yok.
bizimkiler görücü usulü evlenmişler. annem evde kalmış. (şu an 69 yaşında. onun zamanını düşünürseniz 35 yaşında olup bekar olmak evde kalmak oluyor.) kadını kim istediyse varmamış. en son eniştem (babamın arkadaşı olur) anamla babamı baş göz etme fikrini ortaya atınca anneannem bu sefer de evlenmezsen sana analık hakkımı helal etmem diyerek anama psikolojik baskı uygulayınca evlenmişler.

düşünüyorum da akıl karı değil. eniştem bu tavsiyede bulunabilir, bunda sıkıntı yok da siz niye kızı adamı tanımadan etmeden everiyosunuz? bir insan mükemmel bir arkadaş ama b*k gibi bi eş olabilir? ne bileyim anamı dövüyor olabilirdi mesela? neyse ki babam da b*k gibi biri çıkmamış.

ben en çok nasıl sevişebildiklerini merak etmiştim. yani hiç tanımadığın biriyle evlenip kendini huooop yatakta bulmak korkunç olurdu. anneme sordum bunu mesela. aylarca babanla ev arkadaşı gibi yaşadık biz dedi. birbirlerini tanıyıp alışmadan böyle bi talep gelmemiş mesela anneme hiç. beni de 40 yaşında doğurmuş zaten kadın.

işte bizimkilerin karga tulumba hikayesi böyle.
devamını gör...
serseri işte liseye giden kızı tavlamaca
devamını gör...
rahmetli babam daha harekete geçmeden dedem rahmetli annemi almanya'ya götürecekmiş.

tabii bunların daha önce teması var, aşıklar ama malum eski zaman köy ortamı şimdiki gibi follow yap sonra tam gaz devam işi yok. tamamen kapalı devre yaşıyor insanlar.

neyse, tabii babam istemiş ama dedem o almanya'ya gidecek diye ayak diretmiş. babam da bildiğin evlerine bacadan girmeye çalışıp annemi kaçırmak istemiş. köy bunu duyunca iş daha büyümesin diye kabul etmiş.

ondan sonra tabii annem yine almanya'ya gidecek babama diyor gel seni de götüreyim orada bir hayat kuralım.

babam delikanlı adam tabi, yedirememiş kendine sen gitme ben gece gündüz çalışır aileme bakarım burada kalalım demiş, annem de kabul etmiş tabii.

elbette rahmetli babam verdiği sözü tuttu ve ailesini hiçbir şeyden mahrum etmedi.

ah be baba şimdi ne güzel buradakilere memleketin kıymetini bilin, avrupa eskisi gibi değil, kurulu düzenim olmasa 5 dk daha durmam kâfir memleketinde diye vaaz veriyor olacağıdım.

olan oldu artık, demek ki arşı âlânın planı böyleymiş, bize de yaşamak kaldı.
devamını gör...
yok öyle bişey. sevdalık tipler değiller. aşk meşk eski evliliklerde pek olan bir şey değildi.
devamını gör...
halı dayı çocukları. ha sevmişler de birbirlerini. annemi kardeşine gelin vermek istememiş dedem. belki babaannem de annemi istemedi bilmiyorum. fakirlik durumları var.
ama beni en çok şaşırtan üniversite mezunu babamın kendi isteğiyle dönüp köydeki dayı kızını almasıdır.
tuhaf.
neyse ben razıyım. düşünsene yarım trabzonlu olduğumu. allah muhafaza.
devamını gör...
mide bulantısı başlıklar. aşk çocuğu olsaydım kendimden kusardım öğk öğk öğk..
annem ve babam aşk yaşayamaz. hayır. onlar sevişmedi. beni de zaten leylekler getirdi..
annem ve babam mübarek insanlar. onlar sevişmiş olamazlar. onlar iyi insanlar.
devamını gör...
dedem karşı komşusundan istemiş annemi. ikisinde haberi yok.
the stroy end.
devamını gör...
kaçmışlar.
annem kötü örnek teşkil etmemek adına bu hikayeyi asla teferruatlı biçimde anlatmadı ama sonuçta olan şey belli. annemin hayatının en büyük pişmanlığının kaçmak ve babamla kaçmak olması dışında bir sorun yok.
devamını gör...
dedem babamı başkasıyla nişanlarken annemi görmüş. bir süre sonra nişanı atıp annemi istetmiş.
devamını gör...
babaanneme falanca köyde çok güzel bir kız var onu alalım demişler. bunlar da toplanıp kızı görmeye gitmişler hep beraber beğenince o gün tamam bunu alıyoruz deyip dönmüşler.
devamını gör...
anama sormadan vermişler işte, babam yanıkmış ama anam istememiş. okuldaki öğretmeni okulunu bitirsin bu kız okur demişler ama dinlememiş büyükler.
abi diyomuş zaten.
lan hadi bi bok yediniz beni niye yaptınız ya:(
devamını gör...
babam 33 yaşındaymış. hem ziraat bankasının hemde ptt nin sınavını kazanmış ptt yi seçmiş memur olmuş.
oohh böyle yansın dönsün sabahlar olmasın modunda gayet serin, sakin huzurlu akıp gidermiş. sonra rahmetlik dedem köye çağırmış acilen gel diye.
babam samsundaymış o zamanlar. girmiş eve dedem buna bi tane asılmış. (babam çenem koptu sandım demişti)
lan olum 4 kardeşin de evlendi sen niye evlenmiyorsun. ben en büyük oğluma neden düğün yapamıyorum diye ağlamaklı sitem etmiş. sen beni nasıl rezil edersin demiş. babam bahaneler uydursa da dede mi aşamamış.
dedem gel dursun'un kızını alayım sana demiş. babannem de eğer reyhan'ın kızı ise senin ağzına da çok burnuna da çok demiş ve o'da onaylamış.
annem daha 18 yaşındaymış. gitmişler konuşmuşlar, anlaşmışlar. fakat babam, yav küçüktür daha olmaz bak baba bi daha konuşalım/düşünelim felan dediyse de dedemle babannem vazgeçmemiş.
bu vesileyle annem ile 1979 yılında evlenmişler. 46 yıldır birlikteler ve 2 çocukları var.
bizimkilerin hikayesi böyle.
devamını gör...
şizofren ve iflah olmaz bir melankoliğin tiksinç öyküsüydü. annem için çok kötü bitti. ipin ucunda sallandırdı kendini. babam da öyle tek başına bakımevinde kanserden öldü. akciğer kanseri. beni ölmeden son kez görmek istedi ama gitmedim. cenazesine de gitmedim. mezarını bilmiyorum, hiç görmedim. hiçbir şey için olmadığım için bunun için de pişman değilim.

öyle olunca da ailem dağıldı. ayrıldığımızda artık birbirimizi görmüyorduk. duymuyorduk. beş yaşındaydım. her şeyi bir gecede, tek seferde kaybettim. o günden beri de iflah olmadım zaten. ne bir yere, birine ait hissettim, ne de herhangi bir şeye sahip hissettim. sadece kendim. beş yaşında kendimden başka hiçbir şeyim kalmadı. hala da öyle.

hepsi de öldü.

gökten bir kor olarak döne döne düştük ve tekrar göğe yükseleceğiz. ve elbet birgün ruhlarımız tanrı dağlarında kavuşacak.

beni bekliyorlar. biraz daha beklesinler. yapacak işlerim var. az kaldı. yazgım henüz tamamına ermedi. düşüşüm bitmedi. biraz daha düşmem lazım, göğe yükselmem için. aralarına tekrar dönebilmem için.

hepsinin bütün pisliklerini temizlemem lazım. bana bıraktıklarını düzene koymam lazım. az kaldı.

