1721.
2020 yılında yayına başlayan, yardımsever, eğlenceli ve bilgili bir topluluk sitesidir. içerisinde kulüpleri, kütüphanesi, radyosu bulunur.
bir yandan aile sıcaklığı sunarken bir yandan muziplikleriyle içinizi gıcırdatması ile meşhurdur.
efendiler, normal sözlük anlatılmaz yaşanır.
discord topluluğu için : discord.gg/Wf6NxaqTBm
instagram : instagram.com/normalsozluk
twitter : twitter.com/normalsozluk
bir yandan aile sıcaklığı sunarken bir yandan muziplikleriyle içinizi gıcırdatması ile meşhurdur.
efendiler, normal sözlük anlatılmaz yaşanır.
discord topluluğu için : discord.gg/Wf6NxaqTBm
instagram : instagram.com/normalsozluk
twitter : twitter.com/normalsozluk
devamını gör...
1722.
eğer lider olmak gibi ağız kokusu çekilmesi gereken bir şeye tamah etseydim bu sözlükte moderasyonda olmak için her şeyi yapardım.
sözlük kavramı ile ilgili maalesef yanılan çok insan var. sözlükte bundan 1 yıl önceki kalabalık yok. birçok kişi gitmiş. gidenler de tuhaf ve komik bir şey yaparak yazarlığı silmeyi tercih ediyor. sanırım hiçbir zaman sözlük yazarlığı nedir öğrenemeyecekler.
sözlük yazarlığı şöyle bir şeydir. kaybetmek başlığına bunalım sahibi olduğunuz bir gece girersiniz. 2004 yılında, sizin şu andaki psikolojik durumunuzda olan birisinin yazdığı bir yazıyı okursunuz. bundan 19 yıl önce sizinle birebir aynı şeyleri yaşamış bir insanın bir aksiyon aldığını ya da alamadığını görürsünüz. bunun üzerinden hayatınızı şekillendirirsiniz ve adını soyadını bilmediğiniz bir insan size dokunmuş olur.
çok kişi var burada sürekli manşet başlıklar açan, kendi görüşleri önplana çıksın diye. oysa seni. görüşlerin bir günde önplana çıkmak zorunda değil. zamanı gelince zaten söz uçup yazı kaldığı için yazdıklarını birileri görecek. bugün bu sözlükte forum üyeleri dolu olduğu için yazdıkların görünmüyor. ancak senin yazdıkların ileride görünür olacak. bugün görünür olmadın diye ya da popüler olmadın diye anlık günlük tavır almayı ben anlamadım. anlamadığım için değil anlamayı tercih etmediğim için. çünkü bu doğru bir şey değil. tüketici toplum insanı olmayı bırakmak lazım. maalesef bunun sebebi de hayatı sosyalleşmek üzerinden yönlendirmeniz. bir başınıza kalmaktan korktuğunuz için sürekli görünme, beğenilme, anlaşılma hastalığına sahipsiniz. korkuyorsunuz silinip gidersiniz diye çünkü anlaşılmadığınızda silineceğinize inanmışsınız. sürekli görünür olmak zorundasınız. böyle bir korkunuz olmamış olsa, hayatınıza renk geldiğinde sözlükte yazmayı bırakmaz, hayatınızdan renk gittiğinde yazmayı bırakmazdınız.
