diamond tema

çok eski zamanlardan beridir takip ederim kendisini. cevabını bulamadığı birçok sorunun cevabını şii müslüman alimlerden çok rahat alabileceğini düşünüyorum.

klasik sahih-i buhari anlatısı ve salt kur'an kerim meali üzerinden islam eleştirisi yapmaya çalışması çok havada kalıyor. hâlâ hz. aişe'nin evlilik yaşı üzerinden peygamberimizi (saa) eleştirmeye çalışması cahil agnostik ve cahil ateist argümanı olduğunu anlaması gerektiğini birilerinin ona söylemesi gerekiyor.

müslümanların inandıkları kaynaklarda geçen şeylere değinmesi yüzünden saldırıya ve haksızlıklara uğramış bir genç kardeşimizdir...

aişe'in peygamberle 9 yaşındayken dünya evine girdiğine dair hadisin, rivayetin doğruluğunu sorguluyor bir çok müslüman. bir kesim de peygamberin bu sebeple eleştirilmesine ya da bu konunun gündeme getirilmesine karşı öfkeli. ve rivayetin doğru olduğunu kabul ederek her türlü saldırıyı yapıyorlar diamond'a.. peygamber evlenmişse evlenmiştir. bunu sorgulamak kimseye düşmez kafasında bu insanlar. ve çok tehditkarlar. can almaktan söz edebiliyorlar.

şimdi gelelim esas meseleye... yahu kardeşler. bir takım ilahiyatçılar bu hadisleri reddediyorlar ya benim de aklıma şu takılıyor. buhari'de de geçen ve sahih kabul edilen bu hadisler için o dönemler özellikle de bu hz. aişe'nin evlilik yaşı hadisesi üzerine insanlar tepki göstermişler mi?
o dönem, bu hadislerle peygamberimize iftira atılıyor. hz.aişe evlendiğinde 9 yaşında değildi diyecek bir cengaverin çıkmaması, cengaverlerin şimdi bizim türk ilahiyatçıların arasından çıkıyor olması bana bir garip geliyor doğrusu...
yani eğer bu yaş konusu üzerinde bir yanlış aktarma, hesaplama, bilgilendirme söz konusu ise bunun o gün bu hadislerin ilk olarak ortaya çıktığı dönemlerde bir eleştiri alması gerekmiyor muydu? peygamber hz. aişe ile gerçekten de aişe 9 yaşında değil de 18 yaşındayken evlenmiş olsaydı bu hadislerin kabulü söz konusu olabilir miydi. en azından bunun doğrusunu söyleyen insanlardan da bugüne elimize bir yazılı bilgi ulaşabilirdi. aişe'nin evlilik yaşı hakkında hiç değilse geçmişten günümüze bir değil bir kaç rivayet ulaşmış olurdu...

şimdi bugünden çıkıp da hayır efendim o 9 değildir 16-17-18 dir dediğinizde insanları buna ikna etmek zorlaşıyor..

valla ne denir bilemiyorum.

ekleme, #3038612 belki de en mantıklı ve iç ferahlatıcı soru bu. olaya buradan bakabilmek de inananlar için imanlarını korumaları konusunda yardımcı olabilir.
milletin şüpheler içinde kalıp bunalıma girmesi de aslında pek hayırlı olmaz.

felsefe, din gibi konularda donanımlı biridir ancak türk genetiği hiç yok vb. söylemleri nedeniyle kendisinden pek haz etmem.

kaç yaşında ve ne gerekçeyle evlenilmiş? koruma kollama dürtüsünün hakim olduğu hissindeyim.

ayrıca evlilik yaşı konusunda biyolojik kanıtlarla psikososyal gerekçeler çapraşık.

