61.
üvey evlat muamelesi yapılmış ildir. 2 ilçesi (silifke, aydıncık) büyük oranda yanmasına rağmen, bir allahın kulunun uğramadığı ildir. sebebi belli; mersinden akp'ye oy çıkmıyor. verenin oy pusulasını silkeyim lan...
devamını gör...
62.
nükleer santral kurularak eşsiz doğası insanlardan koparılmaya çalışılan şehir.
devamını gör...
63.
ilk gençliğimden beri yazları yazlıkçı olarak kısmi yaşadığım şehir.
orta anadolu'nun denize en yakın noktası olduğundan başka bir yere gitmeyi yıllarca hiç düşünmedik bile.
her yıl başka bir inşaat, her yıl daha kalabalık, her yıl daha yoğun bir trafikle karşılaşıyorum.
deniz her seferinde şehirden daha uzağa taşınıyor adeta. eskiden denize girdiğimiz pek çok beldesinde havuza mahkum olmuş siteler.
dağ-deniz esintisini alan bir eviniz varsa sıcak ölçülü gelebilir. sonbaharını hiç görmedim ama diğer üç mevsimde de hava hep güzeldir.
başka kültürlerden insanların en dostça yaşadığı şehir olabilir. 1990ların başından beri gözlediğim bu.
anamur'a kadar upuzun bir sahil şeridi olmasına rağmen turizm açısından hak ettiği değeri görmediğini düşünüyorum. sanki uzun kalmak için gidilen bir şehirgibi geliyor bana yılların alışkanlığı ile.
sürekli yaşamayı hiç düşünmedim çünkü kışın yoğun kar olmayan bir şehir benim tercihim olmaz. yine de izmir, antalya, muğla gibi şehirlerle kıyaslanınca içlerinde en çok mersin'i tercih ederim, orası ayrı.
orta anadolu'nun denize en yakın noktası olduğundan başka bir yere gitmeyi yıllarca hiç düşünmedik bile.
her yıl başka bir inşaat, her yıl daha kalabalık, her yıl daha yoğun bir trafikle karşılaşıyorum.
deniz her seferinde şehirden daha uzağa taşınıyor adeta. eskiden denize girdiğimiz pek çok beldesinde havuza mahkum olmuş siteler.
dağ-deniz esintisini alan bir eviniz varsa sıcak ölçülü gelebilir. sonbaharını hiç görmedim ama diğer üç mevsimde de hava hep güzeldir.
başka kültürlerden insanların en dostça yaşadığı şehir olabilir. 1990ların başından beri gözlediğim bu.
anamur'a kadar upuzun bir sahil şeridi olmasına rağmen turizm açısından hak ettiği değeri görmediğini düşünüyorum. sanki uzun kalmak için gidilen bir şehirgibi geliyor bana yılların alışkanlığı ile.
sürekli yaşamayı hiç düşünmedim çünkü kışın yoğun kar olmayan bir şehir benim tercihim olmaz. yine de izmir, antalya, muğla gibi şehirlerle kıyaslanınca içlerinde en çok mersin'i tercih ederim, orası ayrı.
devamını gör...
64.
geçen seneki tatilimi geçirdiğim güzel bir akdeniz şehrimizdir. büyük dış ilçeleri, kalabalık nüfus yoğunluğu ve farklı iklimi ve tabiatıyla beğenilen kentlerimizden birisidir.
devamını gör...
65.
ağzımın suyu akarak ve gururla izledim, kaldı ki doğasına diğer bölümde değinmişler.
devamını gör...
66.
mersin'de yaşamak türkiye'nin geri kalanına göre daha az stres sahibi yapar sizi. ütopik bir şekilde ampul kazanamaz, kışın bile kış gelmez rahat edersiniz, belediye lgbt karşıtı değildir, nüfusu fazladır ama diğer büyük şehirler kadar yok bence trafiği, en leziz meyvelere sebzelere taze taze ulaşırsınız, sahilleri, doğası, tarihi eserleriyle mis gibi şehir. tam kıvamında.
devamını gör...
67.
son zamanlarda keko cenneti olmaya doğru yol almıştır.
devamını gör...
68.
mexico city benzerliği olan şehir.
tantuni-taco.
uyuşturucu satış ve kullanım oranı.
kızıl ten.
tantuni-taco.
uyuşturucu satış ve kullanım oranı.
kızıl ten.
devamını gör...
