geceye çocukluktan kalan bir ukde bırak
başlık "sir came a lot" tarafından 26.03.2021 03:02 tarihinde açılmıştır.
81.
kırmızı kurdelalı toka...
devamını gör...
82.
nintendo game boy.
devamını gör...
83.
tetris.
şimdi babam ibrahim tatlıses moduna girdi, ben oğluma bir tetris bile alamayacak mıyım uleyn diye rakıyı fondipledi masayı dağıttı gibi bir hikaye üfürmeyeceğim. babam sırf dersleri asarım, oyuna dalarım diye beni savuşturmuştu.
sonra sünnetten gelen paralardan bir tane almıştım. çok da bir numarası yokmuş, çabuk sıkılmıştım.
şimdi babam ibrahim tatlıses moduna girdi, ben oğluma bir tetris bile alamayacak mıyım uleyn diye rakıyı fondipledi masayı dağıttı gibi bir hikaye üfürmeyeceğim. babam sırf dersleri asarım, oyuna dalarım diye beni savuşturmuştu.
sonra sünnetten gelen paralardan bir tane almıştım. çok da bir numarası yokmuş, çabuk sıkılmıştım.
devamını gör...
84.
ablam olmasını isterdim hem de çok. ilkokul zamanlarımda arkadaşlarımın ablaları teneffüste gelir kardeşlerini öper sever giderlerdi ben de onları seyrederdim, çok özenirdim be. büyüdüm ve daha da çok istiyorum, keşke bir ablam olsaydı.*
devamını gör...
85.
bisiklet.
büyükşehirin dar sokaklı bir apartman dairesine yetişen bir çocuk için sokaktan vızır vızır geçen arabaların tehlikeli olması hasebiyle alınmadı. en azından bana öyle söylendi. bir yaştan sonra da öğrenmek için ulu orta düşmeyi göze almak güçleşti. kullanamıyorum o yüzden.
motorlu bir dört tekerlekliye geçtim geçmesine ama dengesizliğim bir lanet gibi takipte, daha bakarken devriliyorum.
büyükşehirin dar sokaklı bir apartman dairesine yetişen bir çocuk için sokaktan vızır vızır geçen arabaların tehlikeli olması hasebiyle alınmadı. en azından bana öyle söylendi. bir yaştan sonra da öğrenmek için ulu orta düşmeyi göze almak güçleşti. kullanamıyorum o yüzden.
motorlu bir dört tekerlekliye geçtim geçmesine ama dengesizliğim bir lanet gibi takipte, daha bakarken devriliyorum.
devamını gör...
86.
---part 1
2 dayımdan biri kuafördü. ayvalikta 5 yildizli bir otelde calisti bir dönem.sonra alkolik olduğundan birakti orayi o da ayri konu.onu ziyarete gitmistik.küçüktüm.otelin havuzuna camdan bakiyordum.bir sürü cocuk süper bir havuzda oyun oynuyordu.bir süre baktim onlara.sonra farkettim ki orda bulunma amacim o havuza girmek değil.bn ordakilerden değilim.orda calisan birinin akrabasiydim.zengin cocuklari önümden neseyle gecip giderken sınıflar arası farkı o zaman bilincsizce de olsa farketmistim.cocuk aklimla gözlerimin dolduğunu hatirliyorum.orda o havuzda olamamak çok koymus demek ki bna.yıllar sonra su an bu basliği görünce gariptir ki aklima geldi.
---part 2
durumu ajite etmek icin söylemiyorum ama ilkokulda 64'lü mon ami pastel boya setim hic olmadi.buna sahip olan cocuklara hep imrendim.o setteki pastellerden bir tanesini rica minnet isteyince (msal mavi rengi) ,boyasini istedigim icin somurtan ilkokul arkadasimi kafaya takmadan resim defterine o pasteli sürdüğümde, tattığım mutluluğu ,o boyanin bna misk-i amber gibi gelen kokusunu tarif edecek bir kelimeyi, türkçede bulamadim.hicbir zaman bulamadim.ve galiba bulamayacağım.
