geceye çocukluktan kalan bir ukde bırak
başlık "sir came a lot" tarafından 26.03.2021 03:02 tarihinde açılmıştır.
21.
teyzemler yurt dışında yaşıyordu her yaz gezmeye gelir 1 ay kalırlardı, gidecekleri vakit havaalanından uğurlardık o kadar üzülüyordum ki onlarla birlikte uçağa binemiyorum diye, bir de benimle yaşıt* çocukları vardı kendimi onun yerindeymiş gibi hayal ederdim rüyama bile girmişti gece uçuşu, uçağın ışıkları, atmosfer.
doğuştan tek böbrekliyim ve böbreğimin konumu kasık bölgemde, sakıncalı bir durum sayılıyor. bu yüzden beden derslerine katılmam yasaktı herkes koşup ip atlarken ben köşeden izleyip üzülürdüm. ortaokul ikinci sınıfta yeni bir beden hocası geldi ona söylemedim bu durumu hatta heves ettim gittim voleybol takımına adımı yazdırdım bir süre antrenmanlarda oynadım iyi de oynuyordum seviyordum, tabii sağlık raporu gerekli ama o zamana kadar vazgeçtim deyip bırakacaktım. sonra kim söylediyse hoca öğrenmiş herkesin içinde bağırdı çağırdı nasıl bu kadar sorumsuzsun başına bir şey gelse sorumlusu ben olurdum diye, haklı olarak. bunlar kaldı içimde.
doğuştan tek böbrekliyim ve böbreğimin konumu kasık bölgemde, sakıncalı bir durum sayılıyor. bu yüzden beden derslerine katılmam yasaktı herkes koşup ip atlarken ben köşeden izleyip üzülürdüm. ortaokul ikinci sınıfta yeni bir beden hocası geldi ona söylemedim bu durumu hatta heves ettim gittim voleybol takımına adımı yazdırdım bir süre antrenmanlarda oynadım iyi de oynuyordum seviyordum, tabii sağlık raporu gerekli ama o zamana kadar vazgeçtim deyip bırakacaktım. sonra kim söylediyse hoca öğrenmiş herkesin içinde bağırdı çağırdı nasıl bu kadar sorumsuzsun başına bir şey gelse sorumlusu ben olurdum diye, haklı olarak. bunlar kaldı içimde.
devamını gör...
22.
aileme güvenebilmek. bu nece başlıktır yiğidim, gözlerim doldu.
devamını gör...
23.
buna çocuk olabilmek derim. korkmadan çocuk olabilmek.
bir de mutlu bir ailemin olmasını isterdim.
bir de mutlu bir ailemin olmasını isterdim.
devamını gör...
24.
pek uyumlu bir çocuk değildim fazla arkadaşım yoktu bir araya gelip eğlenen akranlarımı içten içe hep kıskanırdım doğum günü kutlamaları vs. şimdi çok geniş bir çevrem var ama hiçbiri çocukluk arkadaşlıklarının yerini tutmaz sanırım
devamını gör...
25.
tahminen 3 yaşımdayken emanet edildiğim dayımın karısı tarafından önemsenmedim ve kayboldum. saniyesine kadar hatırladığım bir gündür, ama ayrıntılarda boğulmayacağım.
kayboldum efenim 3 yaş çocuk halimle. saatlerce şehrin sokaklarında, caddelerinde yürüdüm. bir şekilde vatandaşlar tarafından karakola bırakıldım. karakoldaki, ta kıro polis memurları tarafından hiç bir psikolojik destek göremedim. sadece ağlıyordum. 3 yaşında çocuk yaa bir rahatlat, bir şeyler yap ama yok. bir kaç saat de karakoldaki koltukta oturdum. kim bilir kaç saat geçti aradan, ne su içtim ne yemek yedim.
