kaygı duyabiliyosan yaşıyorsun
başkasının üzüntüsünü hissedebiliyosan insansın
devamını gör...
diğer adına anksiyete denilen kaygıya; istenmeyen bir sonuç doğacak diye duyulan üzüntü, tasa diyebiliriz.
devamını gör...
kafamdaki düşünceleri, korkuları kafka özetlemiş.

"olmamasına razıyım, oluyormuş gibi olmasın yeter."
devamını gör...
hayattan tat almanızı engelleyen lanet bir şey.
devamını gör...
obsesif kompülsif bozukluğun obsesyondan kompülsiyona geçen döngüsü esnasında artan duygu.
devamını gör...
uyku* uyutmaz. gizli sakli olabilir. masum gozukuyor olabilir. alti desilmelidir. belki cok dusunuyorsunuzdur ve bu dusundukleriniz ilk bakista rahatsiz edici gelmiyordur. heyecan saniyorsunuzdur, guzel bir duygu saniyorsunuzdur ama altinda yatan sucluluk ve yetersizlik duygusu ile sinsi bir seydir o.
devamını gör...
kaygı... ve aşırı düşünme.. bazılarının, içine benim de bazen dahil olduğum grubun en büyük düşmanıdır. fazla düşünmek uykuları kaçırır, odağı kaçırır, anı kaçırır, tadını kaçırır. düne takılacak ya da yarını düşüneceksek bugün neden vardır ki? bugünün özelliği o an yaşanıyor olması değil mi? zaten yaşanmış bir şeye takılarak ya da yaşanması mümkün şeylere dalarak şu an yaşadığını mahvetme alemliğini neden yaparsın ki? olduğun yerde duruyorsun da, neden istediğin kişi olamayasın? senden kaçan şey ne? kaçırılan şey ne? senden kaçan tek şey anın. onu da kendin kaçırıyorsun. zamanın değerinden bahsedilmeyecek derecede, yalnızca iç sıkıntılarından yola çıkacağım. zaman zaten en değerli şeydir bence.
sen insansın; çok doğaldır ki sebepsiz de hüzün hissedebilirsin. mutsuzluğun derinlerine dalmış bulabilirsin kendini. bir gün çok enerjik olabilirsin, mutlu olmak için uyanmış olman yetebilir. ama bu duyguların muhafazası yine senin elinde. hangisi sence dünün, bugünün, yarının için daha değerli bir birikim olur? sen insansın. geleceğini elbet düşüneceksin. ama bu demek değil ki gelebilecek olanların düşüncesinde boğulup bugününü de mahvetme hakkı tanıyabilesin. bu kendime de not, aylar sonrasını düşünüp; zamana bırakamadığım ve kafama takmaktan uykularımı kaçırdığım gecelerimden not. aldığım büyük kararlarımdan not. kendimden kendime, başkalarına, herkese not. geleceğimi etkileyebilecek en ufak bir sınava girerken bile kaygıdan ölüş anlarımdan not.

seni gününü yaşamaktan alıkoyacak kadar bulandıran, üzen, uykundan feragat edeceğin o ağları neden ördün? ben sadece bu dünyada bu kadar uzun süre canını sıkmanı gerektirecek kadar "yalnız" olmadığında bahsediyorum.
devamını gör...
ne nefret, ne aşk ne de öfke.
insanın altyapısındaki en güçlü duygu bu. insan kaygıdır, kaygılanandır, kaygının tahrikiyle katliamlar yapan, yine yok olma kaygısıyla sanatı da yaratandır.
devamını gör...
hani ölecekmiş gibi hissedersin ya, ağır ağır bastırır varlığı. hisler azalır, tatlar kaybolur, renkleri bulanır ve ses kısılır. boğazda bir yumru, sancı, acı. damla yok bu kirlenmiş karartı kırmızıdan daha da inatçı. zaman iyice daralır sanki, midede törpülenmemiş taş parçaları. yakındır beklenen anın gelişi, kim bilir belki ondandır bu sebepsiz telaşı.
devamını gör...
allah düşmanıma vermesin çok kötü. kaygı bozukluğu ömür tüketir....
devamını gör...
kaymıyor kaydırıyor; ölmüyor öldürüyor.
devamını gör...
insanın içini için için kemiren bir duygu durumu.
devamını gör...
korku ile karıştırıldığını düşündüğüm şey. kaygı kötü bir alışkanlık gibi. toplumun bireylere kazandırdığı bir tür davranış bozukluğu sanki. korku gibi doğal ve faydaları olan bir şey de değil bence.
kaygı, kötü koşullarda yaşayan/yaşatılan insanları sakat bırakan ve dolayısıyla engelleyen bir sorun. kendine ait bir ekonomi politiği var. bize gölgemizden daha yakın bir şey. sıradan, korkunç bir şey..
devamını gör...
kötü bir şeyin olma korkusu o şeyin olmasından daha çok korkutucudur. sınavdan kalma korkusu sınavdan kalmaktan daha korkutucudur gibi.

insanı yer bitirir.
devamını gör...
gün içerisinde her zaman yanımda olan, beni hiçbir koşulda yalnız bırakmayan, bana karşı fazlasıyla sadık, hayat arkadaşım ve biricik dostum .
birlikteliğimiz artık ikimize de zarar verdiği için ortak kararla ayrılmaya karar verecektik ki kendisi tüm bedenimi kendisiyle kaplayarak her daim yanımda olacağını bir kez daha belirtmiş oldu.
teşekkürler kaygı.
devamını gör...
ruhumun sofrasında yaygı.
devamını gör...
birgün kaygı yani cura bir nehirden geçerken balçık yığını görür. bir parça balçık alıp şekillendirmeye başlar. yaptığı işin üzerinde düşüncelerini şekillendirirken, tam bitirmek üzereyken jüpiter yanına gelir. kaygı, jüpiter'den yaptığı yaratığa ruh vermesini ister ve jüpiter de ona ruh verir. ancak ne zaman kaygı ona isim vermeye kalkışsa jüpiter buna karşı çıkarak, ismin kendisinin vermesi gerektiğini söyler. kaygı ve jüpiter kimin isim vermesi gerektiği konusunda tartışırken; toprak gelir ve konuşmayı keserek, kaygının şekillendirdiği ve jüpiter'in ruh verdiği yaratığın maddesinin kendisinden yapıldığını, isim vermenin ona bırakılması gerektiğini söyler. tartışma üçü arasında yayılınca, satürn'e danışmaya karar verirler. satürn'ü yargıç yaparlar. satürn kararını şöyle açıklar: jüpiter sen yaratığa ruh verdiğin için, yaratık öldükten sonra ruhunu sen alacaksın. toprak sen de ona vücut verdiğin için, o öldükten sonra vücudu sen alacaksın. kaygı, sen onu şekillendirdiğin için, o yaşadığı sürece senin egemenliğin altında olacak. işte bu yüzden insan yaşadığı süre boyunca kaygının esiridir. kaygılarımızı sağlıklı bir düzeyde tutmak dileğiyle :)
devamını gör...
telas, anksiyete iste.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kaygı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim