manifest

sözlük sayesinde haberdar olduğum grup.
neymiş bu diyerek geçen iki şarkısını dinledim biri cover olmak üzere.
her şeyi merak etmicem bir daha :d. ben hepsi'den devam sfajsja.

kendilerine yapılan eleştirilerin ve getirilen yasakların gereksiz olduğunu düşündüğüm grup. müzikleri bana hitap etmese de sahne showlarına ve hedef kitle oluşturma çabalarına saygım var. bir çok insan 18 yaş altı ergen kitleye karşı olumsuz cinsellik barındırdıklarını ifade ermiş. ancak sormak istiyorum cinsellik yaşamak için 18 yaş sınırı mı var? 12-18 yaş arası cinsellik yaşamıyor mu? ya da cinsellik yaşamayı neden kötü kabul ediyorsunuz? daha küçük yaştaki çocuklarınızı internetin zararlarından korumak sizin göreviniz ancak 12-18 yaş arasına da cinsellik yaşama diyemezsiniz. zira siz isteseniz de istemeseniz de onlar bir şekilde kendilerini tatmin eder. cinsellik tü kaka değil! barışın artık bu içgüdüsel tepkiyle.

götünü başını açıp, bir hepsi grubu kadar dahi olamamış, müzik şeysi, grubumsu. bu niye bu kadar mevzu oldu?

ülkede her şey inanılmaz karmaşık, birbirine girmiş, hiçbir boku kimse ayırt edemiyor.

kim bunlar diye baktım.

üçüncü sınıf pavyonda çıksalar tarlasını satıp gelen dayılar bile dinlemez izlemez bunları.

mal mal işler.

envai çeşit suç çetesinin, terör örgütünün cirit attığı yerde gücü anca kendi halinde takılanlara yeten sahte kabadayıların yeni hedefi.

niyeyse devletin her bir köşesini tutan bu cesaret abidesi olan abilerimiz anca işçi-emekçi, öğrenci, küçük esnaf sınıfına işte manifest grubundaki kızlara gücü yetiyor. küvezdeki bebeleri koruyamayanlar bilmem kimin donunu konuşuyor, nevruz'da metroda 'biji apo' diye dolaştılar, doğduğu mağarayı mabet yapacaklardı neymiş manifest grubundaki kızın donu toplumu geriyormuş. yav hadi siemens.

bir kez olsun bir müziklerini bile dinlemediğim hatta adını duymadığım grup. viral reklam gibi bu gözaltına alma olayı gerçekten milletin işi gücü yok.

birileri tarafından sağlam pr'ı yapılan grup. bir anda her yer manifest oldu. ses yok şarkılar dandik ama her yer manifest. sanki bir proje gibi.

mesela aleyna tilki şımarık ve ukala gelirdi. ne zaman muhalif paylaşımlar yapmaya başladı bir anda piyasadan silinme çalışması yapıldı. geçenlerde ilk albümü çıkmış twiterdan duyurdu herkesin öyle haberi oldu. şımarık da olsa yetenekli bir kız. yeteneğin köreltilip vasatın başa taç edilmesi adet oldu. liyakatsizlik müzikte de devam ediyor.

sesi olmayıp seksi saçma sapan danslarla gündem olan bir grup. açık bir proje. ama başarısız. sevmedim.

kusura bakmayın da başarılı projedir. prodüktörleri de tarkan dahil pek çok isimle çalışmış. milyonlarca dinleniyor.

yani beğenmek zorunda değil kimse tabii de nerelerden vurmuşunuz. sesi yokmuş, “projeymiş”. göt baş konusuna hiç girmiyorum o iş aşılamamış belli ki. inanılır gibi değil.

bu bir sektör arkadaşlar, buralarda proje döner. divan edebiyatı da dönmez sanat için sanat yapılmaz. para için iş yapılır sektörlerde. bu devirde aklınıza gelen her albüm, film, konser de bir projedir. pr’ı vardır, satışçısı dağıtıcısı marketing’i pricing’i operatörü satın alımcısı finansçı muhasebecisi ayrıdır.

bu da bir iştir, başarılı bir iştir.

coca cola bile bu işi satın aldı biliyorsunuz. yani başarının ölçütü başka ne olabilir bilmiyorum. sizin ürettiğiniz neyinizi kim kaça satın aldı onu konuşalım.

ne “götü başı açtığı için” başarılı oldu ne de sesi olmadığı için başarısız diyebilirsiniz. bu iş büyük bir organizasyonun ürünüdür.