hiçbir zaman hoşunuza gitmeyecek söylediklerim. eğer anlaşılmak ya da sevilmek güdüsünde olsaydım söylediklerim farklı olurdu ama öyle bir amacım yok. burayı sevmek ya da sevmemek hayatınızdaki aksiyonlarla ilgili çoğunuzun. eğer yazdıklarınız beğenilmezse birçoğunuz yazmayı bırakırsınız ki süreçlerde bazı kişilerin farkına varıyorum bir böyle olan. nickaltında sayfalar dolusu kendi tanımı olan aptallar var. oysa başta söylediğim gibi sözlük kültüründe nickaltında kendin bir şey yazmazsın. bunu bilecek kalibreniz yok. eğer bunu bilecek kalibreniz olsa zaten beğenilmek amacıyla değil, bundan 6-7 yıl sonra rastgele yazdığınızı görme ihtimali olan kişiler için yazardınız. beğeni bildirimi gelmesi için değil, bundan 5-6 hatta belki 10 yıl sonra arkanızdan, size mesaj atmadan, belki de siz hayatta değilken sizin adınızı bilmeden hakkınızda konuşulması için yazmanız gerekir ama bunu algılayacak kapasite, zeka yok birçoğunuzda.
sözlükte sevilmek için değil, seks için değil, bir şeyler bırakmak için yazıyorum. bunu yaparken hiç beğeni gibi bir şey beklemiyorum. bunu anlamak için benim yazdığım rastgele bir yazının 100'de 1'i kalitede olan ama benden 30 beğeni fazla alan o ilgi o'sunun tanımına bakabilirsiniz. o ilgi o'su 30 beğeniyi görmeyince bırakacak. ama ben hiçbir zaman bırakmayacağım.
aylar önce yine bu başlığa "size garanti vermeme gerek yok. çünkü ben burada hep olacağım." demiştim. ben bunu yazarken sözlükte popüler olan kişilerden birçoğu şu anda ortalıkta yoklar. ben hala buradayım. yine bugün beğeni rekorları kıran bir başkası, benden daha kısa ömürlü olacak. çünkü biliyorum ki yazmanın bir süresi olduğunu zannediyorlar bu kişiler.
uzun uzun yazıyorum. bitmeyecek şekilde yazıyorum her seferinde. eğer beğenilme kaygısı gütsem zaten orada duruyor kaynaklar. inanmadığım birçok şeyi buraya girerdim. bir şekilde de göz önünde olurdum. ancak amacım dümdüz şekilde, insanlara yaranmadan, karşılık beklemeden, beklenti içinde olmadan sıradan şekilde yazmak.
arada bir yerlerde sıkıştırıyorum "sözlük nedir bilmiyorsunuz" diye. buradaki arkadaşlar bunun hakaret olduğunu zannediyorlar. bu bir hakaret değil. bu bir hakaret olmadığı için zaten ben 2.5 yıldır buradayım ama girdiğim tanım sayısı 500 ve sürekli burayı hak etmeyenleri siliyorum. burayı hak edip etmediğinin kararını da beğeni sayısına göre değil sözlük formatına uygun olup olmadığına bakarak veriyorum.
aptal insanlar görüyorum "neden uzun yazan yazarlar var bu sözlükte?" diye. uzun yazmak sana kendini beğendirmek için değil. insanlar bir şeyler yazıp sonra o yazıları ilkokulda en arka sırada teneffüste herkes oynamaya çıkarken doldurdukları deftere yazar gibi 10-15 yıl sonra dönüp bakmak için yazıyorlar. benim burada tanım olarak gördüğüm çoğu yazım ayrıca bilgisayarımda da duruyor iki ayrı dosya halinde. senin burayı kullanma şeklinle benim kullanma şeklim bir değil.
aşağılama, hakaret, saldırı gibi görülen yazılarımda insanlar bir tarafa yaranmak için yazdığımı zannediyorlar. hatta tam da bu tanımı uzun yazdığım için sanki ona hitap ettiğimi zannedip beğenmeyenler olacak. bunlar yine kendi yanılgılarında kaybolup gidecekler belki bugün beğenilseler de.
benim amacım yazmak. yazdığım şeyleri bir yerlerde bırakmak. senin amacın ise yazmak; yazdıkların beğenilmediğinde ise ortamı terk etmek. aramızdaki fark bu.
