441.
2020 yılında yayına başlayan, yardımsever, eğlenceli ve bilgili bir topluluk sitesidir. içerisinde kulüpleri, kütüphanesi, radyosu bulunur.
bir yandan aile sıcaklığı sunarken bir yandan muziplikleriyle içinizi gıcırdatması ile meşhurdur.
efendiler, normal sözlük anlatılmaz yaşanır.
discord topluluğu için : discord.gg/Wf6NxaqTBm
instagram : instagram.com/normalsozluk
twitter : twitter.com/normalsozluk
bir yandan aile sıcaklığı sunarken bir yandan muziplikleriyle içinizi gıcırdatması ile meşhurdur.
efendiler, normal sözlük anlatılmaz yaşanır.
discord topluluğu için : discord.gg/Wf6NxaqTBm
instagram : instagram.com/normalsozluk
twitter : twitter.com/normalsozluk
devamını gör...
442.
şimdi açık konuşmak gerekirse o sol frame denen yerden bilgi fışkırmasını beklemiyorum ama hani yazarların orası burası " aşkım orası değil" aşamasını görmekte çok can sıkıcı.
o sözlüğü benden çok sahiplenen arkadaşları gordugumde ise goz yaslarima hakim olamiyor ve varoluşsal sancilarini gercekten anlayabiliyorum ama o işler oyle olmuyor o işler diyorum.
o sözlüğü benden çok sahiplenen arkadaşları gordugumde ise goz yaslarima hakim olamiyor ve varoluşsal sancilarini gercekten anlayabiliyorum ama o işler oyle olmuyor o işler diyorum.
devamını gör...
443.
arayüzünde gezinirken neden ikide bir kameraya eriştiğini anlamış değilim. bu vaziyetine diğer yazarlar da denk geliyorlarsa/gelmişlerse ve person of interest de izlemişlerse akıllarına hemen harold finch’in you are being watched repliği gelmemişse ayıp etmişlerdir.
devamını gör...
444.
bugün normal sözlük'te yazarlığımın birinci yıl dönümü, az önce fark ettim ve duygulandım.
devamını gör...
445.
bir zamandan sonra bayan sözlük. ilk halleri değil de son birkaç haftadır aktif olduğum zamanların analizini dökelim şuraya. valla sıkıldım şimdiden. hoşunuza gitmeyecek gerçekleri sıralayalım bakalım.
ilk olarak, sanki burada yazan yazarlar türkiye'de hatta dünyada değiller. 30-40 kişi bir ütopya kurmuş. hem birbirlerine yürüyorlar hem yıkama hem yağlama arada sırada cennet mahallesi kavgası, karakolluk olmalar, lanetlenmeler...
ayrıca, bir iki tane formata uyanı allah katına çıkarmalar sözlüğün ayrı bir olayı. bu çok ilginç bak! yani bu kadar kaliteli tanımın aşığıysanız siz de girin anam siz de yazın gülüm. işinize gelmiyor, pohpohlamak daha kolay dimi? neyse...
gelgelim nickaltı mevzusuna. öncelikle çok sahtesiniz, yani nasıl desem x aniden y'nin başlığına "ay aşkım, ay mükemmel biri, tanısanız aşık olursunuz, allahın yeryüzündeki temsilcisi, tüm zamanların golcüsü, yedi kıtanın sahibi vs." diye girer. sıra y'dedir. o öyle bir yazar ki x'e tapmaktan başka çareniz kalmaz. yani niye bu kadar kasıyorsunuz ki, benim kaçırdığım bir şey mi var? normal sözlük'te yazar olanlar cennette vıp hizmetine mi tabi tutulacak?¿
şimdi diyeceksiniz ki bacım sen niye bu kadar taktın? şekerim, balım, kuzum valla çok komik görünüyorsunuz, değişik bir tarikatsınız. çözemedim sadece...
