kişinin aşık olduğunu anladığı an
başlık "pluviophile" tarafından 11.12.2020 08:55 tarihinde açılmıştır.
101.
genellikle o kişiyi kaybettikten sonraki andır.
devamını gör...
102.
bazı kadınlar için kedi gibi miyavlarcasına konuşmaya başladığı andır.
devamını gör...
103.
bilmiyorum aşık oldum mu..? nedir aşk? yani onu görürsem şunları bunları diyeceğim diyip onu gördüğünde herşeyi unutmak mı..? ya da sinir-öfke doluyken onun bakışlarında hamur kıvamında olmak mı..? bunun bir tarifi olmalı mı.? yoksa an'a mı bırakmalı..? ya da içinde bulunduğum durum mu..? hani mazhar alanson ne de güzel diyor: ''..seni görebileceğim yer rüyalar artık..'' belki de aşk kavuşamamak.. mutlu olmayan bir son, yarım kalmış cümleler, yaşanmamışlıklar...
devamını gör...
104.
ilgili kişiyi gördüğünde karnının saçma sapan sınav heyecanı semptomları gösterdiği andır.
devamını gör...
105.
hitabet yeteneğin ne kadar kuvvetli olursa olsun kendini ifade etmekte zorlandığın hatta saçmaladığını düşündüğün an..
bir de kafanda güzel bir ortamda güzel bir şarkı söylerken bir taraftan da onun seni dinlediğini ve etkilendiğini hayal etmeye başladığın an...
bir de kafanda güzel bir ortamda güzel bir şarkı söylerken bir taraftan da onun seni dinlediğini ve etkilendiğini hayal etmeye başladığın an...
devamını gör...
106.
favlarımın hesabını sorduğunda hissettiğim duygu, diyorum evet bana aşık.
normal arkadaşım bakmaz heralde? yani.
edit: dur ulan, sanırım bu başlık kişisel hissedilenmiş hahaha. ben direkt nedense bana hissedileni anladım. ben gözüm başkasını görmediğinde anlıyorum genelde.
normal arkadaşım bakmaz heralde? yani.
edit: dur ulan, sanırım bu başlık kişisel hissedilenmiş hahaha. ben direkt nedense bana hissedileni anladım. ben gözüm başkasını görmediğinde anlıyorum genelde.
devamını gör...
107.
bir yerde karşılaşıldığında tabiri caizse içinin bir hoş olması, sürekli bir karşılaşma isteği ve konuşurken aşırı heyecandan saçmalamak. göz göze gelince napacağını bilememek... sesini duymak için saçma sebeplerle aramak... çok uzakta kalan duygular olsa da keşke yeniden yaşasak bunları dedirten durum.
devamını gör...
108.
aptallaşıp normalde yapmayacağı şeyleri yapmaya başladığı an.
devamını gör...
109.
kimlerin neleri aşk sandığını öğrendiğimiz başlıktır.
devamını gör...
110.
2 saatlik uykuyla işe gidip, herkesten daha enerjik olduğu andır.
devamını gör...
111.
bence anlayamaz yani birden bire anlayamaz. en azından ben anlayamamıştım hemen. sesini duyunca mutlu olduğumu fark ediyordum,adımızın baş harflerinin yan yana geldiği araba plakaları mutlu ediyordu,onu görmek için bahaneler bulmaya çalışıyordum. uyuyunca uyuyordum o uyanınca günüm ayıyordu. ellerini çok seviyordum o sevmese de gözlerini seviyordum bütün olarak ayrı seviyor tek tek daha çok seviyordum onu ama aşk diyemiyordum hala çünkü aşk ne bilmiyordum kafamdaki aşk tanımı o hayatıma girince kaybolmuştu bence aşk aşık olduğunuz kişiye göre şekillenen bir duygu o güzel elleri güzel sesi güzel kendi zaten güzel ne bileyim neden aramıyorum aşka kılıf aramıyorum aramız bozuk konuşmuyoruz ama karşımda o var gibi kendi kendime konuşuyorum aşk galiba bu. onun yokluğunda bile onun varlığını var etmek.
devamını gör...
112.
devamını gör...
113.
gozlerin kendini ele vermesidir. o bakışları nerede görsem hissederim.
devamını gör...
114.
bilemiyorum ki aslında bakarsak başı sonu yok. bakmışız olmuşuz. beraber gülüp beraber ağlarken, beraber yemek yaparken ya da beraber oyun oynayıp film seyrederken. en çokta kavga sonraları nasıl davrandığımıza aşık olmuşuz. şiddetli kavgalarımızda halen birbirimize sarılabilmemiz. yok yok ayrılırız biz dediğimiz anlarda bile gelip ne kadar sevdiğimizi hatırlatıp gözlerimiz dolu dolu barışmamız. nostaljiyle taçlandırıp klişelerle sürdürdüğümüz bu aşk bize türlü türlü talihsizliklerle geldi, getirdi belki. önümüze yığınla engel çıkıp duruyor da pes ediyoruz zaman zaman. fakat buldum ya ben onu. her şeyi dindirmeye çalışıp mantığımızla hareket etmeye çalışmamız bile ne kadar anlamlı ne özel bir tutum birbirimize.
başlığa baktığımda durup düşündüm ama.. ya ben her kusuruyla kabul ediyorum bu adamı. uyurken bile izliyorum çok tatlı. hasta olsa bakarım kendim yedirir kendim yıkarım. birbirimize ne kadar kokmuşuzdur da evimizle uğraşırken de bi kere iğrendiğini görmedim.
benim için yaptığı, yapacağı her şey için müteşekkirim. bunu ileride kanıtlı documentary olarak eline vereceğimdir..hehe
başlığa baktığımda durup düşündüm ama.. ya ben her kusuruyla kabul ediyorum bu adamı. uyurken bile izliyorum çok tatlı. hasta olsa bakarım kendim yedirir kendim yıkarım. birbirimize ne kadar kokmuşuzdur da evimizle uğraşırken de bi kere iğrendiğini görmedim.
benim için yaptığı, yapacağı her şey için müteşekkirim. bunu ileride kanıtlı documentary olarak eline vereceğimdir..hehe
devamını gör...