moderasyondaki arkadaşlarla konuştuğumda aptal olduğumu düşündüklerine adım gibi eminim. ortamı ben kurmuşum, yaratmışım gibi tavırlarım hoşlarına gitmiyor farkındayım ama her seferinde "ben sözlük yazarlığı, sözlük dinamikleri konusunda hepinizden iyiyim" dediğimde yüzümde bir tebessüm olmuyor. karşı taraf, insanlar bunu aptalca ve küstahça görebilir ama bu benim tavrımda bir değişiklik yapmaz.
tam da bu yazı sonrasında yine aynı girdaba düşüp "neden bu kadar uzun yazıyorsun?" diyenler olacak. onları görür gibiyim. senin için yazmıyorum arkadaşım ben. sen benim için hiç kimsesin çünkü. sen sabit değilsin, sabit olan isimsiz binlerce kişi. o insanların nickleri değişecek ama bir öncekinin yerine gelip her seferinde benim yazdıklarıma bakacaklar. her seferinde değişen kişiler olacak buranın sabiti. ben gittiğimde de yazdıklarımı 2027 yılının eylül ayında birisi okuyacak. oylamayacak ama okumuş olacak. zaten buradaki olay da bu: sen oylanmak için yazıyorsun ben ise okunmak için yazıyorum. umurumda olan şey olduğumda beğenilmek değil, olmadığımda da beğenilmiş olmak.
sözlük kavramı ile ilgili maalesef yanılan çok insan var. sözlükte bundan 1 yıl önceki kalabalık yok. birçok kişi gitmiş. gidenler de tuhaf ve komik bir şey yaparak yazarlığı silmeyi tercih ediyor. sanırım hiçbir zaman sözlük yazarlığı nedir öğrenemeyecekler.
sözlük yazarlığı şöyle bir şeydir. kaybetmek başlığına bunalım sahibi olduğunuz bir gece girersiniz. 2004 yılında, sizin şu andaki psikolojik durumunuzda olan birisinin yazdığı bir yazıyı okursunuz. bundan 19 yıl önce sizinle birebir aynı şeyleri yaşamış bir insanın bir aksiyon aldığını ya da alamadığını görürsünüz. bunun üzerinden hayatınızı şekillendirirsiniz ve adını soyadını bilmediğiniz bir insan size dokunmuş olur.
çok kişi var burada sürekli manşet başlıklar açan, kendi görüşleri önplana çıksın diye. oysa seni. görüşlerin bir günde önplana çıkmak zorunda değil. zamanı gelince zaten söz uçup yazı kaldığı için yazdıklarını birileri görecek. bugün bu sözlükte forum üyeleri dolu olduğu için yazdıkların görünmüyor. ancak senin yazdıkların ileride görünür olacak. bugün görünür olmadın diye ya da popüler olmadın diye anlık günlük tavır almayı ben anlamadım. anlamadığım için değil anlamayı tercih etmediğim için. çünkü bu doğru bir şey değil. tüketici toplum insanı olmayı bırakmak lazım. maalesef bunun sebebi de hayatı sosyalleşmek üzerinden yönlendirmeniz. bir başınıza kalmaktan korktuğunuz için sürekli görünme, beğenilme, anlaşılma hastalığına sahipsiniz. korkuyorsunuz silinip gidersiniz diye çünkü anlaşılmadığınızda silineceğinize inanmışsınız. sürekli görünür olmak zorundasınız. böyle bir korkunuz olmamış olsa, hayatınıza renk geldiğinde sözlükte yazmayı bırakmaz, hayatınızdan renk gittiğinde yazmayı bırakmazdınız.
