anlatırken ağlarım diye anlatamadıklarımız

katılaşmış içimiz sözlük. anlatsan da tek damla düşmez artık.

kesilir nefesim seni unutamadım.

daha kendime bile durumu anlatamıyorken başkasına nasıl anlatabilirim

yaşadığınız bir taciz veya şiddet olayı.

cinsel istismar travmamdır.

sonunda ağlayarak anlattığımdır.

ağlarım başları şişer, dertlerimle onları sıkmayayım diye sürekli içe atılan ama asıl anlatılması gerekli olaylar

hayatım...

bir gün kaleme alırsam bestseller olacağına inandığım yaşanmışlıklar.

seneler süren evlilik hayatın da bir gün bile mutlu olmadığımı anladığım an..
aklıma gelince gözlerim doluyor..
anlatmaya bile gerek kalmıyor..

yaşarken sinirlendiğim olayları anlatırken ağalrım genelde aynı siniri o anki gibi hissettiğimden mütevellit.

içimizde dağ gibi biriken küçük ama etkisinin büyük olduğu şeyler. ön bellek gibi küçük şeyleri keşke atabilsek de anlatmak zorunda yada anlatırken ağlamak zorunda kalmasak.

küçükken suçsuz yere yenilmiş dayakları anlatmak.

amcam küçükken sürekli istediği şekilde davranmadığım için kavanoz dolusu acı turşu biber alır yedirirdi.
şimdi acı biber yediğimde rahatsızlanmam bir yana, bozulan psikolojim bir yana.
o biberlerden 3-5 tane aynı anda ağzıma attıktan sonra yutmadan çiğnettirir, 5-10 dakika eziyetini izler ve su içmeme izin vermezdi.
bir keresinde o kadar acı biberler yedirmişti ki buzu yüzümün yanan yerlerine tuttuğumda kızgın tavaya bırakılan etteki ses gibi "cos" diye ses gelmişti.
zavallı şahsım içerdikleri güldürmek için bunu anlattığımda ti'ye alınmıştım.

sonuç olarak insan akıllanmıyor arkadaşım. yetmedi bacağımıza da sıktı kuru sıkıyla ama akıl başa geldiğinde yaş elden gitmiş oluyor.
dedem sağ olsa mermiyi ona yuttururdu ama gel gör ki dedemin de mezar taşında "demir tava geldi kömür bitti, akıl başa geldi ömür bitti" yazıyor.

zor bir şey. vardı böyle bir huyum. sonra anlattım. birkaç kez. 1,2,3... derken alışıyorsunuz. bir yerden sonra ağlama kesiliyor.*

annem.

az önce terk edilmem ağzımdan bir kelime çıksa tutamam kendimi .

babam.

meğer august comte’nin sevgilisinin ölümü etkilemiş onun üç hal yasalarını.. benim minik pozitivistim..

yoktur evet.