2 dayımdan biri kuafördü. ayvalikta 5 yildizli bir otelde calisti bir dönem.sonra alkolik olduğundan birakti orayi o da ayri konu.onu ziyarete gitmistik.küçüktüm.otelin havuzuna camdan bakiyordum.bir sürü cocuk süper bir havuzda oyun oynuyordu.bir süre baktim onlara.sonra farkettim ki orda bulunma amacim o havuza girmek değil.bn ordakilerden değilim.orda calisan birinin akrabasiydim.zengin cocuklari önümden neseyle gecip giderken sınıflar arası farkı o zaman bilincsizce de olsa farketmistim.cocuk aklimla gözlerimin dolduğunu hatirliyorum.orda o havuzda olamamak çok koymus demek ki bna.yıllar sonra su an bu basliği görünce gariptir ki aklima geldi.
---part 2
durumu ajite etmek icin söylemiyorum ama ilkokulda 64'lü mon ami pastel boya setim hic olmadi.buna sahip olan cocuklara hep imrendim.o setteki pastellerden bir tanesini rica minnet isteyince (msal mavi rengi) ,boyasini istedigim icin somurtan ilkokul arkadasimi kafaya takmadan resim defterine o pasteli sürdüğümde, tattığım mutluluğu ,o boyanin bna misk-i amber gibi gelen kokusunu tarif edecek bir kelimeyi, türkçede bulamadim.hicbir zaman bulamadim.ve galiba bulamayacağım.
devamını gör...
87.
çocukken bile beklentim yoktu kimseden hayatı ana rahminde çözmüşüz biz.......
devamını gör...
88.
bisiklet
devamını gör...
89.
noel dayı bana hiç hediye getirmedi bu içimde bir ukde...püü!
yo,yo.. ahahah.
yo,yo.. ahahah.
devamını gör...
90.
(bkz: furby)'min olmaması.
devamını gör...
91.
92.
o zamanlar herkes marka ayakkabı giyemezdi pahalıydı. şimdi de pahalı canım ama yine de bir şekilde giyiliyor da neyse. istanbuldan ya annem ya da babamın hediye olarak aldığı nike marka harika bir ayakkabım vardı. pembeydi yanlarında minik kiraz desenleri vardı ve çok güzeldi. bir gün okulda giymiştim herkesin çok hoşuna gitmişti. bir sürü övgü almıştım. o zamanlar ilkokuldaydım ve 1. sınıftan 8. sınıfa kadar herkes aynı okulda okuyordu. sınıf arkadaşlarımın övgülerinin yanı sıra dışarı çıktığımda 8. sınıflardan büyük bir abi de ayakkabılarımın ne kadar güzel olduğunu söylemişti. utanıp teşekkür etmiştim. sonra eve geldiğimde,kapının önüne koyup eve girmiş olmalıyım ki ayakkabıları bir kere daha göremedim. çalınmıştı. o büyük hevesle giydiğim ayakkabılar ortadan kaybolmuştu. çok üzülmüştüm. annem niye kapının önünde bıraktın içeri koysaydın diye kızmıştı. yaşadığımız ilde de böyle şeyler pek olmazdı. güvenilir bir şehirdi. sen gel apartmanın içine gir,kata çık ve küçük bir kız ayakkabısını çal. olacak iş değildi ama oldu. aradan yıllar geçti ama ayakkabıların görünüşü hala aklımda. çok güzeldi ama sadece bir kere giymem içimde büyük bir ukde bırakmıştı.
devamını gör...
93.
biz köyde yaşadığımız için şehirde olan pek çok şey içimde ukde kalmıştır. şehre gidip gelememek bile bir ukdeydi benim için.
devamını gör...
94.
ben küçükken bir televizyon kanalı vardı hep arkada dinlendirici hafif bir müzik bir de gif gibi bir denizle ay vardı oynayan
arada bir günlük program ve saatleri geçerdi ama hiç açıldığını görmedim ben onun ya
hiçbir şey izleyemediğim ama sadece arkaplana bakıp müziği dinlediğim sabahları hatırlıyorum.
belki sabahları öyleydi sonradan açılıyordu da ben görmedim hiç.
kanalı belki de izledim belki geçtim o an bana uymayan program vardı diye.
içimde uktedir neydi o kanal neler yayınlanırdı hiç bilemeyeceğim.
bir de eskiden çıkan kahvaltılık gevrekleri artık yok ve ben buna çok üzülüyorum.