hiçbir zaman hoşunuza gitmeyecek söylediklerim. eğer anlaşılmak ya da sevilmek güdüsünde olsaydım söylediklerim farklı olurdu ama öyle bir amacım yok. burayı sevmek ya da sevmemek hayatınızdaki aksiyonlarla ilgili çoğunuzun. eğer yazdıklarınız beğenilmezse birçoğunuz yazmayı bırakırsınız ki süreçlerde bazı kişilerin farkına varıyorum bir böyle olan. nickaltında sayfalar dolusu kendi tanımı olan aptallar var. oysa başta söylediğim gibi sözlük kültüründe nickaltında kendin bir şey yazmazsın. bunu bilecek kalibreniz yok. eğer bunu bilecek kalibreniz olsa zaten beğenilmek amacıyla değil, bundan 6-7 yıl sonra rastgele yazdığınızı görme ihtimali olan kişiler için yazardınız. beğeni bildirimi gelmesi için değil, bundan 5-6 hatta belki 10 yıl sonra arkanızdan, size mesaj atmadan, belki de siz hayatta değilken sizin adınızı bilmeden hakkınızda konuşulması için yazmanız gerekir ama bunu algılayacak kapasite, zeka yok birçoğunuzda.
sözlükte sevilmek için değil, seks için değil, bir şeyler bırakmak için yazıyorum. bunu yaparken hiç beğeni gibi bir şey beklemiyorum. bunu anlamak için benim yazdığım rastgele bir yazının 100'de 1'i kalitede olan ama benden 30 beğeni fazla alan o ilgi o'sunun tanımına bakabilirsiniz. o ilgi o'su 30 beğeniyi görmeyince bırakacak. ama ben hiçbir zaman bırakmayacağım.
aylar önce yine bu başlığa "size garanti vermeme gerek yok. çünkü ben burada hep olacağım." demiştim. ben bunu yazarken sözlükte popüler olan kişilerden birçoğu şu anda ortalıkta yoklar. ben hala buradayım. yine bugün beğeni rekorları kıran bir başkası, benden daha kısa ömürlü olacak. çünkü biliyorum ki yazmanın bir süresi olduğunu zannediyorlar bu kişiler.
uzun uzun yazıyorum. bitmeyecek şekilde yazıyorum her seferinde. eğer beğenilme kaygısı gütsem zaten orada duruyor kaynaklar. inanmadığım birçok şeyi buraya girerdim. bir şekilde de göz önünde olurdum. ancak amacım dümdüz şekilde, insanlara yaranmadan, karşılık beklemeden, beklenti içinde olmadan sıradan şekilde yazmak.
arada bir yerlerde sıkıştırıyorum "sözlük nedir bilmiyorsunuz" diye. buradaki arkadaşlar bunun hakaret olduğunu zannediyorlar. bu bir hakaret değil. bu bir hakaret olmadığı için zaten ben 2.5 yıldır buradayım ama girdiğim tanım sayısı 500 ve sürekli burayı hak etmeyenleri siliyorum. burayı hak edip etmediğinin kararını da beğeni sayısına göre değil sözlük formatına uygun olup olmadığına bakarak veriyorum.
aptal insanlar görüyorum "neden uzun yazan yazarlar var bu sözlükte?" diye. uzun yazmak sana kendini beğendirmek için değil. insanlar bir şeyler yazıp sonra o yazıları ilkokulda en arka sırada teneffüste herkes oynamaya çıkarken doldurdukları deftere yazar gibi 10-15 yıl sonra dönüp bakmak için yazıyorlar. benim burada tanım olarak gördüğüm çoğu yazım ayrıca bilgisayarımda da duruyor iki ayrı dosya halinde. senin burayı kullanma şeklinle benim kullanma şeklim bir değil.
aşağılama, hakaret, saldırı gibi görülen yazılarımda insanlar bir tarafa yaranmak için yazdığımı zannediyorlar. hatta tam da bu tanımı uzun yazdığım için sanki ona hitap ettiğimi zannedip beğenmeyenler olacak. bunlar yine kendi yanılgılarında kaybolup gidecekler belki bugün beğenilseler de.
benim amacım yazmak. yazdığım şeyleri bir yerlerde bırakmak. senin amacın ise yazmak; yazdıkların beğenilmediğinde ise ortamı terk etmek. aramızdaki fark bu.