69.
kışları soba dumanı kokusundan nefes almaktan nefret ettirse bile hala yaşamaktan aşırı keyif aldığım şehir.
devamını gör...
70.
görmek istediğim bir şehirdir.
devamını gör...
71.
dışı seni, içi beni yakar.
gerçi dışı beni de yakıyor olabilir, özellikle yazın.
gerçi dışı beni de yakıyor olabilir, özellikle yazın.
devamını gör...
72.
kaçanların kentidir. küçük bir balıkçı kasabasıyken inönü’nün daha büyük olan tarsus’u ilçe yapıp mersin’i il yapmasıyla büyümüştür.
geçen yüzyıl başında suriye’den pamuk tarlalarında çalıştırılmak için getirilmiş nusayriler vardır. doğudan gelen zazalar, ermeniler, terörden mezralardan gelip yerleşmiş kürtler, ırak’tan sığınmış keldaniler, süryaniler, özetle bir sığınma kentidir. bunlara torosların en tepesinden, doğu anadolunun ücra köşelerinden göçebe yaşarken zorunlu iskana tabi tutulup yerleştirilmiş türkmen yörük aşiretlerini ekleyin.
böyle bir karışımın ortaya kaos çıkarması beklenirken tuhaf bir uyum vardır.
çukurovanın sıcağı sanki herşeyi eritip kaynaştırmıştır.
halkı demokrattır ama gün gelmiş adayı iyi diye mhp yi de başa getirmiştir. öte yandan aşırı muhafazakarlara yüz vermezler. dışardan gelenleri kendilerine benzeyene kadar istemezler.
hiç bir parti bu şehirde garanti oyum var diyemez. sağ gösterir sol vururlar.
geçen yüzyıl başında suriye’den pamuk tarlalarında çalıştırılmak için getirilmiş nusayriler vardır. doğudan gelen zazalar, ermeniler, terörden mezralardan gelip yerleşmiş kürtler, ırak’tan sığınmış keldaniler, süryaniler, özetle bir sığınma kentidir. bunlara torosların en tepesinden, doğu anadolunun ücra köşelerinden göçebe yaşarken zorunlu iskana tabi tutulup yerleştirilmiş türkmen yörük aşiretlerini ekleyin.
böyle bir karışımın ortaya kaos çıkarması beklenirken tuhaf bir uyum vardır.
çukurovanın sıcağı sanki herşeyi eritip kaynaştırmıştır.
halkı demokrattır ama gün gelmiş adayı iyi diye mhp yi de başa getirmiştir. öte yandan aşırı muhafazakarlara yüz vermezler. dışardan gelenleri kendilerine benzeyene kadar istemezler.
hiç bir parti bu şehirde garanti oyum var diyemez. sağ gösterir sol vururlar.
devamını gör...
73.
bugün hakkında çok değişik bir hikaye öğrenmiş olduğum şehir sizlerle de paylaşmak istedim. hikayemizin konusu "günümüz mersin'i nasıl mersin olabildi?"
şaka gibi gelebilir ama mersin'in tam olarak bir yerleşim yeri haline gelebilmesi taa çok uzak diyarlardaki bir olay yüzünden meydana gelmiş. o uzak diyar günümüz amerika birleşik devletleri oluyor. mersin'in, abd ile ne ilişkisi olabilir diye düşünebilirsiniz ama varmış öğrendiğimde ben de şaşırdım. izninizle hikayeye geçiyorum:
19. yüzyıl. amerika'da ırkçı güney konfederasyonuyla kuzey birleşik devlet iç savaşa girmiş, amerika iç savaşı başlamış. iç savaş sürerken güney topraklarındaki konfederasyon birlikleri kuzey birleşik devletine ait fabrikaları ele geçirip kuzeyin ekonomisini çökertmiş. bilmeyenler için söyleyeyim iç savaş öncesi güney eyaletlerinde kölelerle ham madde üretilirken kuzey eyaletleri de bu maddeleri fabrikalarda işleyip kullanılabilir ürün haline getirip diğer ülkelere satıyor ve abd ekonomisi böyle sürüyormuş.
savaş döneminde güney birlikleri hem ham madde üretmeyi durdurmuş hem de kuzey eyaletlerinin de bölgedeki fabrikalarını ele geçirip kapatınca abd ekonomisi çökmüş. bu fabrikalardan birinde üretilen ve işlenen en değerli madde "pamuk" imiş.