sonra karakola koca bir tepsi geldi agaaa, içi full erik ve kiraz dolu. ben tepsiye bakıyorum, tepsi bana bakıyor. polisler yemeye başladı. beni davet eden yok derken, polislerden biri bana "al" dedi. ve bir tane erik ile bir tane kiraz verdi. yedim. ama o kadar. ne sofraya davet eden var ne de elime bir tane meyve veren. 1 tane yaaa, koca tepsiden 1 tane meyve kiraz ile erik verdiler bana. o kadar.
içimde kaldı. fena açım, çocuğum ve önümde bir tepsi kirazla eriğe hücum eden polisler var. bana yedirmiyorlar resmen. o zaman o 3 yaş halimle ne üzülmüştüm, ne üzülmüştüm, ne üzülmüştüm kelimelerle anlatmam mümkün değil. aradan 30 yıl geçti neredeyse, şu anda yazarken ağlamamaya çalışıyorum.
keşke hatırlayabilsem kendilerini, keşke isimlerini bilsem. keşke karşılarına geçip böyle böyle olmuştu desem, yüzlerini kızartsam.
kayboldum efenim 3 yaş çocuk halimle. saatlerce şehrin sokaklarında, caddelerinde yürüdüm. bir şekilde vatandaşlar tarafından karakola bırakıldım. karakoldaki, ta kıro polis memurları tarafından hiç bir psikolojik destek göremedim. sadece ağlıyordum. 3 yaşında çocuk yaa bir rahatlat, bir şeyler yap ama yok. bir kaç saat de karakoldaki koltukta oturdum. kim bilir kaç saat geçti aradan, ne su içtim ne yemek yedim.
sonra karakola koca bir tepsi geldi agaaa, içi full erik ve kiraz dolu. ben tepsiye bakıyorum, tepsi bana bakıyor. polisler yemeye başladı. beni davet eden yok derken, polislerden biri bana "al" dedi. ve bir tane erik ile bir tane kiraz verdi. yedim. ama o kadar. ne sofraya davet eden var ne de elime bir tane meyve veren. 1 tane yaaa, koca tepsiden 1 tane meyve kiraz ile erik verdiler bana. o kadar.
içimde kaldı. fena açım, çocuğum ve önümde bir tepsi kirazla eriğe hücum eden polisler var. bana yedirmiyorlar resmen. o zaman o 3 yaş halimle ne üzülmüştüm, ne üzülmüştüm, ne üzülmüştüm kelimelerle anlatmam mümkün değil. aradan 30 yıl geçti neredeyse, şu anda yazarken ağlamamaya çalışıyorum.
keşke hatırlayabilsem kendilerini, keşke isimlerini bilsem. keşke karşılarına geçip böyle böyle olmuştu desem, yüzlerini kızartsam.
devamını gör...
26.
etek giymek gönül rahatlığıyla.
anacım güzel elbiseler etekler giydirdi ama ben utanırdım bacaklarımdaki yaralardan berelerden. o kadar çok düşerdim ki hep dizlerimde kabuk kabuk yaralar olurdu. mosmor her yerim zaten. dirseklerimde de olurdu ama niyeyse bacaklarımdan çok utanırdım.
şimdi bile beyaz tenli olmaktan mıdır, yapısal mıdır bilmiyorum kolumu azıcık sıkı tutsa biri morarır, kızarır. fark etmeden olur kollarımda vs. şimdi bile utanıyorum.
anacım güzel elbiseler etekler giydirdi ama ben utanırdım bacaklarımdaki yaralardan berelerden. o kadar çok düşerdim ki hep dizlerimde kabuk kabuk yaralar olurdu. mosmor her yerim zaten. dirseklerimde de olurdu ama niyeyse bacaklarımdan çok utanırdım.
şimdi bile beyaz tenli olmaktan mıdır, yapısal mıdır bilmiyorum kolumu azıcık sıkı tutsa biri morarır, kızarır. fark etmeden olur kollarımda vs. şimdi bile utanıyorum.
devamını gör...
27.
cizgifilm kanalımızın olmaması. çok isterdim bir cizgifilm kanalımızın olmasını. o tadı hiç alamadım. zira televizyonumuz 12 kanalliydi. dijital alıcı yerine yükseltici denilen bir cihaz vardı.kanal sayısı 10 ila 13 arasında gidip geliyordu. bir tek mercan tv denilen yöresel kanalda akşam 5 gibi tom ve jerry nin hep aynı olan 4 bölümü tekrarlardi. izleye izleye hepsini ezberlemistim. diğer kanallarda da yılda bir çıkardı. yani abartısız olarak yılda bir. o da peder haber izleyecek diye izin vermezdi. 7. sınıfa geldiğimde bir plazma televizyon aldı babam. dijital alıcı dahil herşeyi tamdı ve moderndi. 240 kanala kadar alabiliyordu. cartoon networkler, yumurcak tv ler,planet çocuklar ve daha sayamadiklarim hepsi mevcuttu. ama o zaman da okulu yatılı okuduğum için yine cizgifilm izleyemiyordum. eve geldiğim zamanlarda yine ailenin en küçüğü olduğum için kumanda en son bana düşüyordu.
eski cizgifilmleri görünce hala eksikliklerini hisseder ve neler neler kaçırmışım diye üzülürüm.
eski cizgifilmleri görünce hala eksikliklerini hisseder ve neler neler kaçırmışım diye üzülürüm.
devamını gör...
28.
komşu kızı özlem abla. yeşil gözlü bir güntülü . dizinde bir ömür uyurdum. sonradan duydum ki evlenmiş kocası hayırsız çıkmış. hayat işte, bir iğde ağacının altında yapraklar arasından sızan ikindi güneşinde uyurken şimdi molozların arasında yaşamak. büyüdük, kirlendik.
devamını gör...
29.
sadece çocukluktan değil, ama yazmak istedim. ailece hiç fotoğrafımız yok ve son 7 yıldır ailem 1 eksik.
devamını gör...
30.
23 nisan ya da 19 mayıs tam hatırlamıyorum ama yapılacak yürüyüş için prova yapılırken biri ayakkabıma basmıştı, ayakkabım yırtılmıştı. okulda annemi beklemiştim öylece.
devamını gör...
31.
winxli diş macunu, tekerlekli okul çantası ve safinaz bebekler içimde kalmıştır.
devamını gör...
32.
nesquik çikolatalı süt almak istemiştim. annem bıraktırmıştı.
devamını gör...
33.
karla oynayamamak. kar topu savaşı ve kardan adam yapma oyunlarını sadece tvden izlemek. kar tatillerine özenmek. adanalı olmak zordur.
devamını gör...
34.
simit almak lükstü ekmek arası domates peynir.yokluk,sabunlanıp kayılan fayanslar, salça ekmek, sokakta kilim serip oynamak, çamurdan pasta ahhhh çocukluğum içim eriyor...
devamını gör...
35.
6. sınıftaydım, bilgi yarışması yapılacaktı, sınıfın parlağı olarak beni alırlar diye çok umutlanmıştım, hatta hoca sen kesin olursun filan demişti. derken bir de baktım benim yerime nurettin i almışlar, baya bir üzülmüştüm. not: nurettin i o gün bugündür sevmem.
devamını gör...
36.
anne sevgisi...
annem hayattaydı ama hiç alakadar olduğunu bilmem. hastane zamanlarımda kardeşlerimi bahane eder günde bir saat de olsa yanıma gelmezdi. bahane çünkü, teyzem bizde kalıyordu istese pek tabii kardeslerimi ona bırakıp, babamla bir saatliğine de olsa gelebilirdi .herkesin annesi yanında olurdu. benim ise babam. o da işten izin alabildiği kadar...
....
-seni çöpün kenarında bulduk! gözlerim doldu, taştı taşacak;
+biliyorum. anneciğim geri atmazsınız degil mi? yüzünde sert bir ifadeyle;
-bilmem, belki atarım. o esnada korkudan yüreğim ağzımda;
+ama beni kopekler, kediler yeeer!
-yerler tabi... titreyen ellerimi karnıma koyup;
+karnımı yerler mi?
-yerler!!! korkuyla kollarima sarilip;
+ellerimi yerler mi?
-ellerini de yerler. ağlayarak ellerimi başıma koyup;
+kafamı bile yerler mi?!
-sorup durma ! her tarafini ,kemiklerini bile yerler! artik hıçkırıklara boğulurum;
-ama o zaman ölürüm ben!
+öööll bana ne? sen benim çocuğum değilsin.
-anneee...
+anne deme bana!
-....
ıkinci sinifa gidinceye kadar ,hastanede degilsem ve annemle evde yalnız kalmışsam her günüm böyle geçermiş. ben aglarken annem de bu duruma çok gülermiş. bunu eski günlerin muhabbeti acildiginda kahkahalarla anlatan annem diyor. aglaya ağlaya üzüntüden şekerim tavan yapar, sonra uyur kalırmışım. (tip 1 diyabetim ) çöpün kenarinda bulduklarindan midir nedir, beni kan çekiyor eski muhitten arkadaşlarımı pek bir özlüyorum. hergün mutlaka bizim çocuklarla buluşup mama su veriyorum...*
annem hayattaydı ama hiç alakadar olduğunu bilmem. hastane zamanlarımda kardeşlerimi bahane eder günde bir saat de olsa yanıma gelmezdi. bahane çünkü, teyzem bizde kalıyordu istese pek tabii kardeslerimi ona bırakıp, babamla bir saatliğine de olsa gelebilirdi .herkesin annesi yanında olurdu. benim ise babam. o da işten izin alabildiği kadar...
....
-seni çöpün kenarında bulduk! gözlerim doldu, taştı taşacak;
+biliyorum. anneciğim geri atmazsınız degil mi? yüzünde sert bir ifadeyle;
-bilmem, belki atarım. o esnada korkudan yüreğim ağzımda;
+ama beni kopekler, kediler yeeer!
-yerler tabi... titreyen ellerimi karnıma koyup;
+karnımı yerler mi?
-yerler!!! korkuyla kollarima sarilip;
+ellerimi yerler mi?
-ellerini de yerler. ağlayarak ellerimi başıma koyup;
+kafamı bile yerler mi?!
-sorup durma ! her tarafini ,kemiklerini bile yerler! artik hıçkırıklara boğulurum;
-ama o zaman ölürüm ben!
+öööll bana ne? sen benim çocuğum değilsin.
-anneee...
+anne deme bana!
-....
ıkinci sinifa gidinceye kadar ,hastanede degilsem ve annemle evde yalnız kalmışsam her günüm böyle geçermiş. ben aglarken annem de bu duruma çok gülermiş. bunu eski günlerin muhabbeti acildiginda kahkahalarla anlatan annem diyor. aglaya ağlaya üzüntüden şekerim tavan yapar, sonra uyur kalırmışım. (tip 1 diyabetim ) çöpün kenarinda bulduklarindan midir nedir, beni kan çekiyor eski muhitten arkadaşlarımı pek bir özlüyorum. hergün mutlaka bizim çocuklarla buluşup mama su veriyorum...*
devamını gör...
37.
pekin ördeği yemek. haberlerde kenan evren'e pekin ördeği hediye edildiğini görünce pek değişik gelmişti. vay be pekin ördeği. sanki bursa ördeği verseler farkı anlayabilecekmişim gibi.
devamını gör...
38.
anneyle babayı bir arada göremeden babayı kaybetmek...
devamını gör...
39.
ailemle daha fazla vakit geçirmek isteyip geçirememek.
devamını gör...
40.