21.
özetle film, kitabın anlatmak istediğini sınırlar.
hababam sınıfı'nı izledikten sonra rıfat ılgaz ın hababam sınıfı adlı eserini okuyan bir kişi, artık daima roman daki karakterlerin hepsini filmdeki karakterler gibi düşülecek ve hayal edecektir.
hababam sınıfı'nı izledikten sonra rıfat ılgaz ın hababam sınıfı adlı eserini okuyan bir kişi, artık daima roman daki karakterlerin hepsini filmdeki karakterler gibi düşülecek ve hayal edecektir.
devamını gör...
22.
kitaptaki betimlemeler aynı olsa da farklı okuyucuların zihninde farklı görüntüler belirebilir. en basitinden tonlar birbirini tutmaz. kimse birbirine bunu sormaz. herkes ana konuda ya da karakter analizinde dolanıp durur ama betimlemelerin kişinin kafasındaki yansıması pek de merak konusu olmaz. zaten kolay kolay anlatamazsınız bunu. ama filmde öyle değil farklı görüntülere aynı kişiler baksa bile en fazla algılama düzeyleri farklılaşabilir. kitabın kenarına köşesine aldığınız notlar, yaptığınız karalamalar; yıllar sonra kitabı şans eseri bulursanız size anlatılmaz duygular yaşatır. kitap şahsa münhasırdır, kitap başkadır.
devamını gör...
23.
kitapta resmen gidişatı değiştiren karakterin sırf yıldız oyuncu beğenmedi diye özelliklerinin değiştirilmesi ve sıradan bir karaktere çevrilmesi. defalarca bu olay yaşandı ve birçok insan o filmlerden dolayı o kitapları okumadı. oyuncu merkezli film yapacağınıza senaryolu film yapın gerekirse mahalledeki bakkal abiyi oynatın yine izleriz. kimse anasının karnından oyuncu olarak doğmuyor çünkü.
devamını gör...
24.
hayal gücü.
devamını gör...
25.
kitapları ayraç ayırır, filmleri reklamlar (tv'de en azından).
devamını gör...
26.
okurken daha farklı yeterlilikler gerekir; mesela kullanılan dili anlama, başka anlamları fark etmek ve hayal gücünü kullanarak eleştirel düşünmek. ancak izlerken daha düşük bir bilişsel süreç gerekir.
devamını gör...
27.
iki farklı sanatsal yaratı türü ve anlatı dilidir zaten. ayrı ayrı şeyler yani.. elma ile armutu ayıran özellik aramaya gerek var mı.. biri elma öteki armut.! bunca farklılık, soruyu gereksiz kılmıyor mu.. iyi düşünün..
devamını gör...
28.
dan brown'ın 'melekler şeytanlar' filminde ortamı terörize eden kişi bireysel eylemci olmuştu (papa yardımcısı genç rahip-diyakoz)
oysa romanında kardinalleri sıralı haklayan bir örgüt yani 'illüminati' vardı. al sana film roman farkı.
saçma örnek oldu tabi.
kitap filmi döver, hastanelik eder hem de... :))
oysa romanında kardinalleri sıralı haklayan bir örgüt yani 'illüminati' vardı. al sana film roman farkı.
saçma örnek oldu tabi.
kitap filmi döver, hastanelik eder hem de... :))
devamını gör...
29.
film izlerken; yönetmenin hayal dünyasında, seçilmiş karakterlerin fiziksel özelliklerini, seslerini ve kurgulanmış mekanları görerek aslında bize anlatılmak isteneni başkasının gösterebildiği kadar görürüz fakat kitap tam aksine kendi hayal gücümüzü harekete geçirerek, kendi kurguladığımız bir dünyayı bize yaşatır. kendi yarattığımız dünya ile daha fazla ve organik bağlar kurarak aslında yeni bir hayat deneyimi yaşarız. film, dizi izlemeyi çok seviyor olsam da kitap bir başkadır, her yeni kitap yeni bir yaşamdır.
devamını gör...
30.
birisi kendin hayalini izlemenizi ister, diğeri ise kendinizin hayal etmenizi..
devamını gör...