savaştan dolayı avrupa devletleri abd üzerinden pamuk ithal edemeyince kendileri de zor duruma düşmüşler. bunun üzerine pamuk ithal edebilecekleri yeni topraklar aramaya başlamışlar ne şanstır ki buldukları yer o zamanki osmanlı devletinin "çukurova" bölgesiymiş. buna rağmen çukurova'da hiçbir liman bulunmadığından pamuklar avrupa ülkelerine gidemiyormuş bunun üzerine avrupalılar bu sefer de tedarik için ondan birkaç kilometre ötedeki "mersin" bölgesini keşfetmişler. çukurova'da işlenen pamuk mersin üzerinden avrupaya iletilebiliyormuş buna rağmen mersin bölgesinin ise o zamanlar en büyük sorunu bataklık halinde olması ve denizin alçak olmasından kaynaklı avrupa gemilerinin mersin limanına yaklaşamamalarıymış.
gemiler limanlara yaklaşamayınca da birtakım kafileler filikalar üzerinden avrupa gemilerine kutu kutu pamuk taşıyorlarmış. işte günler böyle sürerken bu bölge zamanla önemli bir ticaret yerine dönüşmüş ve fırsatı değerlendirip çevreden gelen onlarca türk, ermeni, rum, arap vb. nüfusu günümüz mersin şehrini oluşturmuş.
özetle kilometrelerce uzaktaki bir savaş bu toprakları da etkilemiş ve tarihte garip bir tesadüfü de beraberinde getirmiş olmuş.
şaka gibi gelebilir ama mersin'in tam olarak bir yerleşim yeri haline gelebilmesi taa çok uzak diyarlardaki bir olay yüzünden meydana gelmiş. o uzak diyar günümüz amerika birleşik devletleri oluyor. mersin'in, abd ile ne ilişkisi olabilir diye düşünebilirsiniz ama varmış öğrendiğimde ben de şaşırdım. izninizle hikayeye geçiyorum:
19. yüzyıl. amerika'da ırkçı güney konfederasyonuyla kuzey birleşik devlet iç savaşa girmiş, amerika iç savaşı başlamış. iç savaş sürerken güney topraklarındaki konfederasyon birlikleri kuzey birleşik devletine ait fabrikaları ele geçirip kuzeyin ekonomisini çökertmiş. bilmeyenler için söyleyeyim iç savaş öncesi güney eyaletlerinde kölelerle ham madde üretilirken kuzey eyaletleri de bu maddeleri fabrikalarda işleyip kullanılabilir ürün haline getirip diğer ülkelere satıyor ve abd ekonomisi böyle sürüyormuş.
savaş döneminde güney birlikleri hem ham madde üretmeyi durdurmuş hem de kuzey eyaletlerinin de bölgedeki fabrikalarını ele geçirip kapatınca abd ekonomisi çökmüş. bu fabrikalardan birinde üretilen ve işlenen en değerli madde "pamuk" imiş.
savaştan dolayı avrupa devletleri abd üzerinden pamuk ithal edemeyince kendileri de zor duruma düşmüşler. bunun üzerine pamuk ithal edebilecekleri yeni topraklar aramaya başlamışlar ne şanstır ki buldukları yer o zamanki osmanlı devletinin "çukurova" bölgesiymiş. buna rağmen çukurova'da hiçbir liman bulunmadığından pamuklar avrupa ülkelerine gidemiyormuş bunun üzerine avrupalılar bu sefer de tedarik için ondan birkaç kilometre ötedeki "mersin" bölgesini keşfetmişler. çukurova'da işlenen pamuk mersin üzerinden avrupaya iletilebiliyormuş buna rağmen mersin bölgesinin ise o zamanlar en büyük sorunu bataklık halinde olması ve denizin alçak olmasından kaynaklı avrupa gemilerinin mersin limanına yaklaşamamalarıymış.
gemiler limanlara yaklaşamayınca da birtakım kafileler filikalar üzerinden avrupa gemilerine kutu kutu pamuk taşıyorlarmış. işte günler böyle sürerken bu bölge zamanla önemli bir ticaret yerine dönüşmüş ve fırsatı değerlendirip çevreden gelen onlarca türk, ermeni, rum, arap vb. nüfusu günümüz mersin şehrini oluşturmuş.
özetle kilometrelerce uzaktaki bir savaş bu toprakları da etkilemiş ve tarihte garip bir tesadüfü de beraberinde getirmiş olmuş.
devamını gör...
74.
çokça bilindiği ve sık sık tekrar edildiği gibi bu şehir'de üç ana etnik unsur vardır uzun süredir yerleşik; araplar, türkler ve kürtler* size bunların hikayelerini anlatmaya çalışacağım.
kürtlerin hikayesini anlatmaya gerek yok, zaten bilen bilmeyen herkes bu konuda fikir sahibi.
türklerin bu şehire, araplar ve rumlara göre, sonradan* gelişinin sebebi ise yaşam tarzları. bugün mersin şehir merkezi olarak bilinen yer türklerin konar göçer hayvancılık yaşamlarına uygun olmayan büyük bataklık, sazlık ve bunların arasına serpiştirilmiş murt** ormanlarıyla kaplıydı. sıcağa ve sivri sineklerin taşıdığı sıtmaya alışık olmayan yörük aşiretleri bugün camili olarak isimlendirilen yaklaşık 200 metre rakımda bulunan köyden aşağılara inmezlerdi zaten keçilerini otlatmak için uygun bölgeler de buralarda yoktu, daha yukarılarda bulunan sonsuz makilik alanlar yaşam şartları için daha uygun bölgelerdi. camili köyündeanadolu selçuklu hükümdarı alaaddin keykubat tarafından yaptırıldığı düşünülen camii bugün hala ayaktadır. elbette bu demek değil ki türkler hiç aşağılara inmiyor, sadece aşağılarda yaşamamayı tercih ediyorlar. mesela bugün mersin'de ve civar coğrafyasında tahtacı olarak bilinen ve orman işçiliği yapan alevi türkmenler, süveyş kanalı'nın yapım çalışmaları sırasında, yani amerikan iç savaşından daha önce, mersin limanı üzerinden bölgeye toroslardan ağaç kesip gönderiyorlardı veya bugün yoğurt pazarı olarak bilinen bölgede yörüklerin balıkçı rumlara ve çiftçi araplara peynir sattıkları vakidir.
araplar ise düşündüğümüzden çok daha eski mersin'de. hikayesi de kavalalı mehmet ali paşa ile başlıyor. tarih derslerinden hatırlayacağınız vahabbi isyanı'nı bastırması karşılığında devletten istediği toprakları alamayan mısır valisi kavalalı, osmanlı'ya baş kaldırmış, oğlu tosun paşa komutasındaki ordularını taa amasya sırtlarına kadar götürmüş ve bunun sonucunda panikleyen osmanlı, rusyadan yardım istemek zorunda kalmış, nihayetinde rusların arabuluculuğunda hünkar iskelesi antlaşması imzalanmıştır. işte bu paşanın oğlu, filmlere de konu olan tosun paşa, suriye, adana ve mersin hattını kontrol ediyordu. mısır, binlerce yıldır tarımın ayakta tuttuğu bir şehir olduğu için tosun paşa* da tarımın önemini biliyor, kontrol ettiği bölgelerde tarımı yaygınlaştırmak istiyordu ve mersin bölgesindeki muazzam bataklıkları kurutarak tarım yapılmasına ön ayak oldu. mersin'e lübnan ve suriye'den getirdikleri arapları yerleştirdi çünkü bunlar buradaki bataklıklara benzer arazilerde yaşıyorlar ve sıtma mikrobunu taşıyan sivri sineklere karşı kamıştan yaptıkları huğ denilen evlerinin içerisinde yine kamışlardan ördükleri bugün cibinlik* olarak bilinen örtünün öncülü çadırları vardı. araplar, kendi ifadeleri ile fellahlar ilk önce bugün cumhuriyet meydanı olarak bilinen bölgeye yerleştiler, tanzimat fermanından sonra gayri müslimlere verilen yeni haklar sayesinde pek çoğu ticaret ile uğraşıyordu, süveyş kanalının yapımı sırasında ortaya çıkan tomruk ihtiyacının bir fırsat olarak gördüler ve hristiyan araplar bölgeye yerleşerek tahtacılardan aldıkları tomrukları gemilerle mısıra göndermeye başladılar ve mersin limanı gelişmeye başladı. amerikan iç savaşı adana ve tarsus bölgesindeki pamuk tarımının artmasına sebep oldu ve bu mersin limanı'nın daha da gelişmesini sağladı. ticaret amacıyla gelen arapların da bölgeye yerleşmesiyle burada büyük bir kilise bile yaptılar, arap ortodoks kilisesinin bugün hala cemaati vardır, 19. yy sonunda 200'e yakın ortodoks arap ailesi yaşıyordu mersin'de.
