daha ustaca ve korkusuz yaşarım. ama bu sefer seni tanımakta gecikmem…
devamını gör...
126.
ve ben şairim
namus işçisiyim yani
yürek işçisi
namus işçisiyim yani
yürek işçisi
devamını gör...
127.
herkes kadar biliyordum şiiri ve şairleri. biraz orhan veli biraz ödemir asaf kadardı. işte şarkılardan bildiklerim. özellikle ahmet kaya şarkılarından az çok biliyordum ahmed arifi. birgün hayatını anlatan bir kitap okudum. sonra bütün şiirlerini. şiir yazmıyordu ahmed arif. hayatını yazıyordu namus işçisi.
devamını gör...
128.
1948 yılında dışişleri bakanlığı'nın açtığı sınavı kazandı; ancak yurtdışında gönderileceği sırada palmiro olarak bilinen bir şiiri nedeniyle gözaltına alındı.[5] italyan komünist öner palmiro togliatti'nin öldürülmesi üzerine yazdığı, henüz ham durumdaki bu şiirin müsveddeleri çalınıp çoğaltılması ve nüshaların bir arkadaşının evinde bulunması; kimi arkadaşlarının yargılanmasına, ahmed arif'in ise karakolda ifade verip serbest bırakılmasına neden olmuştu. ahmed arif, bu gözaltı nedeniyle işe alınmayınca danıştay'a başvurdu ve merkez bankası'nda bir işe yerleştirildi. bir yandan memuriyete, diğer yandan da eğitimine devam etti.[1]
şair, 1950 yılında hürriyet gazetesinde okuduğu bir röportaj ile 1943'te van'da gerçekleşen ve tarihe muğlalı olayı olarak geçen olayı öğrenince, bu olayı konu edinen bir şiiri yazdı. bir ağıt olarak tasarladığı, hiçbir zaman yayımlamayı düşünmediği 33 kurşun başlıklı şiir, çok kısa zaman içerisinde elden ele dolaşarak çok bilinen bir şiir halline geldi.[6]
1950’de türk ceza kanunu'nun 141'inci maddesine aykırı davranmak savıyla, 1952’de gizli örgüt kurma savıyla iki kez tutuklandı.[8] tutukluluğu sırasında ankara'dan istanbul'a götürüldü ve sanasaryan han'da işkenceye maruz kaldı.[9] 38 aylık tutuklu kaldıktan sonra yapılan yargılama sonunda iki yıl hapis ve sekiz ay urfa’da gözetim altında tutulma cezası verildi. bu cezayı yargılanmadan önce fazlasıyla çektiği için 7 ekim 1954'te tahliye edildi.[5] sekiz ay kamu gözetimi altında tutulma cezasının urfa yerine diyarbakır olarak değiştirilmesini sağlayarak kız kardeşinin öğretmenlik yaptığı diyarbakır'a gitti, bir tuğla ve kiremit fabrikasında katip olarak çalıştı.[5] kamu gözetimi cezasını tamamladıktan sonra ankara'ya döndü. 1954-1959 arasında platonik aşkı leyla erbil'e mektuplar yazdı.
aşık olmuş, işkence görmüş , yazıp çizmiş, onurlu davranıp yazdığını silmemiştir.saygı duyulası , edebi dünyası cok geniş bir yazardır.coğu insanin mırıldandığı sarkilarin sözlerini yazan adamdır aslinda ama adı bilinmez.gerçekten şiirin hakkini verir.
devamını gör...
129.
ve hep olmayacak şeyler kurarım. gülünç, acemi, çocuksu...dizelerinin sahibidir.
devamını gör...
130.
bir daha dünyaya gelsem aynı hayatı daha ustaca ve korkusuz yaşarım.ama bu sefer seni tanımakta gecikmem.*
devamını gör...
131.
türk edebiyatının en devrimci en güzel şiirlerini yazan şairdir.
1923/1991 yılları arasında yaşamış türk şair ve gazeteci olarak tanınır.
sevdiklerinin hasretinden prangalar eskitmiştir
felsefe bölümüne yazılmış ama bitirmemiştir.