ilk olarak, sanki burada yazan yazarlar türkiye'de hatta dünyada değiller. 30-40 kişi bir ütopya kurmuş. hem birbirlerine yürüyorlar hem yıkama hem yağlama arada sırada cennet mahallesi kavgası, karakolluk olmalar, lanetlenmeler...
ayrıca, bir iki tane formata uyanı allah katına çıkarmalar sözlüğün ayrı bir olayı. bu çok ilginç bak! yani bu kadar kaliteli tanımın aşığıysanız siz de girin anam siz de yazın gülüm. işinize gelmiyor, pohpohlamak daha kolay dimi? neyse...
gelgelim nickaltı mevzusuna. öncelikle çok sahtesiniz, yani nasıl desem x aniden y'nin başlığına "ay aşkım, ay mükemmel biri, tanısanız aşık olursunuz, allahın yeryüzündeki temsilcisi, tüm zamanların golcüsü, yedi kıtanın sahibi vs." diye girer. sıra y'dedir. o öyle bir yazar ki x'e tapmaktan başka çareniz kalmaz. yani niye bu kadar kasıyorsunuz ki, benim kaçırdığım bir şey mi var? normal sözlük'te yazar olanlar cennette vıp hizmetine mi tabi tutulacak?¿
şimdi diyeceksiniz ki bacım sen niye bu kadar taktın? şekerim, balım, kuzum valla çok komik görünüyorsunuz, değişik bir tarikatsınız. çözemedim sadece...
devamını gör...
446.
eleştirilecek mevzu her zaman var da eleştiriler genel durumdan çok daha kötü.. eğer bi topluluğa sövüp sayıp hala içinde bulunuyosanız onlara karşı bi üstünlük mücadelesine girmişsiniz demektir. bu sözlükte bu olay çok defa oluyo ve komik gözüküyo. valla detaya insek çok mizah konusu çıkar da çok hırçın entryler girmeye başladım yoruyo hüseyin..
devamını gör...
447.
bugün tam bir yıldır yazarı olduğum sözlük.
benim bir kitabı okumaya başlamam, bir şarkıyı dinlemeye başlamam, bir diziyi ve bir filmi izlemeye başlamam her zaman ilk 2 saniyedeki hissimle olur. dünya'yı kasıp kavuran bir şey olsa dahi o 2 saniyede başlayamadıysam asla başlayamam bir daha.
1 sene öncesine kadar bir sözlük dışında diğer hiç bir sözlükte o 2 saniye hissiyatını yaşayamamışken, bu sözlüğe ön araştırma yapmadan, düşünmeden girip kayıt olmam ve yazmaya başlamam sanırım bir dakikayı geçmedi. hislerime de güvenirim. bu konuda normal sözlük beni hiç yanıltmadı. burada her şey mükemmel demiyorum elbette ama gelişim adımlarını anbean yaşamak*, bir şey talep edince çözülemese bile kibar bir karşılık almak, her çeşit yazarın itiş kakış yapmadan* bir arada yaşaması, radyosu, dergisi, kütüphanesi, yardım kampanyaları vs. vs. çok güzel vakit geçirtti bana.
nice yıllarımız olsun..
benim bir kitabı okumaya başlamam, bir şarkıyı dinlemeye başlamam, bir diziyi ve bir filmi izlemeye başlamam her zaman ilk 2 saniyedeki hissimle olur. dünya'yı kasıp kavuran bir şey olsa dahi o 2 saniyede başlayamadıysam asla başlayamam bir daha.
1 sene öncesine kadar bir sözlük dışında diğer hiç bir sözlükte o 2 saniye hissiyatını yaşayamamışken, bu sözlüğe ön araştırma yapmadan, düşünmeden girip kayıt olmam ve yazmaya başlamam sanırım bir dakikayı geçmedi. hislerime de güvenirim. bu konuda normal sözlük beni hiç yanıltmadı. burada her şey mükemmel demiyorum elbette ama gelişim adımlarını anbean yaşamak*, bir şey talep edince çözülemese bile kibar bir karşılık almak, her çeşit yazarın itiş kakış yapmadan* bir arada yaşaması, radyosu, dergisi, kütüphanesi, yardım kampanyaları vs. vs. çok güzel vakit geçirtti bana.
nice yıllarımız olsun..
devamını gör...
448.
devamını gör...
449.
şu aralar akıştaki başlıklarla beni geçmişe götüren sözlük.
devamını gör...
450.
bende kendimi kararsız birey sanardım. bir karar ver artık yoldaşcım. her seferinde insan bildirimi geldi diye tıklıyorum. umut verme bana. *
devamını gör...
451.
devamını gör...
452.
adamlar baktılar ki kitap kazanamayacaklar kitabı kendileri yazmaya karar verdiler şaka gibi..
devamını gör...
453.
güzel yazanlara sürekli parmak attığımız yer. süper lan!
devamını gör...
454.
keyifli zaman geçirdiğim yer. duygularımı olduğu gibi aktarıyorum. yazdıklarım iyi veya kötü bilmiyorum...
devamını gör...
455.
yasakçı zihniyetlerle dolu moderatörlere sahip sözlüktür. bide ortak karar alıyorlarmış. komik biraz. çok komik hatta.
devamını gör...
456.
bir süredir yazıyorum ancak hala bana bir tuhaf geliyor. ayrıca çoğu yazarını da tanımıyorum.
ança bilingler
ança bilingler
devamını gör...
457.
forumsal, tanim olmayan entry'leri kimin en cok sikayet ettigini istatistiklerde göstermesi gereken sözlük. ayrica forumsal yazi yazanlara da yaptirim uygulanmali. yoksa buralar eksisözlük'e döner vesselam.
devamını gör...
458.
ne çok kayıplar verdik! uzun aralar, vedalar. kaybedilenin “insan” olduğunu yönetim idrak edemese de kayıpların farkında olanlar bu sözlük’te var olma savaşı verenlerdir. elimizi taşın altına koymuştuk ancak yetmemiş olacak ki, bu sefer gövdeyi koymaya geldik…
ne çok kayıplar verdik? başka türlü iletişim imkanı olsaydı oradan bir selamı eksik etmezdim giden dostlara. buradan yitip gidenlere çağrımdır;
tohum olup atın kendinizi toprağa, yağmur sularını çekin kılcal damarlarınıza, filiz olun baş verin ve yeni bir vücutta hayat bulun.
ne çok kayıplar verdik? başka türlü iletişim imkanı olsaydı oradan bir selamı eksik etmezdim giden dostlara. buradan yitip gidenlere çağrımdır;
tohum olup atın kendinizi toprağa, yağmur sularını çekin kılcal damarlarınıza, filiz olun baş verin ve yeni bir vücutta hayat bulun.
devamını gör...
459.
belli başlı kalıpların dışına çıkılmayan, her gün aynı yazarların nickaltının uplandığı, bi nevi küçük twitter gibi bir yer diyebilirim. sözlükten ziyade daha çok foruma benziyor. linç kültürüne benimseyenler var. moderasyon ve sözlükle ilgili eleştirisel tanım girince apar topar silip çaylak yapıyorlar. kısacası sansür ve yasakçı bir anlayış var. bundan dolayı daha fazla şansımı zorlamayıp yazmayı düşünmüyorum. diğer arkadaşlara sözlük ve reel hayatlarında başarılar.
devamını gör...
460.
yemediği laf kalmayan sözlük.
şimdi yönetim kadrosunu savunmadan bir şeyler yazmak istiyorum. zira benim de arada kızdığım "bu böyle olmamalı" dediğim şeyler oluyor, o yüzden bunları ayrı bir yere koyuyorum. zaten yeri geldikçe ilgili başlıklarda da yazıyorum yanlış bulduğum şeyleri ya da gerektiğinde kendileriyle de konuşuyorum. ben daha çok şunu merak ediyorum: ben dahil, burada çeşitli şikâyetler* yazıp duran kişiler bir sözlük açsa, o sözlüğün tüm üyelerini mutlu edebilir miyiz? var mı bunu yapabileceğini iddia eden bir cesur yürek?
şimdi bakıyoruz, x kişisi "şu moderatör bana taktı" diyor. sebep olarak da mesela başlıklarının silinmesini gösteriyor. x'e göre o moderatör kötü, bu cepte. diyelim ki başlıklarının silinme nedeni, y kişisinin o başlıkları sataşma veya hakaret olarak algılayıp şikâyet etmiş olması. moderatörün de başlığı, y'yi haklı bulduğu için sildiğini düşünelim. silmeseydi ne olacaktı? bu sefer y kişisi diyecekti ki mesela "moderatör şu meslek grubuna hakarete izin veriyor". ne oldu? bu sefer y kişisi için o moderatör kötü oldu. "kuralları uygulayın yeter" diyoruz ama kurallar her zaman belirli kalıplarla sınırlı kalmıyor maalesef. siyah ve beyazı ayırmak çok kolay da karşımıza gri geldiğinde ne yapacağız? o zaman mecburen ya aklımızı ya vicdanımızı dinleyip bir inisiyatif alacağız ve sonucuna da katlanacağız. yani ya x kişisi bizi kötü bilecek ya da y kişisi çünkü burada örneğini verdiğim olayın ortası yok. o başlığı ya silersiniz ya da silmezsiniz.
sözlükle ilgili bazı eleştirilerin silinmesi konusu var bir de genel olarak şikâyet nedeni olan. bunun yapılması doğrudur ya da yanlıştır demeyeceğim ama bunu büyük ihtimalle internet ortamlarının %99'unda görürsünüz. en basitinden doğal ürün satan bir firmanın sitesine girin, herkes o ürünü göklere çıkaran yorumlar yapmış gibi görünür. hiçbir zaman kolay kolay "alerji yaptı, iade ettim" ya da "bozuk çıktı, almayın" şeklinde eleştiriler göremezsiniz. neden? çünkü herkes malını pazarlamak ve onun sadece iyi yanlarını öne çıkarmak ister. farklı dinamikler söz konusu olmadan da olumsuz olanları göremezsiniz pek karşınızda. ayrıca o tür yorumların herkese açık şekilde sürekli o başlıklarda durması karşılıklı olarak cevap hakkı doğurmaya ve sürekli tartışmayı alevlendirmeye neden olur. sonuçta iş yönetim tarafını tutanlar, eleştiriyi yapan yazarın tarafını tutanlar gibi bir kutuplaşmaya gider ki şahsen ben buranın sahibi olsam bunu istemem.
***
sanırım derdimi az çok anlatabildim. bir şeyler yazarken hedef doğrudan birilerini savunmak ya da yermek olmamalı. olay, biz olsak ne yapardık diye düşününce netlik kazanıyor sadece. diyen varsa "yukarıdaki olayda hem x'i hem y'yi memnun ederim" buyursun bir sözlük açsın, gelip hep beraber orayı ihya edelim. yalnız bu sorunları çözmeye talip olurken x ya da y'den yeme ihtimaliniz olan hakaret veya küfürleri de hesaba katıp öyle düşünün. şahsen benim sinirlerim yöneticilik yapmayı kaldıracak kadar sağlam değil. kaldırana da helal olsun demekten başka bir şey yapamam. yahut moderatörlük için başvurun, hepimize de gösterin adil moderatörün nasıl olacağını. bunu "daha iyi biliyorsan gel sen yap" kafasıyla söylemiyorum; bütün samimiyetimle söylüyorum çünkü bunu başarırsanız biz de yazarlar olarak epey rahatlarız.
