dil mi düşünceyi yönetir düşünce mi dili yönetir sorunsalı

düşünce dili yönetir.

ne düşünüyorsan dilinden o dökülür.

küfür de eder, şiir de okur bir dil.
tarafını seç !

dil olmadan önce de insan ve iletişim vardı. dil sizin düşüncenizi dışavurmanız için kullanılabilecek yöntemlerden biri olabilir sadece.

diyalektik ilişki vardır aralarında. sürekli yeni sentezlere varırlar.

insanı bir kelimeyle özetlemek zorunda olsaydım, “adet” derdim. adetleri vardır insanların; alışkanlıkları vardır. insan düşünen bir varlıktan bile önce; alışan bir varlıktır. düşüncelerini yönlendiren şeyler bile alışkanlıklarıdır insanın. dolayısıyla dil kesinlikle düşünceye dikte eder. ancak aynı insan düşüncelerini “dile getirmedikçe” -irade yolu ile- söylememeye alışır önce, ardından düşünmemeye de başlar. irade, yani zihnin motor faaliyet üzerindeki aygıtı da dile hükmedebilir niteliktedir. o yüzden buna tek bir cevap vermek mümkün değil. nitekim hegel’in “dil varlığın evidir.” ve wittgenstein’ın “dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır.” sözleri dilin işleviyle ilgili çok önemli bir noktaya dokunmaktadır. insan hiç bilmediği bir şeyi düşünemez; ilk bilgiler ve piaget’in terminolojisi olarak “şema”lar gözlem ve deneyim yolu ile kazanılıp seslerle kalıcılaştırılır. dil kelimelerden önce ses benzeşimleri ile karakterizedir. ancak daha sonra o sesleri farklı alfabelerle kelimelere sokarız. bu noktada düşünceyi, yani kaydedilmiş kavramlar aracılığı ile yenilerini üretmeyi, varlığı ayırt biçimimiz olan dilden bağımsız düşünmek çok isabetsiz olacaktır. ancak dediğim gibi, bu “varlık dünyasının sınırları” yine bilinç ve yeni şeyleri denemeye bizi itecek olan irade vesilesi ile olacaktır.

ya bu şey değil mi.. döngüler serisi volume:346543
hani düşünce dile döner.
dil davranışa
davranış düşünceye
düşünce dile.
dil davranışa....

ne bileyim karışık mevzu. yani sadece bugün düşünce dili yönetir deseydik. cognitive therapy patlardı.
dil düşünceyi yönetseydi deseydik sadece benim ağzımdan burnum akıyor yerine ruhum kanıyor cümlesinin çıkmasını açıklayamazdık.
velhasıl... yok velhasıl melhasıl.

dil düşünceyi geliştirir ya da kısırlaştırır. düşüncenin ise dili amaç ve hedef doğrultusunda yönetmesi beklenir. çevremde çok zaman duymuşumdur: ''biz, toplum olarak bu kadar değerlerimize yabancı değildik, kaba-saba insanlar değildik !'' derler. sebebini bir ölçüde dilde arıyorum. eskiden türlü incelikleri ifade eden kelime ve terkiplerimiz vardı. bu söz varlığımız, sosyal hayatımıza hâkim olan değerlerimizi târif edip adlandırırdı. ancak, günümüz konuşma diline dikkatimizi çevirdiğimizde, eskiden lügatimizde olmayan pek çok kaba söyleyişlerin, küfürlerin ve argo ifade tarzının, istisnâları olsa da toplum iletişiminin esasını teşkil ettiğini görüyoruz. zira, bir şeyin adını unuttuğumuzda onun beyan ettiği, tanımladığı bir güzelliği, bir inceliği, bir farkı da unutmuş oluyoruz. sonra da unutulanların boşluğunu vatansız sözler ve sövgüler; soylu düşüncelerimizin yerini ise tamamen süflî, diğerini önemsemeyen, ben merkezci, kırıcı, yıkıcı değerlendirmeler ve hükümler dolduruyor.

düşünce dili yönetir diye düşünüyorum ve düşüncemi dile getiriyorum.