kürtlerin hikayesini anlatmaya gerek yok, zaten bilen bilmeyen herkes bu konuda fikir sahibi.
türklerin bu şehire, araplar ve rumlara göre, sonradan* gelişinin sebebi ise yaşam tarzları. bugün mersin şehir merkezi olarak bilinen yer türklerin konar göçer hayvancılık yaşamlarına uygun olmayan büyük bataklık, sazlık ve bunların arasına serpiştirilmiş murt** ormanlarıyla kaplıydı. sıcağa ve sivri sineklerin taşıdığı sıtmaya alışık olmayan yörük aşiretleri bugün camili olarak isimlendirilen yaklaşık 200 metre rakımda bulunan köyden aşağılara inmezlerdi zaten keçilerini otlatmak için uygun bölgeler de buralarda yoktu, daha yukarılarda bulunan sonsuz makilik alanlar yaşam şartları için daha uygun bölgelerdi. camili köyündeanadolu selçuklu hükümdarı alaaddin keykubat tarafından yaptırıldığı düşünülen camii bugün hala ayaktadır. elbette bu demek değil ki türkler hiç aşağılara inmiyor, sadece aşağılarda yaşamamayı tercih ediyorlar. mesela bugün mersin'de ve civar coğrafyasında tahtacı olarak bilinen ve orman işçiliği yapan alevi türkmenler, süveyş kanalı'nın yapım çalışmaları sırasında, yani amerikan iç savaşından daha önce, mersin limanı üzerinden bölgeye toroslardan ağaç kesip gönderiyorlardı veya bugün yoğurt pazarı olarak bilinen bölgede yörüklerin balıkçı rumlara ve çiftçi araplara peynir sattıkları vakidir.
araplar ise düşündüğümüzden çok daha eski mersin'de. hikayesi de kavalalı mehmet ali paşa ile başlıyor. tarih derslerinden hatırlayacağınız vahabbi isyanı'nı bastırması karşılığında devletten istediği toprakları alamayan mısır valisi kavalalı, osmanlı'ya baş kaldırmış, oğlu tosun paşa komutasındaki ordularını taa amasya sırtlarına kadar götürmüş ve bunun sonucunda panikleyen osmanlı, rusyadan yardım istemek zorunda kalmış, nihayetinde rusların arabuluculuğunda hünkar iskelesi antlaşması imzalanmıştır. işte bu paşanın oğlu, filmlere de konu olan tosun paşa, suriye, adana ve mersin hattını kontrol ediyordu. mısır, binlerce yıldır tarımın ayakta tuttuğu bir şehir olduğu için tosun paşa* da tarımın önemini biliyor, kontrol ettiği bölgelerde tarımı yaygınlaştırmak istiyordu ve mersin bölgesindeki muazzam bataklıkları kurutarak tarım yapılmasına ön ayak oldu. mersin'e lübnan ve suriye'den getirdikleri arapları yerleştirdi çünkü bunlar buradaki bataklıklara benzer arazilerde yaşıyorlar ve sıtma mikrobunu taşıyan sivri sineklere karşı kamıştan yaptıkları huğ denilen evlerinin içerisinde yine kamışlardan ördükleri bugün cibinlik* olarak bilinen örtünün öncülü çadırları vardı. araplar, kendi ifadeleri ile fellahlar ilk önce bugün cumhuriyet meydanı olarak bilinen bölgeye yerleştiler, tanzimat fermanından sonra gayri müslimlere verilen yeni haklar sayesinde pek çoğu ticaret ile uğraşıyordu, süveyş kanalının yapımı sırasında ortaya çıkan tomruk ihtiyacının bir fırsat olarak gördüler ve hristiyan araplar bölgeye yerleşerek tahtacılardan aldıkları tomrukları gemilerle mısıra göndermeye başladılar ve mersin limanı gelişmeye başladı. amerikan iç savaşı adana ve tarsus bölgesindeki pamuk tarımının artmasına sebep oldu ve bu mersin limanı'nın daha da gelişmesini sağladı. ticaret amacıyla gelen arapların da bölgeye yerleşmesiyle burada büyük bir kilise bile yaptılar, arap ortodoks kilisesinin bugün hala cemaati vardır, 19. yy sonunda 200'e yakın ortodoks arap ailesi yaşıyordu mersin'de.
devamını gör...
75.
