4141.
2020 yılında yayına başlayan, yardımsever, eğlenceli ve bilgili bir topluluk sitesidir. içerisinde kulüpleri, kütüphanesi, radyosu bulunur.
bir yandan aile sıcaklığı sunarken bir yandan muziplikleriyle içinizi gıcırdatması ile meşhurdur.
efendiler, normal sözlük anlatılmaz yaşanır.
discord topluluğu için : discord.gg/Wf6NxaqTBm
instagram : instagram.com/normalsozluk
twitter : twitter.com/normalsozluk
bir yandan aile sıcaklığı sunarken bir yandan muziplikleriyle içinizi gıcırdatması ile meşhurdur.
efendiler, normal sözlük anlatılmaz yaşanır.
discord topluluğu için : discord.gg/Wf6NxaqTBm
instagram : instagram.com/normalsozluk
twitter : twitter.com/normalsozluk
devamını gör...
4142.
şu aralar saplanıp kaldığım sözlük. işte bunlar hep stresten. allahım sen beni kurtar.*
devamını gör...
4143.
ilber ortaylı'yı tam manasıyla anlamama neden olan sözlük.
devamını gör...
4144.
gönüller pir olmuş samanlık ayran olmuş
devamını gör...
4145.
bir yazarının yapay zeka ile tanım girdiğini düşünüyorum. çoook uzun ve belli bir fikre bağlı olmadan laf kalabalığı yapıyor. herhangi bir insan için bile fazla laf kalabalığı bence o. click bait sitelerde konunun aslına gelmek isterken hızlıca geçtiğin anlamsız tanımlar gibi şeyler var yazılarında. yeteri kadar talep gelirse, isim de veririm. daha ayılamadım, kaosa hazır değilim.*
devamını gör...
4146.
yoldaş sözlüğün ismini değiştirirken normal değil derbeder yapmalıydı bence. herkeste -ben de dahil- ağır bir melankoli. gece saatlerinde sözlükte kafa dağıtmak için on dakika takılsam bi 70lik açasım geliyor. ekşiye ya da diğer sözlüklere bakıyorum. gündem, goygoy, troller vs akıyor yani bir şekilde. burada herkes kendi derdinde olduğu için trollük yapmaya çalışan umursanmıyor bile jsjsjs. neyse yeni hesap açan çaylaklara moderatörlerden şey mesajı gitsin tam olsun"tımarhaneye hoş geldiniz".*
devamını gör...
4147.
iki üç gündür aklima gelen şeyleri akışta görüyorum ve bu şeyler gündemde olmayan random şeyler. bu birkaç ay önce de olmuştu. anladığım kadarıyla yoldaş büyü işlerine bulaşmış ve sözlük bu şekilde ayakta kalıyor. zaten bu kadar söve söve hala burda kalmamızın başka bir açıklaması olamazdı. hesabını silemeyen isyancılar sakince tanım girmeye devam ediyor. büyük oyunu çözdüm. başıma bir şey gelirse sorumluyu artık biliyorsunuz. hakkınızı helal edin. (hakkınız fav ve beğenilerdir yoksa 1 tas su içmişliğim yok ellerinizden insan arada bi kahve ısmarlar veya kola)
devamını gör...
4148.
osmanlı imperatorluğu gibi sözlük. elevisi, urumu, arabı, rusu, sünnisi, şiisi, yahudisi, kürdü, türkü, siyasal islamcı/ihvancısı, komunükü, siyoniki, foşiki, şeriatçısı, ayrılıkçısı, kadın düşmanısı, lgbtsi, ırkçısı, milliyetçisi, sanatçısı, müyendisi, askeri vsvs her birinden var. hepisinden birilerini bir zamanlar burada gördük, denk geldik.
rahatsız değilim, şikayetçi de değilim. herkes bir tat, herkes bir renk. bazı görüşler bana ters de olsa bu zenginlik iyidir. ve bence bu zenginliğin yanı sıra; diğer sözlüklerden farkımız hata yapanı kolektif bir hareket ile cezalandırabiliyoruz. ekşide millet kanzuk'a söğüyor ediyor doldurdun buraya aktrolleri, oktrolleri, pedo x yazarı neden engellemiyosun vsvs diye. insanlar dönem dönem kitleler halinde bu cezasızlık ve kimi zaman sansür nedeniyle terketti orayı. nick vermeyeyim, aklınıza gelen yazarlardan bahsediyorum; burada ise bir çok kişinin yaptığı yanlış hareket ve söylemlere ortak tepki gösterdiğimizde bir şekilde sözlük kuralları dahilinde ceza almasını sağladık. kolektif tepkimizle sözlük dışı ceza mekanizmalarının oluşmasına, dava süreçlerine ön ayak olduğumuz anlar oldu.
tamam bazen geç oluyor bu sözlük içi ceza sistemi. bazen bazılarımız haksızlığa uğrandığını düşünebiliyor, torpil döndüğünü, kankacılık olduğunu düşünenler de var ancak ben yine de diğer internet forum ve sözlüklerinden bu açıdan önde olduğumuzu düşünüyorum.
moderasyon ve yönetim bazen kızıyoruz, ben dahil ulan ne alaka diyoruz ama bu açıdan başarılı görüyorum. ne çok faşistler, kendilerinden olmayana anında ban basıyorlar ne de çok duyarsız, çok özgürlükçüler. bazen kızsak da seviyorum ve başarılı buluyorum kendilerini. ancak bu başarıda öncelik bizim kolektif tepki verebilmemizde. o yüzden seviyorum burayı.
rahatsız değilim, şikayetçi de değilim. herkes bir tat, herkes bir renk. bazı görüşler bana ters de olsa bu zenginlik iyidir. ve bence bu zenginliğin yanı sıra; diğer sözlüklerden farkımız hata yapanı kolektif bir hareket ile cezalandırabiliyoruz. ekşide millet kanzuk'a söğüyor ediyor doldurdun buraya aktrolleri, oktrolleri, pedo x yazarı neden engellemiyosun vsvs diye. insanlar dönem dönem kitleler halinde bu cezasızlık ve kimi zaman sansür nedeniyle terketti orayı. nick vermeyeyim, aklınıza gelen yazarlardan bahsediyorum; burada ise bir çok kişinin yaptığı yanlış hareket ve söylemlere ortak tepki gösterdiğimizde bir şekilde sözlük kuralları dahilinde ceza almasını sağladık. kolektif tepkimizle sözlük dışı ceza mekanizmalarının oluşmasına, dava süreçlerine ön ayak olduğumuz anlar oldu.
tamam bazen geç oluyor bu sözlük içi ceza sistemi. bazen bazılarımız haksızlığa uğrandığını düşünebiliyor, torpil döndüğünü, kankacılık olduğunu düşünenler de var ancak ben yine de diğer internet forum ve sözlüklerinden bu açıdan önde olduğumuzu düşünüyorum.
moderasyon ve yönetim bazen kızıyoruz, ben dahil ulan ne alaka diyoruz ama bu açıdan başarılı görüyorum. ne çok faşistler, kendilerinden olmayana anında ban basıyorlar ne de çok duyarsız, çok özgürlükçüler. bazen kızsak da seviyorum ve başarılı buluyorum kendilerini. ancak bu başarıda öncelik bizim kolektif tepki verebilmemizde. o yüzden seviyorum burayı.
devamını gör...
4149.
gündemi soluk ve solgun olsa da benim nazarımda burası damıtılmış, online bilgi saklama işlevi gören sitedir.
keşke biraz daha canlı olsa da dedirtiyor...
keşke biraz daha canlı olsa da dedirtiyor...
devamını gör...
4150.
sayfayı yeniledikçe neden mesaj gönderemediğimi bana anlatmasını istediğim sözlük.
devamını gör...
4151.
erkeklerin rahatça yazabildiği
tacize uğramadığı
tatliş bir sözlük.
tacize uğramadığı
tatliş bir sözlük.
devamını gör...
4152.
iki defa sol frame'i aşacak şekilde entry silsilesine yol açtım. ilkin bu flood oldu, ikincisi ise iki ilçenin mahallelerinden ibaretti. flood durumunda bir yazarın şikayeti doğrultusunda bir gün ceza aldım. ikincisi iki gün fark edilmesine rağmen üçüncü gün yazıp, ceza vermeyi tercih ettiler. halbuki ilk iki gün sallamadım fakat üçüncü gün araştırıp, öyle entry girmeyi tercih etmiştim. ancak bu sefer üç gün uzaklaştırma cezası aldım.
''format'' diye bir şey var, bu formatı ihlal ettiğin zaman önce uyarıp daha sonra ceza vermeleri gerekir. ilkine ''akışı tek tip haline getirmek'' denildi. halbuki ne formatta ne de başka bir yerde böyle bir kaide bilinmuyor. bulmakta çok zorlanıyorsan “flood'' de geç. zaten at koşturuyorsunuz.
ikincisine neden bile yazmamışlar. yalnız mesaj atıp bir maddeyi gösterdiler, o da benim durumumla alakasız. ben her konuyla ilgili entry yazıyorum, bunların çoğu forum ilkesine aykırı olarak bilgi içerikli oluyor. ancak ''spesifik'' yazıyormuşum. oysa ki ceza vermek için girip yazdıklarıma baksalar bunun böyle olmadığı apaçık ortada.
bu sabah aynı şeyi tekrar yaptım. ne yazık ki bu formatlar zaman ayarlı olsa gerek, ceza almadım. “neden” diye soran da olmadı.
gerçi bu konu çok önemli değil. zaten böylesi platformlar insanın belli dönemler stresini attığı yerler olagelmiştir internet tarihinde. lakin bunu yazmam da iki temel nokta var.
1- insanları, yapamadığınız bir iş için oyalamaya, aleni bir şekilde olmayan gerekçeler uydurmaya son verin. iddia ettiğiniz gibi burası bir interaktif sözlük değil. bu sebeple açıklayamayacağınız, yalnız rahatsız olduğunuz konulardan dolayı insanları aptal yerine koymayı bırakın. yaşınız gibi olgun olmaya bakın. keza interaktif sözlük olsaydı bile bu durum yine böyle açıklanabilirdi.
2- entry sildirmiyorsunuz, hesap kapatmak konusunda türlü takla atıyorsunuz. zaten gerçekleştirmek imkansız. her sorulduğunda farklı farklı yanıtlar veriyorsunuz lakin etkileşim için yaptığınız ve farklı sosyal medya platformlarında reklam olayınızı ilkel yöntemlerle halletmek gibi bir amacınız olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. dürüst olup konuyu böyle açıklasanız en azından insanları oyalamazsınız. zaten iki sene sonra miadı dolacak bir site için kendinizi çok kasıyorsunuz. istatistikleri kontrol etseniz bir kemik insanlarınız bir de siz kaldınız şurada.
kısaca yapamıyorsanız bırakın.
''format'' diye bir şey var, bu formatı ihlal ettiğin zaman önce uyarıp daha sonra ceza vermeleri gerekir. ilkine ''akışı tek tip haline getirmek'' denildi. halbuki ne formatta ne de başka bir yerde böyle bir kaide bilinmuyor. bulmakta çok zorlanıyorsan “flood'' de geç. zaten at koşturuyorsunuz.
ikincisine neden bile yazmamışlar. yalnız mesaj atıp bir maddeyi gösterdiler, o da benim durumumla alakasız. ben her konuyla ilgili entry yazıyorum, bunların çoğu forum ilkesine aykırı olarak bilgi içerikli oluyor. ancak ''spesifik'' yazıyormuşum. oysa ki ceza vermek için girip yazdıklarıma baksalar bunun böyle olmadığı apaçık ortada.
bu sabah aynı şeyi tekrar yaptım. ne yazık ki bu formatlar zaman ayarlı olsa gerek, ceza almadım. “neden” diye soran da olmadı.
gerçi bu konu çok önemli değil. zaten böylesi platformlar insanın belli dönemler stresini attığı yerler olagelmiştir internet tarihinde. lakin bunu yazmam da iki temel nokta var.
1- insanları, yapamadığınız bir iş için oyalamaya, aleni bir şekilde olmayan gerekçeler uydurmaya son verin. iddia ettiğiniz gibi burası bir interaktif sözlük değil. bu sebeple açıklayamayacağınız, yalnız rahatsız olduğunuz konulardan dolayı insanları aptal yerine koymayı bırakın. yaşınız gibi olgun olmaya bakın. keza interaktif sözlük olsaydı bile bu durum yine böyle açıklanabilirdi.
2- entry sildirmiyorsunuz, hesap kapatmak konusunda türlü takla atıyorsunuz. zaten gerçekleştirmek imkansız. her sorulduğunda farklı farklı yanıtlar veriyorsunuz lakin etkileşim için yaptığınız ve farklı sosyal medya platformlarında reklam olayınızı ilkel yöntemlerle halletmek gibi bir amacınız olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. dürüst olup konuyu böyle açıklasanız en azından insanları oyalamazsınız. zaten iki sene sonra miadı dolacak bir site için kendinizi çok kasıyorsunuz. istatistikleri kontrol etseniz bir kemik insanlarınız bir de siz kaldınız şurada.
kısaca yapamıyorsanız bırakın.
devamını gör...
4153.
ismi bir daha değişirse boş sözlük olsun bu sefer.
devamını gör...
4154.
düzeni oturtursam ders çalıştıktan sonra hem tekrar etmek hem de birilerinin önüne çıkar da belki faydalı olur diye düzenli yazmayı düşünüyorum tekrardan. düzenli yazdığım dönemler instagramdan daha fazla takılıyordum burada. daha eğlenceli geliyordu açıkçası. yine öyle olmaması için bir sebep yok.
devamını gör...
4155.
yazarlığımı aldığım sözlük.
arkadaşlarım buraya göç ederken haber vermemişler; kendimi şöyle hissediyorum
buranın takip sistemi çok farklı geldi. 3 takipçim var ve kim olduklarını bilmemek aşırı merak içinde bırakıyor beni. görebileceğimiz bir yer var mı?
arkadaşlarım buraya göç ederken haber vermemişler; kendimi şöyle hissediyorum
buranın takip sistemi çok farklı geldi. 3 takipçim var ve kim olduklarını bilmemek aşırı merak içinde bırakıyor beni. görebileceğimiz bir yer var mı?
devamını gör...
4156.
bu gece çok dertli.
armullah bile şiir paylaşmış.
noldu size bee.
sizin için de dans edeceğim birazdan, ölmek için güzel bir gün şarkısının roman havası versiyonunu dinleyerek hem de.
sorma, neden niçiiinn (dımtısıtıstıs dümtetek)
her şeyyyy yalnızlıktağğnn (dımmtıstıss...)
dımtıs değil o ama anladınız siz.
edit;#3665699 sen miydinn,hoş geldin ve şimdiden güle güle.
iyi bilirdik ..
armullah bile şiir paylaşmış.
noldu size bee.
sizin için de dans edeceğim birazdan, ölmek için güzel bir gün şarkısının roman havası versiyonunu dinleyerek hem de.
sorma, neden niçiiinn (dımtısıtıstıs dümtetek)
her şeyyyy yalnızlıktağğnn (dımmtıstıss...)
dımtıs değil o ama anladınız siz.
edit;#3665699 sen miydinn,hoş geldin ve şimdiden güle güle.
iyi bilirdik ..
devamını gör...
4157.
iç anadolu ilçeleri gibi bir sözlük.
saat 23.00 falan olduğunda hayat bitiyor.
saat 23.00 falan olduğunda hayat bitiyor.
devamını gör...
4158.
bu gece 4 gibi sabiha gökçene yola çıkacağım, sabah kahvaltı ısmarlamak isteyen birisi olursa açlığımı doyurur bir sevaba girer, hadi baaalım.
devamını gör...
4159.
editörlük görevimin 4. yıl dönümünü kutladığım sözlük. net tarihi bilmemekle birlikte sanıyorum ki 22 temmuz'da (veya birkaç gün öncesinde) editör olduğumu anımsıyorum. sözlükte beş yıldır varlık göstersem de, dört yıl önce bugün editör olarak bana duyulan güvenin karşılığını verebilmek ve sözlüğe gerçekten yararlı bir şeyler katabilmek için çıktığım bu yolda çok şey öğrendim.
görevimi her zaman kurallar çerçevesinde, yalnızca madde madde yazılanlara değil, insani duygulara da sadık kalarak, yazarların istek/öneri ve şikayetlerini de anlamaya özen göstererek sürdürdüm ve sürdürüyorum. herkesin kendi hikayesini ve bakış açısını yansıttığı, herkesin kendine has bir karakteri olduğu bu platformda kuralları uygulamaya çalışırken elbette bazı iletişim sorunları veya dargınlıklar yaşanabiliyor. ses tonu ve mimiklerin olmadığı, yalnızca yazarak kurulmaya çalışılan bir iletişim türünde yanlış anlaşılmalar kaçınılmaz oluyor kimi zaman. ancak yeri gelmişken söyleyeyim, kimseye kırgınlığım bulunmadığı gibi kimsenin de bana bir kırgınlığının bulunmamasını temenni ediyorum.
bunca zaman içinde çok şey oldu: sözlük gündemi değişti, kurallar revize edildi, ekibimiz büyüdü/değişti, bazı yazarlarımız gitti, yeni yazarlarımız geldi. her şeyin çok hızlı değiştiği bir dünyada -ve dolayısıyla sözlükte- aynı duruşla kalabildiğime inanıyorum. hala ilk günkü sorumluluk bilincimle burada olduğumu belirtmek istiyorum. bu süre zarfında başardığım en büyük iki şeyin müthiş bir editör ekibi kurmuş olmak ve görevimi hâlâ ilk günkü özveri ve titizlikle sürdürmek olduğunu düşünüyorum.
dört yıl önce bu görevi kabul ederken içimdeki amaç ve niyet neyse, bugün de aynı: ''normal sözlük'e yararlı olabilmek, gelişmesine katkı sağlayabilmek.'' ve sanırım hâlâ bu görevdeysem, bir yerlerde bir şeyleri doğru yaptığım ve gerçekten emek verdiğim için burada olduğumu düşünmenin gururunu yaşadığımı da inkar edemeyeceğim.
bu dört yıl boyunca birlikte çalıştığım, fikir alışverişinde bulunduğum, destek olan, eleştiren, ama her halükarda katkı sunmuş olan tüm editör arkadaşlarıma, yazar dostlarıma ve sabırla okuyan herkese gönülden teşekkür ederim. bu yol ancak birlikte yürüdüğümüzde anlam kazanıyor.
görevimi her zaman kurallar çerçevesinde, yalnızca madde madde yazılanlara değil, insani duygulara da sadık kalarak, yazarların istek/öneri ve şikayetlerini de anlamaya özen göstererek sürdürdüm ve sürdürüyorum. herkesin kendi hikayesini ve bakış açısını yansıttığı, herkesin kendine has bir karakteri olduğu bu platformda kuralları uygulamaya çalışırken elbette bazı iletişim sorunları veya dargınlıklar yaşanabiliyor. ses tonu ve mimiklerin olmadığı, yalnızca yazarak kurulmaya çalışılan bir iletişim türünde yanlış anlaşılmalar kaçınılmaz oluyor kimi zaman. ancak yeri gelmişken söyleyeyim, kimseye kırgınlığım bulunmadığı gibi kimsenin de bana bir kırgınlığının bulunmamasını temenni ediyorum.
bunca zaman içinde çok şey oldu: sözlük gündemi değişti, kurallar revize edildi, ekibimiz büyüdü/değişti, bazı yazarlarımız gitti, yeni yazarlarımız geldi. her şeyin çok hızlı değiştiği bir dünyada -ve dolayısıyla sözlükte- aynı duruşla kalabildiğime inanıyorum. hala ilk günkü sorumluluk bilincimle burada olduğumu belirtmek istiyorum. bu süre zarfında başardığım en büyük iki şeyin müthiş bir editör ekibi kurmuş olmak ve görevimi hâlâ ilk günkü özveri ve titizlikle sürdürmek olduğunu düşünüyorum.
dört yıl önce bu görevi kabul ederken içimdeki amaç ve niyet neyse, bugün de aynı: ''normal sözlük'e yararlı olabilmek, gelişmesine katkı sağlayabilmek.'' ve sanırım hâlâ bu görevdeysem, bir yerlerde bir şeyleri doğru yaptığım ve gerçekten emek verdiğim için burada olduğumu düşünmenin gururunu yaşadığımı da inkar edemeyeceğim.
bu dört yıl boyunca birlikte çalıştığım, fikir alışverişinde bulunduğum, destek olan, eleştiren, ama her halükarda katkı sunmuş olan tüm editör arkadaşlarıma, yazar dostlarıma ve sabırla okuyan herkese gönülden teşekkür ederim. bu yol ancak birlikte yürüdüğümüzde anlam kazanıyor.
devamını gör...
4160.
bugün editöryal kadro başlığında şu [#3668006] tanımı girmiştim ama orada diğer ekip arkadaşlarımdan bahsetmediğimi fark etsem de günlük tanım düzenleme limitim dolduğundan edit geçip ekleyemedim. şimdi düzenleyebilirim ama okuyan okudu o tanımımı, o yüzden de buraya ayrı bir tanım girmek istedim.
ben sözlüğün en eski editörlerinden değilim. armysuzy ile birlikte kiriktopuk, en eskilerimiz. ben zaten 1. nesil yazar bile değilim. ben editörlük teklifi almadan önce neler yaşandı, belli şeyler duysam da kendim o gibi olayları yaşamadığımdan öyle konularda bir yargıya varmam doğru olmaz.
ama ben editörlüğe geldiğimden beri cidden hayal ettiğimden bile güzel bir ortam buldum diyebilirim. army, bana editörlük teklif ettiğinde, "valla 40 küsur yaşındayım. kimseyle sorun yaşayacağımı sanmıyorum. yani birinin bu yaştan sonra beni çileden çıkarabilmesi çok zor iş..." falan demiştim ama içimden de, "editör ekibinden birilerinden hoşlanmazsam da sadece görevimi yapar geçerim" diye düşünmüştüm. ki zaten görevimle ilgili birçok soru da sormuştum army'ye ve gayet sevebileceğim bir aktiviteler bütünü gibi görünüyor kararına varıp teklifi kabul etmiştim. iyi ki de etmişim.
benden sonra giden editörler ve gelen editörler oldu. ama gidenlerin hiçbiri diğer editörlerle (army dahil) bir sorun yaşadığından değil, başka sebeplerle gittiler. gelenler ise hep özenle seçildi. yani ekip çalışmasına uyumlu olunması da önemli bir kriterdi. türkçe dil bilgisine hakimiyet kadar, belki de daha önemliydi bu hatta. her ne kadar bu seçimleri armysuzy yapsa da bizden de öneri aldı hep. tool'u ben önermiştim mesela ama o zamanlar kendisiyle henüz diyalog kurmamıştım. yani çok uyumlu bir portre çiziyordu, dile hakimiyeti de iyiydi. sözlükte de kısa sürede çok sevildiği belliydi. ikimiz de metalciyiz ama böyle bir sebeple kendisini önermemiştim ben elbette. army de bir dikkat edeyim demişti ve aradan epey bir süre geçtikten sonra tool'a teklif yapmış kendisi ve bir anda bize sürpriz yaparak kadromuza dahil etti tool'u da. bu arada ben önermesem de tool biraderim army'nin radarına girecekti bence. cidden bir ekip çalışması için benden bile daha ideal bir kişi bence kendisi.
neyse, çok uzayacak bu tanım. biraz sadede geleyim. ilk sözlük yazarlığı deneyimini yaşadığım yer normal sözlük'tür [sözlük yazarlığını ilk burada deneyimlemiş yazarlar kulübü] ve ilk editörlük deneyimimi de burada yaşadım. iyi ki de böyle olmuş. daha iyisini aramak vefasızlık olurdu gibime geliyor. daha önce metal müzik üzerine kadrolu kritik yazarlığı ve bir metal forumunda moderatörlük yapmıştım ama sözlük editörlüğü tam benlik bir şeymiş hakikaten.
yani yarın bi gün editörlük görevim de belli sebeplerle bitebilir, sözlükten tümden de gidebilirim. öyle bir şeyler yok aklımda ama olabilir tabii. yani doğal şeyler bunlar. ama burada mesela onlarca sene, dedeliğimin ileri evrelerine kadar da kalabilirim ve hala kendimi yeterli görürsem ve elbette yeterli görülürsem editörlük görevimi de daha yıllaaaaarca sürdürebilirim. bunlar mühim değil. yani şu anda sözlükte bulunmaktan dolayı çok mutluyum ve burada pek hoşlaşmadığım birkaç yazar da dahil herkesin burada olması da benim için çok pozitif bir şey. fikirlerine katlanmakta zorlandığım bazı yazarların bile fikirlerini görmeyi aslında olumlu olarak değerlendiriyorum. bir editör olarak zaten yazar/başlık/mesaj engeli falan koyamıyorum, bize yasak. ama ben editör olmadan evvel de 1 seneden fazla süre burada sadece yazardım ve o zamanlar bile hiç kimseyi ve hiçbir başlığı engellememiştim. burada editör olmasam bile buna aynen devam ederdim bence. yani dostunu yakın, düşmanını daha yakın tut demişler ya. o misal. birileri benim kabul edemeyeceğim şeyler düşünüyorsa da kafamı kuma gömmektense onların o fikirlerini bilmeyi/okumayı tercih ederim. ama başkası da görmemeyi tercih edebilir. o tarz bir tercihe de sonsuz saygı duyuyorum elbette.
iyi ki buradayım ve iyi ki hepiniz buradasınız. hepinize kalpten selamlarımı gönderiyorum.
sözde sadece editör ekibimizdeki diğer arkadaşlarımla ilgili bir şeyler yazacaktım ama yazım gene aktı, hatta taşkın bir nehir misali oldu. hahaha. yani editör arkadaşlarımın nick'lerini tek tek vermeye de lüzum görmüyorum şu anda. tüm samimiyetimle, hepsini çok sevdiğimi söyleyebilirim.
editör arkadaşlarım, hepinizi çok seviyorum. bence şahane bir ekibiz. iyi ki aynı takımdayız. gerçi işte ben kendimi de editörlük görevi olan bir yazar olarak görüyorum. yani işte ne biliim. sonuçta yazar olarak başladım ve uzun süre sadece yazarlık yaptım burada. nereden geldiğimi unutmuyorum yani. hoş, işte hala aynı yerdeyim. sadece artık ekstra sorumluluklarım var sözlük için. eskiden de kişisel blog falan hiç açmamıştım ben. yani sevip benimsediğim platformlara katkı yapmaktan haz alıyorum. 2022'den beri de benim için bu yerli platform ns oldu. hatta 2016'dan beri hiçbir yerli platformda yoktum. böyle bambaşka bir formatla yerli platformlara beni döndürdüğü için de sözlüğe çok teşekkür ediyorum. sözlük sen bizim her şeyimizsin! *
ben sözlüğün en eski editörlerinden değilim. armysuzy ile birlikte kiriktopuk, en eskilerimiz. ben zaten 1. nesil yazar bile değilim. ben editörlük teklifi almadan önce neler yaşandı, belli şeyler duysam da kendim o gibi olayları yaşamadığımdan öyle konularda bir yargıya varmam doğru olmaz.
ama ben editörlüğe geldiğimden beri cidden hayal ettiğimden bile güzel bir ortam buldum diyebilirim. army, bana editörlük teklif ettiğinde, "valla 40 küsur yaşındayım. kimseyle sorun yaşayacağımı sanmıyorum. yani birinin bu yaştan sonra beni çileden çıkarabilmesi çok zor iş..." falan demiştim ama içimden de, "editör ekibinden birilerinden hoşlanmazsam da sadece görevimi yapar geçerim" diye düşünmüştüm. ki zaten görevimle ilgili birçok soru da sormuştum army'ye ve gayet sevebileceğim bir aktiviteler bütünü gibi görünüyor kararına varıp teklifi kabul etmiştim. iyi ki de etmişim.
benden sonra giden editörler ve gelen editörler oldu. ama gidenlerin hiçbiri diğer editörlerle (army dahil) bir sorun yaşadığından değil, başka sebeplerle gittiler. gelenler ise hep özenle seçildi. yani ekip çalışmasına uyumlu olunması da önemli bir kriterdi. türkçe dil bilgisine hakimiyet kadar, belki de daha önemliydi bu hatta. her ne kadar bu seçimleri armysuzy yapsa da bizden de öneri aldı hep. tool'u ben önermiştim mesela ama o zamanlar kendisiyle henüz diyalog kurmamıştım. yani çok uyumlu bir portre çiziyordu, dile hakimiyeti de iyiydi. sözlükte de kısa sürede çok sevildiği belliydi. ikimiz de metalciyiz ama böyle bir sebeple kendisini önermemiştim ben elbette. army de bir dikkat edeyim demişti ve aradan epey bir süre geçtikten sonra tool'a teklif yapmış kendisi ve bir anda bize sürpriz yaparak kadromuza dahil etti tool'u da. bu arada ben önermesem de tool biraderim army'nin radarına girecekti bence. cidden bir ekip çalışması için benden bile daha ideal bir kişi bence kendisi.
neyse, çok uzayacak bu tanım. biraz sadede geleyim. ilk sözlük yazarlığı deneyimini yaşadığım yer normal sözlük'tür [sözlük yazarlığını ilk burada deneyimlemiş yazarlar kulübü] ve ilk editörlük deneyimimi de burada yaşadım. iyi ki de böyle olmuş. daha iyisini aramak vefasızlık olurdu gibime geliyor. daha önce metal müzik üzerine kadrolu kritik yazarlığı ve bir metal forumunda moderatörlük yapmıştım ama sözlük editörlüğü tam benlik bir şeymiş hakikaten.
yani yarın bi gün editörlük görevim de belli sebeplerle bitebilir, sözlükten tümden de gidebilirim. öyle bir şeyler yok aklımda ama olabilir tabii. yani doğal şeyler bunlar. ama burada mesela onlarca sene, dedeliğimin ileri evrelerine kadar da kalabilirim ve hala kendimi yeterli görürsem ve elbette yeterli görülürsem editörlük görevimi de daha yıllaaaaarca sürdürebilirim. bunlar mühim değil. yani şu anda sözlükte bulunmaktan dolayı çok mutluyum ve burada pek hoşlaşmadığım birkaç yazar da dahil herkesin burada olması da benim için çok pozitif bir şey. fikirlerine katlanmakta zorlandığım bazı yazarların bile fikirlerini görmeyi aslında olumlu olarak değerlendiriyorum. bir editör olarak zaten yazar/başlık/mesaj engeli falan koyamıyorum, bize yasak. ama ben editör olmadan evvel de 1 seneden fazla süre burada sadece yazardım ve o zamanlar bile hiç kimseyi ve hiçbir başlığı engellememiştim. burada editör olmasam bile buna aynen devam ederdim bence. yani dostunu yakın, düşmanını daha yakın tut demişler ya. o misal. birileri benim kabul edemeyeceğim şeyler düşünüyorsa da kafamı kuma gömmektense onların o fikirlerini bilmeyi/okumayı tercih ederim. ama başkası da görmemeyi tercih edebilir. o tarz bir tercihe de sonsuz saygı duyuyorum elbette.
iyi ki buradayım ve iyi ki hepiniz buradasınız. hepinize kalpten selamlarımı gönderiyorum.
sözde sadece editör ekibimizdeki diğer arkadaşlarımla ilgili bir şeyler yazacaktım ama yazım gene aktı, hatta taşkın bir nehir misali oldu. hahaha. yani editör arkadaşlarımın nick'lerini tek tek vermeye de lüzum görmüyorum şu anda. tüm samimiyetimle, hepsini çok sevdiğimi söyleyebilirim.
editör arkadaşlarım, hepinizi çok seviyorum. bence şahane bir ekibiz. iyi ki aynı takımdayız. gerçi işte ben kendimi de editörlük görevi olan bir yazar olarak görüyorum. yani işte ne biliim. sonuçta yazar olarak başladım ve uzun süre sadece yazarlık yaptım burada. nereden geldiğimi unutmuyorum yani. hoş, işte hala aynı yerdeyim. sadece artık ekstra sorumluluklarım var sözlük için. eskiden de kişisel blog falan hiç açmamıştım ben. yani sevip benimsediğim platformlara katkı yapmaktan haz alıyorum. 2022'den beri de benim için bu yerli platform ns oldu. hatta 2016'dan beri hiçbir yerli platformda yoktum. böyle bambaşka bir formatla yerli platformlara beni döndürdüğü için de sözlüğe çok teşekkür ediyorum. sözlük sen bizim her şeyimizsin! *
devamını gör...
4161.
bu gece yapmıyoruz diye yok sanmayın. içtik geldik. yazmıyoruz sadece.
devamını gör...