deniz gezmiş

deniz gezmiş ve arkadaşları söylenenin aksine hiç bir zaman moskova'dan yardım almadı. maddi sıkıntı çekiyorlardı çünkü karşılarında nato finanslı eğitim kamplarında yetiştirilmiş ve silahlandırılmış sağcılar vardı. bu sağcıların, maraş, çorum ve malatya'da sivil halk üzerinde yaptığı katliamlar incelenirse solcuların silahlanmaya ne kadar ihtiyacı olduğu anlaşılır. üstelik deniz gezmiş ve arkadaşlarına terörist diyenler neden bu katliamlardan hiç bahsetmezler?
banka soymaları hataydı diyebiliriz. ama bakın bu çocuklar bu pranın 1 kuruşunu bile yemediler.
reis dediğiniz adamlar devletten aldıkları paraları çatır çatır pavyonda harcarlarken deniz gezmiş idam edilmeden önce son isteği olarak filtreli sigara istemişti ve idamından sonra babasına teslim edilen eşyalarının arasında bir paket birinci sigarası vardı.
isteseler bu parayla moskova'ya kaçabilirlerdi.
son olarak şunu yazayım;
"ben amerkan emperyalizmine,sovyet revizyonizmine, romen soytarılığına karşı bir türk devrimcisiyin"
deniz gezmiş
hadi şimdi gidip kumda oynayın...

terörist.

.. kolay değil öyle
genç ölmek
yeşil bir dal gibi yüreği
kopartıp ateşe atmak
hiç öyle kolay değil dostlar ..

diyor ozan.. hiç tanımadığı çocuklar da gülsün ve doysun diye tüm açlar, herkese ışısın diye özgür bir dünya; yiğitler de geliyor bazan dünyaya dostlar.. yazık ki, kendi gölgesinden bile korkan kimi ödlekler, efendileri farkeder de bir kemik kırıntısı verir belki diye kendilerine, havlıyorlar onlara utanmazca sıcak karanlıklarında...

doğum günüdür.

''insanlar, doğar, büyür, yaşar ve ölürler.
önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığın süre içerisinde fazla şeyler yapabilmektir...''
deniz gezmiş
çok şey yazılabilir deniz gezmiş hakkında o yüzden yazılmayanlar hakkında yazmak istedim. özellikle yaptığı savunmadan bahsetmek isitiyorum.deniz'in yaptığı savunmaya her yerden ulaşabilirsiniz.
savunmanın geneli içeriği ve üslubu açısından bir suçlamadır ve bu suçlamanın muhatabı da, başta siyasi iktidarlar olmak üzere, düzenin savunucularının tümüdür.
deniz gezmiş davada yaptığı savunmada, kendilerini bağımsız bir ülkenin çocukları olmaktan mahrum edenleri sanık koltuğuna oturtmuş ve “tarih evvelce bunu yapanları nasıl temize çıkarmışsa bizi de temize çıkaracaktır, buna da inanıyoruz!” demiştir.
deniz,savunmasında iki suçlamaya karşı çıkıyor.
birincisi, en çok zoruna giden bugün de olduğu gibi vatan hainliğinden suçlanmasıdır. özellikle o'nu vatan hainliği ile suçlayanlar için savunmasında,'' biz varlığımızı hiçbir karşılık beklemeden esasen türk halkına armağan etmiş bulunuyoruz. türk halkı ve devletin bağımsızlığına armağan etmiş bulunmaktayız. bu sebeple ölümden çekinmiyoruz. biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik. bugüne kadar da bu özlem içinde kaldık. iddianamede geçen ve bana atfedilen hükümleri kabul etmiyorum. ben silahımı halka, orduya karşı kullanmadım. ancak vatan hainlerine karşı kullanmak maksadıyla taşıdım'' diyor.
ikincisi ise atatürk....
''bu memlekette mustafa kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz. 35 milyon metrekare vatan toprakları işgal altındayken, bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür. mustafa kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı. hareketimiz tamamen anayasal bir harekettir. anayasamızın başlangıç ilkesinde belirtilen ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık. bu sebeple anayasal bir davranışta bulunduk. yaptıklarımızın haklı olduğuna inanıyorum.''



yeni yaşın kutlu olsun yoldaş...
sen hiç ölmedin...

türk solunun siyasi açıdan islamcılardan hiçbir farkı yoktur. islamcılar nasıl bir kutsal kitabın ve emrettiği şeriatın, hepimizin yaşaması gereken doğru yol ve ideal düzen olduğunu düşünüyorlarsa solcular da aynısını komünizm için düşünüyorlar. bu ideolojiye inanmak onları ahlaki açıdan üstün kılıyor, tartışmaya girerseniz fikirlerinizi kutsal kitaba edilen küfürler gibi karşılıyorlar.

yolları tartışmasız doğru yol, dolayısıyla bu uğurda yapılan her türlü haydutluk ve saçmalık mübahtır. çünkü toplum adamın biri bol bol halt yerse solcu olmak isteyecek. bu zincirin herhangi bir halkasını saçma buluyorsanız insanlıktan anlamayan bir canisiniz, size medeniyet fazla.

özünde bir ekonomik doktrin olan bu ideolojiye kayıtsız şartsız biat edenleri sığ buluyorum. deniz gezmiş sığ bir insandı. yaptıklarının doğru ve onurlu olduğunu düşünmüş olabilir, arabistanda veya iranda kocasını aldatan kadını taşlayarak öldürenler de yaptıklarının doğru ve onurlu olduğunu düşünür. batının ahlaki değer skalasına sahip olmanız, ideolojinizi akranlarından üstün kılmıyor.

aşırı solcudur aşk. bu yüzden insanların sol yanını hedef alır…ve aşk bu kadar solcuyken içinden sağ çıkmak imkansızdır.

24 yaşında kendini türkiye’nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum demiştir.

ölümsüzlüğüne…

'aşk olsun sana çocuk. aşk olsun..'
anısına saygıyla. ışıklar olsun yoldaşın..

kolay değil öyle
genç ölmek
yeşil bir yaprak gibi yüreği
koparıp ateşe atmak
pek öyle kolay değil
....
ama insanlık için, ülkesi halkı için, parmağını kımıldatmaktan korkan kimilerince, bunu yiğitçe yapabilenleri, (kendilerince) suçlamak kolay. ancak suçlayan ödleklerin adları milyonlarca aynı adlı çocuklarla yaşatılmıyor..
kıydınız ya üç yemyeşil fidana..
bahçeleriniz bahar göremez sizin. görmeyecek de.. bilin..

ampulumü keşfetti? karanlık odakların icadı uydurma bir kişilik, sahte isimli biri.
hırsızların ve soyguncuların tanrısı.

idamından önce din görevlisi talep edip etmediği sorulunca ''ben öyle bir mefhuma inanmıyorum'' demiştir. infazdan sonra mezarlık safhasında ağabeyi bora'nın naklettiğine göre bedeni hazırlanan çukura konmuş ve üzerine toprak atılmaya başlanıyormuş. babası kızıp, bağırmaya başlamış. adetlerimize göre defnedeceğiz şeklinde tepki göstermiş. imam aranmış ama görevliler, imamın namazı kıldırmak istemediğini söylemişler. bora gezmiş ''babam zaten osmanlı devrinde din eğitimi aldığı için nasıl kıldırılacağını biliyordu, öne geçti, biz dört kişiydik '' diyor. o esnada her nasılsa imam ortaya çıkmış ve namazı kıldırmış. bora gezmiş '' muhtemelen işin uzamasını istemediler '' diyor.

''ben öyle bir mefhuma inanmıyorum''
bu şekilde konuşacak bir adam değildi deniz..
deniz gezmiş kendilerine son görevi yapmak için gelen imama " müslüman türk halkının dini düşüncelerine saygılıyız fakat biz dini bir tören istemiyoruz "demiştir.
50 seneyi geçmiş asılalı deniz öyle dese ne olur? böyle dese ne olur? yani takıldığınız şey bu mu?