çok kötüler, hem tarz hem de performans olarak sıfır özgünlükle birileri tarafından parlatılan bir kız grubu.
yasaklandı diye inadına dinleyecek müzik zevksizliği yok bende maalesef.

(bkz: at nalı teorisi)

grup yorum sayesinde yukarıdaki teorinin kurbanı olmuş grup.

seküleri de itin götüne sokuyor, muhafazakarı da. sağcısı de şikayetçi, solcusu da… nasıl bir oluşum anlamadım. zaten ilk soğuk savaş youtube kanalında tanıdım. onda da ilk bir grup erken yaşta ünlü olmuş ergen intibası bıraktı bende.

bu olayları projeyi yöneten kişiler planlamış olsa bu kadar temiz pr yapılamazdı bence. streisand etkisi ile hiç ilgisi olmayan bir dünya kişi tarafından tanınır oldular. olayların gazı geçince, daha ünlü bir grup olarak hayatlarına devam ederler. burası türkiye insanlar ölüyor, hayat yine devam ediyor. ortalama bir pop grubunu kimse sallamaz.

bir de şunu söylemek istiyorum. allah aşkına spice girls sanat mı yapıyordu? mükemmel seslerden mi oluşuyordu? cayır cayır piyasayı silkelediler, koca koca markaların reklam yüzü oldular.

"o kadar elitim ve öyle harika şeyler dinliyorum ki isimlerini bile duymadım, kim bunlar yhaa" tripleri biraz saçma değil mi??? tamam dinleme yine ama gabar dağında mı yaşıyorsunuz anlamıyorum. kalemliklerin silgilerin bile üstünde resimleri var, twitter bunların şarkılarına göndermelerle dolu, ekşide sürekli başlık açılıyor, insta zaten hak getire. gündemden habersiz oluşunuzu şu şekil reklam etmeyin. bal gibi biliyorsun işte, neyin tribindesiniz? teallam ya.

eleştirilecek ve geliştirilecek çok yanları var ama dinliyorum ben. arabada sarıyor. havhavhav dinlemektense snap dinliyorum mesela. genel olarak bu girlband furyasını seviyorum. yabancı kız gruplarını da takip edip dinliyorum hep. hiçbiri woowwww değil ama kız neşesi işte anlatabiliyor muyum beybisi? süslenip püslenip dans ediyorlar birileri de söylenip duruyorr. işte vermek istediğim rahatsızlık seviyesi. şimdi de gidip bir kts patlatalım.

yahu böyle benim dışımda bir dünya var, ben ve dış dünya farklı zaman boyutlarında varlığını sürdürüyor gibi hissediyorum.

manifest kim abi ne zaman, nasıl, niye ünlü oldular? bir sabah uyanıyorsunuz ve ünlü, sansasyonel bir müzik gurubu var ülkede, öyle bir his yaşıyorum şu anda. nasıl oluyor da yetişemiyorum anlamıyorum. her boku da çok lazım gibi okurum izlerim hal bu ki.

ben askerliğini piyade olarak yapmış hepsi hayranı bireyim. bu ikisinin ne alakası var inan çok karışıyor aklım. manifest kim ya?

valla kusura bakılmasın da... ya da bakan baksın...

manifest grubunun iyi mi kötü mü müzik grubu olduğu konusu yok ortalıkta.

gündem bambaşka bir şey.

yarın öbür gün ülkede şort giymemiz yasaklanırsa, yani tüm halkın şort giymesi yasaklanırsa çıkıp da şort sevmem zaten, serinletici kumaşlı eşofman varken şort mu giyilir falan mı diyeceksiniz?