moderasyondaki arkadaşlarla konuştuğumda aptal olduğumu düşündüklerine adım gibi eminim. ortamı ben kurmuşum, yaratmışım gibi tavırlarım hoşlarına gitmiyor farkındayım ama her seferinde "ben sözlük yazarlığı, sözlük dinamikleri konusunda hepinizden iyiyim" dediğimde yüzümde bir tebessüm olmuyor. karşı taraf, insanlar bunu aptalca ve küstahça görebilir ama bu benim tavrımda bir değişiklik yapmaz.
tam da bu yazı sonrasında yine aynı girdaba düşüp "neden bu kadar uzun yazıyorsun?" diyenler olacak. onları görür gibiyim. senin için yazmıyorum arkadaşım ben. sen benim için hiç kimsesin çünkü. sen sabit değilsin, sabit olan isimsiz binlerce kişi. o insanların nickleri değişecek ama bir öncekinin yerine gelip her seferinde benim yazdıklarıma bakacaklar. her seferinde değişen kişiler olacak buranın sabiti. ben gittiğimde de yazdıklarımı 2027 yılının eylül ayında birisi okuyacak. oylamayacak ama okumuş olacak. zaten buradaki olay da bu: sen oylanmak için yazıyorsun ben ise okunmak için yazıyorum. umurumda olan şey olduğumda beğenilmek değil, olmadığımda da beğenilmiş olmak.
devamını gör...
1723.
başlığın artık bold olmamasına, artık işkillendiğim sözlük. ortadoğu'da kartlar yeniden mi dağıtılıyor, ne oluyor?
devamını gör...
1724.
içinde birşeylerin döndüğü sözlük.ne döndüğünü tam bilemiyorum ama.
(bkz: fırdöndü) olabilir .
(bkz: fırdöndü) olabilir .
devamını gör...
1725.
ulan kim kalitesine laf ediyorsa besmele çeksin.
millet 100 temel eserin zararlı olduğu gerçeği baṣlığında kapıṣıyor be! edebiyat tutkusuna bak.
millet 100 temel eserin zararlı olduğu gerçeği baṣlığında kapıṣıyor be! edebiyat tutkusuna bak.
devamını gör...
1726.
hakkında yorum yapmak için fazla yeni olduğum sözlük. oturma izni almak için kapısında beklediğim ülke gibi. beklerken kapı aralığından gördüklerim, hoş, keyifli ve cazibeli.
devamını gör...
1727.
anormal insanlarla, saykolarla dolu normal olmaya çalışan adı normal kendisi bir garip sözlük.
edit : hayırdır, tanımla başlığı akıştan mı kaldırıyorsunuz?
edit : hayırdır, tanımla başlığı akıştan mı kaldırıyorsunuz?
devamını gör...
1728.
ilk başlarda değişiklik bulduğum için beğendiğim, artık benim için miladını yavaş yavaş doldurmaya başlayan sözlük. bundan sonra eskisi kadar sık gireceğimi zannetmiyorum, belki arada sıkıldıkça bakarım.
kankişkoların başlıklarda birbirleriyle kikirdemelerinden, sürekli birbirlerini oylamalarından gına geldi. bilgi içerikli tanımlar bile doğru düzgün okunmuyor. her şey lay lay lom burada.
sol framenin akmaması, sürekli aynı kişileri görmek bile sözlüğü itici yapıyor. daha fazla reklam verip daha çok yazar alımı gerekiyor. aksi halde diğer kıyıda köşede kalmış sözlükler gibi yok olup gider.
beğenmediğim, sürekli eleştirdiğim ekşi sözlüğe kurban olayım.
kankişkoların başlıklarda birbirleriyle kikirdemelerinden, sürekli birbirlerini oylamalarından gına geldi. bilgi içerikli tanımlar bile doğru düzgün okunmuyor. her şey lay lay lom burada.
sol framenin akmaması, sürekli aynı kişileri görmek bile sözlüğü itici yapıyor. daha fazla reklam verip daha çok yazar alımı gerekiyor. aksi halde diğer kıyıda köşede kalmış sözlükler gibi yok olup gider.
beğenmediğim, sürekli eleştirdiğim ekşi sözlüğe kurban olayım.
devamını gör...
