21.
-hırsızlık
-yolsuzluk
-yalan konuşma
-dolandırıcılık
-din istismarı.
-yolsuzluk
-yalan konuşma
-dolandırıcılık
-din istismarı.
devamını gör...
22.
sağlıktaki gelişmelerin (ssk hastaneleri vb zamanlarını ben de hatırlıyorum) sebebi akp yönetimi değil, dünyada teknolojinin 2000lerden sonra daha hızlı gelişmesi olmasın?
buna karşın ülkemizde hala tam olarak vatandaşa kolay hizmet sunacak kapasitede kullanılamıyor bunu da görmek gerekir. ssk hastaneleri zamanı dediğin yıllarda bilgisayar kullanımı bile yaygın değildi. o zamanki rezilliği bir nebze olsun anlayabilirim bu yüzden ama şu anki rezillik kabul edilemez boyutta. hala sıra bekliyoruz hem de aylarca. evde bekliyor oluşumuz beklemediğimiz anlamına gelmiyor, işimiz çıkar da randevuya gidemezsek de 15 gün ceza yiyoruz yeni randevu alana kadar. misal, online işlem modeli her yerde yaygınlaştı fakat birçok sitede doğru düzgün hizmet alamıyoruz. e-devlet üzerinden kişisel bilgilere ulaşmak için belirli bir yaşın altında olmak gerekiyor (diploma, öğrenim belgesi vb), birçok bilgi işlenmemiş ama her işlemi de yine oraya yönlendiriyor kamu daireleri. misal, şubat ayında gemiadami cüzdanı yeniledim, 7 aydır red yiyorum imza begendiremediğim için, arıyorum muhattap yok. imza da sitede fotoğraf olarak değil, a4'e atılmış ve yazıcı ile taratılıp yüklenmiş olmasına rağmen "beyaz kağıda atın" gerekçesi ile reddediliyor, şaka gibi. güya işlemler online ama orada solarite oynayan gtü boklu memurun keyfine göre bir sürece tâbisin hala. oyuna o kadar gömülmüş ki telefonu da açmıyor. illa gideceksin liman başkanlığına.
demem o ki, teknolojinin bu başarısına rağmen bok gibi işleyen sistemleri başarı olarak görmek için bir hayli pembe gözlüklü veya aptal olmak gerek.
bir de zaten bize hizmet etmesi için seçilmiş kişiler bunu yaptığında (ki yaptığının on katına mal edip üstü kalsın diyorlar) neden lutfetmis gibi davranmalıyız? zaten bizim paramızla yapmıyorlar mı? işleri bu değil mi?
akp'nin başarılarına gelince:
-işi görülsün diye kaba kuvvete ya da hileye basvurmanın normalleşmesi
-dobralık adı altında, tv programları aracılığı ile patavatsızlık ve hadsizliğin toplum genetiğine ilave edilmesi
- yolsuzluğun kanıksatılması
-cinayetin kanıksatılması
-saygısızlığın havalı olduğunun sanılmasını sağlamak
-urla'nın tapusunun emine'ye verilmesi
-marmaris'in tapusunun recoya verilmesi
...
cinnet geldi.
buna karşın ülkemizde hala tam olarak vatandaşa kolay hizmet sunacak kapasitede kullanılamıyor bunu da görmek gerekir. ssk hastaneleri zamanı dediğin yıllarda bilgisayar kullanımı bile yaygın değildi. o zamanki rezilliği bir nebze olsun anlayabilirim bu yüzden ama şu anki rezillik kabul edilemez boyutta. hala sıra bekliyoruz hem de aylarca. evde bekliyor oluşumuz beklemediğimiz anlamına gelmiyor, işimiz çıkar da randevuya gidemezsek de 15 gün ceza yiyoruz yeni randevu alana kadar. misal, online işlem modeli her yerde yaygınlaştı fakat birçok sitede doğru düzgün hizmet alamıyoruz. e-devlet üzerinden kişisel bilgilere ulaşmak için belirli bir yaşın altında olmak gerekiyor (diploma, öğrenim belgesi vb), birçok bilgi işlenmemiş ama her işlemi de yine oraya yönlendiriyor kamu daireleri. misal, şubat ayında gemiadami cüzdanı yeniledim, 7 aydır red yiyorum imza begendiremediğim için, arıyorum muhattap yok. imza da sitede fotoğraf olarak değil, a4'e atılmış ve yazıcı ile taratılıp yüklenmiş olmasına rağmen "beyaz kağıda atın" gerekçesi ile reddediliyor, şaka gibi. güya işlemler online ama orada solarite oynayan gtü boklu memurun keyfine göre bir sürece tâbisin hala. oyuna o kadar gömülmüş ki telefonu da açmıyor. illa gideceksin liman başkanlığına.