115.
uzun süredir yaşamadığım bi duygu, unuttum sanırım. unutturanlar utansın efendim
devamını gör...
116.
buraya yazmam gerekiyor gibi hissettim , çünkü yıllar sonra birisi kalbimde karnımda kelebekler açtırdı. yurt dışına taşındığım 5 senelik bir ilişkim vardı, ilişkimizin son 1-2 senesi o kadar kötüydü ki. sürekli manipüle ediliyordum, bir sorunumu anlatmaya çekiniyordum, ne zaman ağlasam güçsüz olduğumu söyleyip beni güçlendirmeye çalışıyordu. her neyse geceleri ona bakıp ben bu adamı çok seviyorum bir gün biterse ne yaparım diye ağlayan bendeniz bir gün şak diye “ yeter bitsin “ diyip bitirdi. sonra hayatımın en parlak bekarlık zamanlarını yaşadım, öyle böyle değil. yurt dışında da yaşadığım için girmediğim ortam, tanışmadığım kişi kalmadı. farklı ırktan insanlar, partiler, elit buluşmalar vs derken kimseyi sevemediğimi anladım. sonra onunla tanıştım. benden tamamen zıt, görebileceğiniz en klasik kızıl saçları olan klasik bir ingiliz beyiydi kendisi. bense 23 yaşında dövme sanatçısı , türk, ingilizceyi 1 senedir öğrenmekte olan piercing dövme kaplı partilerde takılan bir kız. efendim ne mi oldu, biz bu arkadaşla tinderda tanıştık, amacım tamamen kısa flörtlerdi derken bir anda en yakın arkadaşım oldu. bana kimsenin yaklaşmasını gibi yaklaştı, bana koşulsuz sevgisini şefkatini sundu, aileme ne kadar değer veriyorsam aynı değeri verdi onlar için türkçe öğrenmeye başladı, telefonda bu hayatta en değer verdiğim kadınlardan birisi babaannem ile tanıştı ( ehehehe bu sene el öpmeye gelecek abileri ablaları ), en gergin hissettiğim hırçın olduğum zamanlarda bile içimde ki canavarı susturdu sakinleştirdi kedi gibi bir şey yaptı. şimdi bakıyorum da ben sanırım aşığım bu adama. iki farklı dünyayı birleştirdi bizim için, ve en önemlisi onunla evde otururken saçlarımı severken kocaman gülümsemesi çilli suratıyla “ aşkım” demesinin bağımlısı oldum. bunca sene kendi dilimi kültürümü paylaştığım insanlar beni anlamadı, mutsuzken ben beni dinleyecek, anlayacak birini ararken herkes çözüm aradığımı sandı. aşkın hep acı çekmek olduğunu sanarken aslında aşkın yaralarını sardığını , çocuklar gibi sokakta gecenin yarısı bir kilisenin bahçesinde yağmur yağarken dans etmek olduğunu öğretti.bir anda anlamadım belki aşık olduğumu ama çalışma masamda ki fotoğrafımıza her sabah gülümserken bulduğumda kendimi anladım aşık olduğumu.
devamını gör...
117.
hani böyle otururken o farklı masada bile olsa gözlerin ona kayar sadece onu izlersin. yaptıgı her hareketi izlersin ne yapar neler seversin öğrenirsin. yanına gittiğinde o kadar hazırlık yaptığın hiç bir kelime ağzından çıkmaz ya o an işte. geçmiş olsun..
devamını gör...
118.
annem hastaydı o ara, moralim o kadar bozuktu ki derse girememiş, okuldan çıkıp yanındaki parka gitmiştim ağlayarak. ağladığımı görmüş o da, peşimden gelmiş. oturdu yanıma hiçbir şey söylemeden sarıldı. o güne kadar hissettiğim şeyin küçük tatlı bir hoşlantı olduğunu sanırdım, sıcaklığını hissettiğimde ona ne kadar aşık olduğumu anladım. saçlarımı okşayıp ne olursa olsun güçlü kalacağıma dair söz verdirdi bana. öldü sonra. kayıp gitti parmaklarımın arasından, sözümü tutamadım.
devamını gör...
119.
gözlerim sanki dünyayı daha net renklerde görmeye başladığında anladım aşık olduğumu. sanki daha önce gördüğüm herşey flu gibi bulanık duruyordu. bide geceleri heyecan içinde uykumdan uyanıyordum. herşeyi anlamsızca sevmeye başlamıştım mesela. daha önce olmadığım kadar heyecanlı ve kabına sığamaz bir hâl alışımdan anladım aşık olduğumu. ve sonra dedimki kendime, "yandın kızım sen! büyük fırtınalar seni bekliyor kapıda. aldanma bu yalancı bahara."
devamını gör...
120.
aşık olduğu kişiyi düşündüğünde burnunun direğinin sızlaması, veya hayatı artık daha çok sevmeye başlaması, ne yapıyorsa artık iki kişilik yapıyorsa, iki kişilik düşünüyorsa, onun gözünden bakıyorsa hayata, onu daha çok sevebilmek için daha çok yaşamak istiyorsa, âşık olmuştur...
devamını gör...