hayata dair ilginç tespitler
başlık "jack the ripper" tarafından 07.12.2020 13:27 tarihinde açılmıştır.
41.
bu ne kadar orijinal bir tespit emin değilim ama teyit etmek için gereken anahtar kelimeleri düşünmeye üşendiğimden yazacağım. şayet "bunu şu da fark etmişti, hatta literatürde xyz etkisi olarak geçer" diyen çıkarsa sevinirim.
tespit şu: bir mecrada, dikkat çekmesini istediğiniz bir söz/slogan varsa bunu doğrudan yazmak/söylemek yerine anonim bir karaktere atfetmek, sözün/sloganın etkisini ciddi anlamda artırıyor.
örneğin aklınıza çalımlı bir aforizma geldi, içiniz içinize sığmıyor, ille de bir yerlerde paylaşmam lazım diyorsunuz. bunu "bi kitapta okumuştum" "bi yerde duymuştum" gibi ifadelerle, söyleyen kişiyi hatırlamadığınız bir kaynağa dayandırırsanız insanlar daha bir ciddiye alıyor, daha bir dikkatli okuyor o cümleyi.
tespit şu: bir mecrada, dikkat çekmesini istediğiniz bir söz/slogan varsa bunu doğrudan yazmak/söylemek yerine anonim bir karaktere atfetmek, sözün/sloganın etkisini ciddi anlamda artırıyor.
örneğin aklınıza çalımlı bir aforizma geldi, içiniz içinize sığmıyor, ille de bir yerlerde paylaşmam lazım diyorsunuz. bunu "bi kitapta okumuştum" "bi yerde duymuştum" gibi ifadelerle, söyleyen kişiyi hatırlamadığınız bir kaynağa dayandırırsanız insanlar daha bir ciddiye alıyor, daha bir dikkatli okuyor o cümleyi.
devamını gör...
42.
gerçekten ve kalpten değişen insan bir anda ölür.
değişen ölür.
değişen ölür.
devamını gör...
43.
şu hayatta kaçtığınız, korktuğunuz ve sevmediğiniz her ne varsa muhakkak sizi bulur ve yakanızı bırakmaz. mesela, ölümcül bir hastalıktan çok mu korkuyorsunuz, o bir şekilde ya sizi ya da en sevdiğinizi alır götürür; yalandan hiç mi hoşlanmıyorsunuz, ömrünü yalansız geçiremeyen biri en yakınınızda bulunur, sevdiğiniz olur; kokuya karşı çok mu duyarlısınız, çevrenizde hep pis kokular duyulur; çok sevip ayrılık yaşamaktansa aşka uzak durayım mı diyorsunuz, mecnun'a dönmüşken terk edilmiş bir meczup olursunuz... gibi gibi.
devamını gör...
44.
küçükken şöyle bir tespitim olmuştu: kimi kınarsam gerçekten başıma geliyordu. çok tuhaf.
devamını gör...
45.
zaman diye bir şey yok, zaman denilen şey gayet de stabil bir kavram. gezegenlerin boşluktaki rutin dansını anlamlandırmış insan ve adına zaman demiş.
devamını gör...
46.
yapmam dediğim yapamam dediğim her boku yapmış olmak. saçma bulduğum yok be deyip dalga geçtiğim herşeyi seve seve yaptırıyor hayat.
devamını gör...
47.
tespit ettiğinizi düşündüğünüz her şeyin daha önce tespit edilmiş olmasıdır
devamını gör...
48.
yarım kalan şeyler akıldan hiç çıkmaz.
tamamlanan şeyleri ise unutur gideriz.
tamamlanan şeyleri ise unutur gideriz.
devamını gör...
49.
bi şeyin farkına varınca onun son bulması.
devamını gör...
50.
ince düşünene kalın girermiş.
devamını gör...
51.
sorsalar ''en çok kimi sevdin bu hayatta ?''
bilmiyorum derim.
ama sorsalar:''en çok kimi sevmedin ?''
tereddütsüz derim ki : kendimi
en çok kendimi sevemedim bu hayatta.
bilmiyorum derim.
ama sorsalar:''en çok kimi sevmedin ?''
tereddütsüz derim ki : kendimi
en çok kendimi sevemedim bu hayatta.
devamını gör...
52.
bir keresinde usta çevirmen ilknur özdemir, kendi twitter hesabında şahane bir tespitte bulunmuştu, şöyle bir şeydi: "gerçek kedi severler, sokakta, sağda solda ilk kez gördükleri bir kediyi betimleyecek ya da çağıracakken klişe olan pisi/pisicik/pisi pisi sözcüklerini kullanmaz, gördükleri anda kedinin kendine özel bir ayrıntısını yakalar, ona uygun bir yakıştırma bulurlar, titrek, kısakuyruk, sinirli gibi bir şekilde çağırır ya da anarlar."
ben de bugün yolda, "pati pet shop" gördüğümde hem bu tespiti düşündüm, hem de üzerine de ekledim, bak bak...