zihnimizin trafik akışı yalnızca cümlelerden ibaret değil. sesler, görüntüler, cümleler, kelimeler, birçok şey geçiyor. örneğin bazen dile getirmekte zorlandığımız, ne kadar anlatırsak anlatalım tam anlamıyla ifade edemeyeceğimiz düşüncelerimiz oluyor. hayır his değil, düşünce. orada duruyor biliyorum. gözümü kapatıyorum ve sanki yaklaşıp yakından bakmamı bekleyen küçücük bir nokta gibi. zaten bu yüzden yalnızca dil aracılığıyla anlatmıyoruz kendimizi. resimlerle, bestelerle, dansla yani sanatla ifade etme yolunu seçiyoruz.

insan bildikleriyle, kelime dağarcığıyla sınırlandırılabilecek kadar basit bir mekanizmaya sahip değil. bu bir övgü de değil. düpedüz karmaşa! devamlı işlemek, eşleştirmek, ayrıştırmak, üretmek üzerine kurulu zihnimiz. dilin sınırladığı tek şey dışa aktarımımız. ama onu da başka yollarla tamamlıyor en azından tamamlamaya yaklaşıyoruz.

burada yazılanların tersine, dil düşünceyi yönetir. düşünce sadece içinizden konuşmanızdır( konuşmak ise dille olur). bu yüzden yine dile ihtiyacınız vardır. japonca bilmeden içinizden japonca konuşamazsınız. o yüzden ifade edebileceğiniz bir dil olmadan, düşünce oluşmaz.

dil düşünce ile yönetilir ama dilin kapasitesi kadar düşünce aktarımı sağlanmış olur

afrika kabilesinin çocuklarına zeka testi yapmışlar. atıyorum dilimlenmiş meyve tabağını aşağıdakilerden hangisi ile yersin diye fotoğraf koymuşlar. fotoğraflarda çatal var kaşık var bıçak var. çocuk bıçağı seçmiş.

normalde bu çocuk salak der geçersin ama işte onlarda çatal ve kaşık yok sadece bıçak var ve çocuk bıçağı seçmiş.

dil de biraz böyle.

dil düşünceyi yönetir.

konuştuğun dile göre kelimeler seçilir, onların yapısına göre cümleler kurarsın.

*

dil düşünceyi yönetir ve iletir.

örneğin rusçada mavinin iki farklı tonunun ismi farklı bizdeki maviyle mor gibi farklı isimleri var ve yapılan bir deneyde rusça bilen insanlar bu renklerin ayrımını yapma konusunda daha başarılılar.

yanlış hatırlamıyorsam avustralya dilinde sağ sol ön arka gibi yön belirten kelimeler yok bunun yerine her seferinde doğu batı kuzey güneyi kullanıyorlar ve bu insanların yön algıları bizden çok daha gelişmiş.

örnekler eminim çoğaltılabilir o yüzden dil düşünceyi yönetir diyorum.

düşünce dili yönetir. kimse "günaydın" dedi diye günün gerçekten aydın olacağını ya da bu sözle aydınlanacağını düşünmez. bu konu hakkında fikri bellidir, söylediğiyle, sözcük seçimiyle şekillenmez.

sözel alanlar para etmez oldukça , bazı sözelcilerde dili bir nevi büyü gibi gösterme çabası yayıldı. dili ulvileştiren hipotezler bunun eseri.

insan artık konuşamıyor ki yalnızlık içinde sosyal medya ile iletişim kuruyor. düşüncesi olmasa sözü de olmaz yazısıda.

düşünce dili yönetmese kimse küfretmeyi tercih etmezdi.
küfretmeyi düşündü ve dili o yönde kullandı...

gece 12den sonra işler değişir.

ınsan beynini ele alirsak ve dil olmasa idi sanirim bir takim imgelerle dusunurduk yada hayal ederek ama dusunce dilin temelini olusturur gibi geliyor bana .

düşüncem dilimi yönetiyor.

dil düşünceyi yönetmeseydi rüyalarımızı başka dillerde de görürdük. ama sadece bildiğimiz dilde düşünüyor ve sadece bildiğimiz dilin düşüncesinin rüyasını görüyorsak dil düşünceyi yönetir gibi geldi bana. *

bilmediğin bir dilde düşünemediğine göre dil düşünceyi yönetir.

yanılabilirim.