1729.
istanbul’da bir semt gibi. ne o devasa binalarla dolu soğuk rezidansların olduğu, kalabalık, sıkıcı ve kibirli yerler, ne de gecekondularla dolu, kirli, tekinsiz ve belanın eksik olmadığı gettolar. şehrin göbeğinde ama bir o kadar da izole, yeşilin hala korunabildiği, sakin, sessiz ve nezih sokaklarıyla eski müstakil evlerin hatırı sayılır bir oranda bulunduğu, yeni levent gibi. içeride dolaşınca çocukluğumdan hatırladığım huzuru ve rahatlığını hissediyorum. ondan sanırım, burayı sevdim.
devamını gör...
1730.
kısa süreli maceralarımı saymazsak, benimseyip bir parçası olmaktan memnuniyet duyduğum 2 yerli online platformdan biri (diğeri bir forumdu, asırlar önce). yani 20 sene civarıdır süren online maceralarımda bu hissi sadece 2 yerde aldıysam (yerli bağlamda), burası benim için özel bir sitedir. ayrıca ısınamayıp benimseyemeseydim de sessiz sedasız aktivitelerimi sonlandırırdım burada, herhalde. bunu, daha yeni bir sözlükte yaptım mesela. bir tane daha sözlüğü benimsedim aslında ama orası, burası gibi değil diye sevdim orasını. bambaşka bir konsantrasyon gerektiriyor oradaki yazarlığım ve şu ara bunu biraz aksatıyorum. ikisinde de aynı tip yazarlık yapmam gerekseydi burasını seçerdim herhalde ilk göz ağrım olduğu için ama neyse ki oradaki yazarlık stilim ve ürettiğim içerikler bambaşka dinamiklerle yürüyor.
çok emek verdim egosunu hiç sevmem zaten. bana, emeklerimin karşılığının verileceği gibi bir vaat verildiğini hatırlamıyorum?.. ayrıca normal psikolojideki yazarlar içinden geldiği için yazmalı böyle yerlerde, bana kalırsa. yani, emeğinizin karşılığında para almayacaksınız. beğeni, takdir vs. alınabilir ama alınmayabilir de. iki durumu da normal karşılamak lazım. sonuçta yazdıklarınızı okuyanların keyifleri kendilerinin.
çok emek verdim egosunu hiç sevmem zaten. bana, emeklerimin karşılığının verileceği gibi bir vaat verildiğini hatırlamıyorum?.. ayrıca normal psikolojideki yazarlar içinden geldiği için yazmalı böyle yerlerde, bana kalırsa. yani, emeğinizin karşılığında para almayacaksınız. beğeni, takdir vs. alınabilir ama alınmayabilir de. iki durumu da normal karşılamak lazım. sonuçta yazdıklarınızı okuyanların keyifleri kendilerinin.
devamını gör...
1731.
içinde “şeriat fest”çi moderatörler barındıran bir sözlük. ben de diyorum ki neden seviye düşük.
resmen dini inançlarını bilimsel gerçeklere teslim etmiş avamlar cirit atıyor.
muhtemelen tivitırda paralı trollük yapanlar sözlükte faal olarak rol alıyor(z kuşağı için açıklıyorum. faal: aktif, çalışan, işleyen demek).
“bye bye” normal sözlük.
resmen dini inançlarını bilimsel gerçeklere teslim etmiş avamlar cirit atıyor.
muhtemelen tivitırda paralı trollük yapanlar sözlükte faal olarak rol alıyor(z kuşağı için açıklıyorum. faal: aktif, çalışan, işleyen demek).
“bye bye” normal sözlük.
devamını gör...
1732.
rastgelede gördüğüm bir başlığı üstteki yazara ithaf ediyorum xkxlxl.