demem o ki, teknolojinin bu başarısına rağmen bok gibi işleyen sistemleri başarı olarak görmek için bir hayli pembe gözlüklü veya aptal olmak gerek.
bir de zaten bize hizmet etmesi için seçilmiş kişiler bunu yaptığında (ki yaptığının on katına mal edip üstü kalsın diyorlar) neden lutfetmis gibi davranmalıyız? zaten bizim paramızla yapmıyorlar mı? işleri bu değil mi?
akp'nin başarılarına gelince:
-işi görülsün diye kaba kuvvete ya da hileye basvurmanın normalleşmesi
-dobralık adı altında, tv programları aracılığı ile patavatsızlık ve hadsizliğin toplum genetiğine ilave edilmesi
- yolsuzluğun kanıksatılması
-cinayetin kanıksatılması
-saygısızlığın havalı olduğunun sanılmasını sağlamak
-urla'nın tapusunun emine'ye verilmesi
-marmaris'in tapusunun recoya verilmesi
...
cinnet geldi.
devamını gör...
23.
bu başlığa türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak mı entry girmem gerekiyor yoksa abd senatörü olarak mı?
devamını gör...
24.
aynı mantıkla akp döneminde fiber hızlara da ulaşmamızı onlara bağlayabilecek kadar zeki olabilirsiniz bence.
şimdi ne telefonlar kullanıyoruz mesela, uçuyor kaçıyor megapikselleri ve bunlar akp olmasaydı gelmezdi değil mi?
şaka mısınız diyeceğim de, şaka değilsiniz.
gerçeksiniz ve bu üzücü.
yaş gereği o dönemleri ben de biliyorum.
mesela çocukluğumdan şunu hatırlıyorum, dişimde bir problem olmuştu ve babamla hastaneye gittik sabah.
öğle saatlerinde sorunum çözüldü.
şehrin tek devlet hastanesi (hani yoğunluğunu siz düşünün)
geçen aylarda, ufak bir diş problemi sebebiyle dedim dur ya devlete gideyim.
parasına pulunda değilim, işim yoktu o gün ve merak ediyordum herkesin isyan ettiği sistemi.
ne oldu biliyor musunuz?
2 ay sonrasına randevu aldım.
sağlıkta devrim gerçekten ama tersten.
neyse uzatmayayım yoksa örneklerle sabaha kadar anlatırım sağlık sektörünün nasıl içine ettiklerini...
- devlet adabı diye bir şey bırakmamaları.
- ülkenin en güzel yerlerini, vizyonsuz itlere peşkeş çekmeleri
- liyakat tanımını sözlükten sildirmeye yaklaşmaları (sahi neydi o?)
- vatandaşı fakir ve aç bırakmaları
- mehmetçiğime kurşun sıkan itleri habur kapısından davul zurna ile ülkeye sokup, megri megri diye şarkı söylemeleri
- milyarlarca dolarlık yolsuzlukları
- el attıkları her kurumun içini boşaltmaları
- çalınan sorular ile ülkenin 50 yılını çöpe atmaları (hak etmedikleri unvanlara kavuşan insanların sistemin anasını sevmesi)
- ne kadar it uğursuz varsa ülkeye sokmaları
- mültecilerin sınavsız üniversite ile tıp da dahil olmak üzere bölüm okuyabilmeleri (10 yıl sonra umarım onların bıçağının altına siz yatarsınız)
- ülkede orta direk diye bir kavram bırakmamaları
- sporundan sanatına, yaratıcılığa dayanan bütün her şeyin içine siyaset sokup oraları da bitirmeleri
- ekonomi yönetiminden anlamadıkları için dolar ve euroda gelinen nokta yüzünden, ithalata dayalı tüm alanlarda vatandaşın ezilmesi.
