181.
kendisine ait gerçekten bir "evreni" olan bir seridir.
kendisine ait kültürü de vardır. gerisi derinliklidir. karakterlerin altında ince mesajlar da vardır.
yalnız bence bu serinin esas oğlanı, ron weasley'dir kesinlikle. çünkü felsefe taşı ve sırlar odasından başlayarak harry'nin götünü defalarca hep ron kurtarır mesela. bu böylece ron'un önemini vurgular ve ron karakterini yan role düşmesini diama önleyen bir unsurdur.
harry ve hermonie arasında daima bir "cinsel gerilim" vardır ve seyirci gerek fimlerde ama çok daha fazlası kitaplarda okuyucuya geçirilmiştir ve "o aşk kapısı" daima açık bırakılır, ucu kapatılmaz. böylece merak unsurunun dibine dek hitap edilir.
fred ve george mesela, şakacı ve müziptirler ve ikiz oldukları için de birbirlerinden asla ayrılmazlar. daima birisi, diğerini kollar. bundan dolayıdır ki ilk ayrılmalarından birbirlerinden, george'un kulağı kopar, fred ise ölecektir. ayrıca bu iki kardeşler 1 nisan doğumludur. şakacı kişiliklerine güzel bir göndermedir.
profesör mcgonagall ödüllü bir quidditch oyuncusuydu fakat son senesinde kötü bir düşüş yaşadı. beyin sarsıntısı ve kırık kemikler ile quidditch'i bıraktı. daha sonra muggle bir soyluya aşık oldu. evlenme teklifi de aldı. kabul etmek istedi ama büyücü kimliği yüzünden reddetmek zorunda kaldı. daha sonra, birkaç kez teklifinden sonra bakanlıktaki eski patronunun evlenme teklifini kabul etti. sonra kocası evliliklerinin 3. yılında kaza sonucu öldü. burada da kadınların her zamana aşkı tercih etmediklerine, belki de edemediklerine realist bir gönderme vardır.
gizemli aşık ve ters köşe adam severus snape, harry'nin gizli koruyucusu. hatırlarsanız, serinin son filmlerinde dumbledore sonrası hogwarts okul müdürü olmuştu. snape müdürlerin tabloları arasına asla kendi tablosunu koydurmadı fakat harry ileride hogwarts müdürü olunca anısı şerefine onun tablosunu dumbledore'un yanına yerleştirdi. ismini de bir oğluna vererek yine onu onurlandırmıştır.
luna bir doğabilimci oldu ve rolf scamander ile evlendi. lorcan ve lysander adlı 2 çocuk sahibi oldu. luna ve neville arasında da bir şeyler hissiyatı gerek kitapta, gerekse filmlerde ufak ufak işlense de aralarında hiçbir şey olmamıştır. hayat işte böyledir. sizi bambaşka yerlere iter, sürükler..
ginny weasley profesyonel bir quidditch oyuncusu oldu fakat çocukları ile ilgilenebilmek için bıraktı. daha sonra daily prophet'te quidditch yorumcusu oldu. burada da kadınların "aile ve çocuk" misyonuyla kariyerinin farklı yönler vermek zorunda kalabildiğine dair ince bir gönderme var.
yazar rowling, serinin ilerleyen kısmında hedwig'i öldürdü çünkü o masumiyeti temsil ediyordu. onun ölümüyle birlikte harry'nin çocukluğu da son bulduğunun son bir göndermesi olmuştur.
bu entry'i sonuna kadar okuduysan vallahi helal olsun diyor ve gözlerinden öpüyorum.
tanım ; efsanevi bir fantastik seridir. dizisi de bok gibidir.
kendisine ait kültürü de vardır. gerisi derinliklidir. karakterlerin altında ince mesajlar da vardır.
yalnız bence bu serinin esas oğlanı, ron weasley'dir kesinlikle. çünkü felsefe taşı ve sırlar odasından başlayarak harry'nin götünü defalarca hep ron kurtarır mesela. bu böylece ron'un önemini vurgular ve ron karakterini yan role düşmesini diama önleyen bir unsurdur.
harry ve hermonie arasında daima bir "cinsel gerilim" vardır ve seyirci gerek fimlerde ama çok daha fazlası kitaplarda okuyucuya geçirilmiştir ve "o aşk kapısı" daima açık bırakılır, ucu kapatılmaz. böylece merak unsurunun dibine dek hitap edilir.
fred ve george mesela, şakacı ve müziptirler ve ikiz oldukları için de birbirlerinden asla ayrılmazlar. daima birisi, diğerini kollar. bundan dolayıdır ki ilk ayrılmalarından birbirlerinden, george'un kulağı kopar, fred ise ölecektir. ayrıca bu iki kardeşler 1 nisan doğumludur. şakacı kişiliklerine güzel bir göndermedir.
profesör mcgonagall ödüllü bir quidditch oyuncusuydu fakat son senesinde kötü bir düşüş yaşadı. beyin sarsıntısı ve kırık kemikler ile quidditch'i bıraktı. daha sonra muggle bir soyluya aşık oldu. evlenme teklifi de aldı. kabul etmek istedi ama büyücü kimliği yüzünden reddetmek zorunda kaldı. daha sonra, birkaç kez teklifinden sonra bakanlıktaki eski patronunun evlenme teklifini kabul etti. sonra kocası evliliklerinin 3. yılında kaza sonucu öldü. burada da kadınların her zamana aşkı tercih etmediklerine, belki de edemediklerine realist bir gönderme vardır.
gizemli aşık ve ters köşe adam severus snape, harry'nin gizli koruyucusu. hatırlarsanız, serinin son filmlerinde dumbledore sonrası hogwarts okul müdürü olmuştu. snape müdürlerin tabloları arasına asla kendi tablosunu koydurmadı fakat harry ileride hogwarts müdürü olunca anısı şerefine onun tablosunu dumbledore'un yanına yerleştirdi. ismini de bir oğluna vererek yine onu onurlandırmıştır.
luna bir doğabilimci oldu ve rolf scamander ile evlendi. lorcan ve lysander adlı 2 çocuk sahibi oldu. luna ve neville arasında da bir şeyler hissiyatı gerek kitapta, gerekse filmlerde ufak ufak işlense de aralarında hiçbir şey olmamıştır. hayat işte böyledir. sizi bambaşka yerlere iter, sürükler..
ginny weasley profesyonel bir quidditch oyuncusu oldu fakat çocukları ile ilgilenebilmek için bıraktı. daha sonra daily prophet'te quidditch yorumcusu oldu. burada da kadınların "aile ve çocuk" misyonuyla kariyerinin farklı yönler vermek zorunda kalabildiğine dair ince bir gönderme var.
yazar rowling, serinin ilerleyen kısmında hedwig'i öldürdü çünkü o masumiyeti temsil ediyordu. onun ölümüyle birlikte harry'nin çocukluğu da son bulduğunun son bir göndermesi olmuştur.
bu entry'i sonuna kadar okuduysan vallahi helal olsun diyor ve gözlerinden öpüyorum.
tanım ; efsanevi bir fantastik seridir. dizisi de bok gibidir.
devamını gör...
182.
acaba fred ya da george, çok özlü iksir içip diğer ikizin vücudunun şekline girse farklı bir hissiyat yaşar mıydı? sonuçta tek yumurta ikizler… kafamda deli sorular…
devamını gör...