çok şey yapmak isteyip hiçbir şey yapamamak
başlık "yine ne yaptın cansu" tarafından 11.11.2020 22:42 tarihinde açılmıştır.
81.
bazen çok işe yarar, şöyle ki; ben bunun tam tersiyim. karar verdim mi onu yapmadan uyuyamam. yaşadığımız apt. dairesinin yanında otopark boşluğu var ama yanlış yapılmış kullanılamıyor. küçük bir odam var o boşlukla yan yana. dedim ki kiracılara sorayım kabul ederlerse odayı oraya doğru genişleteyim. hemen whatsapp grubundan durumu belirttim burayı kullanabilir miyim diye. herkes onay verdi. ben yerdeki kilitli taşları söktüm(yaklaşık 20 mt2 belki 800 tane taş tahmini 7 saat falan sürdü.) altındaki presli çakış taşlarını tırmıkla kazdım, çuvallar aldım doldurdum yere ulaşasıya kadar.(50 kg lik 13 çuval ama kumla karışık çakıl tahminen 1 tondan biraz fazladır, 2 gün sürdü) üstüne çimento aldım,harç kardım. yeri düzledim falan sonra ytong alıp duvar öreceğim. bunları ilk kez youtube dan bakarak yapıyorum bu arada. ytong için ödeme yaptım, ön hazırlık bitince getirecekler koca taşları. birleştireceğim odanın duvarını balyozla kırdım 2 saatte falan yine çuvallar tuğlalar toz duman ama gazım gitmedi hala son hız devam bir anlık karar aldığım işlere. sonra kardeşim kiracılarla olmaz ev sahiplerine de söyle sıkıntı çıkmasın ilerde dedi. bugün aradım ev sahiplerini, bir tanesi yakın oturuyormuş geldi hemen. baktı olacak yere, brnim iznim yok eski haline çevirin burayı dedi. birazcık tembel olsaydım keşke. evimin bir odasında duvar yok şuan yaa.
devamını gör...
82.
muhtemelen yab ( yaygın anksiyete bozukluğu)'na sahip insanların başına gelir.
devamını gör...
83.
başarılı olmaktan çok mükemmel olmaya odaklananların ağına düştüğü, pasiflik hali.
devamını gör...
84.
güya zamansızlıktan içinde bulunduğum durum. zaman bulamamaktan yakınırım hep ama artık daha iyi anlıyorum. zaman bulmak diye bir şey yok. zaman bulunan bir şey değil. böyle düşünmeye devam edersem ömrümün sonuna kadar asla zaman bulamayacağım zaten. zamana yolda bulunan 5 kuruş muamelesi yapmaya devam ettikçe o da öyle değersiz kalacak, bozuk para gibi harcanacak. onun yerine sandıklarda, ipeklerde saklanan elmas muamelesi yapmak gerek ona, öyle davranmak gerek. zamana elmas değeri verince o da elmas kadar değerli olacak, bozuk para gibi harcanmayacak.
devamını gör...
85.
karantinaların özetidir.
devamını gör...
86.
istek var da güç olmadığından doğan sonuç. o gücü bulamıyorum kendimde bir türlü.
devamını gör...
87.
parasızlıktan dolayı içinde olduğum bir durum.
devamını gör...
88.
hangisini yapacağıma karar veremediğim için sık sık başıma gelen eylem. haliyle günün sonunda elde var sıfır.
devamını gör...
89.
kendi kendime o kadar heyecan yapıyorum ki yapamıyorum.
kafama koydum 14 kitaplik tolkien külliyatını ona özel aldığım deftere not alarak okuyacaktım.
bu seri adrenalinimi kadar yükseltiyor ki ;tam silmarillion okumaya başlayacakken elime umberto eco'nun çirkinliğin tarihi kitabını alıyorum. çünkü bu kitap girince çıkılamayan bir çukur. ıki satır okuyorum pat "şu isimdeki pdf'i oku" diyor. pdf'ler sayfalarca sürüyor, derken ben çirkinliğin tarihi'nde kaybolup gitmiş oluyorum. koca külliyat bana "tü senin suratına!" der gibi kitaplikta duruyor.
kafama koydum 14 kitaplik tolkien külliyatını ona özel aldığım deftere not alarak okuyacaktım.
bu seri adrenalinimi kadar yükseltiyor ki ;tam silmarillion okumaya başlayacakken elime umberto eco'nun çirkinliğin tarihi kitabını alıyorum. çünkü bu kitap girince çıkılamayan bir çukur. ıki satır okuyorum pat "şu isimdeki pdf'i oku" diyor. pdf'ler sayfalarca sürüyor, derken ben çirkinliğin tarihi'nde kaybolup gitmiş oluyorum. koca külliyat bana "tü senin suratına!" der gibi kitaplikta duruyor.
devamını gör...
