#televizyon dizileri
melis civelek'in kaleme aldığı 2022 yapımlı yerli dram türündeki televizyon dizisidir. dizi, show tv'de yayımlanmaya başlanmış olup gold film tarafından ekranlara sunulmuştur. konu, aynı kafada olan fakat farklı kültüre sahip iki ailenin bir araya gelmesini anlatmaktadır. bu iki aile, bir düğünle bir araya gelecek ve hayatları tümüyle değişecektir.
senarist:
melis civelek
başroller:
barış kılıç
evrim alasya
settar tanrıöğen
sıla türkoğlu
sibel taşçıoğlu
doğukan güngör
müjde uzman
melis civelek
başroller:
barış kılıç
evrim alasya
settar tanrıöğen
sıla türkoğlu
sibel taşçıoğlu
doğukan güngör
müjde uzman
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "camelkahverengi" tarafından 28.10.2022 20:04 tarihinde açılmıştır.
41.
ilk sezonu bir nebze izlenebilir olduğunu düşündüğüm dizi. ilk sezondan sonrası çöp açıkçası. ikinci sezon senarist olayların içine bir güzel etti saftirik kızına(bkz: feyza civelek) rol yazıcam diye iyice ütopik pardon distopik bir evren yarattığını düşünüyorum. hayır yani kız cidden aşırı kötü oyunculuk sergiliyor sette bu kadına nasıl dayanıyorlar... zaten annesi olmasaydı bu kız yaptığı işten para da kazanamazdı belli. bir de senaristin aslan kadınlarıyla ilgili net bir sorunu var asla mutlu olmalarını istemiyor garip bir şekilde. sanırım onlara göre kendi özgürlüğü olan kadınlar asla mutlu olamaz. bir de şu trivago kadın allah için niye ölmedi hadi balkondan düştü de bebek nasıl yaşıyor. zaten bütün yaz bu kadının reklamını izledik lütfen abla tatil yap biraz ya oynama dizide yaa...
devamını gör...
42.
ilk sezonuyla ciddi anlamda infial yaratan, farklılıklara vurgu yapan, ülkenin iki ayrı kutbunu anlatan bi diziydi, ya batacak ya çıkacak bi işti. çıktı belki ama şu an geldiği noktada batsa daha mı iyiydi acaba diye düşünüyorum. 3. sezon itibarıyla kimin ne olduğu belli değil aşureye dönmüş durumda. izlenecek yanı kalmadı, ben izlemiyorum artık.
devamını gör...
43.
"severek" izleyenlerinin mental koşullarını arzuladığım tv dizisidir. *
arada bir maruz kalıyorum ya da "bu aralar çok iyi hissediyorum ya, az biraz izleyeyim de cinlerim tepeme çıksın" diye homurdanarak kendi iardemle vuruyorum youtube'a.
tv'de, yayın saati çerçevesinde izlerken zaten reklam aralarına boğarak kanırtıyorlar saat 00:00'a kadar, bir de dizi içi reklamları var evlere şenlik*.
yorumlara bakıyorum yazmışlar hep "ay bu konuya dikkat çekmeniz çok iyi olmuş", " vay bak meme kanseri farkındalığı", "hımmm gündemdeki konuları işlemeniz takdire şayan, bravo"...
yahu allah aşkına, adamlar senaryo yazmıyor artık farkında değil misiniz? gündem, kamu spotu, reklam derken sizi her hafta yaklaşık bir buçuk saat oyaladiktan sonra, boşluklara olay örgüsü iliştiriyorlar sfsfs.