üniversite okumak istediğim şehir. az biraz araştırdım, tam idealimdeki yere benziyor. suriyelisi arabı bol diyorlar ama nerede yoklar ki burada olmasınlar?
mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi'ni isterken ne ara buraya kadar indirdim hedefimi hiçbir fikrim yok, orası ayrı. *
mimar sinan güzel sanatlar üniversitesi'ni isterken ne ara buraya kadar indirdim hedefimi hiçbir fikrim yok, orası ayrı. *
devamını gör...
76.
herkes gider mersine biz gideriz tersine
devamını gör...
77.
dogma büyüme mersinliyim adanada okuyorum, bu demek degildir ki mersini sevmiyorum.eskisehiri gormedim ama suana kadar izmir adana istanbul vs arasinda en ogrenciye uygun sehir mersindir bence,peki neden? öncelikle özellikle suriyeliler işgal etmeden önce insanları çok iyiydi, simdide iyi ama demografik yapi bilerek bozuldu mersinde neyse siyasete girmeden devam etmeye calisayim, suriyeli ve arabin bol oldugu dogrudur ama mersinin yerli arapları gayet iyi insanlardir zaten onlari suriyeli araplarin disina tutarak araplardan bahsedicem, bu suriyeliler iste bazi yerlerde kümelenmislerdir ozellikle carsilarda ve mahalle aralarinda bazen sahile ciktiklarini gorebilirsiniz hani su denize donla girmeye calisanlar onlardir ya da carsafa sarinip gezenler falan hep onlar. birde suriyeli bahcesi yapildi simdi carsi tarafina eski lunaparkin oraya, sıklıkla zamanlarını o elektrik israfının elle tutulabilir hale geldigi yerde geçiriyorlar.ögrenciysen muhakkak goreceksin suriyelileri ama takıldığın mevkiye gore az ya da cok goreceksin ki takildigin mevkilerde muhtemelen az gorursun. gece hayatina bakalim , suanda adanadayim ve mersin acik ara gece hayati olarak adanadan iyi bunu soyleyebilirim sahilde barlar sokagimiz var, kafelerimiz var , marinamız var ayrıca üniversite caddemiz var,üniversite caddemizde barlarımız ve kafelerimiz var ve mersindeki barların ortalamasi alındığında gercekten güzel diyebiliriz.sahilde yururken barlara kulak kesildiginizde her bardan ayrı bir parçanın profosyonellikle icra edildigini ve iceride genclerin nasil koptugunu gorebilirsiniz ama eger diyorsaniz ki bemim barda falan gozum yok ya da bardan sıkıldım o zaman sahilde kendinize biryer begenip aksamustu esintiye karsi kamp sandalyelerinizi alip kahvenizi yudumlayabilirsiniz kimse size birsey demeyecektir zaten eger marina civarindaysaniz etrafinizda sizin gibi en az 3 ekip daha olur.son olarak kiralardan bahdedeyim, mersinde kiralar bence ortalama bir ogrenci sehrindde olacak kadardir yani bundan 6 7 ay once biz uni caddesindeki 1+1 evimiz icin 1500 tl istiyorduk belki simdi biraz artmistir bilemiyorum ama ortalama bir eve ortalama bir fiyat odersiniz bence uygundur.diyeceksiniz ki mersin bu kadar güzel sen neden adanadasin, bununda cevabini sadece ailesinden kacanlar bilir.*
devamını gör...
78.
tantunisi, cezeryesi, kerebici ile ünlü şehrimiz. hayatımın ilk yirmi senesini portakal bahçeli evlerinde geçirdim. arap, kürt, türk, muhacir dolu mahallelerde. okulu kırıp soluğu atatürk parkı'nda alıp yüzüp balık tuttuğumuz yıllar hep hatırımda. bir zaman geldi sigamaz olduk mersin'e. bogulucaksan buyuk denizde boğul diyerekten arkamıza bakmadan kaçtık. şimdi geriye dönüp baktığımda hayatımın en güzel yıllarını mersin'de gecirmisim diyorum. bütün akraba eş dost hısım hala orada olması hasebiyle de ilk fırsatta gidiyorum ama eski tadı olmuyor. hem ben yaşlandım hem de şehir.
devamını gör...
79.
her partiden belediyeye sahip olan kentte bir tane iftar çadırı yok. allah bu aziz mübarek günde hiç birinizin orucunu kabul etmesin. fakirlerin halinden anlamak için oruç tutuyorsunuz ha? ulan bari dininiz temiz kalsın bu sığlığınızdan.
devamını gör...
80.
devamını gör...