eskiden pop tarts falan da vardı galiba ya.
neyse yeni turkiya şok güsell
arada bir günlük program ve saatleri geçerdi ama hiç açıldığını görmedim ben onun ya
hiçbir şey izleyemediğim ama sadece arkaplana bakıp müziği dinlediğim sabahları hatırlıyorum.
belki sabahları öyleydi sonradan açılıyordu da ben görmedim hiç.
kanalı belki de izledim belki geçtim o an bana uymayan program vardı diye.
içimde uktedir neydi o kanal neler yayınlanırdı hiç bilemeyeceğim.
bir de eskiden çıkan kahvaltılık gevrekleri artık yok ve ben buna çok üzülüyorum.
eskiden pop tarts falan da vardı galiba ya.
neyse yeni turkiya şok güsell
devamını gör...
95.
küçükken babamdan oyuncak bir bağlama istemiştim. sanırım komşumuzun çocuğunda görmüştüm, o zamanki müziksever claudemon için bu ulaşılamaz bir şeydi. büyüyünce kendi kendime gitar çalmayı öğrendim, biraz piyano çalmayı öğrendim ama bağlama hep benden uzakta oldu. çocuklukta kalan bazı şeyleri yapma düşüncesi insanı korkutuyor.
devamını gör...
96.
keman virtüözü olmak istiyordum … olamadım …
devamını gör...
97.
hiç şüphesiz ekiz yataktır. tahminen 8-9 yaşındayım. fakirdik. evde oturma odasındaki çekyatta yatardım. rahatsız da etmezdi beni. bir gün okuldan arkadaşımın doğum günü için evine davet edildim. hiç bizim eve benzemiyordu. onlarınki evse bizimki ancak kulübe olabilirdi. sonra arkadaşımın odasını gördüm. herkesin hayalini kurduğu çilek genç odası takımlarından biri vardı. yatağı da çift kişilikti. şöyle bir odaydı.
işte o gün zengin olmaya karar verdim. çok çalışacak, ben de tek başıma çift kişilik yatak kullanabilecek duruma gelecektim. aradan yıllar geçti. hala o duruma gelemedim. müzik yapımcısı oldum. * zengin de oldum. evimde çok güzel bir ekiz yatağım da var ama o yatakta hiç tek başıma yatamadım. eve tek geliyorum. tam hedefime ulaştım diyorum, gadının biri arıyor. vallahi salmam illa sevişelim diyor. kıramıyorum, gel diyorum. yapacak bir şey yok. şartlar bunu gerektiriyor. elbet bir gün ben de tek başıma o ekiz yatakta yatacağım.
işte o gün zengin olmaya karar verdim. çok çalışacak, ben de tek başıma çift kişilik yatak kullanabilecek duruma gelecektim. aradan yıllar geçti. hala o duruma gelemedim. müzik yapımcısı oldum. * zengin de oldum. evimde çok güzel bir ekiz yatağım da var ama o yatakta hiç tek başıma yatamadım. eve tek geliyorum. tam hedefime ulaştım diyorum, gadının biri arıyor. vallahi salmam illa sevişelim diyor. kıramıyorum, gel diyorum. yapacak bir şey yok. şartlar bunu gerektiriyor. elbet bir gün ben de tek başıma o ekiz yatakta yatacağım.
devamını gör...
98.
ışıklı ayakkabı tabanına vura vura ışığı yakma mutluluğu içimde ukde.
devamını gör...
99.
uzaktan kumandalı bir arabam olmadı .bu içimde ukde kalmış olabilir.
ama tornetim olduğu için de çok mutluydum.
ama tornetim olduğu için de çok mutluydum.
devamını gör...
100.
babam bir tane bile gösterime gelmedi. sayısız gösteri yaptım, her gösteride, tiyatro oyununda, şiir topluluğunda vardım. lise sonuna kadar sürekli sahnedeydim. bir tanesine bile gelmedi işinden dolayı. hâlbuki başkasının 999 övgüsüne karşılık babamın bir gözleri parlayarak bakışı, gururlu gülümseyişi veya "aferin" diyişi daha önemli gözümde. hâlâ...
kardeşimin ise kaçırdığı gösterisi sayılı.
kardeşimin ise kaçırdığı gösterisi sayılı.
devamını gör...