şiirleri bestelenmiştir.
leyla erbil'e duyduğu aşk ile de bilinir.
itten aç yılandan çıplak
gelip durmuşsam kapına
var mi ki doymazlığım
oturmuş yazıcılar
fermanımı yazar
ne olur gel, etme gel
ay karanlık
maviye, maviye,
maviye çalar gözlerin
dört yanım puşt zulası
dost yüzlü, dost gülücüklü
cigaramdan yanar
alnım alnımı öperler
suskun hayın ciyansı
ey leylim gecede
ölesim tutmuş
etme gel, ne olur gel
ay karanlık
maviye, maviye
maviye çalar gözlerin.
1923/1991 yılları arasında yaşamış türk şair ve gazeteci olarak tanınır.
sevdiklerinin hasretinden prangalar eskitmiştir
felsefe bölümüne yazılmış ama bitirmemiştir.
şiirleri bestelenmiştir.
leyla erbil'e duyduğu aşk ile de bilinir.
itten aç yılandan çıplak
gelip durmuşsam kapına
var mi ki doymazlığım
oturmuş yazıcılar
fermanımı yazar
ne olur gel, etme gel
ay karanlık
maviye, maviye,
maviye çalar gözlerin
dört yanım puşt zulası
dost yüzlü, dost gülücüklü
cigaramdan yanar
alnım alnımı öperler
suskun hayın ciyansı
ey leylim gecede
ölesim tutmuş
etme gel, ne olur gel
ay karanlık
maviye, maviye
maviye çalar gözlerin.
devamını gör...
132.
terketmedi sevdan beni,
aç kaldım, susuz kaldım,
hayın, karanlıktı gece,
can garip, can suskun,
can paramparça…
ve ellerim, kelepçede,
tütünsüz uykusuz kaldım,
terketmedi sevdan beni…
bir duygu ancak bu kadar güzel anlatılabilir
şiir de neymiş diyenlere en güzel cevap.
bu ülkede en zor şey komünist olmaktır.
aç kaldım, susuz kaldım,
hayın, karanlıktı gece,
can garip, can suskun,
can paramparça…
ve ellerim, kelepçede,
tütünsüz uykusuz kaldım,
terketmedi sevdan beni…
bir duygu ancak bu kadar güzel anlatılabilir
şiir de neymiş diyenlere en güzel cevap.
bu ülkede en zor şey komünist olmaktır.
devamını gör...
133.
sevmek için sebep aramadım hiç.
sesi yetti kalbime.*
sesi yetti kalbime.*
devamını gör...
134.
ruya, bütün çektiğimiz
rüya kahrım, rüya zindan
nasıl da yılları buldu
bir mısra boyu maceram
sus, kimseler duymasın
duymasın ölürüm ha....
suskun...ahmet kaya
rüya kahrım, rüya zindan
nasıl da yılları buldu
bir mısra boyu maceram
sus, kimseler duymasın
duymasın ölürüm ha....
suskun...ahmet kaya
devamını gör...
135.
geceye bir şiir bırakmak istiyorum
devamını gör...
136.
137.
türk edebiyatına, türk solunun hediye ettiği 3 büyük şairden tek başına anadolu'yu kaplayan birisi. can yücel ve nazım hikmet'e bakılarak, diğerlerine nazaran daha halktan, daha sıradan. (iş bu değerlendirme kişiseldir ve birini diğerlerinden üstün göstermek amacında değildir.) lakin ahmed arif gerçek bir anadolu ruhudur. kelimeleri, imgeleri fosilleşmiştir anadolunun her bir taşında, yürekte, tarlada, ekinde, bir su damlacığında. bir de kendi sesinden dinlerseniz eğer ahmed arif'i, 'yüreğiniz bir dinamit kuyusu olur' coşar gider.
devamını gör...
138.
meltemin bir tadı ustura ağzı,
biri, kız memesi, tılsım,
yağmur'un bir damlası süzülmüş küfür,
bir damlası aşk.
senin uykuların hayın, düşlerin kardeş,
duyarmısın, anlayıp sızlarmısın ki?
gece saman yollarında rüzgâr çıkıncayadek, mısralarım kardeş-kardeş çağırır
aman, aman, hey...
devamını gör...
139.
140.
ankara'yı en çok seven şairimiz.
devamını gör...