dil mi düşünceyi yönetir düşünce mi dili yönetir sorunsalı
başlık "gogolunpaltosu" tarafından 28.11.2020 00:11 tarihinde açılmıştır.
101.
dil sadece bir araç olması dolayısıyla, düşünce bu sorunun galibi olur. dil düşüncenin dışa yansımasıdır.
bir de şey derler: "dervişin fikri neyse, zikri de odur."
bir de şey derler: "dervişin fikri neyse, zikri de odur."
devamını gör...
102.
dil düşünceyi yönetir. konuştuğunuz dilde ne kadar ileri gidilebilirse düşünceleriniz de o kadar ileriye gidebilir.
devamını gör...
103.
başkalarının dili, düşünceyi yönetiyor maalesef ki.
devamını gör...
104.
105.
"dil düşünceyi yönetemez, düşünce de dili yönetemez. yönetebilmek için özne olmak gerekir. hatta sıradan bir özne olmak bile yetmez. ancak iktidarı elinde bulunduran muktedir bir özne dili de düşünceyi de yönetebilir." şeklinde cevaplanabilecek sorunsal.
devamını gör...
106.
şu bilinir ki;
söz ağızdan çıkana kadar o senin esirindir. çıktıktan sonra sen onun esirisindir.
söz ağızdan çıkana kadar o senin esirindir. çıktıktan sonra sen onun esirisindir.
devamını gör...
107.
düşünce dili yönetir. toplumların düşünce biçimleri dillerine yansır. öyle kalıp sözler ortaya çıkar ki artık yıllar önce düşünülen şeyin aktarımını dilde kullanır oluruz. bu da dilin düşünceyi oluşturduğu konusunda yanilmamiza sebep olur.
devamını gör...
108.
düşünce dili yönetir.
bildiğin kadar konuşursun, cahilsen zeki insan seni zaten umursamıyor.
bildiğin kadar konuşursun, cahilsen zeki insan seni zaten umursamıyor.
devamını gör...
109.
dil düşünceyi yönetir.
devamını gör...
110.
yönetmek doğru bir sözcük mü tartışılır ancak, dil ve düşünce karşılıklı bir etkileşim içindedir. düşüncelerinizi dili kullanarak yazabilir, söyleyebilir, iletebilirsiniz. hatta düşünceler kafanızdayken bile dil aracılığıyla oluşarak iletişime hazır hale gelirler. şu var ki düşüncenizi ileteceğiniz dilin elverdiği ölçülerde iletebilirsiniz. bu her zaman yeterli ve istediğinizce de olmayabilir. konu, içerik ve detayları konusunda dile bağlı olarak sorun ve sınırlamalar yaşayabilirsiniz. bu durum kuşkusuz ki sonuçta ileteceğiniz düşünceyi bile etkileyip değiştirmeye (iletmek istediğinizden farklı bir düşüncenin anlaşılmasına) yol açabilir. ama bu, dilin düşünceyi 'yönettiği' anlamına gelmez. tam aksine dile ilişkin bir yetersizliğin göstergesidir.
dil düşünceyi taşır. yeterli ise kusursuz taşır, yetersizse taşıdığını hasarlı biçimde taşır. dil düşünce dışında (düşünce olmasa da) vardır. keza düşünce de dille taşınmasa dahi vardır. (dil olmasaydı da oluşacaktı, ama iletilemeyecekti.
özetle, birbirini yöneten oluşturan değil, karşılıklı birbiriyle etkileşimde olan iki olgudur dil ve düşünce. sanırım.!
dil düşünceyi taşır. yeterli ise kusursuz taşır, yetersizse taşıdığını hasarlı biçimde taşır. dil düşünce dışında (düşünce olmasa da) vardır. keza düşünce de dille taşınmasa dahi vardır. (dil olmasaydı da oluşacaktı, ama iletilemeyecekti.
özetle, birbirini yöneten oluşturan değil, karşılıklı birbiriyle etkileşimde olan iki olgudur dil ve düşünce. sanırım.!
devamını gör...
111.
dil düşünceyi etkiliyor. kullanılan dil düşünceyi şekillendiriyor, düşünceleri anlamlandıran kelimelerdir. dil olmasaydı düşündüğümüzü de anlayamazdık muhtemelen. *kısır bir dil kısır bir düşünce demektir, kısıtlar zihnini.
farklı bir dil konuşurken karakterinin değişimi de söz konusudur. kullanılan zaman ekleri, dilin kendi genel yapısı bakış açısını o dile göre değiştiriyor.*
çince de gelecek zaman eki yokmuş sanırım, bu da bazı uzamsal kavramların algilanmasını olumsuz etkiliyormuş. bağlaç ve zaman zarfı kullanılıyormuş.
aklıma 1984 romanındaki şu söz geldi "günce tutmak yasa dışı değildi,
aslında hiç bir şey yasa dışı değildi,
çünkü artık yasa diye bir şey yoktu." bazen meramını anlatacak kelime bulamazsın, birde lugatta bunu ifade edecek kelimenin olmadığını varsaysak artık isyan etmek için bile bir sebebin kalmayacak. dilin yoksunluğu düşünceyi kısıtlar, bazen hayallerini bile başkaları verir sana sen kendin kuruyorsun sanırsın.