(bkz: bir gün sağcı bir gün solcu bir gün feminist bir gün komünist olan sözlük)
(bkz: bir gün sağcı bir gün solcu bir gün feminist bir gün komünist olan sözlük)
devamını gör...
1733.
efendim yazar olmuşum, teşekkürü borç bilirim. sağ olun, sağ olun …
devamını gör...
1734.
son bir sözüm kaldı. tamamlayınca veda edeceğim sözlüktür.
devamını gör...
1735.
yavaş yavaş ekşi sözlük kıvamına gelmekte olan sözlük.orayı da bok etmiştik hepberaber,burayı da ediyoruz,ben de dahil olmak üzere ...
ancak şunu söylemekte yarar var ki,hiçbirşeyi ciddiye almayın.
yok yazar olmak çok kolaymış da,yok imla kurallarına uyulmuyormuş da...
çok ciddi,dikkatli biri olsaydık profesör olurduk ,burada işimiz ne!
ancak şunu söylemekte yarar var ki,hiçbirşeyi ciddiye almayın.
yok yazar olmak çok kolaymış da,yok imla kurallarına uyulmuyormuş da...
çok ciddi,dikkatli biri olsaydık profesör olurduk ,burada işimiz ne!
devamını gör...
1736.
dikkate alındı veya alınmadı ancak zamanında yaptığımız uyarılara kulak asılmadığını görüp üç-beş saniye üzüldüğüm oluşum.
çakma furkanlar ve onun yancılarıyla başarılar diliyorum.
tabi böyle bir şey mümkünse.
çakma furkanlar ve onun yancılarıyla başarılar diliyorum.
tabi böyle bir şey mümkünse.
devamını gör...
1737.
yersen küfürsüz sözlük. tanımlarda küfür yasak, özel mesaj ile istediğiniz küfürü etmek serbest. şikayet yok. moderatör biz karışmayız kafasında. sorsan küfürsüz sözlük. böyle reklam yapıyorlar ya.
#432623
çok yakın bir zamanda... 2 yıl geçmiş, 2 yıl yeteri kadar yakın bir zaman değilse demek...
#432623
çok yakın bir zamanda... 2 yıl geçmiş, 2 yıl yeteri kadar yakın bir zaman değilse demek...
devamını gör...
1738.
her girdiğimde böyle tepki verdiğim sözlük.
devamını gör...
1739.
bu aralar tatsızlığın ve ıssızlığın hakim olduğunu düşündüğüm sözlük platformudur
devamını gör...
1740.
içinde çok şeyin değişmiş olduğu ama benim için olan amacı bir gram değişmemiş sözlük platformu. kitap-dizi-film! çok liste yaptım, bir kısmını okudum izledim. kalanları da zaman buldukça tüketip, haklarında yazıp, zihnimin kütüphanelerine kaldırıp, taslaklarımdan çoook önceleri hazırladıklarımı ara ara salıp, listeme eklemek için yenilerini arayacağım yer burası. geri kalan her şey ekstra.
şaka maka kendimi yoldaş'ın sünnetinde kapıda sigara tutan düğün sahibi gibi hissediyorum ya la! kahrolsun bağzı hisler. gidenleri teklifsiz yine bekleriz, yeni gelenler ise hoş geldiniz efenim hoş geldiniz, sefalar getirdiniz, bi cigara?
şaka maka kendimi yoldaş'ın sünnetinde kapıda sigara tutan düğün sahibi gibi hissediyorum ya la! kahrolsun bağzı hisler. gidenleri teklifsiz yine bekleriz, yeni gelenler ise hoş geldiniz efenim hoş geldiniz, sefalar getirdiniz, bi cigara?
devamını gör...
1741.
depremden sonra sapıttığı için benim için bitmiş olan sözlüktü. bir süre ara verdikten sonra geri döndüm. umarım sözlük halkı hala orada değildir.
devamını gör...