hayattayken de hep üzerime yıkıldılar. öldüler hala bitmedi. hep tek başıma. yazgım böyle. öylece tek başıma. her şeye ve herkese rağmen, bana bütünüyle düşman olan bir dünyaya karşı. hep tek başıma. ben işte öyle. çocukluğu onlara bıraktım. beş yaşında büyük oldum.
devamını gör...
annem abartıyor ama köyde laf çıkmış evde kalmış diye gelen görücüleri beğenmiyormuş en son yengem seni beğenmiyorlar deyince yemin etmiş gelen ilk kişiyle evleneceğim diye
hani o değilde cüce biri gelseydi ne olurdu diye de düşündürtmüyor değil
sonra babam içeri girmiş ama gerçekten gençliği çok yakışıklı babamın annem başını kaldırmamış sonra hani babam bana bak demiş annem kafasını kaldırınca
onliyyyyyy yuuuuuu*
mavi gözlerini ve kıvırcık saçlarını görmüş sajkhdkj sonra efendime evlenmişler şimdi de o kadar muazzam ki evlilikleri var ki romanlar yazılır destan olur bitmez kaç cilt çıkar bilemedim(anamız ağlıyor bu ilişkiden)
devamını gör...
ne sevda öyküsü ama. senaryo haline getir, koy kızılcık şerbetinin 4. sezonunda oynansın.

efendim, o zamanlar babam 23 yaşında; ailenin en büyük oğlu, muhafazakar, işinde gücünde, askerliğini yapıp gelmiş (kızılcık şerbeti apo yan çar). seküler annem ise o zamanlar yeni yeni 18 yaşına girmiş, yurt dışında yaşıyor ve sevgilisi var (kızılcık şerbeti alev yan çar, sevgilisi de rüzgar olsun). annem ve babam uzaktan akrabalar. anneannem, zamanında babamın sülalesine bir söz veriyor: “7 kızım var, söz, birini sizin oğlanla evlendireceğim.” diye. yurt dışında gününü gün eden çilekeşsiz anamın hiçbir şeyden haberi yok tabii. evlenmeyen, bekar bir tek annem kalmış onca kızın arasında. haber salıyorlar yurt dışına annem tarafı: “hadi çık gel, seni özledik.” diye... yer yer sisli, yer yer puslu bir gecede annemi kandırıyorlar. canım anam da hemen inanıyor tabii özlediklerine. atlıyor uçağa türkiye'ye dönüyor. sevgilisine de “bekle beni, kısa bir family date ardından hemen geleceğim.” diyor ama bilmiyor ki bir daha yurt dışına gidemeyecek.

neyse, bir anda pat diye evliliğin ortasında buluyor bizim apo’yla, alev kendini. annem, el mahkum kıramıyor hasta ve yaşlı annesini. daha 18 yaşında tabi saf, cahil, toy, gözü açılmamış... kabul ediyor babamla evlenmeyi. sevgilisine de “beni bekleme.” diye haber yolluyor. rüzgar şok tabi, sağlam kasırga yemiş. yine de pes etmiyor. benim cici babuş, annemle babamın düğününü basmak için türkiye’ye geliyor. kızılcık şerbeti oldu mu sana uzak şehir * o sırada yolda kaza yapıyor ciciş babam. akıbeti bilinmiyor. (kanıt dizisi devreye)

annem ve babam evleniyor işte sonunda. sonrasını biliyorsunuz kıyamadıkları için eldivenle sevdikleri dünyalar tatlısı ben oluyorum falan. adımı da sevda koyuyorlar shshshsh yok lan o kadar da değil. minik alev diyeceksiniz, erkek olsaydım da küçük cihan *

the end.
flormarların nergis bitti diye bağır kızım.

bittiiiieeğğ!
devamını gör...
anket. anketler bitti. amcamla yengemin aşk hikayesini de soracak mısınız?!... sorarsınız siz ! deniz bitti artık. anket, anket, anket anket...

ama olabilir. anket de yaratıcılık. sonuçta başlık tutsun..." reyting" !! konu bu, reyting. başlık tutunca sözlük yazarı kendini "harika" hissediyo. reyting yapıyo.

ben eminim türk gençliği reyting ' le çok büyük başarılara imza atacak..

hadi bakalım... görelim, ne başaracaksınız...ankete, reytinge devam.
devamını gör...
görücü usulü ama eski versiyondan maalesef
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"anne ve babanızın sevda öyküsü" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim