21.
haziran ayında atina'da kendilerini izleyeceğim sonunda. işin daha güzel yanı ise hayran olduğum nothing but thieves ile birlikte geliyor olmaları ve benim bunu bilet alırken öğrenmem...
allam çok heyecanlıyım!
allam çok heyecanlıyım!
devamını gör...
22.
sunburn parçasının klibini çekiyodum evde küçükken aynaya karşı aman allahım çok şükür büyüdük ya..
devamını gör...
23.
29.06.2022 tarihinde atina'da nihayet kendilerini canli izleyip, şok olup, hayatimin checklist'indeki bir yapilmasi gereken seyi daha tamamladığım insanlar grubudur.
şokun sebeplerini yazayım önce :
1- tabi ki muse ve muhhhteşem performansları
2-60 bin kişilik konser alanının ferahlığı, seyircinin medeniyeti ve konser sonrasında 60 bin kişinin sanki 600 kişilik konserden dağılıyormuşçasına düzenli ve inanılmaz kısa sürede 20 koldan şehre dağılması. öyle ki seçtiğimiz kapıdan çıkıp 5 dk yürüdükten sonra etrafımızda 5-6 kişi olduğunu görünce dumurlardan dumur beğendik. ulaşım falan muazzam rahat oldu.
3-daha önce hiç bilmediğim yungblud denen ve tırt sandığım grubun ağımızı açık bırakan performansı
konsere geleyim. muse öncesinde ilk olarak çok sevdiğim (bkz: nothing but thieves) sahne aldı. kendilerini aşırı beğeniyorum ve canlı izlemeyi gerçekten çok istiyordum. 12 şarkılık kısa bir program yaptı kendileri ama her bir şarkısında harikalardı. genel olarak pek hareketli olmayan bir grup nbt. seyirci ile iletişimleri de sınırlı. ancak bu kez atina'nın 35 derece sıcağında saat 18:40 da sahne verilmesinin de etkisi vardır sanırım. konser alanı da 60 bin kişilik ancak o saatte yarısı falan boştu zaten. sorry ve trip switch'te çok güzel katılım oldu.
nbt'den sonra (bkz: yungblud) denen manyak çıktı. çıkar çıkmaz da "lan bunlar ne yaa? ergen grubu getirmişler amk. muse öncesi ne alaka?" derken.... olm o nasıl bi vokal? nasıl bir seyirci hakimiyeti? eleman inanılmaz itici bir tip ama resssmen sahne için yaratılmış. tiyatrocu pezevenk! şarkıları da çok catchy ve başarı garantili formülle yazılmış. kendimizi zıplarken ve eşlik ederken bulduk. sahneden ayrılışları ise ayrı bir komedi ve dumur konusuydu ahaha.
ve sonra... allah'ım sonra... lan bu gerçek miydi? hala inanamıyorum. neyse. şöyle özetleyeyim. böyle bir hakimiyet, böyle bir ses mühendisliği, kalite, sahne şovu, görkem ama aynı zamanda da sadelik yok abi! setlist zaten parmak ısımalık. hiç durmadılar, hiç konuşmadılar ama kimse de zaten istemedi dursunlar... 60 bin kişi her şarkıya nasıl böyle bir uyum içinde eşlik eder? uzaylılar o an gelse aramıza karışıp zıplar, eğlenirdi ya! dead inside da isterdim ama olmadı canları sağ olsun. setlisti aşağıya yazacağım.
hayatımın en güzel konserini izledim. bu kadarını gerçekten beklemiyordum. türkiye'ye de gelsinler ve gitmek isteyen herkes gitsin. bunu yaşamalı bir insan. profil fotoğrafım da sayın matt bellamy'nin konsere çıkışı esnasındaki fotoğrafı olup bir müddet kullanacağım :)
ha bu arada henüz yayımlanmayan kill or be killed için şöyle diyim : "motorlarınızı takın uçacağız" :)
- will of the people
- interlude
- hysteria
- psycho
- pressure
- won't stand down
- citizen erased
- the gallery
- compliance
- thought contagion
- time is running out
- nishe
- madness
- supermassive black hole
- plug in baby
- behold, the glove
- uprising
- prelude
- starlight
- kill or be killed
- knights of cydonia
bonus : konserde aldığım görüntülerden ufak bi tanesini de buraya anı olarak bırakayım
video.hizliresim.com/watch/...
şokun sebeplerini yazayım önce :
1- tabi ki muse ve muhhhteşem performansları
2-60 bin kişilik konser alanının ferahlığı, seyircinin medeniyeti ve konser sonrasında 60 bin kişinin sanki 600 kişilik konserden dağılıyormuşçasına düzenli ve inanılmaz kısa sürede 20 koldan şehre dağılması. öyle ki seçtiğimiz kapıdan çıkıp 5 dk yürüdükten sonra etrafımızda 5-6 kişi olduğunu görünce dumurlardan dumur beğendik. ulaşım falan muazzam rahat oldu.
3-daha önce hiç bilmediğim yungblud denen ve tırt sandığım grubun ağımızı açık bırakan performansı
konsere geleyim. muse öncesinde ilk olarak çok sevdiğim (bkz: nothing but thieves) sahne aldı. kendilerini aşırı beğeniyorum ve canlı izlemeyi gerçekten çok istiyordum. 12 şarkılık kısa bir program yaptı kendileri ama her bir şarkısında harikalardı. genel olarak pek hareketli olmayan bir grup nbt. seyirci ile iletişimleri de sınırlı. ancak bu kez atina'nın 35 derece sıcağında saat 18:40 da sahne verilmesinin de etkisi vardır sanırım. konser alanı da 60 bin kişilik ancak o saatte yarısı falan boştu zaten. sorry ve trip switch'te çok güzel katılım oldu.
nbt'den sonra (bkz: yungblud) denen manyak çıktı. çıkar çıkmaz da "lan bunlar ne yaa? ergen grubu getirmişler amk. muse öncesi ne alaka?" derken.... olm o nasıl bi vokal? nasıl bir seyirci hakimiyeti? eleman inanılmaz itici bir tip ama resssmen sahne için yaratılmış. tiyatrocu pezevenk! şarkıları da çok catchy ve başarı garantili formülle yazılmış. kendimizi zıplarken ve eşlik ederken bulduk. sahneden ayrılışları ise ayrı bir komedi ve dumur konusuydu ahaha.
ve sonra... allah'ım sonra... lan bu gerçek miydi? hala inanamıyorum. neyse. şöyle özetleyeyim. böyle bir hakimiyet, böyle bir ses mühendisliği, kalite, sahne şovu, görkem ama aynı zamanda da sadelik yok abi! setlist zaten parmak ısımalık. hiç durmadılar, hiç konuşmadılar ama kimse de zaten istemedi dursunlar... 60 bin kişi her şarkıya nasıl böyle bir uyum içinde eşlik eder? uzaylılar o an gelse aramıza karışıp zıplar, eğlenirdi ya! dead inside da isterdim ama olmadı canları sağ olsun. setlisti aşağıya yazacağım.
hayatımın en güzel konserini izledim. bu kadarını gerçekten beklemiyordum. türkiye'ye de gelsinler ve gitmek isteyen herkes gitsin. bunu yaşamalı bir insan. profil fotoğrafım da sayın matt bellamy'nin konsere çıkışı esnasındaki fotoğrafı olup bir müddet kullanacağım :)
ha bu arada henüz yayımlanmayan kill or be killed için şöyle diyim : "motorlarınızı takın uçacağız" :)
- will of the people
- interlude
- hysteria
- psycho
- pressure
- won't stand down
- citizen erased
- the gallery
- compliance
- thought contagion
- time is running out
- nishe
- madness
- supermassive black hole
- plug in baby
- behold, the glove
- uprising
- prelude
- starlight
- kill or be killed
- knights of cydonia
bonus : konserde aldığım görüntülerden ufak bi tanesini de buraya anı olarak bırakayım
video.hizliresim.com/watch/...
devamını gör...