"yaşasın, türk halkının bağımsızlığı!. yaşasın, marksizmin ve leninizmin yüce ideolojisi!. yaşasın, türk ve kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi, kahrolsun emperyalizm!..»

şu bora gezmiş şunu dedi bunu dedi zırvalığını bırakın,ben üsküdarlıyım bora'yı de atnırım mahir çayan'ın saygıdeğer annesini de (şair soysal ekinci ile fırsat dahilinde her hafta yeşillik ve sebze götürürdük ''ayşe ablaya'' ,ziyarete ederdik.(darbe öncesi)
bora chp'li ve kemalist'tir yazmaya değecekte değildir,sağ mı bilmiyorum ..

deniz gezmiş komünist'ti,marksizm-leninizm'in nihai zaferi için mücadele etti bu uğurda düştü.tüm marksist devrimciler için önderdir .

boş teneke laflara abisinin ki dahil karnımız tok.
üsküdar chp ilçesi de bok çukuru bir yerdir.

öldüğü halde bir kesimi hala ürküten, 68 kuşağı öğrenci lideri.
maraş katliamı bu kadar rahatsız etmez bu kesimi nedense. onların dini neydi, baktınız mı hiç*.

idamından önce taylan özgür'ün yanına gömülmek isteyen insan. bu vasiyet yerine getirildi mi? tabii ki de hayır.



en sevdiği şarkı da buydu. huzur içinde uyusun.

ateşli bir devrimci ve ateistti. dini ritüel istememesi kadar doğal bir şey yok.
vaktiyle islamcı bir haber sitesi de deniz'in altındaki iskemleye tekme atıldıktan sonra bir müddet yaşamını yitiremeyişini buna bağlamıştı.
deniz'in boyunun uzun oluşu filan hikaye imiş hep.
allahsız olduğu için can çekişmiş idamında.
yerseniz tabii.

değil deniz gezmiş bir ateistin bunu istemesinden doğal bir şey yok. hayır deniz gezmiş isteyince ne oluyor?

adam ölmüş üstünden 52 sene geçmiş demiş olsa ne olacak dememiş olsa ne olacak?

ne içtiniz acep.

onca yıl geçmesine rağmen o kadar ürküyoruz ki sorma gitsin.
siz kılışdaroğluna bastınız, akp artıklarına 40 mv verdiniz. 25 senede geldiğiniz nokta bu.
ateş olsa cürmü kadar yer yakar. sizin ki cürüm değil cürümcük.

kendisini şehir gerillası olarak nitelendiren deniz gezmiş ve arkadaşlarını şehir gibi büyük bir kalabalıkta bir türlü yakalayamayan emniyet istihbaratçıları, operasyon üzerine operasyon düzenlese de bir türlü başarı elde edemiyorlardı.. tam da bu esnada deniz gezmiş ve arkadaşları hayati bir hata yaparak 4 amerikalı askeri kaçırıp fidye istediler. emniyet istihbaratçıları çok sonra bu gerilla taktiğine uyandılar, ve şehrin her yerini abluka altına aldıktan sonra bir bölgeyi açık bırakıp, deniz gezmiş ve arkadaşlarının kaçışını merkezden kôy ve kasabalara ittiler. köy ve kasabalarda bekçiler herkesi tanıdığı için, deniz gezmiş ve arkadaşları sokağa çıktıklarında yabancı oldukları anlaşılacaktı. nitekim de öyle oldu, ülkenin tüm güvenlik güçlerinin, bütün imkanlarını kullanarak arayıp bulamadığı üç kişiyi, bir mahalle bekçisi tek başına buldu..

adamın işlediği suçlar;
-banka soymak
-silahlı örgüt kurmak
-adam kaçırmak
- asker/polis ile çatışmaya girmek.

sonra neden hapse attılar/astılar. lan dünyanın neresinde olursanız olun bu suçları işlerseniz en iyi ihtimalle hapse girersiniz.