ilistirdikleri olay örgüsü de çapraz sevişme üzerine. o hafta sen bunla seviştin, o zaman şimdi bunla. ömer, abicim sen geçen hafta kıvılcım'laydın, üst üste olmaz bak sıraya gir, sen şimdi şununla olacaksın ama aslında o da bununla olacak. abdullah bey, kalbin ne durumda? var mı sıkışma, terleme? hah, güzel, yoksa seni şöyle alalım, meri hanım bekliyo... kıvılcım, ablacım bakma öyle eblek eblek, bak cemal bey tam role girmisken soyun... meri, tarkan şarkısı aç. tarkan'la meri. meri bak tarkan ile en az 15 dk geçecek sahnede şarkıları ve koreografiyi(!) ezberle.. ya kızım koreografi dediysek, çifte telli gibi işte bir iki sallan tamam, ne hareket çalışması, yayın gününe yetisicez hadi!...
e haliyle sacmaliyorlar tabii. niye, ortada hikaye yok ama "gerçek bir hayat hikâyesinden uyarlama" * . koca istanbul'da üç aile üzerinden yürüyor bütün üreme işleri sfsfs. bu hayatı kim yaşadı bilmiyorum da, ondaki "ya ben bunu dizi yaptırayım, tutar. benim hayat hikayemi ve saçmalıklarımı herkes bilmeli" motivasyonunundan da istiyorum.
bunları izliyorlar, altta da yorum var bravo, meme kanseri farkındalık seysi diye sfsfs.
kimse yadirgamiyor x'deki bir iletiyi aynen replik olarak yazsalar filan.
bana sinir bozucu bir biçimde komik geliyor bütün bu kargaşa.
kızılcık şerbo severler, üzülmeyin * yine de...
arada bir maruz kalıyorum ya da "bu aralar çok iyi hissediyorum ya, az biraz izleyeyim de cinlerim tepeme çıksın" diye homurdanarak kendi iardemle vuruyorum youtube'a.
tv'de, yayın saati çerçevesinde izlerken zaten reklam aralarına boğarak kanırtıyorlar saat 00:00'a kadar, bir de dizi içi reklamları var evlere şenlik*.
yorumlara bakıyorum yazmışlar hep "ay bu konuya dikkat çekmeniz çok iyi olmuş", " vay bak meme kanseri farkındalığı", "hımmm gündemdeki konuları işlemeniz takdire şayan, bravo"...
yahu allah aşkına, adamlar senaryo yazmıyor artık farkında değil misiniz? gündem, kamu spotu, reklam derken sizi her hafta yaklaşık bir buçuk saat oyaladiktan sonra, boşluklara olay örgüsü iliştiriyorlar sfsfs.
ilistirdikleri olay örgüsü de çapraz sevişme üzerine. o hafta sen bunla seviştin, o zaman şimdi bunla. ömer, abicim sen geçen hafta kıvılcım'laydın, üst üste olmaz bak sıraya gir, sen şimdi şununla olacaksın ama aslında o da bununla olacak. abdullah bey, kalbin ne durumda? var mı sıkışma, terleme? hah, güzel, yoksa seni şöyle alalım, meri hanım bekliyo... kıvılcım, ablacım bakma öyle eblek eblek, bak cemal bey tam role girmisken soyun... meri, tarkan şarkısı aç. tarkan'la meri. meri bak tarkan ile en az 15 dk geçecek sahnede şarkıları ve koreografiyi(!) ezberle.. ya kızım koreografi dediysek, çifte telli gibi işte bir iki sallan tamam, ne hareket çalışması, yayın gününe yetisicez hadi!...
e haliyle sacmaliyorlar tabii. niye, ortada hikaye yok ama "gerçek bir hayat hikâyesinden uyarlama" * . koca istanbul'da üç aile üzerinden yürüyor bütün üreme işleri sfsfs. bu hayatı kim yaşadı bilmiyorum da, ondaki "ya ben bunu dizi yaptırayım, tutar. benim hayat hikayemi ve saçmalıklarımı herkes bilmeli" motivasyonunundan da istiyorum.
bunları izliyorlar, altta da yorum var bravo, meme kanseri farkındalık seysi diye sfsfs.
kimse yadirgamiyor x'deki bir iletiyi aynen replik olarak yazsalar filan.
bana sinir bozucu bir biçimde komik geliyor bütün bu kargaşa.
kızılcık şerbo severler, üzülmeyin * yine de...
devamını gör...
