kader

değişmeyecek olan ve önceden belirlenmiş yazgı olarak tanımlanır.
geleceğin önceden belirlenmesi olarak da düşünülebilir.

fatalizm ise kaderciliktir.

evdeki hesabın çarşısı. iyi biri olmanın bile önüne geçemeyeceği şey, mukadderat. yüce allah'ın sana bahşettiği, kaçınılmaz hayat yolu.

materyalizm ile doğrudan çelişir çünkü kaderi kabullenen kişi tanrıyı ve maddenin ötesini de kabul etmiş sayılır.

islam dinine göre hayatın önceden kurgulanmış olmasıdır, her şey olur, olacak olan olur, olmayacak olan canını versen de olmaz.

zaman diye bir şey olmasa kader diye bir şey olur muydu, meçhul.

genellikle gönül ismiyle birlikte kullanılır.

galiba örümcek gibi ağlarını örüyormuş. atalarımın, kitapların ve filmlerin yalancısıyım.

iyi ki adım kader değil, iyi ki adı kader olan bir tanıdığım yok.
"kader, kahpe kader..."

materyalist olamamak ve bir yaratıcının varlığını kabul etmeyi gerektiren kavram. her şeyin önceden belirlenmiş olduğunu ve vakti geldiğinde saniye gecikmeden gerçekleşeceğini belirten inanç.

kadere inanan kişi aynı zamanda maddeye inanıyorum diyemez.
kader mevzubahis olduğunda tercih kavramı geçerliliğini yitirmek durumunda kalır. çünkü onun senin tercihin mi, yoksa kaderin mi olduğunu asla anlayamazsın.
bu yüzden hapishanedeki insanlar öldürmeyi tercih ettim demez kader mahkumuyum derler.

durdurulamayan güdü kader adını alır. (bkz: swh)

bir filmde duydum, hoşuma gitti:

kader belli olana kadar elinden geleni yapmalısın.

çok tanıdık bir isim. belki ben.

kader... kederlerimize en büyük bahanemizdir.

tasavvufta "madem kader var, madem yaşanan ve yaşanacak her şeyin yazdığı bir kitap var, o zaman neden dua ediyorsunuz?" sorusuna;
bir derviş: "ya o sayfada dilediğince olsun..." yazıyorsa diue cevap verir.

son samuray adlı filmde bir dialop vardır...

-bir insanın kaderini değiştirebileceğine inanıyor musun?
-insanın kaderi kesinleşinceye kadar mücadele etmesi gerektiğine inanıyorum.


başarı hikayelerinden en az birini hepimiz biliriz.
ya o insanlar kader diye düşünüp, mücadele etmeyi bıraksaydı...

bütün olasılıkları allah'ın celle celalluh yazmış olması. mesela senin bu entryi okuyup yeni düşüncelere yelken açman da kaderin içinde yazılmış durumda bu entryi okumadan geçmen de. hangi durumdan hangi olasılığa atlayacak olman yazılan bütün bir kader içerisinde senin iradenle seçiliyor. tabii bu seçim o duruma kadar geçtiğin bütün ihtimaller neticesinde gerçekleşebiliyor. yani burada biraz belirlenimci yaklaşıyoruz ama kuantum da bu belirlenimcilik yaklaşımımızı kırıyor; yani özgür irademiz var. dua ise allah'ın yazdığı olasılıklar içerisinden hangisine gitmek istediğimizi allah'tan dilememiz. şu var ki: allah her şeyin bilgisine sahip olduğu için(büyük veri) her bir seçimimizden sonra, önceki seçimlerimizin bilgisiyle ve herkesin her seçiminin bilgisiyle sonumuzun ne olacağını biliyor. bu sonlar (ölümlerimiz) her ihtimal akışında farklı. sınırsız akışlardan geçen ve her bir durumda farklı şekilde yönlenen ömürlerimizin her bir akışının sonu (ecel) değişmez ama her akışın sonu kendi aralarında karşılaştırdığımızda farklı.

en doğrusunu allah(c.c.) bilir.