sanırım sorunun kaynağı bin dört yüz yıl öncesi olması... ve giderilemez bir sorun

kendinden önceki kuşakları, başta anne babaları olmak üzere islamcı veya ülkücü olan, son yirmi küsür yılda yapay yollarla makam mevkiye, paraya pula, hayallerinde göremeyecekleri servete ve lüks hayata kavuşan kesimin yeni kuşağında bir kimlik bunalımı var. ağır bir modernite, kemalizm, her türlü sol ideoloji düşmanlığı olduğu için kendilerinde, sağda konumlandırmak zorunda hissediyorlar kendilerini ve bunun için çağ dışı gördükleri islamcılık ve ülkücülük onlara uygun değil. neredeyse tamamının kendilerini liberal veya sağ liberteryen olarak tanımladıklarını gözlemlersiniz. batılı ülkelerdeki liberteryenler ile alakaları olmadıklarını anlamanız da zor olmaz (onların da ayrıca a***a koyayım).

bir kere savundukları hiçbir özgürlüğün evrenselliğine inanmazlar. her türlü güzel, iyi şey sadece onlar tatmin olduğunda kabul edilebilir. islamı eleştirmek sınırlanmalıdır ama müslümanlar istedikleri kesimlere hakaretler ettiğinde bu ifade özgürlüğüdür. serbest piyasa ekonomisi sadece müslümanlara hizmet ettiği sürece serbesttir. münazaralarda her zaman müslümanlar kazanmalıdır mesela, diamond tema adlı arkadaşı son günlerde kafaya fena halde takmaları da bununla alakalı: fiyakalarını fena bozdu.

liberal-liberteryen taklidi yapan hardcore islamcıların fena patladığı yer bu münazara saçmalığı oldu ve bunu fark etmek açıkçası beni mutlu ediyor. şu noktadan sonra -mış gibi yapmaları zor olacak ve zaman içinde daha radikal davranacaklar.

tartışma esnasında mimiklerine hakim olamayan, rahatsız edici davranışlarda bulunan, "18'lik gotik sude'nin allah'ı" olarak nitelendirilebilecek bir youtuber. bu arkadaşın tam zıttı olan kişi ise fikret çetin'dir. o da 18'lik "sümeyye'nin allah'ı" olarak nitelendirilebilir.

insanlar gerçekten kendilerinden olmadığı kişileri, toplulukları, düşünceleri yok etmeye çalışırlar. bu hep böyle olmuştur olacak da.

açık açık sizin inandığınız kitabı açıp içine yorum katmadan doğrudan cümleyi okuduğunu söylüyor ve öyle de yapıyor. bunun üzerine hakaret ettiğini söylüyorlar. bakın hiç bir yorum katmadan diyorum dikkat edelim. çünkü iki zıtlık arasında tartışma yapılıyorsa zaten yorum da yapılır, kendi düşünceni savunmak adına ama bunu bile yapmadan olduğu gibi aktarıyor sadece.

öldürülsün tweetleri, tutuklama kararları, ailesine, eşine yapılan tehtidler korkunç resmen. insanlar zulümle, kanla bıçakla bir şeyleri çözmeye o kadar meyilli ki (ki ortada çözülecek bir durum da yok) tek yapabilecekleri şey bu çünkü. bu nefretin altında asıl ne yatıyor onu da bilmek lazım.

konudan biraz çıkıp ekstra bir şey daha söylemeliyim ki. topluma hitap etmeyen kişilikte insanlar hep diken üstünde yaşıyorlar. tanınmak bir insanın hayatını kısıtlıyor. çünkü özgür yaşayamıyorsun, senin özel bir hayatın da pek fazla olmuyor. sınırlı yerlerde, kapalı kapılar ardında yaşam sürmeye çalışıyorsun ve bu çok korkunç bir durum. istediğin zaman istediğin bir yere kafanın estiği gibi çıkıp gidemiyorsun. çünkü seni tanıyorlar, kimin sana nasıl yaklaşacagini, nasıl tepkilerle karsilacagini bilmiyorsun. sıradan insanlar bile dışarı çıkıp bir yerlere giderken kendilerinin daha rahat olacakları mekanları, ortamları seçiyorlar. bir de belli bir kesim tarafından tanınmış insanları düşünün. küçükken "ayy ünlü olmak istiyorum, çok zengin olmak istiyorum" diye masum hayaller kurardım. yaş ilerledikçe insan bir şeylerin farkına varıyor. ve tanınmak kadar -hele ki yaşadığın bölgeye göre bir hayat tarzın, kişiliğin yoksa- tehlikeli bir durum yok.