44.
bu diziyi sitcom izler gibi izlerseniz belki keyif alabilirsiniz. cunku gercekten sosyal medyadan repliklerini yaziyolar. bi sey tutunca boyle bokunu cikaran ulkesi oldugumuz icin bunu da yapmasak olmazdi. neyse burdan baska bi yere cikariz o yuzden diziye doneyim. dogaya oyle bi partner getirmisler ki fatihi mumla ariyo izleyici. yani ben de ozledim yalan yok. ama konumuz bu degil. onceki sezonlarin kaos ortamlari ve partnerleri daha iyidi kisaca. ben izlemiyorum bu arada ama onume o kadar sık dusuyo ki izlemis kadar bilgimiz var cok sukur. neyse kisaca dizi alt ust olmus. bu espriyi de kizilcik serbeti fanlari anlayacaktir diye dusunuyorum ve derin analizler iceren entrymi noktaliyorum
devamını gör...
45.
ilk sezonunu severek izlerdim çünkü, olay örgüsünün içine yedirilen çatışma unsurları izleyicinin merakını diri tutabiliyordu ama bu sezon itibariyle dizi, klişelere boğulduğundan günden güne yasak elma olma yolunda ilerleyerek izleyiciye "sen de diğer türk dizileri gibisin." hissiyatını verdi. o yüzden de benim için ev işleri, yemek vs yaparken arka planda açtığım dizilerden biri oldu artık. bence ironik olan ise, ingilizce adının "one love"* olması. vıcık vıcık ilişkiler ağını izleyicinin gözüne sokalım ama dizinin adı, one love olsun. tamam o zaman, bu biraz da spoiler vermek gibisinden bir şey mi oluyor acaba? önünde sonunda vurgulanmak istenen tek aşk, doğa ile fatih'in aşkı mıymış? bunca entrika yaşanabilir ama onların aşkına bir şey olmaz, çünkü tek aşk, onların aşkı gibisinden mi? okey.*
devamını gör...
46.
görkem karakterini (bkz: ilber ortaylı)'ya benzeterek neyi amaçladıklarını anlamadığım garip dizi. kadın son 20-25 bölümdür söz ve davranışlarıyla herkese geri zekâlı muamelesi yapıyor. dizinin finalinde (bkz: einstein)'in beşinci nesil torunu çıkmasından korkuyorum.
devamını gör...
47.
dizideki "selamun aleyküm"ler, seküler karakterlerce hep duymazlıktan geliniyor. senarist, o karakterlere "aleyküm selam" dedirtince, laikliğin elden gideceğini sanıyor herhalde.* bu, dini bir öğe olmaktan öte bir şey, yani kim nasıl selam verirse, ona da o şekilde karşılık verilmesi bir görgü kuralıdır. selamun aleyküm diyen birine merhaba demek ya da merhaba diyen birine aleyküm selam demek görgüsüzlüktür...
devamını gör...
48.
pembe hanım tam hatun gibi hatun..
kimse eline su dökemez.
ayaklarına uzan dünyanın seyrine dal o derece anaç. hoş dilli. yanındayken gökyüzünde yıldızları saymalık bir kadın.
kimse anlamıyor pembe anneyi. o kadına çol üzülüyorum. ben olsam severdim.
kimse eline su dökemez.
ayaklarına uzan dünyanın seyrine dal o derece anaç. hoş dilli. yanındayken gökyüzünde yıldızları saymalık bir kadın.
kimse anlamıyor pembe anneyi. o kadına çol üzülüyorum. ben olsam severdim.
devamını gör...