şimdi yönetim kadrosunu savunmadan bir şeyler yazmak istiyorum. zira benim de arada kızdığım "bu böyle olmamalı" dediğim şeyler oluyor, o yüzden bunları ayrı bir yere koyuyorum. zaten yeri geldikçe ilgili başlıklarda da yazıyorum yanlış bulduğum şeyleri ya da gerektiğinde kendileriyle de konuşuyorum. ben daha çok şunu merak ediyorum: ben dahil, burada çeşitli şikâyetler* yazıp duran kişiler bir sözlük açsa, o sözlüğün tüm üyelerini mutlu edebilir miyiz? var mı bunu yapabileceğini iddia eden bir cesur yürek?
şimdi bakıyoruz, x kişisi "şu moderatör bana taktı" diyor. sebep olarak da mesela başlıklarının silinmesini gösteriyor. x'e göre o moderatör kötü, bu cepte. diyelim ki başlıklarının silinme nedeni, y kişisinin o başlıkları sataşma veya hakaret olarak algılayıp şikâyet etmiş olması. moderatörün de başlığı, y'yi haklı bulduğu için sildiğini düşünelim. silmeseydi ne olacaktı? bu sefer y kişisi diyecekti ki mesela "moderatör şu meslek grubuna hakarete izin veriyor". ne oldu? bu sefer y kişisi için o moderatör kötü oldu. "kuralları uygulayın yeter" diyoruz ama kurallar her zaman belirli kalıplarla sınırlı kalmıyor maalesef. siyah ve beyazı ayırmak çok kolay da karşımıza gri geldiğinde ne yapacağız? o zaman mecburen ya aklımızı ya vicdanımızı dinleyip bir inisiyatif alacağız ve sonucuna da katlanacağız. yani ya x kişisi bizi kötü bilecek ya da y kişisi çünkü burada örneğini verdiğim olayın ortası yok. o başlığı ya silersiniz ya da silmezsiniz.
sözlükle ilgili bazı eleştirilerin silinmesi konusu var bir de genel olarak şikâyet nedeni olan. bunun yapılması doğrudur ya da yanlıştır demeyeceğim ama bunu büyük ihtimalle internet ortamlarının %99'unda görürsünüz. en basitinden doğal ürün satan bir firmanın sitesine girin, herkes o ürünü göklere çıkaran yorumlar yapmış gibi görünür. hiçbir zaman kolay kolay "alerji yaptı, iade ettim" ya da "bozuk çıktı, almayın" şeklinde eleştiriler göremezsiniz. neden? çünkü herkes malını pazarlamak ve onun sadece iyi yanlarını öne çıkarmak ister. farklı dinamikler söz konusu olmadan da olumsuz olanları göremezsiniz pek karşınızda. ayrıca o tür yorumların herkese açık şekilde sürekli o başlıklarda durması karşılıklı olarak cevap hakkı doğurmaya ve sürekli tartışmayı alevlendirmeye neden olur. sonuçta iş yönetim tarafını tutanlar, eleştiriyi yapan yazarın tarafını tutanlar gibi bir kutuplaşmaya gider ki şahsen ben buranın sahibi olsam bunu istemem.
***
sanırım derdimi az çok anlatabildim. bir şeyler yazarken hedef doğrudan birilerini savunmak ya da yermek olmamalı. olay, biz olsak ne yapardık diye düşününce netlik kazanıyor sadece. diyen varsa "yukarıdaki olayda hem x'i hem y'yi memnun ederim" buyursun bir sözlük açsın, gelip hep beraber orayı ihya edelim. yalnız bu sorunları çözmeye talip olurken x ya da y'den yeme ihtimaliniz olan hakaret veya küfürleri de hesaba katıp öyle düşünün. şahsen benim sinirlerim yöneticilik yapmayı kaldıracak kadar sağlam değil. kaldırana da helal olsun demekten başka bir şey yapamam. yahut moderatörlük için başvurun, hepimize de gösterin adil moderatörün nasıl olacağını. bunu "daha iyi biliyorsan gel sen yap" kafasıyla söylemiyorum; bütün samimiyetimle söylüyorum çünkü bunu başarırsanız biz de yazarlar olarak epey rahatlarız.
devamını gör...
461.
devamını gör...