bana da pati ya da paw kelimesini evcil hayvanlarla herhangi bir şeyde kullanan kimse güvenilir ve içten gelmez. o kadar sık karşılaştık ki instagram'da, twitter'da, orada burada bu kelimeleri başka kelimelerle bir araya getirip kendilerince şirin bir kalıp oluşturduğunu düşünen ama tek derdi hayvanseverlerin primini kazanmak olan hesaplarla, gözümde içtenliği kaybolduğu gibi üstelik tıpkı ilknur özdemir'in tespiti gibi bir detay yüzünden itici de duruyor. çünkü normalde kedi ve köpekleri severken, onlardan bahsederken kim bilir belki de animist atalarımızdan kalma bir genle, onlara insani özellikler yüklemeye meylederiz biz, kediye ya da köpeğe "çek patini, patini ver, patine bakayım," demez, "çek şu elini, ver bakayım elini, koluna bakayım," falan deriz. hatta tam aksine, sevdiklerimizle konuşurken dalgasına, onları şirinleştirmek için onlara "çek şu elini," demeyiz de "çek şu patini," deriz. bu instagram hesapları bana öyle geliyor ki instagram sonrası kedi ve köpeklerle ilgilenmeye başlayıp bu jargonu bilmiyorlar da, hani steve buscemi'nin "hi there fellow kids" meme'i gibi "selam hayvanseverler, patili dostlarımız nasıllar?" diye ortama girmeye uğraşıyorlar gibi nasıl desem. yani sanırım aslında anlatabildim de, bir sabah, adli tatile rağmen yazıhanede işim olduğu için yürürken bir pet shop adından dolayı bu tespitler diziliverdi aklımda.
biz de eşimden ötürü evcil hayvanlarla ilgili bir sektördeyiz, on dört yaşında bir kedimiz, bir buçuk yaşında bir köpeğimiz var, bir kere sevimli olsun diye hayvanlar için pati/patili dost vesaire kullanmamışızdır, birbirimize yüz bin kere "çek şu patini!" demişizdir, esaslı hayvanseverliğin doğasında bu var bence.
ha, tabii ki "bence", bunlar benim tespitlerim, kimseye "köpürmüyorum" arkadaşlar, beğenmediğiniz takdirde gelip tanımın altına on kişi birleşip "vay efendim şimdi çıldıracağım bunlar nasıl tespitler! bu kadar köpürecek ne yaşadınız! cahil söylemi! kültürsüzlerrrrrr!!!1!!!11!111" demezseniz iyi olur, hani burası sözlük ya, kendi tespitlerimizi, kendi fikir ve beyanlarımızı kuralları dahilinde yazabiliyoruz diye biliyorum ben. ben sizin düşüncenizi beğenmek ve onaylamak zorunda değilim, siz de benimkini değilsiniz, ama herkes kendi fikrini belirtebilir. değil mi fellow kids? heh heh haydi bakalım.
ben de bugün yolda, "pati pet shop" gördüğümde hem bu tespiti düşündüm, hem de üzerine de ekledim, bak bak...
bana da pati ya da paw kelimesini evcil hayvanlarla herhangi bir şeyde kullanan kimse güvenilir ve içten gelmez. o kadar sık karşılaştık ki instagram'da, twitter'da, orada burada bu kelimeleri başka kelimelerle bir araya getirip kendilerince şirin bir kalıp oluşturduğunu düşünen ama tek derdi hayvanseverlerin primini kazanmak olan hesaplarla, gözümde içtenliği kaybolduğu gibi üstelik tıpkı ilknur özdemir'in tespiti gibi bir detay yüzünden itici de duruyor. çünkü normalde kedi ve köpekleri severken, onlardan bahsederken kim bilir belki de animist atalarımızdan kalma bir genle, onlara insani özellikler yüklemeye meylederiz biz, kediye ya da köpeğe "çek patini, patini ver, patine bakayım," demez, "çek şu elini, ver bakayım elini, koluna bakayım," falan deriz. hatta tam aksine, sevdiklerimizle konuşurken dalgasına, onları şirinleştirmek için onlara "çek şu elini," demeyiz de "çek şu patini," deriz. bu instagram hesapları bana öyle geliyor ki instagram sonrası kedi ve köpeklerle ilgilenmeye başlayıp bu jargonu bilmiyorlar da, hani steve buscemi'nin "hi there fellow kids" meme'i gibi "selam hayvanseverler, patili dostlarımız nasıllar?" diye ortama girmeye uğraşıyorlar gibi nasıl desem. yani sanırım aslında anlatabildim de, bir sabah, adli tatile rağmen yazıhanede işim olduğu için yürürken bir pet shop adından dolayı bu tespitler diziliverdi aklımda.
biz de eşimden ötürü evcil hayvanlarla ilgili bir sektördeyiz, on dört yaşında bir kedimiz, bir buçuk yaşında bir köpeğimiz var, bir kere sevimli olsun diye hayvanlar için pati/patili dost vesaire kullanmamışızdır, birbirimize yüz bin kere "çek şu patini!" demişizdir, esaslı hayvanseverliğin doğasında bu var bence.
ha, tabii ki "bence", bunlar benim tespitlerim, kimseye "köpürmüyorum" arkadaşlar, beğenmediğiniz takdirde gelip tanımın altına on kişi birleşip "vay efendim şimdi çıldıracağım bunlar nasıl tespitler! bu kadar köpürecek ne yaşadınız! cahil söylemi! kültürsüzlerrrrrr!!!1!!!11!111" demezseniz iyi olur, hani burası sözlük ya, kendi tespitlerimizi, kendi fikir ve beyanlarımızı kuralları dahilinde yazabiliyoruz diye biliyorum ben. ben sizin düşüncenizi beğenmek ve onaylamak zorunda değilim, siz de benimkini değilsiniz, ama herkes kendi fikrini belirtebilir. değil mi fellow kids? heh heh haydi bakalım.
devamını gör...
