21.
bana çarpıp yere düşürup sonra da elimden tutup kaldırsın diye o koşarken birden önüne geçmeye çalıştım ayağıma takıldı yere düştü. kafası kanamıştı bir daha da göremedim kendilerini.
devamını gör...
daha ilkokula bile başlamamışım 5-6 yaşlarında falanım. bizimkiler tabi beni o yaşta sokağa oynamaya yollamıyor zaten apartmanın çevresinde de oynamaya müsait bi alan da yok. benim dünyayla tek bağım televizyon, radyo (evet o zamanlar radyo vardı), annem, babam ve arada bir bize gelen benden 5-6 yaş büyük annemin amcasının oğulları idi.

bu elemanlar benden büyük oldukları için annem onlarla apartmanın önündeki küçük bahçeye çıkmama izin verirdi, ben tabi bunlarla takılmak için çıldırıyorum, muhabbet edelim, oyun oynayalım diye darlıyorum. bu elemanlar bahçe duvarının üstüne oturuyorlar ben boyumun 1,5 katı duvara götüm götüm tırmanmaya çalışıyorum fırat gibi, ezikliğin sınırlarında çılgın atıyorum.

bi gün işte televizyonda izlediğim bişiyi anlatıyorum ben bunlara, aralarından biri tvde izlediğin insanlar seni görüyo dikkatli ol tadında bişiler söyledi, diğeri de evet doğru söylüyo vs diye destekleyince nohuttan hallice olan beynimle ben buna ciddi şekilde inandım ve benim için çok heyecanlı günler başladı.

o zamanlar icraatın içinden diye bi program vardı başbakan özal çıkıp şunu yaptık, bunu yaptık diye anlatırdı, neyse özal çıkıyo babam pijamalarıyla uzanıyor evde aklım almıyo babama bak be ne taşşaklı adam özal'ın karşısında pijamalarıyla uzanıyo diyorum içimden. bi yandan da özal çıkınca evde çok koşup sağa sola saldırmıyorum uslu durmaya çalışıyorum falan. program bitsin de sağa sola saldırayım diye dakikaları sayıyorum.

bi de o dönem adile naşit'in çocuklara masal anlattığı bir program var, ben adile naşit'in en ateşli fanıyım adile naşit çıkınca böyle gözlerinin içine bakıyorum, elimle öpücük yapıp yolluyorum falan, bizimkiler de demiyo olm mal mısın napıyosun.

işin en can alıcı olan kısmı ve dananın kuyruğunun koptuğu nokta ise, o zamanlar yine trt çocuk korosu var tvde, benim yaşıma yakın çocuklardan oluşan bi koro çıkıp şarkı söylüyolar işte küçük ayşe küçük ayşe neyin var bana söyle vs.

o koroda sarışın bi kız var ama nası var ya yıkılıyo, afet bişi. ben de buna kesiğim hafiften, koro çıkınca ben bu sarıya kitleniyorum başından sonuna kadar. bi yandan da artık kızın beni gördüğünü biliyorum tabi, gün içinde pijamalarıyla, elinde plastik kılıcı ile boyunun iki katı oyuncak pandanın üstünde he man diye koşturan ben tv de koro başlayacağı zaman gidip en güzel kıyafetlerimi giyiyorum saçlarıma su vurup tarıyorum tvnin karşısındaki kanepeye geçip bacak bacak üstüne atıp bi kolumu da koltuğa uzatıyorum (babam öyle oturduğuna göre bu havalı bi oturuş olmalıydı çünkü) koro çıkıyo ben kıza bakıyorum havalı havalı, kamera bazen kıza zoom yapıyo işte ben sanıyorum ki o da bana bakıyo, utanıyorum kafamı çeviriyorum falan böyle delikanlılığı da elden bırakmıyorum ama flört ediyoruz yani belli o da bana karşı boş değil.