90.
seçim paradoksudur. insanlarin seçim şansı arttıkça seçim yapmakta okadar zorlanirlar.
bu yüzden birsey secin ve bitirmedikce yeni birseye baslamayin.
bu yüzden birsey secin ve bitirmedikce yeni birseye baslamayin.
devamını gör...
91.
akşam karar verip sabah hatırlamayan şeylerdir.
devamını gör...
92.
konfor alanından çıkamama sorununun bir belirtisi.
devamını gör...
93.
işte sadece istediğimiz için yapamıyoruz. belki eyleme geçsek, birçok şeyi yapabiliriz.
devamını gör...
94.
bir sürü kitap okuyayım dersin dünya klasikleri vs. kitap fiyatları pahalıdır veya evinde olan bir kitabı bile başka bir şeyleri önemli bulmaktan okuyamazsın. herkesin izleyip beğendiği popüler diziler vardır bari onları izleyim dersin ama yine ondan önemli yapılacak bir şeyi bulursun ve bu durum keyfini kaçıracak hale gelir. bari dil öğreniyim dersin 2-3 güne pes edersin. kurslara gideyim kendimi geliştireyim desen pandemi vardır(online kurslar da var ücretsiz) ama bu sefer de teknolojik kaynak yetersizliği dersin o işe de girişmezsin ve asıl yapman gereken şeyleri de yapamazsın çünkü üşenirsin günlerin bomboş geçer. ne kendini geliştirebilirsin ne çağa ayak uydurursun öyle işte bomboş keşke üşengeçlik ve halsizlik halleri olmasa hep bir bahaneye sığınıyoruz değil mi?herkesin imkanının yeterli olmaması da cabası tabi.
devamını gör...
95.
bir yerden başlayana kadar onlarca farklı seçeneği ve olasılığı gözden geçiren, sonuç olarak hiçbir şey yapmadan duranların genel sorunu. oysa bahaneleri es geçip doğrudan bir uçtan başlasalar muhtemelen kendileri bile anlamadan gerisi gelir fakat zaten mevcut sorun başlamak ile ilişkili.
devamını gör...
96.
yapılmak istenip imkansızlıktan yapılamayan şeyler vardır ancak bahane üretip hiçbir şey yapamıyorum demek ehh işte yürümek için önce emeklemek gerekir .
devamını gör...
97.
“canını neyin sıktığını bilmiyosan evinde mutlaka kirli bi köşe vardır.” diye bi cümle okumuştum seneler önce.
yakamıza yapışan bu mental yorgunluk gelişmeye devam eder. büyür, büyür çığ olur içinde. karabasan gibi acımasız, nefes aldırmayan bi canavar. siz onu beslemeye devam ettikçe kendi nefesinize engelsiniz. ufak adımlarla atlatmaya çalışın. mesela bu entry bitince git yüzünü yıka, bi kahve yap, 6 sayfa kitap oku, yarım saat yürü. dışarı çıkasın yoksa takip ettiğin o bomboş video kanallarından birini aç, salonun ortasında olduğun yerde yürü. dinleme kendini. fısıldayan canavarını besleme kendini yiyip bitirerek.
sadece ayağa kalk, pencerenden bir bak. “çiçek açmış mı? yağmur düşmüş mü? dön bak dünyaya!”
yakamıza yapışan bu mental yorgunluk gelişmeye devam eder. büyür, büyür çığ olur içinde. karabasan gibi acımasız, nefes aldırmayan bi canavar. siz onu beslemeye devam ettikçe kendi nefesinize engelsiniz. ufak adımlarla atlatmaya çalışın. mesela bu entry bitince git yüzünü yıka, bi kahve yap, 6 sayfa kitap oku, yarım saat yürü. dışarı çıkasın yoksa takip ettiğin o bomboş video kanallarından birini aç, salonun ortasında olduğun yerde yürü. dinleme kendini. fısıldayan canavarını besleme kendini yiyip bitirerek.
sadece ayağa kalk, pencerenden bir bak. “çiçek açmış mı? yağmur düşmüş mü? dön bak dünyaya!”
devamını gör...
98.
(bkz: godot'yu beklerken)
devamını gör...
99.
çokda şey yapmamak lazım ...
devamını gör...
100.
aynı anda bir çok şeyi yapmak istemek tek bir konuya odaklanamamak sonuç olarakta elde tutulur birşey olmaması. zaman yönetimi yapamayanlara görülür. calm down please
devamını gör...