53.
tamamen kendi gözlemim:
geç gelen her ihmali hareketin anlamsız olduğunu düşünüyorum.
mesela bazı erkekler kadınlar mutlu olsun diye çiçek almıyor/ihmal ediyor/önemsemiyor/ona para verene kadar şunu alırım-bunu yaparım diyor. fakat kadınlar onlardan soğuduklarında veya ayrılmak istediklerinde ise ilk yaptıkları şey, onları önemsediklerini belli etmek için çiçek almak oluyor. aslında buradaki olay asla çiçek değil.
ayrıca çiçeğe bir ek not daha düşeyim: mesela asla çiçek değil. çiçek, düşüncemi yansıtan en klişe örnek oldu, ki anlaması basit olsun diye.
geç gelen her ihmali hareketin anlamsız olduğunu düşünüyorum.
mesela bazı erkekler kadınlar mutlu olsun diye çiçek almıyor/ihmal ediyor/önemsemiyor/ona para verene kadar şunu alırım-bunu yaparım diyor. fakat kadınlar onlardan soğuduklarında veya ayrılmak istediklerinde ise ilk yaptıkları şey, onları önemsediklerini belli etmek için çiçek almak oluyor. aslında buradaki olay asla çiçek değil.
ayrıca çiçeğe bir ek not daha düşeyim: mesela asla çiçek değil. çiçek, düşüncemi yansıtan en klişe örnek oldu, ki anlaması basit olsun diye.
devamını gör...
54.
''bütün karaktersizler birbirlerini daha iyi tanımak için birleşip ekşi sözlük'ü kurdu." diye bir tespit vardı bir ara. internette arayınca bulursunuz. gerçekten de çoğu yazar üç beş kuruş paraya satın alınmış ve sözlükte devamlı gerginlik oluşturuyorlar. özellikte aktrollük ve fenerbahçe düşmanlığı konusunda inanılmaz organizeler. diğer takımlar hakkında yazılanlar belli bir noktadan sonra biterken fenerbahçe hakkında bire bin katarak iftiralar, algılar oluşturulur. aktroller konusunda da özellikle seçim gecesinde aralara karışıp diğer seçmenleri umutsuzluğa sürükleyen aktroll haysiyetsizlerini hiç unutmayacağım. chp'nin bilinen hatalarına hiç girmeyeceğim ama bu akp'lilerin sözlükte böylesine kadrolaşması o gün çok sıkmıştı canımı.
bu arada bunları farklı bir sözlükte olmam dolayısıyla da söylemiyorum. bir zamanlar çaylaklık da yaptım orada. ama nesnel değerlendirmek gerekirse internetin en leş ortamı orasıdır, kutsal bilgi kaynağı olmanın da yanından yöresinden geçmemektedir. zamanın tespiti doğruymuş cidden.
bu arada bunları farklı bir sözlükte olmam dolayısıyla da söylemiyorum. bir zamanlar çaylaklık da yaptım orada. ama nesnel değerlendirmek gerekirse internetin en leş ortamı orasıdır, kutsal bilgi kaynağı olmanın da yanından yöresinden geçmemektedir. zamanın tespiti doğruymuş cidden.
devamını gör...
55.
çirkef insan çirkef insanı çeker.
mıknatıs gibiler, ortak bir kokuları olduğuna neredeyse eminim.
mıknatıs gibiler, ortak bir kokuları olduğuna neredeyse eminim.
devamını gör...
56.
korktuğun her şey başına gelir. ..
devamını gör...
57.
bir kadını tanımak istiyorsanız dinlediği şarkılara bakın.
kadınların yaraları sevdikleri şarkılarda saklıdır.
kadınların yaraları sevdikleri şarkılarda saklıdır.
devamını gör...
58.
birini yanlışlıkla ararsanız, asla meşgul çalmaz. ve yine eğer aklınızda kurarsanız, başınıza gelir.
devamını gör...
59.
kezban olan ben kezbanım demiyor*
ama işte minik bir test ve bingo!
tebrikler, uzak durmanız gereken bir insanı daha tespit ettiniz.
bunu kutlamak için kendinize bir jager açın.
ama işte minik bir test ve bingo!
tebrikler, uzak durmanız gereken bir insanı daha tespit ettiniz.
bunu kutlamak için kendinize bir jager açın.
devamını gör...
60.
devamını gör...