farklı bir dil konuşurken karakterinin değişimi de söz konusudur. kullanılan zaman ekleri, dilin kendi genel yapısı bakış açısını o dile göre değiştiriyor.*
çince de gelecek zaman eki yokmuş sanırım, bu da bazı uzamsal kavramların algilanmasını olumsuz etkiliyormuş. bağlaç ve zaman zarfı kullanılıyormuş.
aklıma 1984 romanındaki şu söz geldi "günce tutmak yasa dışı değildi,
aslında hiç bir şey yasa dışı değildi,
çünkü artık yasa diye bir şey yoktu." bazen meramını anlatacak kelime bulamazsın, birde lugatta bunu ifade edecek kelimenin olmadığını varsaysak artık isyan etmek için bile bir sebebin kalmayacak. dilin yoksunluğu düşünceyi kısıtlar, bazen hayallerini bile başkaları verir sana sen kendin kuruyorsun sanırsın.
devamını gör...
112.
duruma göre değişir. düşünceyi yöneten dil olduğu kadar durumlar da yönetir. eskimo olsaydınız soğuğu tanımlayan birçok kelimeniz olacaktı mesela. dil ihtiyaçlardan doğar. ihtiyaçlar belli alışkanlıkları doğurur. belli alışkanlıklar ise kültürü oluşturur. yani kültür düşünceyi yönetir. çöl iklimimde yapacak bir şeyi olmayan sohbeti koyulaştırıp edebiyatta çığır açabilir ya da soğuk iklimde öne çıkan şey zanaatlar olabilir. bunlar da dili şekillendiren ihtiyaçlardır. sonra o dil senin düşüncelerini oluşan kültürden dolayı etkileyebilir. tabi genetik, coğrafyaya özgü başka şeyler gibi dili etkileyen başka başka parametreler de vardır. tek boyutlu düşünmek sığ olur biraz.
devamını gör...
113.
“rüya görmek için dil bilmeye gerek yoktur” der, tartışmayı ehillerine bırakırım.
devamını gör...
114.
düşünceye yön veren şekiller ve sembollerdir. dil, etkileşimde kullanılan en gelişmiş sistemlerden biridir.
sorunsal basmakalıp bir mantıkla oluşturulmuş. neden iki şeyin birbirlerini yönetmesi ya da birbirlerine üstün veya etkin olması gereksin sorusu sorulmamış.
insanoğlunun aradığı ya da ardına düştüğü anlamlar ne kadar sorgulanmıştır? doğa da yönetmek diye bir şey var mıdır? doğanın anlamı/anlamları içerisinde yönetmek gibi bir gaye var mıdır?
düşünce doğala özdeştir ancak dil doğala özdeş değildir. düşünce ve dilin ilişkisi doğala özdeş iken, bu ilişkiyi düşünen us doğal değildir.
ne alakası var diyeceksiniz!?
tersine bir mühendislik ile bilimsel ve felsefi bulguları, insanların düşünme, sorgulama ve yargı alışkanlıklarına doğru yürütün. *
sorunsal basmakalıp bir mantıkla oluşturulmuş. neden iki şeyin birbirlerini yönetmesi ya da birbirlerine üstün veya etkin olması gereksin sorusu sorulmamış.
insanoğlunun aradığı ya da ardına düştüğü anlamlar ne kadar sorgulanmıştır? doğa da yönetmek diye bir şey var mıdır? doğanın anlamı/anlamları içerisinde yönetmek gibi bir gaye var mıdır?
düşünce doğala özdeştir ancak dil doğala özdeş değildir. düşünce ve dilin ilişkisi doğala özdeş iken, bu ilişkiyi düşünen us doğal değildir.
ne alakası var diyeceksiniz!?
tersine bir mühendislik ile bilimsel ve felsefi bulguları, insanların düşünme, sorgulama ve yargı alışkanlıklarına doğru yürütün. *
devamını gör...
115.
ikisi de birbirini yönetir, kavga etmeyelim.
devamını gör...
116.
düşüncenin dili yönetmesi gerekirken, dilin düşünceyi yönettiği bir dönemdeyiz.
devamını gör...
117.
ikisini de hisler yonetir.
devamını gör...
118.
“sinirliyken söylenen her söz, sakinken düşünülmüştür.”
sigmund freud
sigmund freud
devamını gör...
119.
ikisi etkileşim halindedir. düşünce dilin gelişimini etkiler. düşünce geliştikçe yeni kavramlar ve onlara bağlı anlamlar oluşur ve dil, bu durumu zenginleştirir. dil duygu ve düşüncelerimizi dışa vurmamıza yararken, mevcut düşüncemizin gelişmesini ve belirginleşmesini sağlar. bu durum kendimizi iyi ifade etmede ve üretmemizde büyük bir etkendir.
devamını gör...
120.
düşünce dili yönetir.
devamını gör...