herkes herkese ölçü biçiyor. seküleri, muhafazakarı fark etmiyor. öyle bir yer. şimdi bu kızlar sana fazla açık geliyorsa seküler kardeş sen de şeriatçıya fazla açık geliyorsun. o halde senin değil de şeriatçının ölçüsünü neden kabul etmiyoruz mesela? hem o işin sonunda cennet vaat ediyor, senin vaadin ne?

sekülerlerin şeriatçılardan bile cahil, ahmak olduğu bir dünya burası. yani şu kızlara çıkıp laf eden seküler şeriatçıya geri kafalı falan demesin lütfen.

kadın bedeninin metalaştırılması ya da çocuk psikolojisi bahane edilmesin üstelik. ne hassas çocuklarınız var kardeşim, iki meme gördü diye travma yaşıyor, gazzede çocuklar her gün ölü insanların arasında, şiddetin arasında, bu ne ahmakça bir şımarıklık? kızlar bu metalaşmadan dolayı şikayetçi değilse, sana ne? bu ülkede niye herkesin derdi birbirini geriyor kardeşim? tamam, en meta olmayan, en değerli kadın sensin, anladık da, meta olandan sana ne?

bu ne biçim birbirine merdiven muamelesi çeken toplum ya. herkes yükselmek için birbirinin omzuna basıyor ama kadınlar meta olmasın yersen. ahlaka bak, ahlaka.

k-pop falan deniyor ama k-pop'tan ziyade xg çakması bir girlband. prodüktörleri olan tolga akış aynı zamanda zeynep bastık belasını da başımıza saran kişidir ve global müzik piyasasını iyi bilir ki ben de "xg çakması bir grup kursalar ne tutar ha" falan diye arada kendi kendime düşünüyordum. bu arkadaş benim düşündüğümü hayata geçirmiş.

neyse, epey tartışılıyor belli bir süredir ama bu arkadaşları çok övmenin veya bu arkadaşlara çok sövmenin bir manası yok; zaten kendi yaptıkları işte bile konu mankeni durumunda oldukları için kızlara üzülüyorum. muhtemelen ellerine sarf ettikleri enerjiye değecek bir para geçmeyecek ve birkaç sene sonra başlarına gelen olumsuzlukları anlatacakları ve prodüktörlerine sövecekleri röportajları çıkacak. uğradıkları tacizleri falan saymıyorum bile.

bak yine sigara yakasım geldi, gerçi sigara içmiyorum ama insanlığın gidişatını her düşündüğümde başlayasım geliyor.

"grup üyelerine yurtdışı yasağı getirilmişti: manifest'in "arıyo" şarkısı grammy'nin değerlendirmesine kabul edildi" t24

"gurur | manifest grubunun ‘arıyo’ şarkısı, 68. grammy ödülleri’nde best pop duo/group performance kategorisinde değerlendirmeye alındı.

sen yurt dışı yasağı getir, onlar ülkeyi en prestijli alanlarda temsil etmek için mücadele etsin…

grammy aday adayı olan kızlarımızın, ülkemizi en iyi şekilde temsil ederek başarıya ulaşmalarını diliyoruz." postmodern x

11 yaşındaki kızıma yıllarca pink floyd dedim, o bana black pink dedi.
ben ona eloy, genesis dedim, o bana melis fis dedi.
ben ergenliğimde bile hepsi dinlemedim ama evde, arabada, sokakta onunla epey manifest'lendim ve sonunda kızıma yenildim.
eğer ki konserleri iptal edilmeseydi şu an bu saatlerde kızımla manifest konserindeydim. son şarkıları rüya'yı da ayrıca sevdim.

manifest'e yapılan acımasız yorumlara değil ama kısıtlanmasına alkış tutanlara kızıyorum. bilmiyorlar mı ki özgürlük hepimize lazım.

1 yıla kadar hapis cezası istenilmiş haklarında. gerekçe de 'hayasızca hareketler'. cidden artık pes. ülkede artık kimseye dokunmadan, kimseye zarar vermeden sahneye çıkan insanlar bile hedefte. şarkı söyleyene hapis, eleştirene dava...
gerçek suçlular ortalıkta elini kolunu sallarken, şunların uğraştıkları şeye bak. oh valla ne ala memleket. söyleyecek bir şey bulamıyorum artık.

winx konusunda sınıfta kalmış müzik grubu