kolonya

parfüm gibi bir şey. ayrıca bir ülke gibi duruyor. kolonya.

(bkz: kolonya cumhuriyeti)

bayramlarda ikram edilen aşırı alkol bağımlıları tarafından kutsal görülen bir çeşit ayin aracı.

bazı tipler bunu tıraş olduktan sonra yüzüne sürerek yüz tahrişini arttırıyor.

- roma imparatoru claudius, mö 50 yılında, cermen kabilelerinden korunmak için aşağı ren bölgesi’nde bir koloni kurar ve karısının adını verir; colonia claudia ara agrippinensium ( ccaa). ms 425 yılından sonra şehre latince “sömürge” anlamına gelen “colonia” * denmeye başlar.

şehre katolik olmayanların ve asil işle iştigal etmeyenlerin girişlerinin yasak olmasına rağmen giovanni antonio farina, köln’e yerleşir ve parfüm işi ile uğraşmaya başlar. 1709 yılında narenciye esanslı bir parfüm üretir ve adını "köln suyu" anlamında “eau de cologne” olarak koyar. bir kokunun içinde alkol ilk kez kullanılmıştır.

giovanni antonio farina bayrağı, 1690 yılında yine köln'de kolonyanın ilk halini üreten amcası jean paul feminis'ten almıştı. kardeşine yazdığı mektupta bu buluşundan şöyle bahsediyordu:

"bana bir italyan bahar sabahını, dağ nergislerini ve yağmurdan sonra portakal çiçeklerini hatırlatan bir koku buldum"


- eau de cologne, aqua vitae yani "yaşam suyu" tıbbi tedaviler için de kullanılırdı.

- dünyada üretimi devam eden ve dünyanın en eski kolonya markası olan eau de cologne 4711 isminin bir de hikayesi var; bu meşhur kolonya adını 1799 yılında köln'de glockengasse no. 4711 adresinde üretimine başlanmasından dolayı alır.

rivayet odur ki; genç tüccar wilhelm mülhens'e, bir katolik keşiş düğünü için bir hediye vermişti; bir şişe ve içinde insana canlılık veren, güç katan bir tür yaşam iksiri yani; "aqua vitae". mülhens, küçük bir fabrika açtı, sihirli suyu şarapla karıştırdı, formülü gizli iksirin üretimine geçti.
1794 yılında köln fransızlar tarafından işgal edildiğinde işgal güçlerinin komutanı şehrin düzensizliğinden rahatsız oldu ve her eve bir numara verilmesini istedi. wilhelm mülhens'in kolonyasını ürettiği binaya 4711 numarası denk geldi.



esasen farina ailesinden marka haklarını almak için uğraşan ama bunu başaramayan wilhelm mülhens’in sihirli formül olarak ürettiği şeyin farina’nın eau de cologne’sinin devamı olma olasılığı yüksek.

covidden sonra her evin demirbaşı olmuş ürün.

azericesiyle "spirt". ruscadan azericeye gecmistir.

tarihteki ilk kolonyanın parfüm şeklinde bulunduğunu biliyor muydunuz? italyan giovanni maria farina, 1709 yılında etil alkolü, su ve çiçek esansları ile birleştirerek günümüzde evlerimizin baş tacı olan kolonyayı bulmuştur.

benim için yaşam kaynağı diyebilirim.
geçmiş zamanlardan çocukluğumdan beri sevdiğim bir üründür
hala yanımda kolonya taşırım. hatta parfümlü kolonyayı gün içerisinde üstüme sıkarım.

alkollü el temizleyici. aynı zamanda hoş koku da verir. çabuk buharlaştığı için serinlik de verir. içilmesi çok tehlikelidir. zira, içindeki alkol, etil alkol değildir. ve çok zararlı reaksiyonlara neden olur. körlük ile sonuçlanabilir.

etil alkol içine renk verici metil orange ya da benzeri bir madde ve esans (çoğunlukla limon çiçeği yağı) katılarak elde edilen sıvı.
orijinali bu.
etil alkolün fiyatı artınca metil alkole dönülmüş ve içilmesini engellemek için bitrix denilen bir başka kimyasal katılarak bugünkü kolonyalar elde dilmiştir.
içmeyin.

köln'de üretildiği için mi kolonya deniyor? köln suyu" demek mi? bu sözlüğü bu yüzden seviyorum bilgi şelalesi.

%80 oranında alkol içeren bir kolonya özellikle kaşınarak hafiften çizilen, yara yapılan cilt bölgelerine veya kesilen - darbeden dolayı kanayan yerlere sürüldüğünde, süratle cilt üstündeki suyu buharlaştırır ve yanmaya sebebiyet verir.

bu hissiyatı çok severim. hığaaaaa! diyerek o acıya direnmek çok hoş.

yakmayan kolonya benim içim bitmiştir. adidir.
çok canınız yanarasa üfleyiniz veya üfletiniz.
soğuma hissi verir ferahlatır.

80 derecesi makbuldür. 60 derece aynı oranda hijyen hissi vermez bana.

bir farazivkayra hikayesi.
bir de çocukluğunu anımsatan kokular bütünü.

geçerken ıspartadan gül kokulu olanından almıştım. işe giderken bolca iyice elime yüzüme enseme sürdüm, gül gibi koktum hep limon kokacak değildik ya. ama kokuyu alan bazı erkeklerde ne sürdün lan sorusundan sonra tuhaf bir gülümseme gözlemledim. gül kolonyası sürmekten vaz geçtim ve limona döndüm, toplum buna hazır değilmiş.

zeytin çiçeği kolonyası favorilerdendir.

çocukken ismini kolonyağı olarak bildiğim, etil alkollü, esansiyel yağlı parfümdür.

adını neden bu şekilde telaffuz ediyordum, kolonyağı neden bana doğru bir ifadeymiş gibi geliyordu, bu kısmını hatırlamıyorum. fakat çocuk olduğuma göre mutlaka birinden modellemişimdir. kolonyağı denilmesi de herhalde imalatında kullanılan esansiyel uçucu yağlar nedeniyle idi. doğru yazılış biçimi için ise tdk bu konuda gayet net, doğru kullanımı kolonya.