adamı çıldırtmışlar, ama adam haklı. (bkz: küfür ediyor ama hak etmişler küfürü), hem güldüm hem acıdım.

açık konuşmak gerekirse pek birşey bildiği yok. demogoji ve manipülasyonla marksist fikirlerini empoze ediyor sadece.

z kuşağı ideologlarından.

gidin açıp iki kitap okuyun. her insanın bilgiye ihtiyacı vardır ama bu tip zibidilerden sağlanması sağlıklı değil. sonra sokakta iki entellik taslayacağım diye ezber ezber konuşup akademisyenlerin asabını bozuyorsunuz çocuklar.

zaten diamond tema ya da muadillerinin size fayda sağladığı da yok. mesela daha önceden bu elemanın bir iki videosuna denk gelip izledim. "ben haftada yüze yakın kitap okuyorum" gibi bir şey söylemişti. haftada yüz kitap okuyup tarih konusunda lise kitaplarından daha sığ ve subjektif bilgiler vermekte başarılı gerçekten. tebrik ederim.

millet işin kolayına kaçıp, kitap okumak yerine birikimini youtube shortstan sağlayınca böyle oluyor ne yazık ki.

psikolojisi iyiye gitmemiş belli ki.
kimse mükemmel değil; bu adam da mükemmel değil, efe aydal da mükemmel değil.
fakat diamond tema'ya sallayıp "yav ibo da düzeliyor yooov" deyince takipten çıktım.

efe aydal'ın haklı olduğu yerler var ama bana göre haksız olduğu yerler daha çok.

of!offf! yılların birikmişliğini çıkarmış. biraz farklı birini bizim millet kaldıramıyor.dön diyeceğim de, dediğin gibi aklıevvelin biri hayatına mal olacak.saygılar.

bu denyo son zamanlarda amma şişirtti kendini. yeter daa..

cumartesi sabahı 7 buçukta bana fikir s.çt.rtıyor bir de pipisiz hale bak.

bu ülkeye en mülayim adamı getirin çok değil 6 ay sonra ülkeye atom bombası atmayı düşünür.

ne olacaktı ki başka?

su adami burda saka gibi savunan var. harbi saka gibi.

karisi hakkinda yapilan her aciklamaya karimi taciz ediyolar diyen sek erkek

patron çıldırdı;

gibtiğimin efe'si adamı çıldırtmış.
diamond seneler evvel video yüklemeye başladığı zamanlar efe'nin yayınlarına katılırdı. ilk izleyicileri de efe'den gitmiştir. sonradan hızlı bir üne sahip olup efe'nin 10 yılda yapamadığını 2 yılda yapınca efe'nin zoruna gitti tabii.
abartmıyorum bu arada, efe aydal 10 senedir; belki daha fazla süredir yayıncılık yapıyor. yaptığı komedi videoları haricinde hiç bir zaman diamond kadar üne sahip olmadı. kimse bu kadar konuşmadı. çünkü: bu işi hiç ciddiye almadı. adam filmci zaten, kendisi kısa film ve dizi çekmekle uğraşıyor. "ben bu ülkedeki insanları bilinçlendirmeliyim" cümlesini benimsemedi. evet bu adam da çok şey yaptı ama maalesef diamond ile aynı kalitede değildi. kırmızı hap videosu çektikten sonra pek bir cacık çıkmadı açıkçası. kırmızı hap'a elli tane reddiye geldi, doğru düzgün karşılığını vermedi.
velhasılıkelam: kıskançlık kötü bir şeydir. yapmayın.

ben olsam ben de çıldırırdım.

sürekli kendi bacağına sıkmaya başlamış youtuber

enayileri yeterince söğüşledikten sonra isyan yayını çekmiş bir tip. bu saatten sonra ona koymaz zaten bunu iyi biliyor.