24.
''hysteria'' adlı şarkısını ilk dinlediğimde vurulduğum rock grubu. solistimizin kafa sesi güçlü olmakla beraber kendine özgü bir ağlar gibi söyleme stili vardır.
devamını gör...
25.
diskografisindeki şarkıların %96.54'ünde * en az 3 kez tekrar dinletme potansiyeli olan ve bu şarkıların %71'ini, herhangi bir muse hayranının "favori muse şarkısı" olarak tanımlayabileceği (ve kimsenin yargılayamayacağı), bu insanüstü kalite istikrarı sebebiyle de çılgınlar gibi sevdiğim ingiliz rock grubu.
devamını gör...
26.
ilham perisi demektir. aynı zamanda güzel güzel şarkıları olan ingiliz rock grubunun da ismidir.
devamını gör...
27.
1994 yılında kurulmuş ingiliz rock grubu olarak tanınır; grup üyeleri arasında ise matthew bellamy
chris wolstenholme
dominic howard yer alır.
birbirinden güzel şarkılara imza atmışlardır.

sırf yaşadığını hissetmek için ölecek tüm ruhlar
all the souls that would die just to feel alive
starlight
chris wolstenholme
dominic howard yer alır.
birbirinden güzel şarkılara imza atmışlardır.

sırf yaşadığını hissetmek için ölecek tüm ruhlar
all the souls that would die just to feel alive
starlight
devamını gör...
28.
müze'nin kökenidir, muse kelimesinin arkaik anlamı şiirdi aslında, buradan music>müzik girmiştir dilimize. diğer bir anlamı düşünmek,dikkat etmek, zaman harcamak gibi bir anlam taşıyordu ve buradan a- önekiyle fransızca amuser kelimesi türemiş, sonra da ingilizceye geçmiş. herhalde düşünmeden edilen dikkat etmeden yapılan (sakarlık [?]) gibi bağlamlarla bağdaşlaşıp günümüzdeki anlama evrilmiştir.
devamını gör...
29.
benim müzikal yaratıcı süreçlerimde çok büyük ilham kaynağı oluyorlar. matt ile vokal aralığımız bire bir aynı sayılır, onun falsetler çok daha yukarılara gidiyor ama :d
hayatımda yeri çok büyük iyi ki varlar. you are my guiding lights be öz abilerim.
hayatımda yeri çok büyük iyi ki varlar. you are my guiding lights be öz abilerim.
devamını gör...
30.
bütün parçalarını belki yüzlerce kere dinlediğim grup.
devamını gör...
31.
hiçbir zaman favori bandlerimden olmasa da resistance şarkısının yeri bi ayrıdır bende.
devamını gör...
32.
yıl 2002 hızlı zamanlarım istanbulda ilçe ilçe geziyorum, öğrenci akbilim var.
hiç unutmam beşiktaş otobüs duraklarının arkasındaki korsan cd cide en önde durduğu için gözüme takılan origin of symmetry albümünü, aaa ne değişik albüm kapağı diyerek beğenip almıştım. hakkında en ufak bir fikrim yok grubun. cd ciye sordum o da pek bilmiyor ama şu kadarını söyledi yabancı bir grup. vcd player a taktım cd yi dıdı dıdı dıdı dıdı dıdı dıdı dıdı dıdı başladı ilk şarkı link it to world link it to yourself, new born, bliss ve feeling good favori şarkılarım olarak kaldı.
hiç unutmam beşiktaş otobüs duraklarının arkasındaki korsan cd cide en önde durduğu için gözüme takılan origin of symmetry albümünü, aaa ne değişik albüm kapağı diyerek beğenip almıştım. hakkında en ufak bir fikrim yok grubun. cd ciye sordum o da pek bilmiyor ama şu kadarını söyledi yabancı bir grup. vcd player a taktım cd yi dıdı dıdı dıdı dıdı dıdı dıdı dıdı dıdı başladı ilk şarkı link it to world link it to yourself, new born, bliss ve feeling good favori şarkılarım olarak kaldı.
devamını gör...