kayseri'ye gideceklere tavsiyeler

ismi baris olanlardan uzak durun.

sucuk al pastırma al. bu mevsimde gideceksen yanına mont al bere al.

gelmeyin

gitmeyin olm soğuk.

bir insan kayseri'ye niye gider? diye hayata dair sorgulama yaparak gidin.

gelmeyin demiş birileri, peki madem gelmeyelim çünkü meraklısı değiliz akplilerin cirit attığı yere.

kayseri'nin dili olsa gelme diyenlere kızardı.
en güzel mantıyı nerede yiyeceğimize dair bilgi verilseydi keşke.

donas yemeden dönmeyin laaan!
özledim be.

anadolu'nun tam ortasında, 6 bin yıl öncesinden beri var olan, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehre gidiyorsanız tarihi yerlerini görerek seyahatinize başlayabilirsiniz.
merkeze 24 km uzaklıkta kültepe ören yeri ilk durağınız olsun. hititler zamanında ticaret şehri olan kaniş ve onu çepeçevre saran karum kalıntıları 1948'den beri kazı alanıdır, ayrıca unesco tarafından geçici kültürel miras listesinde yer almaktadır.
buradan çıkan eserler şu anda kent merkezindeki kalenin içinde yer alan arkeoloji müzesinde sergilenmektedir. demek ki ikinci durağınız şehrin kadim tarihini görmek için kale ve içindeki müze olmalıdır.
kaleye kadar gitmişken bir-iki km uzağında bulunan tıp tarihi açısından da önemi bulunan gevher nesibe darüşşifası'nı görmelisiniz. şu anda selçuklu müzesi olarak da kullanıldığı için ayrıca keyif alacağınızdan kuşkum yok.
halen merkezdesiniz, milli mücadele müzesi de çok yakınınızda üstelik. tarihi kayseri lisesi binasını bulmak çok kolay, kime sorsanız gösterir. orayı gezip çıktınız karşınızda bu kez de artık kütüphane olarak hizmet veren meryem ana kilisesini var. görmeyi ihmal etmeyin derim.
tarih yetti diyorsunuz galiba, o zaman ne duruyorsunuz erciyes dağı kollarını açmış sizi bekliyor. merkeze 25 km uzaklıkta, 3917 m yükseklikteki erciyes'in eteklerinde kışın kayak sezonunun yazın da serin havanın tadını çıkarabilirsiniz.
sultan sazlığı milli parkı, aladağlar milli parkı'nın içinde bulunan kapuzbaşı şelaleleri, soğanlı vadisi, koramaz vadisi sizi doğal güzellikleri ile beklemektedir.
gezdiniz dolaştınız yoruldunuz mutlaka, gastronomiden de bahsedelim o zaman. ünü tüm ülkeye yayılmış mantı, sucuk ve pastırma şehrin ekonomisini de canlı tutan gıda ürünleri. yemeden dönmeyin. bir tür pide olan cıvıklı da denemeye değer lezzetlerden. herhangi bir işletme adı vermeyi doğru bulmadığım için, kayseri büyükşehir belediyesi tarafından işletilen kaytur restaurantlarını öneriyorum. şehrin değişik yerlerinde var ve yöresel yemekler de menüsünde bulunuyor.
gün boyu gezdiğinize göre akşam erkenden yatıp uyumanızı tavsiye ederim. çünkü kayseri'de gece yapılabilecek en iyi şey uyumaktır.

1 günlük vaktiniz varsa etrafı gezmekle uğraşmayın. merkez de çok önemli yerler var; gevher nesibe şifahanesini, hunat hatun külliyesini, kayseri kalesini ve müzeyi bi gorün. kurşunlu camisinde bir soluklanın, çok egzotik çok tarihi bir havası vardır.

yemek için, altınsaray'da bir pöç yemeden dönmeyin derim, biraz pahalı olabilir ama lezzeti efsanedir. kebapçı şakir ise diğer tavsiye ettiğim mekandır ve on numara saç kavurması yapar. daha ucuz yollu isterseniz; ağaçaltına gidin.

kayseri yağlaması mantı sucuk vs, sıradan şeyler ayrıntıya gerek yok.

ikinci durağınız erciyes olsun. arabayla 30 dk, zaten yakın. orada sucuk yiyecekseniz yiyin, tam yeri işte. haaa, yanınızda mont olsun, alışkın değilseniz hava çarpar hasta olursunuz üşümekten. erciyes'in tesislerinde her türlü imkan var, konaklayacaksanız orada konaklayın, bence yani...

oradan öte bildiğin dümdüz bozkır. hemen altında develi ilçesi var, 25 30 km civarı. dümdüz yer aynı kayseri gibi. kuzey tarafında ise kayserinin sultansazlığı vs var, kuzey kısım en iyisi, güneyde develi'den sonra derin bir sessizlik. gariptir severim.

geceleyin mart nisan ayında sıfırı gören gece saatlerinde arabadan inip atletle hayatı sorgulamak için güzel yerler. donmaya ramak kala arabaya binip gidersin sonra... bu da daha başka güzel.

kayseri denince akla şehrin tam merkezinde yer alan hunat hatun külliyesi gelir, camii, türbesi, medresesi, hamamı ile kompleks bir yapıdır. medrese kısmı şimdilerde el sanatları çarşısı olarak kullanılıyor. meydana yakın bir yerde kapalı çarşı yanında cami-i kebir yer alır. ulu cami diye de bilinen bu mescidin yapılışında bir hikaye anlatılır. caminin banisi melik mehmet gazi inşaat sırasında kimse den yardım kabul edilmemesini emretmiştir. yaşlıca bir kadın yedi adet taş tuğla getirir ve caminin yapımına yardımcı olmak ister. ustabaşı melik'in kesin emri olduğunu söyler ve tuğlaları kabul etmez. sabah melik inşaata gelir ve usta ustabaşına tuğla getiren bir kadının olup olmadığını sorar. ustabaşı evet oldu diye cevap verir. melik beni sabaha kadar uyutmadılar. gidin ve o kadını bulun tuğlalarını kabul edin der. şehri dolaşan melik'in adamları yedi tuğlayı bir evin önünde bulurlar ve o taşları caminin doğu cephesine koyarlar.
meydanı çevreleyen alan içinde sahabiye medresesi bulunur şimdilerde odaları dükkan olarak kullanılmaktadır.
kayseri denince akla seyyid burhaneddin gelir. mevlana celaleddin rumi 'nin hocalığını yapmıştır.
lala paşa camisi olarak bilinen lala muslihiddin camisi kayseri lisesinin arka kısmında kalmaktadır.
ibrahim tennuri; akşemseddin'in talebesi oldu ve kayseride vefat etti.
kayseri türbeleri ve kümbetleri ile meşhur bir şehirdir... bir selçuklu şehridir