49.
bu dizideki herkes neden bu kadar azgın anlayabilen var mı?
akılları hepsinin orada.
iğrençlik o ya amca yeğen aynı kadına gidiyorlar sevişmek için. ve yeğenin (fatih) eşinin de aynı şekilde amcayla mazisi var. ve bunlar sözde dindarlar. aldatan aldatana.
dizide bunun gibi iğrençliklerin haddi hesabı yok.
akılları hepsinin orada.
iğrençlik o ya amca yeğen aynı kadına gidiyorlar sevişmek için. ve yeğenin (fatih) eşinin de aynı şekilde amcayla mazisi var. ve bunlar sözde dindarlar. aldatan aldatana.
dizide bunun gibi iğrençliklerin haddi hesabı yok.
devamını gör...
50.
#3375592
muhafazakarlık denince akla nursema karakteri, içki, domuz eti ya da duvar kağıdındaki sevimli domuz çizimi gelen dizidir. dizideki karakterler de aynı bu şekilde, muhafazakarlığı, dini hassasiyetlerini kadının yaşam tarzına indirgiyorlar. mesela apo karakteri alev'den çocuk peydahladı, "aşık oldum" dedi geçti. ama nursema imama sarılamaz, absolutely haram! pembe iki kere iftira attı alev'e, herkesin arkasından konuştu, dedikodudan, yargısız infazdan bir saniye bile çekinmedi, oğlunun evliliğini yıktı ama dini bütün maşallah, namazında niyazında... domuzcuklu duvar kağıdını yırtarken kul hakkına bile girdi, haberi yok. fatih zaten fatih, babasına çekmiş hırt. bu arada mustafa'ya az hisse vererek de kul hakkına girdiler ailecek, yine sorun yok. nursema'yı zorla manyağın biriyle evlendirdiler, kadın camdan atıldı, hâlâ akıllanmadılar. bence senarist bok gibi dizi yazıyor ama muhafazakarlığı olduğu gibi resmediyor, orada bir sorun yok.
klinikte izliyorlardı, sardım ben de bu lanet diziye. hayır merak da ediyorum, sigara gibi, bırakmak istiyorum ama bırakamıyorum. çoğu zaman kahkaha ata ata, sitcom izler gibi izliyorum, öyle saçma. ama nursemalar var, onlar gerçek, aramızda yaşıyorlar. dilerim ki bir gün bütün nursemalar zincirlerini kırar, çakma muhafazakar aptal ailelerinin boyunduruğundan kurtulurlar!
muhafazakarlık denince akla nursema karakteri, içki, domuz eti ya da duvar kağıdındaki sevimli domuz çizimi gelen dizidir. dizideki karakterler de aynı bu şekilde, muhafazakarlığı, dini hassasiyetlerini kadının yaşam tarzına indirgiyorlar. mesela apo karakteri alev'den çocuk peydahladı, "aşık oldum" dedi geçti. ama nursema imama sarılamaz, absolutely haram! pembe iki kere iftira attı alev'e, herkesin arkasından konuştu, dedikodudan, yargısız infazdan bir saniye bile çekinmedi, oğlunun evliliğini yıktı ama dini bütün maşallah, namazında niyazında... domuzcuklu duvar kağıdını yırtarken kul hakkına bile girdi, haberi yok. fatih zaten fatih, babasına çekmiş hırt. bu arada mustafa'ya az hisse vererek de kul hakkına girdiler ailecek, yine sorun yok. nursema'yı zorla manyağın biriyle evlendirdiler, kadın camdan atıldı, hâlâ akıllanmadılar. bence senarist bok gibi dizi yazıyor ama muhafazakarlığı olduğu gibi resmediyor, orada bir sorun yok.
klinikte izliyorlardı, sardım ben de bu lanet diziye. hayır merak da ediyorum, sigara gibi, bırakmak istiyorum ama bırakamıyorum. çoğu zaman kahkaha ata ata, sitcom izler gibi izliyorum, öyle saçma. ama nursemalar var, onlar gerçek, aramızda yaşıyorlar. dilerim ki bir gün bütün nursemalar zincirlerini kırar, çakma muhafazakar aptal ailelerinin boyunduruğundan kurtulurlar!
devamını gör...
"kızılcık şerbeti" ile benzer başlıklar
kızılcık
4