bu durum böyle 1 hafta falan sürdü, sonra annem oğlum sen niye giyinip saçını tarıyosun her gün, seni gezmeye mi götüreyim onu mu demek istiyosun vs diye sorunca olay ortaya çıkmıştı. işte ilk o gün anlamıştım ne kadar seversen sev, imkansız aşk diye bişi olduğunu.
devamını gör...
vücudun vermiş olduğu bazı yeni tepkilerin farkına varıp bunları büyümeye yormak. mesela kalp deli gibi çarpar ama canın yanmıyordur; aksine heyecan ve mutluluk hissiyle dolusundur. bütün vücudun karıncalanmış gibidir ama kendini muhteşem derece dinç hissediyorsundur gibi. dediğim gibi bunlar ilk kez olduğu için de büyümeye yoruyorsun her şeyi, aşkı da bilmiyorsun çünkü.
devamını gör...
16-17 yaşında bir çocukken sevdiğim adam görsün diye ayakkabısına not bırakmıştım seni seviyorum diye.

bastığı kaldırımı bile kıskanırdım hatta o geçti diye o yoldan ben de geçerdim.
allah'tan beni rezil etmedi allah razı olsun olgun adammış. simdi 2 çocuklu evli.şimdi sorsan yapar miyim hayir?

ergenlik çocukluk aşk ne dersen de o zamanlar dünyayı yakardım onun için. simdi söylemesi ayıp pembe kakami bile yapmam agsjwna.
devamını gör...
içinden ok geçen bir kalp çizip baş harfleri okun iki ucuna yazmak.
okulda eşli bir etkinlik yapılacaksa eşim o olsun diye dua etmek.
o sana bir şey deyince terslemek ama içten içe deli olmak.
devamını gör...
istemsizce vururdum o da bana vursun diye herhalde. nasıl bir çocukmuşum şu an aşırı saçma geliyor.
devamını gör...
saçlarına dokunmak için bahaneler üretmek.
devamını gör...
bazısı utandıran, bazısı tebessüm ettiren türlü türlü salaklık. burada sizinle mahremimi paylaşacak değilim tabii.
devamını gör...
bisiklet yarışı, su savaşı yapardık.
o benim sokağa inmemi beklerdi, ben de onu futbol oynarken izlerdim.
cezalı olursam camdan aşağı bakar beni gözlediğini görürdüm.
o bana bahçelerden çiçek toplar, ben ona aşk mektupları yazardım el yazısıyla.
sonra taşındılar, bir daha da göremedim...

tanım: yazarların çocukken aşık olduğunda yaptıklarını paylaştığı başlık.
devamını gör...
ders çalışmak için bahaneler bulurdum. o kitap okurdu ben onun gözlerini.
devamını gör...
başa onun adını soyadını sonra senin adını soyadını ve o günün tarihini yazıp aynı harfleri birleştirerek yapılan bir yüzde bulma falı gibi bi şey vardı. çok yapardım. sonuç onun seni yüzde kaç sevdiğini falan veriyordu. hoş anılar.
devamını gör...
trabzonspor'u tutmaya başlamıştım
devamını gör...
saklambaç oynardık, görsem de sobelemezdim üzülmesin diye.
devamını gör...
aşık olunan kişinin adını oturduğun sıraya ,ders kitaplarına ,sınıfın penceresine yazmak.
devamını gör...
birinci katın balkonundan atlamak suretiyle intihar girişiminde bulunmak.
devamını gör...
yanından geçtiği zaman ses tonunu yükselterek konuşup ilgisini çekmeye çalışmak.
devamını gör...
ilkokul ikinci sınıfta yan yana oturuyorduk. ben bir oyun üretmiştim; elimi sıraya koyuyordum, ben elimi kaçırmaya çalışırken o da elimin üstünden yakalamaya çalışıyordu. çoğu zaman kaçır(a)mıyordum tabii. sıra bana gelince de çoğu zaman elini yakalıyorum*. sonra büyüdük işte... nerelerde, ne yapıyorsa, umarım huzurlu bir hayatı vardır.
devamını gör...
evinin önünden geçmek.
devamını gör...
yakalamaca oynarken tek onun peşinden koşardım. at gibi koşardı insafsız yakalayayım derken boğulayazardım.
devamını gör...
saçını çekerdim. (hala çekiyorum, pek bir şey değişmedi.)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"çocukken aşık olunca yapılanlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim