çocukken yapılan psikopatlıklar

cankurtaran sirkeci arasındaki tren rayına araba lastiği koyarak banliyo trenini raydan çıkarmıştım.
gazeteye de haber olarak çıkmıştı. sene 1986.

kuzenimi bir akşamüstü siyah kediyi yakalaması için ikna etmiştim.
sonuç: kedi onu hastanelik etti, beni de perde arkasına gizledi.
yaş: 10

dedemin tavuklarını damdan atarak uçmayı öğretmeye çalışmıştım. hiç yetenek yok abi öğrenemediler. (bkz: swh)

şakayı bir kenara bırakırsak rahmetli dedem tek kötü söz söylemedi ama tavukların ayağını sararken çok üzülmüştü. onlar hayvanlarını arkadaşları olarak görüyor. aşırı şefkatliler hayvanlarına karşı. küçükken anlamıyorduk tabi.

oğlum millet ne kadar psikopat çocukluk yaşamış. benim 2 tane var ama yazılanların yanında masum kalır. ilki #2110085 budur, ikinciside annemin sigara paketini ortadan ikiye ayırıp, tuvalete attıktan sonra sifonu çekmektir. he birde sinekleri öldürüp cenaze namazı düzenlemiştım. öndekiler imam ve müezzindi #2007346

semt pazarında, soğan kabuklarını bir güzel paket yapıp, pazar yoluna atıp, paketi birinin alıp hızlıca çantasına atmasıyla sevinmek sayılır mı?
ya da apratmanların su saatlerinden kurşunları toplayıp, eritip, toprakta verdiğimiz şekillere dökerek minik heykeller yapmamız?
telefonun ilk bağlandığı yıllarda rastgele numara çevirip kapatmak?
herhangi bir apartmandaki bütün zillere basıp kaçmak?
tüf tüf dediğimiz elektrik tesisat boruları ile attığımız kağıt hunilerin ucuna killi toprak bulayıp bir apartmanın tüm yan duvarını kağıt hunilerle doldurmak?
aynı kızıl killi toprağı uvuç içi kadar yapıp içine bir torpil yerleştirip, ateşleyip yine rastgele bir apartman duvarına fırlatıp kaçmak?

anaaaaa tam psikopatmışız ya biz.

tişörtlerimin yakasını ağzıma kadar çeker, kemirirdim. tişört yeniyse hem annem kızacak diye korktuğumdan hem de yeni olmasından dolayı heyecan duyardım. manyakmışım gerçekten.

ben de inek gibi buğday çimi yerdim, çok hoşuma giderdi. ablam hep dalga geçerdi benimle.
ama sonuç: yıllar sonra uzmanlar açıkladı, buğday çimi kanseri önlemeye yardımcı oluyormuş.
tozu filan para ile satılıyor şimdilerde.
meğer ne zengin menüsüymüş çayırda otlamak jasdhasdkajs.

toprak yerdik sek hemide.
güzel geliyordu aç mıydık. fantazi peşinde mıydık bilmiyorum.
ama şu bir gerçek topraktan geldik toprağa gideceğiz.

yolda iğneli tüf tüf ile kadınların kiçlarına külah saplardık.
poşetlere su doldurup ağzını bağlayıp poşetleri apartmanın 6. katından yoldan geçen insanlara firlatirdik.
karşı apartmandaki insanlara ,özellikle yaşlılara güneş vurunca yüzlerine ayna tutardık.
kar yağdığında balkonda kar topu biriktirir aşağıda geçenlere atardık.

bugün yüzerken hatırladım: sims'te eve yeni birini eklemek istediğimde kontenjanı şöyle açıyordum, havuzda yüzmeye alıp oyunu dondurup havuz basamağını satmak suretiyle siliyordum. içinden çıkamayıp yüze yüze çatlıyordu...

milletin camına erik atar, aşağı indiklerinde kaçardık ve içeri girdiklerinde yine atardık.

serçe parmağımın tırnağımı kalemtıraş ile açmıştım. yazarken bile kötü oldum.

bayram da dal sigara alıp içiyorduk neden ya.
bir de makası alıp kahkül kesmiştim 11-12 yaşındayken

ananeme kepce firlattim, agzinda kan vardi.

balkondan sokaktakilere tükürmek, babannemin kafasını kırmak, saçını da kesmek, ocağı yakıp kaçmak evi yakma girişimi, verilen eşyayı aldıktan sonra ortadan toz olmak, tv çekmiyor diye tüplü tv patlatmak, bilgisayar bozmak rekor bir günde 3 tane, elime geçen elektronik şeyleri sökmek… aklıma gelirse yazarım. akıllı usluyumdur sadece hiperaktivite demişler doğru.