- gençlerde ne bir heves ne de bir umut bırakması.
- ülkeye getirdikleri adamcılık yüzünden diplomalı milyonlarca gencin marketlerde kasiyerlik yapması.
şimdi ne telefonlar kullanıyoruz mesela, uçuyor kaçıyor megapikselleri ve bunlar akp olmasaydı gelmezdi değil mi?
şaka mısınız diyeceğim de, şaka değilsiniz.
gerçeksiniz ve bu üzücü.
yaş gereği o dönemleri ben de biliyorum.
mesela çocukluğumdan şunu hatırlıyorum, dişimde bir problem olmuştu ve babamla hastaneye gittik sabah.
öğle saatlerinde sorunum çözüldü.
şehrin tek devlet hastanesi (hani yoğunluğunu siz düşünün)
geçen aylarda, ufak bir diş problemi sebebiyle dedim dur ya devlete gideyim.
parasına pulunda değilim, işim yoktu o gün ve merak ediyordum herkesin isyan ettiği sistemi.
ne oldu biliyor musunuz?
2 ay sonrasına randevu aldım.
sağlıkta devrim gerçekten ama tersten.
neyse uzatmayayım yoksa örneklerle sabaha kadar anlatırım sağlık sektörünün nasıl içine ettiklerini...
- devlet adabı diye bir şey bırakmamaları.
- ülkenin en güzel yerlerini, vizyonsuz itlere peşkeş çekmeleri
- liyakat tanımını sözlükten sildirmeye yaklaşmaları (sahi neydi o?)
- vatandaşı fakir ve aç bırakmaları
- mehmetçiğime kurşun sıkan itleri habur kapısından davul zurna ile ülkeye sokup, megri megri diye şarkı söylemeleri
- milyarlarca dolarlık yolsuzlukları
- el attıkları her kurumun içini boşaltmaları
- çalınan sorular ile ülkenin 50 yılını çöpe atmaları (hak etmedikleri unvanlara kavuşan insanların sistemin anasını sevmesi)
- ne kadar it uğursuz varsa ülkeye sokmaları
- mültecilerin sınavsız üniversite ile tıp da dahil olmak üzere bölüm okuyabilmeleri (10 yıl sonra umarım onların bıçağının altına siz yatarsınız)
- ülkede orta direk diye bir kavram bırakmamaları
- sporundan sanatına, yaratıcılığa dayanan bütün her şeyin içine siyaset sokup oraları da bitirmeleri
- ekonomi yönetiminden anlamadıkları için dolar ve euroda gelinen nokta yüzünden, ithalata dayalı tüm alanlarda vatandaşın ezilmesi.
- gençlerde ne bir heves ne de bir umut bırakması.
- ülkeye getirdikleri adamcılık yüzünden diplomalı milyonlarca gencin marketlerde kasiyerlik yapması.
devamını gör...
25.
krala zehri altın kasede sunarlarmış. bop ve bip'e verilen tavizleri görünce yapılan iyiliklerin gözboyamaktan başka bir anlamı kalmıyor. adamlar resmen siyonizme çalışmışlar. yazıklar olsun.
devamını gör...
26.
kumpas mumpas ne dersen de askeri vesayeti bitirdiler. ya da bitirilmesine yardım ettiler. ne zıkkımsa işte. başkada bir numaralari yok.
devamını gör...
27.
bu tanım yasal gerekçeler dolayısıyla kısıtlanmıştır.
devamını gör...
28.
%200'ün üstünde enflasyon ve 42 yaşında emeklilik.
devamını gör...
29.
23 yıldır benden 1 oy dahi almayı başaramamış bir partinin ne başarısı olacak?
devamını gör...
30.
sabretmekten derviş kıvamına eriştim.
devamını gör...
31.
ciasal islamın ne olduğunu yeni nesile uygulamalı öğretmesi.
devamını gör...
32.
akpnin başarıları yahut başarısızlıkları, asla sadece akpnin başarısı yahut başarısızlığı değildir.
ak parti, kasım ayı ile birlikte bilfiil 22 senedir iktidarda olan bir parti olup, yine bunun çoğunda bilfiil salt çoğunluk ile ülkeyi yönetmektedir.
durum böyle iken, başarı yahut başarısızlık, aslında bizlere, yani halkın tamamına aittir.
burada kinayeli olarak yazılan şeylerin neredeyse hiçbiri akp ile başlamadı, akp döneminde de ortaya çıkmadı.
üşenmiyorsanız aziz nesin kitaplarını okuyup, üşeniyorsanız kemal sunal filmlerini izleyip, o dönemden bu döneme ne değişmiş ne değişmemiş görmek mümkün.
benim için tüm halka yahut zamanın akışına mal edilemeyecek tek başarıları bürokrasideki dijital dönüşümdür. bu dönüşüm halk için halka rağmen olmuş ve çok güzel tutmuştur.
onun dışında birkaç ufak tefek hususu çıkarırsak aynı tas aynı hamam.
ak parti, kasım ayı ile birlikte bilfiil 22 senedir iktidarda olan bir parti olup, yine bunun çoğunda bilfiil salt çoğunluk ile ülkeyi yönetmektedir.
durum böyle iken, başarı yahut başarısızlık, aslında bizlere, yani halkın tamamına aittir.
burada kinayeli olarak yazılan şeylerin neredeyse hiçbiri akp ile başlamadı, akp döneminde de ortaya çıkmadı.
üşenmiyorsanız aziz nesin kitaplarını okuyup, üşeniyorsanız kemal sunal filmlerini izleyip, o dönemden bu döneme ne değişmiş ne değişmemiş görmek mümkün.
benim için tüm halka yahut zamanın akışına mal edilemeyecek tek başarıları bürokrasideki dijital dönüşümdür. bu dönüşüm halk için halka rağmen olmuş ve çok güzel tutmuştur.
onun dışında birkaç ufak tefek hususu çıkarırsak aynı tas aynı hamam.
devamını gör...
33.
turizm beldelerini ne kadar çulsuz doğu bloğu ülkesi vatandaşı ve batı avrupa ülkelerinin gettoda yaşayan tipleri varsa onlarla doldurmak.
devamını gör...
34.
“ya allah deyip çalıyorlar
bismillah deyip çalıyorlar
maşallah deyip çalıyorlar
inşallah deyip çalıyorlar”
bismillah deyip çalıyorlar
maşallah deyip çalıyorlar
inşallah deyip çalıyorlar”
devamını gör...
35.
akp, onu övdüğünüz takdirde oradan sızar yeniden bir yerlerde filizlenir. akp'ye sövün. akp mutlak kötüdür. akp iblistir. her fırsatta akp'ye küfredin. kendini yeniden üretmesine izin vermeyin. biz halk olarak bir siyasi partiye veya partilere bizim hayat standartlarımızı daha yükseğe çekmesi için oy veririz, iktidarların mutlak ve tek görevi budur. dolayısıyla halkın yararına yaptıkları işler karşılıklı sözleşme gereğince başarı sayılamaz lakin tam tersi durumda yaptıkları her iş başarısızlık sayılır. bir siyasi parti ancak ve ancak başarısız veya daha başarısız ikiliğinde ele alınmalıdır.
devamını gör...
36.
burada başarı olmayan şeyleri başarı gibi yazanların tuttuğu siyasi partiyi anlamak zor değil.
t: aslında başarı yok, zamana ayak uydurmak durumunda oldukları için başarı sanılıyor. fiberin yaygınlaşması başarı değil zaman ayak uydurmak için mecburiyet, sağlık sektörü de aynı şekilde, ayak uydurmazsa dünyadan geri kalırlar.
t: aslında başarı yok, zamana ayak uydurmak durumunda oldukları için başarı sanılıyor. fiberin yaygınlaşması başarı değil zaman ayak uydurmak için mecburiyet, sağlık sektörü de aynı şekilde, ayak uydurmazsa dünyadan geri kalırlar.
devamını gör...